Nasıl Yazıyorlar?

Edebiyatçıların neler yazdığını biliyorsunuz ama nasıl yazdıklarını merak etmiyor musunuz?

Ahmet Köklügiller, Nasıl Yazıyorlar kitabının başında, hangi soruların yanıtını aradığını yazıyor. Bu sorular neler:
Yazmaya nasıl hazırlanırlar?
Hangi ruhsal ortamda yazarlar?
Yazmak için günün hangi saatini seçerler?
Elverişli ortamın gelmesini mi beklerler ya da elverişli ortamı kendileri mi hazırlarlar?
Geçimini sağladığı asıl işin yazmaya etkisi olur mu? Olursa nasıl olur?
Konu nasıl bulunur? Kendisi mi gelir, yoksa yazar mı arar konuyu?
Yazarken dinsel, siyasal bir endişe duyulur mu? Kendisini tam olarak özgür hisseder mi?
Yazarken okurun durumu düşünülür mü?
Yazının ve yapıtın planlaması nasıl olur?
Yazma amaçları nelerdir?
Yazarı yazmaya iten özel ve genel etkenler nelerdir?
Ahmet Köklügiller’in hazırladığı, sıradan bir okur kadar, öğretmenler, öğrenciler hattâ yazmaya meraklılar için de yararlı bir kaynak.
Her edebiyatçının başına biyografilerini koymuş, kitap listesini vermiş, ardından da nasıl yazıyorsunuz sorusunun yanıtını koymuş.
Ne var ki, bazı yazarların ölüm tarihlerini koymamış.
Kitapta kaç yazar yer alıyor? Liste zenginliğini öğrenebilmeniz için adlarını yazacağım.

M. Türker Acaroğlu, Halide Edip Adıvar, Adalet Ağaoğlu, Oktay Akbal, Dursun Akçam, Nahit Ulvi Akgün, Melih Cevdet Anday, Ömer Asım Aksoy, Hulki Aktunç, Hikmet Altınkaynak, Mahmut Alptekin, Rıza Apak, Talip Apaydın, Muzaffer Arabul, İnci Aral, Andan Ardağı, M. Sunullah Arısoy, Burhan Arpad, Abdullah Aşçı, Aşık Veysel, Vehbi Cem Aşkun, Nurullah Ataç, Cahit Atay, Behzat Ay, Şevket Süreyya Aydemir, Cevdet Atmaca, Yusuf Ziya Bahadınlı, Balaban, Mehmet Başaran, Selahattin Batu, Zühtü Bayar, Mustafa Baydar, Barbaros Baykara, Fakir Baykurt, Mehmet Bayrak, Faik Baysal, Şemsi Belli, İlhan Berk, Asım Bezirci, Kemal Bilbaşar, Adnan Binyazar, Salâh Birsel, Taruk Buğra, Abdülkadir Bulut, İ.Zeki Burdurlu, Bekir Büyükarkın, Ayhan Can, Demirtaş Ceyhun, Necati Cumalı, Behçet Kemal Çağlar, Celalettin Çetin, Mehmet Çınarlı, Sevinç Çokum, Celal Çumralı, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Arif Damar, İlhan Demiraslan, Suat Derviş, Hasan İzzettin Dinamo, Hikmet Dizdaroğlu, Behiç Duygulu, Bülent Ecevit, Bekir Sıtkı Erdoğan, Nahit Eruz, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İsmet Zeki Eyüboğlu, Füruzan, İlhan Geçer, Naci Girginsoy, Enver Naci Gökşen, Adil Gülvahaboğlu, Eflatun Cem Güney, Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Muzaffer Hacıhasanoğlu, Feyzi Halıcı, Halikarnas Balıkçısı, Orhan Hançerlioğlu, Hasan Hüseyin, Doğan Hızlan, Ayhan Hünalp, Rıfat Ilgaz, Afet Ilgaz, Emine Işınsu, Selim İleri, Attila İlhan, Yaşar Faruk İnal, Muzaffer İzgü, Mübeccel İzmirli, Taruk Dursun K, Ümit Kaftancıoğlu, Ceyhun Atuf Kansu, Mehmet Kaplan, Seyit Kemal Karaalioğlu, İsmet Kemal Karadayı, Yılmaz Karakoyunlu, Nursen Karas, Bilge Karasu, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Numan Kartal, Kemal Bekir, Ayhan Kırdar, Ayşe Kilimci, Samim Kocagöz, Halil Kocagöz, Yaman Koray, Kerim Korcan, Muhtar Körükçü, Cahit Külebi, Mahmut Makal, Tahir Kutsi Makal, Mehmet Kemal, İbrahim Minnetoğlu, Behçet Necatigil, Aziz Nesin, Ümit Yaşar Oğuzcan, Fahir Onger, Necmi Onur, Orhan Kemal, Fikret Otyam, Mehmet Önder, Mahmut Özay, Şinasi Özdenoğlu, Sami N. Özerdim, Hakkı Özkan, Cahit Öztelli, O.Zeki Özturanlı, Adnan Özyalçıner, Arif Hikmet Par, Peride Celâl, Şevket Rado, Ruşen Hakkı, Ziya Osman Saba, Mehmet Salihoğlu, Mehmet Seyda, Tekin Sönmez, Rüştü Şardağ, Hasan Şimşek, Haldun Taner, Cahit Sıtkı Tarancı, Güzide Taranoğlu, Berin Taşan, Mümtaz Zeki Taşkın, Ömer Faruk Toprak, Halim Uğurlu, Turgut Uyar, Muzaffer Uyguner, Nevzat Üstün, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Halim Yağcıoğlu, Mahmut Yağmur, Yaşar Kemal, Özker Yaşın, Suut Kemal Yetkin, Bekir Yıldız, H. Zekai Yiğitler, Kerim Yund, Ali Yüce, Tahsin Yücel, Şevket Yücel, Rıza Zelyut, Halide Nusret Zorlutuna.
Yazarlar hakkında kişisel bilgiler, acaba yazıları konusunda bize bir yorum olanağı sunarlar mı? Bazı metinleri anlamamızda yardımcı bir özellik taşırlar mı? Bazı okurların yaşam alışkanlıklarına benzeyebilir, bu da yazarın ruh halini, alışkanlıklarını yansıtması açısından ilgi çekici bir özellik taşıyabilir. Ne zaman yazabiliyorsunuz, sorusu bence en geçerli ve gerçekçi sorudur.
Orhan Hançerlioğlu’nun söylediği birçok yazarın ortak yanıtıdır: “ Ben, birçok Türk yazarı gibi, ancak pazar ve tatil günlerinde yazı yazarım. Çünkü çalışma günlerinde hayatımı kazanmak zorundayım.”
Haldun Taner’den Necati Cumalı’ya kadar yazabilme koşullarının zorluğunu bu kitapta okuyacaksınız.
Nasıl yazıyorlar sorusunu biçimlendiren, Türk yazarlarının çalışma koşullarıdır.
Çoğu yazar geçimini sağlamak için genellikle başka işlerde çalıştığından, yazmak için işinden çıkışını ya da tatil günlerini bekler. Çünkü yazarlık bizim ülkede ikinci bir iştir.
Hazırlanan bu kitap uzun bir zaman dilimini içermektedir. Burada göreceğiniz birçok ad aramızdan ayrıldı. İlgi çekici yanıtlar veren bazı yazarlardan seçmeler yaptım.
Yazarların, metinler ötesindeki hallerini de merak edenler için ilgi çekici bir toplam.
(Nazıl Yazıyorlar?, Ahmet Köklügiller, IQ Yayınları)

