Nasıl detokslanacağız

Herkesin elinde farklı bir detoks formülü var. Herkes kendi formülünün daha iyi olduğunu düşünüyor. İyi de nasıl yapılacak bu detoks? Nerede, nasıl yapmalı, kim yapmamalı? Hangi uzmanın kontrolünde olmalı? Yoksa bu kadar ince ayara gerek yok mu? Bitmedi! Hangi formül daha iyi? Mucize bir formül var mı?

Haberin Devamı

Bence mucize bir formül falan yok, her formül geçerli! Eğer düzenli olarak sağlık kontrollerinizi yaptırdığınız hekiminiz uygun görüyorsa, çok uzun süreli olmayan, söz gelimi 3-10 günlük, zaman darlığı çekenler için 3 günlük -hafta sonu cuma-pazar- şeklinde basit bir detoks kürü bile yeterlidir. İş ki etkin ve size özel bir plan uygulansın! Plan sadece bedensel detoksla sınırlı kalmasın, ruhu da detokslansın. Ayrıca bir önemli nokta da şu...

NE YEMELİ, NE İÇMELİ?

Detoks denildiğinde akla hemen haşlanmış sebzeler, yeşil sıvılarla dolu bardaklar, bitki çayları, allı-morlu meyve salataları geliyor. Oysa detoks tamı tamına bedeninizin isteklerini yerine getiren, ne bir eksik ne bir fazla ama temiz, yalın, olabildiğince vitamin içeriği korunmuş, lif zengini bir beslenme programı ve beraberinde uygulanacak fizik aktivite, masaj, buhar banyosu, sauna, cilt bakımı işlemlerini de içeren genel ve çoklu bir kavramdır.
Detoksa herhangi bir sabaha erkenden uyanıp ılık bir bardak suya sıkılmış yarım limon suyu içerek başlayabilirsiniz. Bunu güzel ve keyifli bir başlangıç düşünüp derin nefesler alıp vererek yudumlarsanız harika olur.
Yarım saatlik yürüyüşe zamanınız varsa fırsatı kaçırmayın derim. Dönüşte güzel bir kahvaltıyı da haketmiş olursunuz. Öğlene bolca sebze (mümkünse çiğ, değilse buharda pişmiş), biraz balık -buharda veya fırında pişirin- ve baklagil de fena olmaz.
Öğleden sonra, değerli vitamin, mineral, lif ve en önemlisi kompleks karbonhidrat kaynakları olan meyvelerden destek almalı. Örneğin tek başına yenen portakal, greyfurt gibi bir turunçgil sanılanın aksine alkali bir ortam oluşturarak detoksunuza destek olacaktır. Oysa, hafta sonu brunch’larında onca gıda ile birlikte içtiğiniz taze sıkılmış portakal suyu fermantasyonu artırıp, asit atıkların birikimini destekler ve hazmınızı zora sokar.
Akşamları, sindirim işlevini tamamlayan karaciğerin dinlenmesine izin verecek şekilde minerallerden zengin ama hafif bir öğün planlanmalı. Güzel bir sebze çorbası, biraz keçi peyniri ile süslenmiş salataya kimse hayır demez sanırım. Amaç hep dengeli, yorgunluk yaratan birikimlere yol açmayan, bedenimizin ritmine uygun beslenme düzeni oluşturmak olmalı.

Haberin Devamı

Detoks meyve ve sebzeleri hangileri

Haberin Devamı

Havuç: Serbest radikalleri bağlayıp vücudu koruyan betakaroten, lütein ve zeaksantin açısından zengindir. Glisemik indeksinin yüksekliği kullanımda ölçülü olmayı gerektirir.
Pancar: Organizmanın atıklarını temizleyen metionin adlı amino asit ve karaciğerin temizlenmesine destek olan betasiyanin adlı maddelerden zengindir. Pişmiş şekli çok dayanmaz. Buzdolabında 2-3 günden fazla tutmamakta yarar var.
Kereviz: Bolca magnezyum içermesi sayesinde alkali ortam oluşumuna destek olur. Bol lif içermesi sindirime, çeşitli enzimlerle gerginlik ve uykusuzluğa iyi gelir.
Lahana: İster beyazı ister kırmızısı, ister Brüksellisi! Tüm lahana çeşitleri, karaciğeri toksinlerinden arındıran sülfürlü maddeler içerir. Daha kolay hazmedebilmek için pişirmeden önce kaynar sudan geçirmenizi öneririm. Buzdolabında 8-10 derecede, en fazla bir hafta saklayın.
Turp: Kırmızı olsun, siyah olsun glükozinolat içeriği sayesinde karaciğeri temizler. Özellikle siyah olanı yağ içeriği yüksek ve fazla zengin bir yemek sonrası organizmayı çok iyi temizler.
Elma: Suda erimeyen selüloz içeriği kabızlığın baş ilacıdır. Yağ emilimini azaltan pektin liflerinden zengin oluşu kolesterol yüksekliği için vazgeçilmez olmasını sağlar. Kersetin, kateşin ve prosiyanidinler elmanın antioksidan silahlarıdır.
Armut: Erimeyen liflerden zengin oluşu (100 gramında 2-3 gram) sayesinde barsaklarda iyi bir hacim yaratıp kabızlıkla mücadeleye destek olur. E ve C vitaminlerinden zengindir. Soyulduğunda –tıpkı elma gibi- oksitlenerek kararır. Limon suyu ile rengini korur.
Greyfurt: 100 gramında 42 mg C vitamini vardır. Organik asitlerden sitrik asiti bolca barındırdığı için karaciğeri temizlemeye yardım eder. Dikkatli olmanız gereken nokta, greyfurtun bazı ilaçlarla birlikte tüketilmemesi gerektiğidir. İlaç listenizi gözden geçirip sorularınızı doktorunuzla paylaşmanızı öneririm.
Kivi: Bu meyvenin 100 gramında 2-3 g lif vardır. Sitrik asit sayesinde sindirime destek olur. C vitamini içeriği antioksidan etkisini artırır.
Siyah üzüm: Karaciğeri ve böbrekleri arındırır. Doğal şeker desteğinin en önemli kaynaklarından biridir. İçerdiği resveratrol sayesinde antioksidan desteği sağlar.

