Ali Varlı

Silah ambargosunu doğru bulmuyorum

23 Aralık 2020

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’de yaşanan kriz nedeniyle Türkiye’ye silah satışının tamamen durdurulması yönündeki taleplere karşı çıktı. Bakan Maas, “Ben stratejik olarak bu yolu doğru bulmuyorum. NATO üyesi bir ülkeye bunu yapmak çok kolay değil. NATO üyesi Türkiye’nin ABD’den füze satın alamadığı için Rusya’dan çok kolay şekilde satın aldığını hepimiz gördük” dedi.

DENİZALTI İŞBİRLİĞİ

Türkiye’nin Akdeniz’de sondaj faaliyetleri yürütmesi üzerine Yunanistan ile kriz yaşanmış, Yunanistan ekim ayında Almanya’dan Türkiye’ye silah satışını durdurması talebinde bulunmuştu. Durdurulması istenen projeler arasında ThyssenKrupp Marine Systems’in önemli katılımıyla devam eden altı denizaltının montajı da bulunuyor. Türkiye ile Almanya arasında 2009 yılında denizaltı satışıyla ilgili anlaşma yapılmıştı.

NATO ÜYESİNE YAPILAMAZ

Almanya, Suriye’nin kuzeyine 2019 yılının ekim ayında başlatılan Barış Pınarı Harekâtı’nı gerekçe göstererek Türkiye’ye silah ve askeri teçhizat satışına kısıtlama getirmişti. Yaklaşık bir yıldır savaşta kullanılacak silah ve askeri teçhizat satışı ve siparişlerine onay verilmiyor. Denizaltı parçalarının ihracatıyla ilgili sürecin ise devam ettiği belirtildi. Maas, sorunların diplomasi yoluyla çözüleceğine inandığını belirterek, “Biz elbette soruna bir çözüm bulmayı istiyoruz ve NATO üyesi bir ülkenin kalıcı silah işbirliğinin dışında tutulamayacağına inanıyoruz” dedi.

BİLGİ NOTU

Alman Dışişleri Bakanı Maas’ın bu açıklamalarının, ABD’nin Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi satın alındığı gerekçesiyle Türk savunma sanayiine yaptırım uygulamasının ardından gelmesi dikkat çekti.

Yazının Devamını Oku

Almanya: Suçlamalar kabul edilemez

27 Ekim 2020

Seibert, “Erdoğan’ın geçen hafta çarşamba günü polisin Berlin’deki bir camide arama yapmasını İslam’a karşı alınan bir önlem olarak değerlendirip Almanya’ya yönelik sözlerini reddediyoruz. Polis aramasının belli bir inanç grubunun dışlandığı suçlaması olarak görülmesi yanlış” dedi. Berlin’de korona salgını yardımlarında usulsüzlük şüphesiyle bir cami ve bazı dükkanlara baskın düzenlendiği açıklanmıştı. Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Erdoğan’ın Macron’u hedef alan açıklamasını eleştirerek, “Almanya radikal İslamcılarla mücadelede Fransa’nın yanındadır” dedi.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan: Camiye baskını şiddetle kınıyorum

24 Ekim 2020

Berlin Başsavcılığı salgında zarar gören küçük işletmelere yapılan yardımın haksız yere alındığı gerekçesiyle 5 işletme ve bir camide arama yapıldığını açıklamıştı.

Konuyla ilgili Twitter hesabından bir paylaşım yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan mesajında, “Berlin’deki Mevlana Camii’nde sabah namazı saatinde gerçekleştirilen, Avrupa’yı Orta Çağ karanlığına her geçen gün biraz daha yaklaştıran ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği apaçık ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum. Yıllar boyu demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin beşiği olarak anılan Avrupa, bugün ne yazık ki farklılıklarıyla savaşan bir yapıya bürünmüştür. Türkiye olarak, hiçbir gerekçenin kutsal bir mabedin hoyratça çiğnenmesine zemin oluşturamayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Almanya Büyükelçisi Ali Kemal Aydın da baskın düzenlenen camiyi dün ziyaret ederek cemaatin ilgili makamlardan özür beklediğini söyledi.

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberi: Rus muhalif lider Navalni: 'Schröder Putin'in katilleri koruyan uşağı'

7 Ekim 2020

RUS muhalif lider Aleksey Navalni, Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder'e ağır sözler söyledi. Navalni Schröder'i kastederek “O Putin'in katilleri koruyan uşağı” dedi. Navaldi, Gerhard Schröder'in zehirlenme olayında Rus hükümetini suçlu gösteren güvenilir delillerin olmadığını söylemesine sert tepki gösterirken, Schröder'in zehirlenme olayını gizlemek için para aldığını da iddia etti.

Bild Gazetesine konuşan Navalni, Schröder'e şu cevabı verdi: “O hayal kırıklığı yaratıyor. Alman halkı için aşağılayıcı bir durum. Özellikle araştırmayı yapan federal ordunun laboratuvarı için aşağılayıcı bir durum. Putin için lobi çalışmaları yapan Gerhard Schröder'e Putin para veriyor. Putin'nin lobicisi ve şimdi de katilleri korumaya çalışıyor.

Eski bir başbakandan böyle sözler duymak aşağılayıcı ve benim bunu anlamam çok zor. O Avrupa'nın en güçlü ülkesinin eski başbakanı. Schröder şimdi Putin'in katilleri koruyan uşağı. Putin'den ne tür gizli paralar aldığını bilmiyorum. Resmi olarak ödemeler yapılıyor ona. Ama gizli ödemelerin yapıldığına yönelik de hiç şüphem yok.”

Berlin Charite Hastanesi'nde iki haftayı aşkın süre komada kalan ve daha sonra yapılan tedaviyle sağlığına kavuşan Navalni, Berlin sokaklarında gezmeye başladığını da söyledi.

Yazının Devamını Oku

Rus muhalif taburcu oldu

24 Eylül 2020

Hastaneden yapılan açıklamada, “Hastanın sağlık durumu oldukça iyi. Artık akut tedaviye gerek kalmadı” denildi. Bu arada Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Navalni’nin her vatandaş gibi istediği zaman Rusya’ya dönebileceğini söyledi. Navalni’nin sözcüsü Kira Yarmysh ise Rus politikacının tedavisi için bir süre daha Berlin’de kalacağını açıkladı. Navalni, geçen ay Sibirya’dan Moskova’ya uçuşunda rahatsızlanmış, tedavi için Berlin’e sevk edilen muhalifin zehirlendiği açıklanmıştı.

Yazının Devamını Oku

Almanya İçişleri Bakanı: Geri kabul anlaşması yeniden canlandırılmalı

21 Eylül 2020

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Türkiye ile AB arasında 2016’da imzalanan “Mültecilerin Geri Kabulü Anlaşması”nın yeniden canlandırılması gerektiğini belirterek, anlaşmanın işlememesinin AB’ye büyük maliyeti olacağını söyledi. Söz konusu anlaşma, AB’nin Türkiye’ye karşı 6 milyar Euro’luk yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine işlevsiz duruma düşmüştü. Alman Bild am Sonntag gazetesine konuşan Seehofer şunları söyledi: “Anlaşma kesinlikle yeniden canlandırılmalı. Türkiye çok önemli bir ortak. Anlaşma hem bizim için hem de Türkiye için çok önemli. AB Komisyonu, Türkiye ile yeniden görüşmek zorunda. Mültecilerin Türkiye’deki eğitim, barınma ve sağlık maliyetleri çok yükseldi. Biz bunu dikkate almak zorundayız. Eğer Türkiye mültecileri kabul etmezse, Avrupa’ya doğru yönlendirirse, bunun maliyeti bizim için çok ama çok daha yüksek olur.”

Yazının Devamını Oku

PKK mağduru anne: Tehdit ediliyorum

3 Eylül 2020

Üzerinde, “PKK bir virüstür. Bana çocuğumu kurtarmak için yardım edin” yazılı pankart açan anne, gazetecilere konuştu. 12 Kasım 2019’dan beri haber alamadığı kızı için düzenlediği eylemler sebebiyle tehdit edildiğini söyleyen Maide T., “PKK’ya yakın bir dernekte Zozan adlı bir kadınla görüştüm. Bana ‘Sesin çok çıkıyor. Senin yüzünden arkadaşlarımız zarar görürse bu senin için iyi olmaz’ dedi. Ben kızımı alana kadar sesimi yükselteceğim” dedi. Maide T. kızının Kandil’de olduğuna dair ihbar geldiğini de belirtti.

Yazının Devamını Oku

Pandemi isyanı

31 Ağustos 2020

Querdenken 711 adlı oluşumun organize ettiği yürüyüşe katılanlar önce kent merkezindeki Unter den Linden Caddesi’nde toplandı, ardından Friedrich Caddesi’nde yürüyüşe geçti. Polis maske ve sosyal mesafe kurallarına uymaları konusunda göstericileri sık sık uyardı. Ancak yapılan anonslar işe yaramayınca müdahale etmek zorunda kaldı. Yürüyüş de iptal edildi. Polisin yürümelerine izin vermediği göstericiler bu kez oturma eylemi yaparak protestolarını sürdürdü. Bazı göstericilerin güvenlik güçlerine şişe atması ve kurallara uymamasının ardından gelen sert müdahalede yaklaşık 300 kişi geçici olarak gözaltına alındı. Polisin kararlı duruşu sonrasında bir süre sonra göstericiler dağılmak durumunda kaldı.
STEINMEIER: BUNU KABUL ETMEYİZ

 

Yürüyüşe yabancı ve İslam karşıtı parti AfD katılım çağrısında bulunmuştu. Yürüyüşçüler arasında aşırı sağcı ‘İmparatorluk Vatandaşları’ adlı örgütün üyelerinin çokluğu göze çarptı. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, “Federal Meclis önünde aşırı sağcı alçakların imparatorluk bayraklarıyla demokrasimizin kalbine yönelik kabul edilmez bir saldırısı olmuştur. Bunu asla kabul etmeyiz” dedi.

BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yazının Devamını Oku

Alman itfaiyesinin Türk kadın başkanı: Ayrımcılığa ve tacize uğradım

12 Ağustos 2020

Dr. Müjgan Perçin (43) kendisine hakaret edildiğini, etnik kökeninden dolayı ayrımcılığa uğradığını ve cinsel tacizde bulunulduğunu iddia ederek Berlin İş Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulundu. Dava dilekçesini kabul eden mahkeme tarafları dinledi. Dr. Perçin’in avukatı, itfaiye birliğinin uygun çalışma ortamını sağlamasını talep etti. Ayrıca yaşanan mobbing ve taciz nedeniyle müvekkili Perçin’in psikolojisinin bozulduğunu, sağlık sorunları nedeniyle iş göremez raporu aldığı için bir süredir çalışamadığını söyledi. Davalı avukatı ise suçlamaların hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istedi. Tarafları dinleyen hâkim, dosyayı inceleyip önümüzdeki dönemde konuyla ilgili kararını vereceğini belirtti.

BAŞKAN YARDIMCILARI TEPKİ GÖSTERDİ

2016’da Alman İtfaiye Birliği’ne (DFV) genel müdür olan Müjgan Perçin’e atamayla birlikte hem itfaiye birliğinde hem de onu genel müdür olarak atayan dönemin başkanına yönelik saldırılar başladı. Perçin’in yönetici olmasını hazmedemeyen DFV başkan yardımcılarından biri “İlla bir Türk’ün Alman İtfaiye Birliği’nde yönetici mi olması gerekiyor” sözleriyle tepki gösterdiği ve başka bir müdür yardımcısının ise Perçin’e “Sen buraya uygun değilsin” diyerek mobbing uyguladığı belirtiliyor. Ayrıca bir müdür yardımcısının Perçin’e üç ay boyunca cinsel taciz içerikli mesajlar gönderdiği de iddialar arasında. Müdür yardımcısının “Bir tatlı geceler öpücüğü daha! Seni gerçekte de öpmeyi isterim” mesajı attığı sonrasında ise Perçin’in cep telefonuna kalp emojileri gönderdiği belirtiliyor. DFV’nin toplantısının yapıldığı otelde tacizci müdür yardımcısı daha ileri giderek Perçin’e kaldığı oda numarasını mesajla göndererek odasına davet etmiş. Perçin’e dava sürecinde diğer eyaletlerin itfaiye birliğinden destek geldi.

BAŞARILI BİR KARİYER

Berlin’de doğan Müjgan Perçin, Berlin Hür Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Avukat olan Perçin, Federal Meclis’te hukuk danışmanı olarak görev yaptı. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi’nde NSU terör çetesinin faaliyetlerini araştıran Meclis Araştırma Komisyonu’nda hukuk danışmanlığı yaptı. Saksonya Anhalt Eyalet Meclisi’nde uzman hukukçu olarak görevde bulundu.


Perçin’i göreve getiren dönemin DFV Başkanı Hartmut Ziebs (solda) baskılara boyun eğerek 2019 yılında istifa etmek zorunda kaldı.

Yazının Devamını Oku

Son 6.5 yılda Avrupalı Türklerin 30 milyon Euro’suna gümrüklerde el konuldu, servet sınırda kaldı

29 Temmuz 2020

Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk ve Türkiye kökenlilerin arasında kara yoluyla Türkiye’ye izne gelenlerin neredeyse tamamı Sırbistan rotasını tercih ediyor. Kara yoluyla Türkiye’ye gelenlerin en çok başını ağrıtan konu ise gümrük mevzuatındaki yaptırımlar. Bu yaptırımlar nedeniyle Türkler servet denecek miktarda parayı Sırp gümrüğünde bırakmak zorunda kalıyor.

Sırbistan’a girişte yapılan kontrollerde Türklere ait milyonlarca Euro’ya el kondu. Sırp maliye yetkililerinin verdiği bilgiye göre son 6.5 yılda neredeyse tamamı Türklere ait olan ve gümrüklerde beyan edilmediği için de el konulan 30 milyon Euro ülke bütçesine aktarıldı. Sırp yetkililer ele geçirilen para ile ilgili şu bilgiyi paylaştı: “Yılbaşından 21 Temmuz tarihine kadar yapılan kontrollerde 5 milyon 400 bin Euro’ya el kondu. Gümrük kontrolleri sırasında 2019 yılında el konulan para miktarı ise 3 milyon Euro’ydu. 2013 yılından beri gümrüklerde beyan edilmediği için el konulan para miktarı 30 milyon Euro’yu buldu. Pandemi sırasında ortaya çıkan güvensizlik hissi nedeniyle bu yıl gümrüklerden beyan dışı daha fazla nakit para, ziynet eşyaları ve değerli kişisel eşyalar geçirilmek istendi.”

BÜTÇEYE AKTARILIYOR

Yetkililer el konulan paranın bütçeye aktarıldığını belirtirken konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Beyan edilmediği için el konulan para devlet bütçesine doğrudan aktarılıyor ve hastane, okul ile yol inşaatında kullanılıyor. Emeklileri ve çocukların ihtiyaçları için harcanıyor, kimi zaman da kamu personelinin giderleri karşılanıyor. Paranın büyük bölümü Türklere ait. Ana vatanlarına giderken gümrüklerde beyan etmiyorlar. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sınırlarında kontroller titizlikle yapılmadığı için oradan parayı rahatlıkla geçiriyorlar. Bizim gümrüklerde ise yapılan sıkı kontroller sayesinde neredeyse her gün gümrük mevzuatına aykırı şekilde ülkeye para sokan Türkler tespit ediliyor.”

YEMEĞİN İÇİNDE SAKLAYAN VAR

Sırp maliye yetkililerinden alınan bilgiye göre para genellikle otomobillerin değişik bölümlerinde gizleniyor. Gümrük polisleri kimi zaman da parayı yastık, ayakkabı, kemer ve giysilerin içinde ele geçiriyor. Yolda yemek için hazırlanan gıdaların arasına bile saklandığı oluyor. Temmuz ayının başında nişanlısıyla birlikte Türkiye’ye tatile giderken Sırbistan gümrüğünde yakalanan Türk işadamının otomobilinde 400 bin Euro bulundu. Para otomobilin arka koltuğunda bulunan iki yastığın içinden çıktı. İşadamı ve nişanlısı iki gün tutuklu kaldı. Nöbetçi mahkemeyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yaklaşık iki hafta önce ise yine Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşının 200 bin Euro’suna gümrükte beyan etmediği için el konmuştu. Gümrük polisleri yaptıkları kontrollerde çay paketlerine 58 bin Euro ile 1 kolye ve 8 altın bilezik gizlenmiş bulurken, başka bir yolcunun valizin alt kısmında ise gizlenmiş halde 60 bin Euro ele geçirildi. Bir başka kontrol sırasında otomobilin gizli bölümlerine 220 bin Euro saklayan da yakalandı. Yeleğinin içine dikilmiş özel bölümlerde 183 bin Euro gizleyen bir kişi hakkında da yasal işlem yapıldı.

BÜYÜKELÇİLİK UYARDI

Belgrad Büyükelçiliği ise konuyla ilgili Hürriyet’e verdiği bilgide Sırbistan gümrük mevzuatlarına göre belli miktardaki paranın gümrüklerde beyan edilmesinin zorunlu olduğunu belirterek “Sırbistan’a girişte 18 yaşın üstündeki her bir kişi 10 bin Euro’ya kadar beyan etmeden ülkeye nakit parayla giriş yapabiliyor. 10 binin üzerindeki miktarların beyan zorunluluğu var. Aynı şekilde ziynet ve kişisel eşyaların değeri de 10 bin Euro’nun üzerinde ise beyan edilmeli. Beyan etmeyen kişiler, kontroller sırasında Sırbistan sınır görevlilerince tespit edilmekte ve bu kişiler mahkemeye sevk edilerek, sözkonusu para, ziynet ve kişisel eşyaya yetkili makamlarca el konulmaktadır” denildi.

Yazının Devamını Oku

Berlin Duvarı’na 15 Temmuz notu

16 Temmuz 2020

Bir dönem iki Almanya’yı birbirinden ayıran ve turistlerin büyük ilgisini çeken Berlin Duvarı’na ‘15 Temmuz’u unutmadık’ ve ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ yazan Türk gençleri, hain kalkışmanın 4’üncü yıl dönümünde darbe girişimini kınadı.

Yazının Devamını Oku

Merkel’in ekibinde Mısır ajanı çıktı

11 Temmuz 2020

Basın merkezinde topladığı bilgileri Mısır istihbaratına ulaştıran çalışan hakkında soruşturma başlatıldı. Federal Asayiş Dairesi’nin geçen yıl aralık ayında çalışana yönelik bir dizi önlemler aldığı belirtilirken, federal savcılık şüpheli ile ilgili başlatılan soruşturmanın hâlâ sürdüğünü belirtti. Basına sızan bilgiler, ajanlık yapan çalışanın Federal Basın Dairesi’nin misafir kabul bölümünde orta derece bir yetkiyle görev yaptığı yönünde.

Yazının Devamını Oku

Korona avcısı

7 Temmuz 2020

Dedektif köpeklerin koronavirüs teşhisinde kullanılması konusunda ilk adımı Alman ordusu attı. Ulm kenti yakınlarındaki Vulkaneifel’da orduya ait köpek eğitim merkezinde 10 köpek bu yönde eğitiliyor. Eğitimde subaylarla birlikte Hannover üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri de yer alıyor. Eğitilen köpeklerin Alman çoban köpeği, İngiliz Cocker Spaniel ve Retriever cinsi olduğu belirtildi. Köpekler, kokunun moleküler bileşiminden patlayıcıları veya uyuşturucuyu çok kolay algılayabiliyor. Ayrıca bazı kanser türlerini ve şeker hastalarını da koklayarak teşhis edebiliyorlar.

YÜZDE 80 BAŞARI SAĞLANDIKöpek eğitim okulundan yapılan açıklamada, koronavirüs taşıyan insanları tespit edilmeleri için eğitim verilen köpeklerde şimdiye kadar yapılan testlerde yüzde 80 oranında başarı elde edildiğini duyurdu. Tedavisi ilaçla tamamlanan koronavirüs hastalarının tükürük örneklerine köpeğin tepki gösterdiği belirtilirken, eğitimde aktif hastalığı süren insanların tespiti aşamasına gelindiği belirtildi. Vakaların belirlenmesinde köpeklerin kullanılmasına ise bazı çevreler itiraz ediyor. Hasta tespiti sırasında virüsün köpeklere bulaşabilme riski olduğunu belirten hayvanseverler, köpeklerin bu alanda kullanılmasına karşı çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

‘Türkiye ile tutarlı bir strateji gerekli’

2 Temmuz 2020

Merkel, partisine mensup bir milletvekilinin Türkiye ile ilişkilere ilişkin sorusunu “Türkiye ile tutarlı stratejiye ihtiyacımız var. Biz bir yandan Türkiye ile stratejik ortağız da. Mülteci konusunda mesela. Bu konuda ancak yapılacak anlaşmalarla başarı sağlanır. Suriye ve Libya konuları da çok yönüyle ele alınmalı. Türkiye ile çok yönlü ilişkilerde denge kurmaya çalışıyoruz” diye cevaplandırdı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Merkel dün akşam saatlerinde telefonda görüştü. Görüşmede COVID-19 ile mücadelede işbirliği, Libya ve Suriye meseleleri başta olmak üzere bölgesel meselelere ilişkin değerlendirmeler yapıldığı bildirildi.

Yazının Devamını Oku

Bild Muhabiri yazdı: Antalya, Berlin’den tedbirli

23 Haziran 2020

Türkiye’ye turist gibi özel bir muhabir yollayan gazete, Berlin’den Antalya’ya seyahati, oteldeki önlemleri ve dönüşü tüm detaylarıyla yazdı. Gazete, Antalya havalimanında alınan önlemlerin Berlin Tegel Havalimanı’ndan daha sıkı uygulandığının altını çizdi.

‘Cankurtaran bile maske takıyor’ başlığı altında Michael Quandt imzasıyla yayınlanan haberde seyahatte alınan önlemler adım adım anlatıldı.Michael Quandt

SEYAHATİ YAZDI

ALMANYA’DA BULAŞMA ORANI ARTTI

Almanya’da koronavirüs vaka sayıları son haftada yeniden tırmanışa geçti. Başta Gütersloh bölgesindeki mezbaha çalışanlarında olmak üzere Göttingen kentindeki apartman sakinlerinde ve Berlin Neukölln semtindeki blok binalarda çok sayıda vakaya rastlanılması ülkedeki koronavirüs vakalarının sayısını yükseltti. Üç kentteki vakaların çoğalmasıyla ülkede bulaş oranı da fırladı.

Almanya, Türkiye’yi 130 ülkeyle birlikte koronavirüs nedeniyle riskli ülkeler arasına almış, Türkiye’nin baskılarına rağmen seyahat uyarısını da 31 Ağustos’a kadar uzatmıştı.

DÖRT GÜNDE YÜKSELDİ

Robert Koch Enstitüsü’nün yaptığı açıklamaya göre son dört günde bulaş oranı 2.88’e çıktı. Bu rakam, virüs taşıyan her yüz kişinin 288 kişiye virüsü bulaştıracağı anlamına geliyor. Ülkede dün itibariyle 24 saatte 373 yeni vaka tespit edildi. Toplam vaka sayısı 191 bin 948’e yükseldi. Son bir hafta içinde tespit edilen vaka sayısının 4 bini aştığı duyuruldu. Almanya’da COVID-19 salgınında toplam can kayıpları ise 8 bin 967’ye ulaştı.

Yazının Devamını Oku

Bu yasak olmadı Şansölye: Turizmciler zor durumda kaldı

18 Haziran 2020

Alman hükümeti Türkiye’yi koronavirüs tehlikesi nedeniyle 130 ülke ile birlikte riskli ülkeler arasında sınıflandırdı. Bu gelişmeyle birlikte Türkiye ile ilgili daha önce alınan seyahat uyarısı kararının kaldırılması da kısa sürede mümkün olmayacak. Riskli ülkeler arasında Türkiye dışında Alman turistlerinin sıklıkta tatilini geçirdiği Mısır, Tayland ve Meksika da yer alıyor.

KARANTİNA OLACAK

Alman hükümeti bu kararı Robert Koch Enstitüsü’nün riskli ülkeler listesini hazırlaması üzerine aldı. Karar, Türkiye’den geleceklerin 14 günlük ev karantinasına alınmaları zorunluluğunu da doğurdu. Ancak riskli ilan edilen ülkelerden gelenler Almanya’ya giriş yapmadan 48 saat içinde yapılmış testin negatif olduğunu beyan ederse karantina uygulanmasından muaf tutulacak. Söz konusu kararın, Almanların bu yaz tatilini Türkiye’de geçirmelerinin önünde önemli bir engel olacağı değerlendiriliyor.

ÇAVUŞOĞLU: HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM

Karara tepki gösteren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman Birinci Kanalı ARD’ye yaptığı açıklamada, hayal kırıklığına uğradığını belirtti. Türkiye’ye gelenlerin hastalanmaları durumunda tüm sağlık masraflarının karşılanacağını söyleyen Çavuşoğlu, seyahat uyarısı ile riskli ülke ilanını siyasi ve adaletsiz bir karar olarak değerlendirdi. ARD’ye verdiği röportajında Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile yaptığı telefon görüşmesine de değinen Bakan Çavuşoğlu, “Ben sayın Maas’a ‘Alman uzmanlarından oluşan heyeti Türkiye’ye gönderin. Durumu yerinde incelesinler’ dedim” dedi.

Yazının Devamını Oku

En büyük devrimci Atatürk

17 Mayıs 2020

Che, Gandi, Lenin, Rosa Lüksemburg, Mao, Robesbiere ve Emmeline Pankhurst fotoğraflarının yer verildiği Alman History Life dergisinin beşinci sayısının kapağında, Atatürk’ün kalpaklı ve kravatlı fotoğrafı ortada yer aldı. 17 devrimci için “İdealleri ve ideolojileriyle dünyayı değiştiren erkekler ve kadınlar” yorumu yapıldı. Atatürk’e altı sayfa ayıran dergi, aralarında onun da yer aldığı farklı olayları gösteren sekiz de fotoğraf kullandı.

KAHRAMANLIKLARI ANLATILDI

Her bir lideri farklı yazar ve tarihçi anlatırken, Atatürk’ü Mario Galloni kaleme aldı. Yazıda Atatürk çocukluğundan eğitimine ve reformlarına kadar ayrıntılı olarak işlendi. Libya’da İtalya, Balkanlar’da Bulgaristan ve Gelibolu’da İngiltere’ye karşı nasıl savaştığı da yer aldı. Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl kurduğu da anlatıldı. Yazı, ‘Mustafa Kemal Türkiye’de çok kişi tarafından hâlâ saygı duyulan biri’ cümlesiyle son buldu. Popüler tarih dergisi History Life Almanya dışında İtalya, İsviçre, Avusturya ve Lüksemburg’da yayınlanıyor.

Yazının Devamını Oku

‘Nefesimizi kesen sayıya ulaşıldı’

2 Mayıs 2020

Uzmanlar 3 ile 7 milyon arasında bir rakam bekliyordu. 2009 yılında yaşanan mali krizde işverenler, aynı yılın mayıs ayında bir milyon 440 bin çalışan için kısa mesai başvurusunda bulunmuştu. 2009 yılında toplam kısa mesai başvuru sayısı 3 milyon 300 binde kalmıştı.

