Muharrem Sarıkaya: Türüdü, ne yaşadı, ne öldü

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın geçen hafta bu sütunda ‘‘SSK hastanelerini ve dispanserlerini kaybettim, onları arıyorum’’ sözleri yer almıştı.

Bakan, SSK yönetiminin bir türlü kendisine doğru rakamı veremediğinden yakınıp, ‘‘Hastaneler ölüyor, dispanserler doğuruyor’’ demişti.

Ankaralı SSK emeklisi Osman Türüdü'nün SSK'da başına gelenleri dinleyince Bakan Okuyan'ın bu kurumla ilgili sıkıntısının boyutu da ortaya çıkıyor.

* * *

Anlattığına göre Türüdü, 1954 yılında Anıtkabir'de çalışmaya başlamış.

Meclis, Belediye, Orman Bakanlığı, DSİ, İmar İskán Bakanlığı gibi çeşitli kurumlarda tam 28 yıl hizmet verdikten sonra 1982 yılında emekli olmuş.

Oğlunu da bir işe yerleştirmiş.

İşyerinin patronu Hamza Salmanlı, bir gün Türüdü'nün oğluna, babasının ne kadar emekli maaşı aldığını sormuş.

Türüdü'nün oğlunun, ‘‘80 milyon lira alıyor’’ yanıtıyla olay başlamış.

Salmanlı, bir yanlışlık olduğunu belirterek Türüdü'nün bordrolarını istemiş.

Bakmış, emekli maaşı ödemesinde eksiklik var.

SSK'ya başvurmasını önermiş.

Türüdü de oturup 28 Ocak tarihinde SSK Genel Müdürlüğü Tahsisler Dairesi'ne bir dilekçe yazmış.

Dilekçesinde, 1997 yılında yapılan fark ödemesini, geçirdiği ağır rahatsızlık dolayısıyla bankaya gidip alamadığını, emekli maaşında da eksiklik bulunduğunu belirtip hakkını istemiş.

21 Şubat tarihinde SSK'dan aldığı yazıya kendisi de inanmamış:

‘‘Sayın Osman Türüdü, ilgide kayıtlı dilekçenize istinaden dosyanız tetkikinde aylıklarınızın vefat ettiğinizin bildirilmesi üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır...’’

Ardından da bir cümle daha:

‘‘Aylıklarınızın yeniden başlayabilmesi için sağ olduğunuzu gösterir vukuatlı nüfus kayıt örneğini göndermeniz halinde hakkınızda gerekli işlem yapılacaktır...’’

Geçirdiği ağır hastalık dolayısıyla hareket etmekte zorlanan Türüdü, SSK'dan aldığı yazı karşısında ne yapacağını şaşırmış.

Maaşındaki eksikliğin giderilmesini isterken, bir anda SSK'ya kimin başvurup da kendisinin öldüğünü söylediğini anlamamış.

Şu sorusuna da yanıt bulamamış:

‘‘Madem ben öldüm, o zaman bu ay başına kadar bana nasıl maaş ödendi?’’

Şimdi soruları bir kenara bırakıp, sakat bacağıyla ‘‘yaşadığını’’ ispat için ‘‘vukuatlı nüfus kayıt örneği’’ çıkarmanın derdine düşmüş.

* * *

Osman Türüdü'nün SSK belgelerinde yeniden türemesi için verdiği bu mücadeleyi Bakan Yaşar Okuyan'a aktarınca şu yanıtı aldık:

‘‘Bunlar normal olaylar. O da ne ki? Daha ne hikáyeler var...’’

Hemen ardından gelen cümlesine de şaşırmamak elde değil:

‘‘Bir yaşında emekli edip maaş bağladığımız yüzlerce insan var...’’

Şaşkınlığımız karşısında cümlesini basa basa bir daha tekrar etti:

‘‘Evet evet bir yaşında. Yani 12 aylık çocuklara maaş bağlamışız...’’

Okuyan, bakan olarak uğraşısının yakınmak değil, çözüm bulmak olduğunu belirtiyor.

Bakan, kurum otomasyona geçmeden bu sıkıntıların yaşanacağının altını çiziyor.

SSK'da yaşananlar ise, Aziz Nesin'in ‘‘Yaşar, Ne Yaşar Ne Yaşamaz’’ kitabındaki ilham kaynağının hálá tazeliğini koruduğunu gösteriyor.

Yazarın Tüm Yazıları