Haberin Devamı

BİR SORU/BİR CEVAP

Detoks zayıflatır mı?

Detoks programları ille de kilo vermenizi gerektirmez ama kilo vermeyi düşünüyorsanız bunu bir detoks programı ile birleştirmeniz de mümkündür. Böyle bir durumda dikkat edeceğiniz temel nokta şu olmalı: Yaşı yirmiyi geçen birinin özellikle 40’lı, 50’li yaşlarda olanların bir günlük enerji ihtiyaçları, erkekse 1400, kadınsa 1200 kaloriden daha az olamaz. Daha az kalori kazanımı bedeni son derece tehlikeli bir metabolik süreç olan ketoza sürükler. Halk diliyle söylersek “balataları yakarsınız!”
Özetle 800 kalorinin altındaki kalori kazanımı sizi zayıflatır ama sağlığınızı da elinizden alır. Dahası, metabolizmanız da durma noktasına gelir. Detoks yapacağım diye, sadece sebze ya da meyve sularına ya da sebze çorbalarına dayalı açlık diyetleri (oruç diyetleri) özellikle 3-5 günden fazla uzatılırlarsa son derece tehlikelidir.
Ne var ki bu uygulamaları bazı detoks merkezleri hâlâ ısrarla yapıyor. Bu yanlış yaklaşım yalnız kasları eritmekle kalmıyor her şeyden önce bağışıklık sisteminin de canına okuyor. Bu tür yanlış detoks uygulamaları yapanların çoğu birkaç kilo kaybetseler de eskisinden daha sık hastalanmaya başlıyor.
Bana göre, kim önerirse önersin, günde 800 kalorinin altında enerji veren her türlü beslenme planından ve detoks önerisinden uzak durun. Böyle bir planı 3-4 gün değil, bir gün bile yapmayın.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ

Detoksu kirletmeyin

Son yıllarda sık gündeme gelen çok riskli bir uygulama var. Çeşitli adlarla anılıyor: “Kolon lavmanı”, “Kolema”, “Kolon irrigasyon tedavisi”...
Uygulamanın “lavman” tatbikinden hiçbir farkı olmamasına rağmen “detoks”, yani “arınma” gibi sihirli bir kelimenin arkasına saklanması çok etkili bir yol. Ayrıca birkaç ilgi çekici sözcük, örneğin “kozmik fayda”, “kilo kaybı”, “bağışıklığı güçlendirme”, “kanserden korunma” gibi başka mucizelerle de paketlenince “hayır” demeniz imkânsız hale geliyor.
Bağırsakların lavmanla temizlenmesi aslında çok eski bir tıbbi uygulamadır. Başta kabızlık tedavisi olmak üzere modern tıbbın da zaman zaman faydalandığı (ama mutlaka tıbbi gözlem altında yapılması gereken) ciddi bir işlemdir. Ne var ki rastgele yapıldığında bağırsakları delmek veya kanatmak dâhil birçok tehlikeli sonuçları var. Bütün bu tehlikelere rağmen bazı kişiler ticari amaçlar ya da bilgisizlik nedeniyle bu yöntemi öneriyor, uyguluyor, malzemelerini satıyor.
Bu uygulamanın ne detoks yaptığı veya bağışıklık sistemini güçlendirdiği, ne de selülitleri azaltıp cildi güzelleştirdiği kanıtlanmamıştır. Herhangi bir şekilde zayıflatması, kilo kaybını hızlandırması enerji düzeyini yükseltmesi de söz konusu değil. Bağırsağın iç dengesini bozuyor. Ciddi elektrolit kayıpları yapabiliyor. Yöntemi pazarlayanların en büyük iddiaları “detoks” yaptıkları. Lavman seansları ile detoks yaptıklarını iddia ediyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları