Necmi Gençalp: Finale sakat sakat çıktım

Güncelleme Tarihi:

Necmi Gençalp: Finale sakat sakat çıktım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2008 11:35

1988 Seul Olimpiyatları'nda, serbest stil 82 kiloda ikinci olarak Türkiye'ye gümüş madalya kazandıran Necmi Gençalp, final mücadelesine sakat çıktığını belirterek, “Sakat sakat final mücadelesi verdim. Finali Koreli ile yaptım ve 4-0 kaybettim. İnsanın ömründe olimpiyat şampiyonluğu maçı bir daha nasip olur mu olmaz mı belli olmaz. Biz o kolla çıktık, maalesef kaybettik” dedi.

Haberin Devamı

Güreşe 14 yaşında Yozgat'ta başladığını ve defalarca milli takımda yer aldığını anlatan şimdinin güreş antrenörü Gençalp, “Olimpiyatlar için rahmetli Muharrem hocam ile birlikte Bolu Adağağ'da iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Hocam bana hep 'sen bir şampiyonsun' derdi. Kendime güvenim vardı, ancak güçlü
bir gruba düştüm. Grubumda benim ezeli rakibim Çek güreşçi ve başka çok güçlü rakipler vardı. Madalya almak için zaten güçlü rakipleri yenmek zorundasınız. Rus, Finli, ABD'li güreşçileri yendim. ABD'li güreşçi 1984'te Reşit Karabacak'ın kolunu kırmıştı. O rakibi 14-0 yendim. ABD'liyi yendim, ama o mücadelede benim de sağ kolumun lifleri kopmuştu. Maç sırasında sakatlığımı hiç hissetmedim. Maç sonrasında soyunma odasında yaklaşık 1 dakika sonra kolumun kalkmadığını hissettim. 3 saat sonra da final müsabakasına o kolla çıktım” diye konuştu.

Haberin Devamı

Seul'de kazandığı başarıdan dolayı ödül aldığını vurgulayan milli güreşçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ödül yönetmeliğini rahmetli Turgut Özal çıkarmıştı. Bizler normal ödül yönetmeliğinden faydalandık. Şimdiki güreşçiler beş yıldızlı otellerde kamp yapabiliyorlar. Bizler Kayseri Talas'ta, İstanbul Tekel'de kamp yapıyorduk. Sporcu en iyisine layık. Bizim dönemimiz böyleydi diye, şimdiki dönemin de böyle olması gerekmiyor. Dünyada bayrağı göndere çektiren, İstiklal Marşı'nı dinleten bir sporcunun çok farklı olması lazım. Türkiye'de farklı kategoride gözükmesi lazım. Şimdiki şartlar bize sağlanmış olsaydı tabi ki daha başarılı olurdum. Dönemlerin mukayesesini pek de yapmak istemiyorum. Şimdikiler mi daha başarılıydı, yoksa bizim dönemizdeki sporcular mı daha başarılıydı, bunun mukayesesini yapmak çok zor. O dönemleri yaşamak lazım.”

YENİLİNCE GÜREŞİ BIRAKTI

Olimpiyat ikincisi milli güreşçi Necmi Gençalp, kopan liflerin en geç 15-20 gün içinde bağlanması gerektiğini, ancak kendisinin bu süreyi aştığını ifade ederek, “Ben süreyi geçirmişim. Yaklaşık bir ay sonra doktora gittim. 5-6 ay idman yapamadım. 1989 Avrupa Şampiyonası'nda ikinci oldum. Aynı yıl İsviçre'de Dünya Şampiyonası'na gittim. Zor bir gruba düştüm. 3 günde, 9 maç yaptım çok zorlu rakipleri yendim. 10-0 yendiğim Fransız'a orada yenildim ve 4. oldum. 1990 ABD'de, Dünya Kupası'nda Rus ile güreşirken sakatlığım aynı yerden nüksetti. Tekrar sakatlandım. Orada daha önce 5-6 sefer yendiğim Kübalı beni yenince, Muharrem hocaya dedim ki 'Bu Kübalı beni yendiyse, ben de dedim bu güreşi yapmıyorum' Orada da bıraktım” dedi.

