Mükemmeliyetçi olmanın nesi kötü?

Mükemmeliyetçi insanlar, sürekli kusur bulurlar. Kendini hiçbir zaman yeterli hissetmeyen kişinin özgüveni düşük olur. Ayrıca sorumluluklarını yeteri kadar iyi yapamadığını düşünüp suçluluk veya utanç da duyabilirler.

Haberin Devamı

Danışan: Çok uzun zamandır başım, sırtım, boynum ağrıyor. Dün bir arkadaşıma da şikayet ediyordum bana ne sordu biliyor musunuz?
Dr. Başak: Ne sordu?
Danışan: ‘Mükemmeliyetçi misin?’
Dr. Başak: Bu soruyu neden sorduğunu biliyor musunuz?
Danışan: Evet, bir yerde okumuş, kronik baş ve boyun ağrısı yaşayanlar genellikle hassas, rijit, gergin ve mükemmeliyetçi tipler oluyormuş. Aslında bu tarife ben de biraz uyuyorum. Bu niye baş ağrısı yapsın onu anlayamadım! Mükemmeliyetçi olmanın neresi kötü? Bence bunlar beni başarılı kılan en önemli özelliklerim.
Dr. Başak: Mükemmeliyetçi bir insan kendisinin veya etrafının her zaman mükemmel bir performans sergilemesi gerektiğine inanır. Bu aslında irrasyonel ve hatta zararlı bir düşünce yapısıdır.
Danışan: Neden?
Dr. Başak: Çünkü evrende mükemmel diye bir şey yoktur. Mükemmel soyut bir kavramdır ve gerçekle örtüşmez. Eğer var olduğuna inanırsanız yaptığınız hiçbir şey size yeterli gözükmeyecektir.
Danışan: Bence hepimiz daha iyisini yapabiliriz.
Dr. Başak: ‘Daha iyi’nin sonu yoktur. Örneğin, görünüşünüzü ele alalım. Üzerinizdeki kıyafetinizi beğeniyor musunuz?
Danışan: Fena değil, daha iyi olabilirdi.
Dr. Başak: Ne olsaydı daha iyi olurdu?
Danışan: Daha uyumlu ve daha yeni bir şeyler giyebilirdim.
Dr. Başak: Diyelim daha uyumlu ve daha yeni bir şeyler giydiniz. Kıyafetinize o zaman ‘mükemmel’ diyebilir miydiniz?
Danışan: Yok, mükemmel olmak öyle kolay değil. Eminim yine bir kusur bulurdum.
Mükemmeliyetçi insanlar sürekli kusur bulur
Dr. Başak: Mükemmeliyetçi insanlar, kendilerinde ve etraflarında sürekli kusur bulurlar. Kendini hiçbir zaman yeterli hissetmeyen kişinin özgüveni düşük olur. Ayrıca sorumluluklarını yeteri kadar iyi yapamadığını düşünüp suçluluk veya utanç da duyabilir. Başkalarının da mükemmel olmasını bekler ve bu nedenle katı kuralları olabilir.
Danışan: Evet, kurallarım vardır. Saçım, başım, evim, işyerim her zaman çok düzenli gözükmelidir, bunun için her zaman çok çabalarım. Yoksa çok mutsuz olurum.
Dr. Başak: Bu çabaların altında aslında bir korku yatar. Çünkü, ‘eğer mükemmel olmazsam başkaları benim hakkımda kötü konuşur, beğenilmem, sevilmem, eleştirilirim’ şeklinde düşünceler baskındır.
Danışan: Eleştirilmeyi hiç kaldıramıyorum bu çok doğru. ‘İnsanız hepimiz hata yapabiliriz’ diyebilmeyi çok isterdim. Bunu diyemediğim için kendimi de etrafımı da çok yorduğumu farkındayım. İşte başım bunun için ağrıyor olabilir. Çünkü hep gerginim, hep bir kusur buluyorum, hep kızıyorum.
Dr. Başak: Mükemmeliyetçi kişilerin şöyle irrasyonel inançları vardır: “İnsan her zaman en üst düzeyde performans sergilemelidir”, “Mükemmel değilsen başarısız bir insansın”, “Senin kim olduğun değil, ne yaptığın daha önemlidir”, “Eğer başarılı değilsen hiçbir değerin yok”, “Eğer benim ölçüme göre mükemmel olmayacaksa hiç yapmayayım daha iyi.”
Danışan: Maalesef çoğu doğru. Bu düşünceler hayatı çok zorlaştırıyor. Niye hep yorgun olduğum belli!

