AÇIK KAPI BIRAKTI
Cuma günkü Beyaz Saray basın toplantısında Hürriyet’in yönelttiği “Başkan Trump, Türk Cumhurbaşkanı ile olan harika ilişkisini övgüyle anlattı. Başkanın çok yakında Ortatoğu’ya gidebileceğini biliyoruz. Türk Cumhurbaşkanı ile ister burada Beyaz Saray’da ister Türkiye’de görüşmeyi planlıyor mu” sorusuna cevap veren Leavitt, “Başkanın yurt dışı seyahatiyle ilgili elimde kesin olarak Suudi Arabistan’a gideceği bilgisi dışında herhangi bir detay yok. Bu seyahate başka ülkeler de dahil olabilir” yanıtını verdi.
CNN ‘DÜŞÜNÜYOR’ DEDİ
Hafta içinde CNN’in konuya aşina iki kaynak ve bir üst düzey Beyaz Saray yetkilisine dayandırdığı haberde Başkan Trump’ın Ortadoğu seyahatinde ziyaret edeceği Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden sonra dördüncü durak olarak Türkiye’ye gitmeyi değerlendirdiği ancak nihai kararın henüz verilmediği öne sürülmüştü.
ABD Başkanı Donald Trump’ın en yakınında bulunan, yönetim içinde en etkili isimlerden biri haline gelen, devletin en mahrem kurumlarında başkandan aldığı sınırsız yetkiyle “devlet verimliliği” adı altında birçok karara imza atan dünyanın en zengin insanı Elon Musk için kendi şirketlerinde yaşadığı ekonomik sorunlar ve tecrübe ettiği küresel itibar kaybı sonrası ayrılık vakti gelmiş gibi görünüyor. Bu hafta ABD medyasında çıkan “Trump, yakın ekibine Musk’ın önümüzdeki aylarda ayrılacağını söyledi” haberleriyle Washington çalkalanırken, ABD Başkanı da konuyu doğrularcasına bir açıklamada bulundu.
‘YAPTIKLARINI BEĞENİYORUM AMA…’
Türkiye saatiyle dün sabaha karşı Miami’ye giderken uçakta açıklamalarda bulunan Trump, Musk’ın geleceği ile ilgili iddialar hakkında konuştu. “Elon fantastik biri ve onun bir vatansever olduğunu düşünüyorum. Bence belli bir süre daha kalacak ve sonra işine geri dönmek isteyecek. Onun da yönetmesi gereken şirketleri var” diyen Trump, iddiaları bir nevi doğrulamış oldu. Musk’ın önümüzdeki süreçte ayrılmasının aralarında bir sorundan ötürü olmadığını da açıklığa kavuşturmaya çalışan ABD Başkanı, dünyanın en zengin iş insanının “özel devlet görevlisi” olduktan sonra “Devlet Verimlilik Departmanı” kapsamında çok iyi bir iş çıkardığını söyledi. Trump, “Birincisi, onu beğeniyorum. İkincisi, harika bir iş çıkarıyor. Üçüncüsü, o bir vatansever. Bu yüzden bu görevi yapıyor ve biliyorsunuz, onun kalabildiği kadar kalmasını istiyorum ancak ayrılması gereken bir nokta olacak” dedi.
NEFRET FİGÜRÜ OLMUŞTU
Musk’ın siyasete girdikten sonra keskin açıklamaları, ayrıştırıcı olarak görülen tarzı ve özellikle Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin iç siyasetine karışmaya başlaması, dünyanın en zengin ve kimilerine göre en başarılı iş insanı olarak görülen Musk’ın popülaritesinin yerini giderek nefrete bırakmasına sebep oldu. Elektrikli araç şirketine yönelik ABD’de ve Avrupa’da boykot başlatılırken, özellikle Amerika’da birçok şehirde araç bayilerine saldırılar düzenlenmesi, vandalizm olayları ve insanların arabalarına zarar verilmesi Musk’ı zor durumda bıraktı. Öte yandan elektrikli araba şirketinin hisseleri 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 13 değer kaybetti ve Musk’ın kişisel servet kaybı 100 milyar doları geçti.
