- Nerdesin aşkım? - Burdayım aşkım!

Cok klişe bir laf ama pazar günü herkes oradaydı.

Haberin Devamı

Orası dediğim: Meydandan başlayarak Tünel’e kadar boydan boya İstiklal Caddesi.
Herkes dediğim:
Başına geçirdiği şapkasının ardına gizlenmiş ama bir şekilde orada olup destek vermek isteyen sessiz eşcinsel...
Gezi dolayısıyla eylem pratiği doruğa çıkmış ve neredeyse her gün sokakta olup slogan haykırmak isteyen orta yaşlı anne...
Cüretkar kıyafetiyle caddenin ortasında cesurca salınan travesti...
Kendisi gibi aynı renkte (mavi) tişört giymiş yanındaki partneriyle rahatça el ele tutuşabilen açık eşcinsel...
“Ben heteroseksüelim, ama artık sen ben yok. Destek için geldim, nolur bunları yazın” diye yanıma gelen saçına-sakalına aklar düşmüş, muhtemelen şiir de yazan entelektüel...
“Valla hiç bu kadar eğlenmemiştim” diyen, giyim stiliyle Nişantaşı-Bebek hattından fırlamış gibi görünen yirmilerindeki kariyer kadını...
Ve kalabalığa karışmayan, ama kenarda-köşede bu cafcaflı kalabalığı meraklı gözlerle süzen beyaz tişörtlü, bordo eşofmanlı, sigarasını sert sert tüttüren delikanlı...
Evet, herkes eşcinsel/biseksüel ve trans bireylerin Onur Yürüyüşü için oradaydı. 50 bin kişi!
Ve başlığa aldığım şu sloganla inlettiler ortalığı:
- Nerdesin aşkım! - Burdayım aşkım!
Bilen biliyor; bu slogan Gezi eylemleri sırasında LGBT üyeleri sayesinde popüler oldu, dile düştü.
Ama mazisi aslında eskiymiş, meğer iki yıl önceki Onur Yürüyüşü için uydurulmuş.
Çok eğlenceli ve gaza getiren bir slogan olduğu aşikar.
Bu arada ilginç bir nokta daha... Yürüyüşün en hararetli yerinde bu kalabalık Galatasaray Meydanı’nın orada Alperen’lerle karşılaştı.
Onlar da Suriye için toplanmıştı, pankartlarından öyle anlaşılıyordu.
Ama ne bir hakaret ne bir dalaşma. Gerginlik olmadı.
Dahası, Tünel Meydanı’nın simgesi ve aynı zamanda geçmişte yanıp hasar görmüş talihsiz heykeli Açık Sütun’un üzerine müzik eşliğinde tırmanıp poposunu açma eylemi yapana çevredeki esnaf bile gülümseyerek bakıyordu!

YURTDIŞINDAN DAHA SAMİMİ

Şunu da söylemeli: Daha önce Londra’daki eşcinsel Onur Yürüyüşü’ne denk gelmiştim.
Oradaki yürüyüşe dahil olamazsın.
Çünkü farklı meslek gruplarından eşcinseller trafiğe kapatılan yolda disiplinli bir şekilde geçit yapar, kaldırımda birikenler ise kendilerine ayrılan alanda onları izler. Ortam biraz sirk gibidir.
İstanbul’da ise böyle bir şey yok. Hatta dünyada bir ilk.
Kural yok, birbirinden ayrışma yok. Her şey esnafın gülümsemesi gibi, çok samimi.
Bu yüzden önümüzdeki yılın yürüyüşünü kaçırmayın.
Hem eğlenmek hem de “sen, ben, o yok; biz varız”
demek için...

Haberin Devamı

Yürüyüşün mekanları

Haberin Devamı

KONAK KEBAP: Yürüyüşün son durağı olan Tünel Meydanı’ndaydı. Acıkan soluğu burada aldı.
PERA NOSTRA VE KV: Tünel Geçit’teki bu iki kafe soğuk bir şeyler içmek isteyenlerin işgaline uğradı ve sık sık alkışlarla inledi.
BABYLON’UN SOKAĞI: Kalabalık Asmalımescit sokaklarına, özellikle de Babylon’un sokağında birikince ortam koca bir açık hava barına dönüştü.
TOPLESS: Hayli geniş bir metrekareye sahip Fitaş’ın üstündeki bu teras mekan, yürüyüş sonrası yapılan partiye ev sahipliği yaptı. Kalabalık geç saatlere kadar orada eğlendi.

Yazarın Tüm Yazıları