Muharrem Sarıkaya: Yardıma muhtaç yardımlar...

Depremin en çok etkilediği Yalova'da karargáh kuran Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, birkaç gündür feryat ediyor:‘‘Yardımlar yüzde doksan oranında azaldı...’’Okuyan'ın yakınmasına neden, yurttaşların yardımdan geri adım atmasından mı kaynaklanıyor?Yoksa, bürokrasinin fay kırığının içinden çıkamamış olmalarından mı?Aşağıdaki üç olay, bu sorunun yanıtını açıkça ortaya koyuyor... İşte birincisi:Telefondaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat Miras:‘‘Depremden hemen sonra 1 milyon üyemizin her birinden 100'er dolar almak için girişim başlattık. Hedefimiz 100 milyon dolar toplayıp, bununla kalıcı konutlar yapmaktı. Başbakanlık Kriz Merkezi, yardımlar tek merkezden toplanacak diye bunu durdurdu...’’Miras'ı burnundan solutan bir başka örnek daha:‘‘20 gündür deprem bölgesinde yapmayı planladığımız 5 bin adet ev için bize yer gösterilmesini istiyoruz. Jeolojik araştırma bitmedi diye yer göstermiyorlar. Yahu 'Verin projeyi, yeri, jeolojik araştırmasını biz yapalım, olmazsa bir diğer alan gösterirsiniz' diyoruz. Ona da yanaşmıyorlar. Bıktırdılar inanır mısın?..’’* * *Bir diğer örnek.Depremin ikinci günü İki Nokta Şirketi'nin sahiplerinden Yücel Yaman Başbakanlık Kriz Merkezi'ni arar.Yaman, deprem bölgesindeki bütün yerleşim yerlerinin, mahalle, sokak, hatta bina kapı numarası ve içindeki kişi sayısına kadar gösteren sayısal ortamda hazırlanmış haritaların ellerinde olduğunu bildirir.Bu aslında Avrupa'nın birçok ülkesinde, otomobillere yerleştirilen ve adres bulmaya yarayan bilgisayar programından farklı değildir. Yaman, ellerinde bulunan programı Başbakanlık Kriz Merkezi'nin hizmetine hiçbir karşılık beklemeden hemen vermeye hazır olduklarını iletir.Bu sayısal veriler sayesinde ‘‘hangi mahallede hangi sokak ve bina vardı, bunların hangisi yıkıldı, içinde kaç kişi yaşıyordu’’ sorularının hemen yanıtının bulunabileceğini de söyler. Kriz Merkezi'ndeki yetkili bundan memnun olacaklarını bildirir. Ancak Yaman yetinmez...Binlerce yardım kamyonunun yola çıkacağını belirtir ve devam eder: ‘‘Bunların takibinde güçlük yaşanabilir. Elimizde kamyonların o an nerede olduğunu tespite yarayan ve onları gerektiğinde yönlendirecek, GPS sistemi var. Bu sistem kullanılırsa, deprem bölgesinden gelen yardım talepleri ile bölgeye giden yardımlar arasında kamyonlar yolda iken eşleştirme yapılabilir. Aralıksız sevkıyat sağlanır.’’Yaman, bunun için de karşılık istemez. Bürokrat teşekkür eder, ‘‘Bizden haber bekleyin’’ der...Yaman, üç haftadır bir haber bekler...* * *Son bir örnek:Smyrna Reisen Seyahat Acentesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sedat İğdeci, İsviçre'deki HIOB International'ın 26 vagon dolusu tıbbi malzeme, cihaz ve çadırı hibe etmek istediğini bildirir. Bununla kalmaz, ‘‘Yardımı getirecek vagonları da TCDD'ye karşılıksız hibe etmek istiyoruz’’ der.Ancak vagonların içindeki malzemenin, geçmişte yapılan bir hibedeki malzemelerin başka yerlere gitmiş olmasından duyduğu sıkıntı dolayısıyla, doğrudan kriz merkezlerine gönderilmesini arzu eder.Günlerce uğraşılır, yazışmalar birbirini izler, üç haftaya yakın sürede 26 vagondan ancak 6'sı Türkiye'ye ulaşır...Yıllardır eleştirilen bürokrasideki trajikomedi, depremle bir kez daha ortaya çıkar.Yardımlar yardıma muhtaç hale gelir...Copyright 1999   Hurriyet| ana sayfa | son dakika | haber indeksi | gündem | ekonomi | dünya | olay | spor | yaşam | yazarlar | tv programlari | fal | | hava durumu | kelebek | | | pazar | | | turizm | teknonet | interaktif tüketici | | | | seri ilanlar | e-mail | | |
Yazarın Tüm Yazıları