Ödül sonrası opera ve balede gerçekler

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Türk Balesi'nin 50. yılını kutladık. Sonrasında yaşanılan gerçeklerin tartışma zamanı geldi. Böyle günler sorunların tartışılması için de vesile olur.

Kutlamaların ardından gelen telefonlar, şikayetler bazı gerçekleri yazımıza yansıtmamıza neden oldu. Özellikle opera ve balenin genç yıldızları, kadrosuzluktan, kadroya geçirilenler de alınan paranın azlığından şikayet ettiler.

Kurumu bilenler ve kurumun yöneticileri, gençlerin iddialarını doğruladılar. Somut örnekler, şikayetlerin haklılık derecesini artırabilir, Kültür Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı elele verip durumu düzeltebilirler.

Master yapmış, beğenilen bir balecinin aylığı 17 milyon. Konservatuarı birincilikle bitirmiş bir diğerinin de 13 milyon. Kimileri de sahneye çıktıkları kadar para alıyorlar, sanki devlet memuru değil de kaşeli şarkıcı.

Alınan aylıklarla bırakın geçinmeyi, kifaf-ı nefs etmek bile mümkün değil.

Kültür Bakanı İstemihan Talay, gerek kadrosuzluğun gerek verilen ücretin azlığının farkında hatta bilincinde, ne var ki isteklerin gerçekleşmesi için Maliye Bakanı'nın onayı gerekiyor.

Sanatçıyı onurlandıracak, yüceltecek, sadece alkışlarla avutmayacak, daha mesleklerinin başındaki gençleri küstürmeyecek bir mali düzen gelmeli. Maliye Bakanı'nın da Türk sanatçısına katkıda bulunmanın onurunu taşıyacağını umuyorum.

Devlet Opera ve Balesi'ne 1980 ile 1997 arasında 374 kadro verilmiş. Kadroların çoğu da, yeni açılan birimler İzmir ve Mersin'e verilmiş.

Maliye, sanatçılara temsil başına bir para verilmesi için vize veriyormuş, ancak bu rakam 600.000 lira gibi geçerlikten kalkmış bir tutar.

Sanatçılara verilen aylığın azlığını Kültür Bakanlığı'nın Opera ve Bale Vakfı'na yaptığı parasal yardımla dengeleme yoluna gidiyorlar. Hep geçici önlemler.

***

BALE ve opera sanatçısının devlet güvencesi altında olmasını isterim. İkisi de insan ömrünün belli bir zaman diliminde yapacağı sanatlardır. Bu bakımdan emeklilik konusunda hep sanatçıdan yana düşünmüşümdür. Bunu liberalizmle, kapitalizmin kurallarıyla bir araya getiremem.

Özendirici emeklilik sistemi ile kadro sorununu çözmeye çalışıyorlarmış. Sanırım Vakıf da bu konu da yardımcı olacaktır.

Kadroyu daha çalışır hale getirebilmek için de bazı öneriler getiriyor opera ve baleyi bilenler: Birincisi turne topluluğu yapısının gelişmesini tavsiye ediyorlar. Anadolu'nun çeşitli kentleri de temsilleri izleyebilecekler. Ankarada'ki temsilleri İstanbul'da, İstanbul'dakileri de Ankara'da seyretmek istiyorlar. Bunu destekliyorum.

***

ELLİNCİ yılda sanatçıyı maddeten yücelten bir düzenin de sağlanmasını istiyoruz.






 








Yazarın Tüm Yazıları