DEVLETTE AGRESİF POLİTİKA
Devletteki israfı azaltma ve verimlilik sağlama amacıyla Trump’ın danışmanı pozisyonuna getirilen ve “özel devlet görevlisi” statüsü altında çalışan Musk, 20 Ocak’tan bu yana oldukça agresif bir politika izledi. Birçok kurumun hassas ve gizli sistemlerine erişim isteyen Musk, birçok devlet kurumunda on binlerce kişinin de işten çıkarılması planlarında başrol oynadı. Hamleleri mahkemelere taşınan ve Trump yönetimi için ilave baş ağrısı yaratan Musk’ın, Trump’ın kabinesinde de bazı sorunlar yaşadığı bildirilmişti. Özellikle geçtiğimiz haftalarda bir kabine toplantısında Musk’ın ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Trump ve diğer kabine üyelerinin önünde kavga ettiği haberleştirilmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün Washington’daki ABD Dışişleri Bakanlığı’nda mevkidaşı Marco Rubio bir araya geldi. Bu görüşmeyle birlikte, ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasından bu yana Türkiye’den bir yetkili Washington’a ikili temaslar için ilk kez resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş oldu. ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında 16 Mart’ta gerçekleştirilen ve Beyaz Saray tarafından “harika” ve “(ilişkilerde) dönüşüme sebep olacak” şeklinde tanımlanan telefon görüşmesinin hemen akabinde gelen Fidan-Rubio görüşmesi ile birlikte iki ülke arasında bir süredir çözüme ulaşamamış bazı meselelerin hareket kazanması bekleniyor.
SICAK GÜNDEM MADDELERİ
Türkiye-ABD ilişkilerini güçlendirecek hamleler ile birlikte atılacak adımlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın gelecekte ABD’ye yapmayı planladığı ziyaretin detaylarının ele alındığı tahmin edilen görüşmede, bunlara ek olarak Trump’ın ilk döneminde Türkiye’ye uyguladığı Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) yaptırımlarının kaldırılması ve Türkiye’nin yine Trump döneminde çıkarıldığı F-35 programına geri dönmesi gibi konular da ele alındı.
CAATSA VE F-35 MESELESİ
Türkiye’nin temel beklentilerinden biri, CAATSA yaptırımlarının vakit kaybedilmeden kaldırılması. Fidan’ın görüşmelerde, bu yaptırımların sona erdirilmesi için derhal adımlar atılmasının ve Türkiye’nin F-35 programına geri dönme sürecinin yeniden değerlendirilmesinin önemini vurguladığı düşünülüyor. Geçtiğimiz hafta Amerikan basınında ortaya çıkan iddialara göre Trump, Türkiye’nin S-400 alımı nedeniyle uygulanan CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasına yönelik formüllerin üzerinde çalışılması için talimat vermişti. Bakanların bu konuyu ve Trump’ın talimatı çerçevesinde F-35’lerin Türkiye’ye satışı ihtimalini değerlendirdiği düşünülüyor. Eğer satış tekrardan gerçekleşecek olursa, bu durum Kongre’ye Rubio tarafından bildirilecek.
SURİYE’NİN YOL HARİTASI
Suriye’nin geleceğinin, iki bakanın ajandasındaki kilit konulardan biri olduğu tahmin ediliyor. Geçtiğimiz ay Almanya’nın Münih şehrinde Fidan, Münih Güvenlik Konferansı kapsamında Rubio ile bir görüşme gerçekleştirmişti. Görüşmelerinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamasında “Birleşik ve istikrarlı bir Suriye için Türkiye ile yakın iş birliğinin önemini” vurgulamıştı. Terör örgütü PKK/YPG’nin dahil olduğu SDG’nin Şam ile vardığı anlaşmanın ardından sürecin nasıl şekilleneceği de masadaydı.
Bu arada görüşmede DEAŞ’la mücadele ve kampların güvenli yönetimi konusunda eşgüdüm yapılması gerektiği, Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımın bölgeye ulaşması için daha fazla çaba sarf edilmesi gibi konuların da ele alındığı bildirildi.