Haberin Devamı

KENDİNİZİ OLDUĞUNUZ GİBİ KABUL EDİN

Haberin Devamı

Dr. Başak: Şimdi yaptığınız listeye bir bakalım. Zararlar epey uzun bir liste oldu. Bu listeye sık sık bakmak, niye değişmek istediğinizi kendinize hatırlatmak için faydalı olur. Değişimin sizi daha az başarılı, daha az saygın bir işadamı yapmayacağını biliyorsunuz değil mi?
Danışan: Evet, sadece şu ‘mükemmel olmaya çalışanın zararları listesi’nde olanları değiştireceğim, hemen dünyanın en tembel en dağınık insanı olacak değilim. Neyse ki bunun farkındayım.
Dr. Başak: İkinci adım, kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi öğrenmek olacak. Küçük küçük ev ödevleriyle bunu yapmaya çalışacağız. Bugünden başlayabilirsiniz. Eve gittiğinizde, içinizden gelen sesler, mükemmel olma talebinde olan irrasyonel düşünceler aklınıza geldikçe dikkat etmeye çalışın. Her seferinde kendinize ‘bu seferlik mükemmel olmasa da olur’ deyin.
Danışan: Bu hayatımı epey kolaylaştırırdı.
Dr. Başak: Değişim zaman alır. Bunun için sabırlı olmalısınız. Önümüzdeki birkaç gün yüzde 100 mükemmel değil de yüzde 80-90 mükemmel olmak için ufak riskler almayı deneyebilirsiniz. Eğer sonuçtan memnun kalırsanız, birkaç gün sonra belki yüzde 70 mükemmel olmayı da deneyebilirsiniz. Denedikçe, ‘zararlar listesi’ndeki şikayetler azalacak, azaldıkça kendinize güveniniz gelecek ve ‘mükemmel’ olmaktan vazgeçmek o kadar korkutucu gelmeyecek.

Haberin Devamı

Hayattan keyif almayı engelliyor

Dr. Başak: Mükemmeliyetçilik, hayattan keyif almayı da engelliyor. Mükemmeliyetçi kişiler sürekli kendini değerlendirir. İçlerinde hiç susmayan bir ses, “Bu yeterli değil, daha iyisi olabilirdi” diyerek eleştirir.
Danışan: Bu ses annemin sesi olabilir! Annemle babam her zaman ‘en iyi’ olmamı isterdi. Okulda biri benden daha iyi not alsa, kendimi sınıfın en aptalı hissederdim.
Dr. Başak: Hep daha iyisini isteyen anne-babalar çocukların üzerinde hiç tahmin etmedikleri kadar ağır bir baskı yapıyor. Aslında kendileri de mükemmeliyetçi ve çocuk büyütürken yanlış yapmaktan korkuyorlar.
Danışan: Ben çocuklarıma böyle bir baskı yapmak istemiyorum. Mükemmeliyetçi olmak bana başarı getiriyor diye düşünüyordum ama iş çocuklar olunca biraz durdum doğrusu. Ne komik değil mi? Yine mükemmeliyetçi tarafım durdurdu beni, “Çocuklarını yanlış yetiştirme, daha iyi bir baba olmalısın” dedi. Bu yaştan sonra değişmek mümkün mü?
Dr. Başak: Siz değişmek istedikten sonra her şey mümkün. Fakat ufak bir tehlike var. Siz değişmeye çalıştıkça içinizden bir ses sizi eleştirip korkutmaya devam ederek değişiminize engel olmaya çalışacaktır.
Danışan: “Çok başarılısın, neden değişeceksin?” gibi sesleri şimdiden duymaya başladım.
Dr. Başak: Öncelikle mükemmel olmanın size sağladığı faydaları ve zararları bir kağıda yazalım.
Danışan: Faydaları belli, çok başarılı, tertipli, saygın bir işadamıyım.
Dr. Başak: Zararları var mı?
Danışan: Çok gerginim, eşimle ve çocuğumla sürekli çatışıyorum, hata yapıldığında çok öfkeleniyorum, diğer yandan başkalarının beni eleştirmesi dünyamı karartıyor. Sürekli bezgin ve yorgunum. Kendimi hep yetersiz görüyorum. Hayatın keyfini arkadaşlarım gibi çıkaramıyorum, tatiller bile burnumdan gelebiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları