Antakya İl Sağlık Müdürlüğü binasının önündeki merkezi ziyaret ettiğimizde, çadırın önünde büyük bir yoğunluk var. Muğla, Kütahya, İstanbul gibi şehirlerden gelen eczacılar, depremzedelerin istediği ilaçları temin etmeye çalışıyor.
Rıza ÖZEL ve Ece ÇELİK Hatay'dan bildiriyor...
Hatay Eczacı Odası Başkanı Sedat Aközcan da depremde yakınlarını kaybeden, evi ve eczanesi yıkılan bir depremzede. Buna rağmen 2’nci gün sahra eczanesini kurmak için harekete geçen Aközcan çalışmaları şöyle anlatıyor:
Kızı Mersin’de turizmci olarak çalışan, kendisi Rusya’da yaşayan Olya Kuznesova depremin üçüncü gününden beri Hatay’daki Kızılay mutfağında gönüllü çalışıyor.
İNANILMAZ YARDIMLAŞMA
Rusya’da Zavitinsk şehrinde yaşayan turizmci ve antika dükkânı sahibi Olya Kuznesova, Mersin’de yaşayan kızının sabaha karşı ‘Deprem oluyor’ mesajıyla uyandı. Televizyonda izlediği görüntülerden çok etkilenen ve gönüllü olarak çalışmak için bölgeye gitmeye karar veren Kuznesova ertesi gün iş yerinde depremzedeler için 40 bin TL yardım topladı. İstanbul’a gelerek arkadaşlarıyla topladığı parayla yardım malzemelerini alan ve bunları yardım kuruluşlarına teslim eden Kuznesova depremin 3’üncü gününden bu yana Kızılay mutfağında yemek pişirmekten temizliğe kadar her göreve koşuyor.
Olya Kuznesova
Günde 7 bin kişiye yemek çıkaran mutfakta işleri bittikten sonra dağıtım ekibiyle köyleri de dolaşan Kuznesova, Kızılay mutfağında disiplini ve sempatisiyle tanınıyor ve diğer gönüllüler ona “Olya anne” diyor. Kızılay mutfağında ziyaret ettiğimiz Kuznesova, “Depremin olduğu gece uyuyamamıştım. Kızımdan saat 04.30’da gelen deprem mesajıyla büyük üzüntü yaşadım. Rusya’daki arkadaşlarım yardım etmek istedi ve topladığım parayla İstanbul’a geldim. Yardım malzemelerini temasta olduğum derneğin tırına yükledim. Gönüllü arkadaşlarla birlikte Malatya’ya geldik. Hatay’da durumun kötü olduğunu duyunca taksiyle Hatay’a geldik. Kızılay yetkililerine ulaştım. ‘Gönüllü olarak ne yapabilirsin’ diye sordular. ‘Her şeyi yaparım’ dedim. Geceleri arabalarda uyuduk. Yeni bir aile kazandım diyebilirim. İnanılmaz bir yardımlaşma var” diye konuştu.
BEN TEŞEKKÜR EDERİM
Rusya’da boş vakitlerinde yaşlılara gönüllü hizmet veren Kuznesova, “Hayatımda hiç bu kadar teşekkür duymamıştım. Yabancı olduğum için sanıyorum insanlar bana çok teşekkür ediyor. Gönüllüler, depremzedeler, halk gerçekten bir aile olduk ama ben bunun insanlık görevi olduğunu düşünüyorum. Esas bu dayanışma için ben teşekkür ederim” diye konuştu.
Hatay’ın büyük ve turistik ilçelerinden Samandağ depremde ağır hasar alan noktalardan biri oldu. Merkeze arabayla 1 saat uzaklıkta olan ilçenin iç bölgelerinde çok sayıda ev yıkılmış, büyük hasarlar meydana gelmiş. Denize kıyısı bulunan, otellerin ve yazlıkların yoğunlukta olduğu sahil kısmında ise hasar yok denecek kadar az. Samandağ’ın depremden en çok zarar gören mahallesi ise Sutaşı. Mahallelinin deyimiyle Sutaşı’nda yüzlerce bina yıkılmış, her aileden çok sayıda insan hayatını kaybetmiş. Dağlık alana doğru geniş bir bölgeye yayılmış olan mahalledeki depremzedelerin bir bölümü ailelerinin yanına göç etmiş, büyük bölümü ise yıkılmış evlerinin önüne çadır kurmuş.
İHTİYAÇ ÇOK
Evlerini terk etmek istemeyenler ilk 6 günü sandalyelerde geçirdiklerini söylüyor. Çadır bulmak için merkeze gitmekte sorun yaşadıklarını anlatan Sutaşılılar, gönüllülerin çabalarıyla çadırlar kurmuş. Demirleri bükerek ve üzerine naylon örterek yaptıkları çadırlarda yaşam mücadelesi veren depremzedeler 100’er kişilik çadır bölgeleri oluşturmuş. Naylon çadırların üzerine geceleri yağan çiy yüzünden sabahları yorganlarının sırılsıklam olduğunu, tuvalet ihtiyaçlarının bulunduğunu, bu koşullarda ne kadar dayanacaklarını bilmediklerini söylüyor ve merkeze sesleniyorlar: “İhtiyacımız çok, sesimizi duyun.”
EMİNE ABLA’NIN ATLIKARINCASI
Samandağ’da zor koşullarda yaşam mücadelesi veren çocukların yüzünü İstanbul’dan gelen Emine Ablaları güldürdü. Depremi duyar duymaz Hatay’a koşan Emine Yavuz, yardım çalışmalarından kalan zamanlarında ilçede bulduğu bir seyyar atlıkarıncayla çocukları eğlendiriyor.