Beyaz Saray’daki Doğu Odası’nda yapılan resepsiyonda konuşan Başpiskopos, Trump’a hitaben “Bana Büyük Roma İmparatoru Büyük Konstantin’i hatırlatıyorsunuz. Bu imparator, Sayın Başkan, benim doğduğum yer olan muhteşem Konstantinopolis şehrini kuran ve inşa eden kişidir. Bu yer bugün İstanbul olarak bilinmektedir” dedi. Başpiskopos, Trump’ı İstanbul’u kurduğunu iddia ettiği Roma imparatoruna benzetmesi yetmezmiş gibi bir de haç hediye etti ve “git ve zafer kazan” dedi.
Elpidoforos, “size bu Kutsal Haç’ı sunmak benim için büyük bir onurdur. Bu haç, büyük Roma İmparatoru Konstantin’i zafere götüren semboldür, çünkü İsa ona bir rüyasında bu işareti göstermiştir ve şöyle demiştir: ‘Bu işaretle git ve zafer kazan.” Resepsiyonda Trump da bir konuşma yaptı. Amerika’daki Yunan topluluklarına verdikleri destek için teşekkür eden Trump, “Yunan asıllı Amerikalılar, ülkemizi olağanüstü cesaret, vatanseverlik ve büyük yetenekleriyle onurlandırmıştır. Bu yönetim altında, bu muhteşem mirasın erdemlerini, ideallerini ve ruhunu onurlandırmaya devam edeceğiz. Antik Yunanların Altın Çağı’ndan Amerika’nın Altın Çağı’na” dedi. Trump ayrıca 25 Mart’ı Yunanistan Bağımsızlık Günü olarak resmen duyuran bildiriyi de imzaladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve bazı ABD’li yetkililerle görüşmek üzere bugün ABD’de. Bu, Trump yönetiminin görevi devralmasından sonra Fidan’ın ikili görüşme amacıyla Washington’a yaptığı ilk ziyaret. Hürriyet’in edindiği bilgilere göre gündem Türkiye-ABD ikili ilişkilerinde atılabilecek stratejik adımlar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki dönemde ABD’ye yapacağı ziyaretin hazırlıkları olacak. Suriye, Gazze ve Ukrayna başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ve işbirliği imkanları masada olacak.
SURİYE’DE İŞBİRLİĞİ
Hürriyet’e bilgi veren kaynaklara göre Suriye konusunda, Fidan’ın Türkiye’nin Suriye’nin istikrarına ve bütünlüğüne yönelik desteğini vurgulaması, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının önemine değinmesi, insani yardımlar ve yeniden inşa konularında Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gerektiği mesajlarını ABD’li muhataplarına iletmesi bekleniyor.
GAZZE’DE KALICI ATEŞKES
Ankara’nın, terör örgütü DEAŞ ile mücadele ve kampların güvenli yönetimi konusunda eşgüdüm yapılması gerektiği yönündeki görüşünün yanı sıra SDG çatısı altındaki PKK/YPG unsurlarının tasfiyesi başta olmak üzere FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesi beklentisi de öne çıkan başlıklar arasında yer alacak. Ukrayna konusunda ise Fidan’ın, Ankara’nın ABD öncülüğünde devam eden girişimleri desteklediğinin ve katkıya hazır olduğunun altını çizeceği öğrenildi. Bakanın Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımın bölgeye ulaşması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulaması bekleniyor.
YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI
Ankara’nın ABD’den en önemli beklentilerinden biri CAATSA yaptırımlarının kaldırılması. Bakan Fidan temaslarında, “CAATSA yaptırımlarının kaldırılması yönünde çalışmalara başlanmasının ve Türkiye’nin F-35 programına dönüş sürecinin yeniden ele alınmasının önemine vurgu yapacak”. Ayrıca savunma sanayiinde tedarik süreçlerinin önündeki engellerin kaldırılmasını gündeme getirecek. Kaynaklar Bakan Fidan’ın, “Savunma sanayiinde işbirliği gibi konuların jeopolitik gerçeklerle uyumlu bir mecraya sokulması gerektiğini hatırlatması bekleniyor. Bu tip adımlar sayesinde ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefine ulaşılması için somut ilerleme sağlanabilir” dedi.
BİLGİ NOTU
Beyaz Saray Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini “harika bir görüşme” olarak nitelendirirken, bu ikili temasın Ankara-Washington hattında değişimlere sebep olacağını vurguladı.