ÇOCUKLUK DÖNEMİ

Rahmetli babasıyla köylerdeki düğün güreşlerine gittiğini ve güreşi öyle tanıdığını ifade eden Gençalp, güreşe başladıktan 3 ay sonra Türkiye Şampiyonu olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Necmi Gençalp, ortaokulda güreşe başladığını belirterek, “1964 yılında Ankara'ya geldik. O yıllarda güreş yaşı bayağı yüksekti. Şimdi 8 yaşında başlanıyorsa, o zamanlar 15-16 yaşlarında başlanıyordu. Bir arkadaşım güreşe gidiyordu. Ben de babamdan beni güreşe götürmesini istedim. Beni götürmesi için babama yalvardım. Antrenman salonu bize yakındı, ama çocuktum, tek başıma gidemezdim. Rahmetli babam elimden tuttu ve beni Cebeci Stadı'nın altındaki yere götürdü. Güreşe başladım, yaklaşık 3 ay sonra Yıldızlar Türkiye Şampiyonu oldum. 3 aylık güreşçiydim, Türkiye Şampiyonu oldum. Güreşe başlamadan zaten güreşi öğrenmiş gibiydik. Babam beni hep büyük adamlarla güreştirirdi” şeklinde konuştu.

İŞİTME ENGELLİLER GÜREŞ TAKIMINI KURDU

1990 yılında güreşi bıraktıktan sonra milli takımlarda antrenörlük yaptığını ifade eden başarılı güreşçi, “İşitme Engelliler Güreş Milli Takımı'nı kurarak antrenörlüğünü yapmaya başladım. Burada güreş benim dönemimde başladı. Şimdiki başkan Oktay Aktaş ile birlikte başlattık. O zamanlar Oktay bey ile birlikte antrenördük. Son iki senedir İşitme Engelliler Güreş Milli Takımı'nı çalıştırıyorum. İki ay önce Ermenistan'daki Avrupa Şampiyonası'nda 11 tane madalya aldık. 3 altın, 2 gümüş ve 6 bronz madalya ile takım halinde ikinci olduk” dedi.

Haberin Devamı

Avrupa Şampiyonası'nda ikinciliği, dünyada ise dördüncülüğü bulunan Necmi Gençalp, şu anda güreş yapan gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Zamanı ve günü iyi değerlendirmek lazım. Bir olimpiyata gidiyorsunuz, bir olimpiyat daha nasip olmayabilir. Türkiye'de şampiyon olacaksın. İkincilik o an için bir teselli veriyor, ama zaman ilerledikçe farklı şeyler düşünüyorsunuz. Sporcu kendine hedef koymalı. Geçen zaman hep kendimden geçiyor. Sporcu, spor yaptığı dönemi çok iyi değerlendirmeli. Bir bakıyorsunuz ki sporu bırakmışsınız, zaman geçmiş. Ondan sonra belirli şeyler istiyorsunuz, ama artık vücut sizi bırakmış. Şimdiki sporcular günü, dakikayı ve saniyeyi değerlendirmeli. Şampiyon olmaları lazım. İkincilik ve üçüncülük ilk başta tatmin ediyor, ama sonra bu tatmin sona eriyor. Tarih olmak lazım.”

Haberin Devamı

Seul Olimpiyatları'nın gümüş madalyalı ismi Gençalp, mevcut güreşçilerden Ramazan Şahin ve Tevfik Odabaşı'nı beğendiğini belirterek, “Güreş yaptığım dönemde bana sadece bir olimpiyata gitmek nasip oldu. Bu güreşçilere de olimpiyat giderken nasihatlarda bulundum. Bir daha olimpiyat nasip olmayabilir dedim. Onlara öğütler verdim” diyerek sözlerini tamamladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!