Muharrem Sarıkaya: Koalisyonun tarihi stratejik kararı

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Koalisyon liderleri bugün tarihi, bir o kadar da stratejik bir karara daha imza koyacak. 25 yıldır birçok hükümetin, programında yer almasına rağmen toplumsal muhalefet korkusuyla bir diğerine bıraktığı karar, Türkiye'nin bundan sonraki enerji politikasının yolunu çizecek.

Bugün saat 14.00'te başlayacak zirevedeki stratejik karar, ‘‘Türkiye nükleer enerjiye geçsin mi, geçmesin mi?’’ sorusunda yatıyor.

Aslında bu kararı, 15 Ekim tarihine kadar Enerji Bakanlığı'nın alması gerekiyordu.

Bakanlık, ‘‘stratejik’’ önemi nedeniyle topu Bakanlar Kurulu'na attı.

Son yaşanan elektrik kesintileri de hükümeti harekete geçirdi.

* * *

Başbakan Yardımcısı ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer bugün yapılacak zirvede alınacak kararla ilgili olarak dün şunları söylüyor:

‘‘Çağdaş dünyanın bir parçası olacak mıyız, olmayacak mıyız? AB'yi hedefliyorsak, ona göre sanayisinin enerji ihtiyacını da karşılamalıyız.’’

Ersümer'in bu konudaki tavrı belli:

‘‘Akkuyu'nun yapımına hemen başlanmalı, geç bile kalındı.’’

Ersümer, bu sözlerini tepki çekeceğini bilerek söylediğinin altını da çiziyor. Ancak gerekçelerini de sıralıyor:

‘‘Büyük bir enerji açığı var. 11 ayda 105 milyar kilovatsaat elektrik üretmişiz, 107 milyar tüketmişiz. Açık her geçen yıl büyüyor.’’

Ersümer, bu noktada önemli bir açıklamada bulunuyor:

‘‘Hidroelektrik ve termik santrallarla daha fazla bir yere gitmemezin imkánı da yok. Şu an barajlardaki su seviyemiz de gittikçe düşüyor.’’

Ersümer, bunun nedeninin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yapılan barajların ekolojik dengeyi bozmasından kaynaklandığını söylüyor.

* * *

Bakanlık yetkililerinden aldığı verilere göre Keban Barajı'nın su seviyesi geçen yıla göre 5.5 metre düşmüş.

Bu da geçen yıl hidroelektrik yoldan elde edilen 42 milyar kilovatsaatlik üretimin 31 milyar kilovatsaate düşmesine yol açmış.

Açık yeni yapılan doğalgaz çevrim santralları ile kapatılmaya çalışılmış. Termik yoldan elde edilen 74 milyar kilovatsaat enerjinin yaklaşık 27 milyarı doğalgaz çevrim santrallarından elde edilmiş.

Doğalgazdaki sıkıntının yarattığı açık, hidroelektrik santrallar çok çalıştırılıp kapatılma yoluna gidilmiş.

Sıkıntının bu şekilde devam etmesi halinde barajlardaki suyun dayanabileceği süre ise 1.5 ay...

Koalisyon ortaklarının, nükleer santrala ‘‘evet’’ demesi halinde ne kadar sürede devreye girebilir?..

Bu soruya, geçen hafta sessiz sedasız Kanada'ya gidip nükleer santrallar hakkında bilgi alan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun bağlı olduğu Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı şöyle yanıt veriyor:

‘‘Bugün temelini atsak 7 yıl sonra devreye girebilir. Türkiye bunu aceleye getirmeye kalkarsa asıl tehlike o zaman ortaya çıkar...’’

* * *

Gaydalı, nükleer santralların yaratacağı tehlike konusunda şöyle diyor:

‘‘Eğer çevrenizde varsa sizde olup olmaması önemli değil. Ermenistan'daki sınırımızın 30 km, Bulgaristan'daki ise 130 km ilerisinde. Hem de her ikisi eski Sovyet teknolojisi.’’

Gaydalı da nükleer santralın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Çevrecilerden gelen tepki için ise şöyle diyor:

‘‘Almanya'da Yeşiller Partisi kapatacağını vaat etti. Şimdi iktidardalar, santrallar da çalışıyor. Dünyadaki 434 reaktörün 114'ü ABD'de. Fransa ise enerjisinin yüzde 74'ünü reaktörlerden sağlıyor...’’

Bugünkü zirveye katılacak iki bakan dün bunları söylerken, koalisyon liderlerinin önüne nasıl bir dosyanın konulacağının da işaretini veriyor.

Türkiye'nin enerji üretimiyle ilgili stratejik karar ise liderlere kalıyor.



Yazarın Tüm Yazıları