‘DÖNÜŞÜME SEBEP OLACAK’
The Tucker Carlson Show isimli sosyal medyada yayınlanan programa katılan Witkoff, ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında geçen hafta gerçekleştirilen görüşmenin öneminin yeteri kadar anlaşılmadığını savundu. “Başkan, birkaç gün önce Erdoğan ile harika bir görüşme yaptı. Ben bu konuşmayı gerçekten dönüşüme sebep olacak bir konuşmaydı diye tanımlardım” diyen Witkoff, “Bu görüşmenin yeteri kadar haberleştirilmediğini düşünüyorum” diye ekledi. Bunun nedeni olarak ABD’nin Yemen’deki Husilere askeri operasyon başlatması, İsrail’in Gazze’deki katliamı ve Rusya-Ukrayna arasındaki barış görüşmeleri olduğunu öne süren Witkoff, Trump-Erdoğan görüşmesinin bu konular arasında yeterince ön plana çıkmadığını belirtti.
Steve Witkoff
‘LİDERLERİN İLİŞKİSİ İYİ’
Başkan Trump’ın Türkiye’ye büyükelçi olarak aday gösterdiği ve Senato’dan onay bekleyen yakın dostu Tom Barrack’ın “olağanüstü bir iş” çıkaracağını belirten Witkoff, iki lider arasındaki ilişkiye de dikkat çekti. “Başkan’ın Erdoğan ile bir ilişkisi var ve bu önemli olacak” dedi. Trump’ın ilk döneminde şahsi telefon numarasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği ve ikilinin sık sık doğrudan iletişime geçebildiği biliniyordu. CNN’in kaynaklarına dayandırdığı bilgilere göre, Trump’ın ilk döneminde devlet başkanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinin en büyük kısmı, zaman zaman Beyaz Saray’ı haftada en az iki kez arayan ve Trump’ın emirleri doğrultusunda doğrudan Başkan’a bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gerçekleşmişti.
ÖNEMLİ GELİŞMELER VAR
“Yasanın izin verdiği ve uygun olduğu azami ölçüde Bakanlığın kapatılmasını kolaylaştırmak ve eğitim üzerindeki yetkiyi eyaletlere ve yerel yönetimlere geri vermek için gerekli yetkileri” Eğitim Bakanı Linda McMahon’a veren bir kararname imzalayan ABD Başkanı, bakanlığın “temel ihtiyaçların” ötesinde kapatılacağını, ancak düşük gelirli okullar için fonlar, hibeler ve engelli çocuklara yönelik yardımların korunacağını belirtti. Trump imza töreni sırasında, Amerika’nın ayrılan yüksek bütçelere rağmen eğitim performansının gerisinde kalmasından bakanlığı sorumlu tutarken, yetki eyaletlere bırakılırsa daha iyi sonuçlar çıkacağını savundu. Fakat 1979 yılında ABD Kongresi tarafından kurulan bakanlığın kapatılması için Kongre’den de yasa geçirilmesi gerekiyor. Cumhuriyetçi Kongre üyeleri buna yönelik yasa tasarısı sunacaklarını söylerken, Demokratlar’ın karşı çıktığı kapatma kararına ilişkin bir yasa tasarısının başarılı olması çok zor görünüyor. Cumhuriyetçiler, Eğitim Bakanlığı’nı kapatmayı onlarca yıldır düşünüyordu. Trum seçim kampanyası sırasında, bakanlığı “radikallerin, fanatiklerin ve Marksistlerin” yuvası olarak göstermişti.
F-47 MÜJDESİ
ABD’nin 47’nci başkanı Donald Trump, F-47 isimli yeni nesil savaş uçağının Boeing tarafından üretileceğini açıkladı. Gelişmeyi Oval Ofis’te duyuran Trump, “Talimatımla Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri dünyanın ilk 6. nesil savaş uçağına geçecek ve bu uçak F-47 olarak bilinecek” dedi. Uçağın isminin generaller tarafından seçildiğini söyleyen Trump, “F-47 şimdiye kadar yapılmış en gelişmiş, en yetenekli ve en ölümcül uçak olacak. Uçağın deneysel bir versiyonu neredeyse 5 yıldır gizlice uçuyor. ABD gökyüzüne hâkim olmaya devam edecek” dedi. ABD Başkanı ayrıca önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni bir F-47 jeti filosunun inşa edileceğini söyleyerek, “Çok sayıda sipariş verdik. Size fiyatını söyleyemeyiz” diye belirtti.