KİTAPTAN

Haldun Taner
Benim ek işim hocalık. Derslerim, öğrencilerim hayli vaktimi alır. Bunun yanı sıra çeviriler. Bir sürü fahri kültür ödevi almışız. Yazıya az zaman kalıyor. Onun için gümrükten mal kaçırır gibi kahvede, vapurda, dolmuşta, hattâ yürürken durup ayakta yazdığımı bütün dostlarım bilir. Bunca yıllık yazarım, inanır mısınız, şöyle kendime ait bir yazı masasına ancak üç yıl önce kavuştum. Üç yıl önceye kadar ya ütü masasında, ya yemek masasında ya da bağdaş kurup kucağımda yazardım.

Aziz Nesin
Hangi ortamda yazarım? Bu ortam, yazacağım yazı türüne göre değişir. Çok ciddi yazı yazacaksam odanın kapısını ve penceresini sımsıkı kapatırım. Masamda bir iskelet kafası vardır. Konu üstüne yoğunlaşabilmem için evde ölü sessizliği olması gerekir. Bu derin sessizlik içinde sürekli müzik çalması gerekir. Brahms, Bach, Beethoven’i dinlerim. Dikkatimin uyanık olması için odanının ısısı on altı dereceyi geçmemelidir. Bunun için yaz aylarında ciddî yazılar yazamam, sıcaktan yazılarım mizahî olur.
Millî eserleri yine bu atmoser içinde yazarım. Yalnız millî olması için, masamda buzlu rakıyla sakız leblebisi bulunmalıdır. Yazıyı yazarken zora geldikçe rakı içerek kafayı bulurum. Yazımın evrensel bir düzeye ulaşması için, viskiye votkayı karıştırıp yaptığım ve adını koegzistans koyduğum içkiden içerim.
Romantik ve lirik yazılar yazmak için dağbaşında ya da deniz ve göl kenarındaki otellere çekilirim. Mizah yazılarımı ya hamamda ya da hayvan pazarlarına yakın çok gürültülü yerlerde yazmayı yeğlerim.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Ali Poyrazoğlu / Tamamla Bizi Ey Aşk / Doğan Kitap
Pierre Ancet / Ucube Bedenlerin Fenomenolojisi / YKY
Gazne Soysal / Gündüz Hırsızları / Kırmızı Yayınları
Jenny erpenbeck / Gölün Sırrı / Helikopter
Refik Durbaş / İstanbul Hayattır I / Heyamola Yayınları
Yazarın Tüm Yazıları