Muhtar’ın paraları

Her şey Ali Atıf Bir’in başının altından çıktı; Cenevre’de Kempinski Otel’in lobisinde Reha Muhtar’ın banker kılıklı bir İsviçreliyle oturduğunu yazıp, "İsviçre bankalarındaki paralarının akıbetini öğreniyordu" dedi.

Taha Kıvanç (Fehmi Koru) bunun üzerine atladı, "Biz başkaları gibi bankerlerle toplantı yapmadık, kitapçı plakçı gezdik" diye yazdı.

Muhtar da "Sen git cemaat, tarikat, yandaş medyadan kazandığın paraları İsviçre bankasına yatır" diyerek Koru’ya çok kızdı!

Ali Atıf’ın ortalığı karıştıran yazısını okuyunca hemen aradım zaten Muhtar’ı, "Bak yıllardır söylediğim sonunda çıktı, İsviçre bankalarındaki paraların kanıtlandı" diyerek.

Güldük geçtik...

Çünkü Muhtar’ın paraları yıllardır mizah konumuzdur, New York borsasında mı, İsviçre bankalarında mı geyiğiyle...

Tıpkı benim uydurmam olan "Ali Poyrazoğlu’nun Latin Amerika’da altın madenleri var" yalanı gibi bir şey bu da...

Muhtar da bunun geyik olduğunu bildiği için bizim takılmalarımıza yıllardır güler geçer, kendisi de üzerine iki şey katarak daha eğlenceli hale getirir.

Ama sonunda şaka olarak başlayan Muhtar’ın paraları, "İsviçreli banker" haberinden sonra, Güneri Cıvaoğlu’nun ıstakoz yarıştırması gibi bir medya efsanesine dönmüştür artık.

Olacağı buydu zaten, Turkcell ve Ülker bu kadar çok gazeteci götürürse, İsviçre gezisinden geriye kalan şey Terim’in taktikleriyle Muhtar’ın parası olur...

Dün gece yarı finale kaldıysak eğer, Viyana’da bu işin rövanşı da yaşanır.

Cobarde Gallina İsmail

Üç beş gün mahalleyi boş bıraktık, Berrak Tüzünataç Cihangir’e gelip duvarları, arabaları tekmelemiş (neyse ki tekme attığı araba benimki değil).

İsmail Hacıoğlu’yla Meyra’da otururken kameralar gelmiş bunları çekmişler. Tam o sırada erkek tarafı gözle kaş arasında toz olmuş...

Centilmenlik denen şey İsmail’in mahallesine uğramamış anlaşılan. Berrak da haklı olarak sinirlenip, isyan ediyor bu duruma.

Mutlaka başka bir sevgilisi olduğundan Berrak’la yan yana görünmek istemedi Hacıoğlu, yoksa bu halleri anlaşılır gibi değil.

Ya herkesin gittiği yere gitmeyeceksin ya da yakalandığında büyük suç işlemiş gibi kaçmayacaksın. Yanındaki kadına sahip çıkacaksın.

Yoksa Fenerbahçeli Ortega’dan sonra Hacıoğlu da, "cesur yürek" değil "Cobarde Gallina" (Korkak Tavuk) olarak hatırlanacak...

Yapılan araştırma Gülben’i gösterdi

Çevreci, doğaya saygılı kampanyalarda rol alan Gülben Ergen’in deodoran reklamında oynamasının çelişki olduğunu yazmıştım geçen hafta.

Rexona’cılar bu reklamda kimi oynatacakları üzerine geniş çaplı bir araştırma yapmışlar.

Hem Türkiye’de hem de Rexona’nın uluslararası platformunda öne çıkan isim Gülben Ergen olmuş. Ayrıca Rexona’cılar diyor ki; "Ürünlerimizin içinde insan ve çevre sağlığını tehdit edebilecek oranda hiçbir kimyasal madde bulunmamaktadır". Ozon tabakasını delen itici gazları içermediği gibi kansere yol açan herhangi bir maddede bulunmuyormuş deodorantlarda. Dolayısıyla benim görüşümün aksine, Gülben’le Rexona’nın örtüştüğünü söylüyorlar.

İyi bir radyo önerisi

İki ay kadar önce berbat bir trafikte, arabanın radyosunda zap yapıyordum.

Hiç farkında olmadan dinlediğim radyoyu kaydetmişim.

Bir süre ne olduğunu bilmeden, dikkatsizce ama ısrarla dinlediğim bir radyoya dönüştü... Sonradan fark ettim ki; Billboard Radio’ymuş.

Ne zaman açıldı, ne zaman tanıtımı yapıldı haberim bile yok.

Haberim olmaması normal çünkü daha lansmanı bile yapılmamış radyonun, sessiz sedasız yayına başlamış.

Geçtiğimiz Kasım ayında Doğuş grubu bünyesinde yayınlanmaya başlayan dünyanın en ünlü müzik dergilerinden Billboard’un radyosu bu... Aynı grup içinde daha önce yayın yapan Rokket FM’in yerine, 87.7 frekansından yayına başlamış. Billboard müzik listelerinin yayınlandığı, DJ’lerinin bilgili ama geveze olmadığı, enerjisi yüksek ve iyi müzik yayınlayan bir radyo Billboard.

Geçen gün çeşitli kanallarda yabancı müzik programları yapan eski bir arkadaşımı gördüm (Özlem İşiten), dedim ki; "Çok iyi bir radyo keşfettim, 87.7’de"...

"Öyleyse cumartesi öğleden sonraları beni de dinliyorsundur" dedi... Güzel bir şey keşfetmem onaylanmış gibi daha da sevindim.

Şu sıralar sadece arabada değil, işyerinde internette de dinlemeye başladım ben bu radyoyu. Yabancı müziğin sıkı takipçileri illa ki radyoyu bugüne kadar keşfetmişlerdir ama bilmeyenlere 87.7’ye mutlaka kulak verin derim...
Yazarın Tüm Yazıları