MUSK PENTAGON’A GİTTİ ORTALIK KARIŞTI
ABD Başkanı Donald Trump’ın özel danışmanı olarak görev yapan dünyanın en zengin insanı, teknoloji milyarderi Elon Musk’ın Pentagon’a giderek “çok gizli” ibareli askeri brifing alacağı iddiası gündeme oturdu. New York Times (NYT) gazetesi önceki akşam, “Pentagon’un cuma günü Musk’a Çin ile çıkabilecek olası bir savaşa dair ABD’nin çok gizli planlarını” anlatacağını iddia etti.
Amerikan medyasında Musk’a hangi gizlilik seviyesinde bir brifing verileceğine dair ayrıntı paylaşılmazken, Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth iddiaları yalanladı. Kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan sert bir paylaşım yapan Trump, “Ne kadar saçma! Çin’den bahsedilmeyecek bile, böyle bir konu tartışılmayacak. İtibarını yitirmiş medyanın böyle yalanlar uydurabilmesi ne kadar utanç verici” dedi. Hegseth ise Musk’ın Pentagon ziyaretini doğrularken, toplantının “yenilik, verimlilik ve akıllı üretim hakkında olacağını, Çin’le çok gizli savaş planları” hakkında olmadığını söyledi. Elon Musk da X hesabından iddialara yönelik sert bir çıkış yaptı. NYT’nin “saf propaganda” aracı olduğunu savunan Musk, ayrıca “yanlış bilgi sızdıranlar hakkındaki soruşturmaları dört gözle beklediğini” belirtti. Musk, “Bulunacaklar” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde çoğunlukla Müslüman ülkelere uyguladığı seyahat kısıtlamalarına benzer yasakları bu dönemde de geri getirmeye hazırlanırken bu sefer hedefteki ülkelerin sayısının 40’tan fazla olması bekleniyor. Türkiye, bu ülkeler arasında yer almıyor.
KIRMIZI LİSTEDE 11 ÜLKE
Amerikan New York Times gazetesinin paylaştığı bilgilere göre diplomatik ve güvenlik çevreleri tarafından bir taslak öneri listesi oluşturuldu. Buna göre üç farklı liste olması bekleniyor. Vatandaşlarının ABD’ye girmesinin kesin olarak yasaklanacağı 11 ülkeden oluşan bir kırmızı liste olması öngörülüyor. Kırmızı listenin Afganistan, Butan, Küba, İran, Libya, Kuzey Kore, Somali, Sudan, Suriye, Venezuela ve Yemen’den oluştuğu bildiriliyor.
TURUNCU LİSTEDE 10 ÜLKE
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Beyaz Saray’a sunulmak üzere hazırlanan listeler arasında seyahatin tamamen yasaklanmayacağı ancak büyük ölçüde kısıtlanacağı bir turuncu liste de bulunuyor. Belarus, Eritre, Haiti, Laos, Myanmar, Pakistan, Rusya, Sierra Leone, Güney Sudan ve Türkmenistan’ın bulunduğu listenin vatandaşları, eğer zenginlerse ve iş seyahati yapabiliyorlarsa ABD’ye girmelerine izin verilecek ancak göçmen veya turist vizesiyle seyahat edenlere ABD kapıları kapatılacak.
SARI LİSTE İÇİN SON ŞANS
Bakanlık ayrıca belirlenen bir dizi eksiklikleri gidermeleri için 60 gün süre verilecek ve uymazlarsa diğer listelerden birine alınacak 22 ülkeden oluşan bir sarı liste de çıkardı. ABD Dışişleri’nin belirlediği sorunlar arasında, seyahat edenler hakkında ABD ile bilgi paylaşmamak ve pasaport verme konusunda yetersiz güvenlik uygulamaları gibi sebepler bulunuyor. Bu listede Angola, Antigua ve Barbuda, Benin, Burkina Faso, Kamboçya, Kamerun, Cape Verde, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Dominika, Ekvator Ginesi, Gambiya, Liberya, Malavi, Mali, Moritanya, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Sao Tome ve Príncipe, Vanuatu ve Zimbabve yer alıyor.