26 MİLYAR YETMEYEBİLİR

Merkezi Nürnberg kentinde bulunan Federal İş Ajansı’nın fonunda şimdiye kadar 26 milyar Euro birikti. Ancak salgın nedeniyle krizin uzun sürmesi durumunda bu paranın ihtiyacı karşılayamamasından endişe ediliyor. Federal İş Ajansı Başkanı Detlef Scheele, kriz nedeniyle işsizlerin sayısının beklendiği kadar arttığını belirtirken, kısa süreli mesai uygulaması için öngörülen para miktarının ise yetmeyebileceğini söyledi. Scheele “Başvurular nefesimizi kesen sayıya ulaştı” sözleriyle gelen başvuru sayısının çokluğuna dikkat çekti.

LOKANTA SAHİPLERİ

Özellikle gastronomi alanında kısa mesai başvuru sayısının çok olduğunu belirten Scheele “Gastronomi alanında neredeyse her 10 işyerinden dokuzu kısa süreli mesai başvurusu yaptı” dedi. Scheele, her işverenin kısa süreli mesai başvurusunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını da kaydetti. Almanya’da kısa süreli mesai uygulamasında hükümet çalışanların net maaşının önce yüzde 60’ını karşılamayı kararlaştırdı. Aynı kararda çocuklu çalışanlarda bu rakam yüzde 67 olarak açıklanmıştı. Ancak daha sonra bu oran çocuksuzlar için yüzde 80’e, çocuklular için ise yüzde 87’ye çıkarıldı.

NİSANDA 373 BİN KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ

Kısa mesai için başvurular rekor seviyeye ulaşırken, işsiz sayısında ise her hangi bir patlama gerçekleşmedi. Nisan ayında 373 bin kişi işini kaybetti. Nisan aynda eklenen yeni işsizlerle birlikte Almanya’da işsiz sayısı toplam 2 milyon 645 bine yükseldi. Almanya’da nisan ayı sonu itibariyle 626 bin çalışana ise ihtiyaç duyulduğu açıklandı. Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, kısa çalışma uygulamasını “Milyonlarca kişinin işsiz kalmasını önledi” sözleriyle savundu. 

Yazının Devamını Oku

Almanya'da camiler de açılıyor

2 Mayıs 2020

Başbakan Angela Merkel’in önceki gün 16 eyaletin hükümet başbakanlarıyla yaptığı toplantıda önlemlerin hafifletilmesi kararı çıktı. 800 m2’den küçük mağazaların ve kademeli de olsa okulların açılmasından sonra şimdi de çocuk parkları, müzeler, ibadethaneler, sergi salonları ve hayvanat bahçeleri açılıyor. Daha geniş kapsamlı kararlar ise 6 Mayıs’a bırakıldı.

Merkel, kurallara uyanlara özellikle teşekkür ederken “Tedbirlere uymaya devam etmek zorundayız” dedi. Toplantıdan sonra açıklanan 8 sayfalık ortak metinde cami, kilise ve sinagoglarda yeniden ibadetin yapılabilmesi için 1.5 metre sosyal mesafe ve maske takma zorunluluğu getirildi. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin de (DİTİB) üyesi olduğu Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) Almanya’da vakit namazlarına 9 Mayıs’tan itibaren başlanacağını duyurdu.

 

Yazının Devamını Oku

Alman televizyonu: ‘Türkiye’de tatil mümkün olabilir’

1 Mayıs 2020

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın önceki gün yurtdışına seyahat uyarılarını 14 Haziran’a kadar uzattıklarını açıklamasına rağmen yaz tatilinin olup olmayacağı Alman medyasının ilgi duyduğu konulardan biri. Almanya’nın haber kanalı n24, yaz tatiliyle ilgili yaptığı haberde Almanların tatil yapabileceği olası ülkeleri saydı. Haberde İspanya, İtalya ve Fransa’nın tatilciler için riskli olduğu belirtilirken, üç ülkenin haritaları da kırmızı renkte gösterildi. Türkiye, Yunanistan, Avusturya ve Hırvatistan haritaları sarı renkle gösterilirken, bu ülkelerde tatilin belli kısıtlamalar ve önlemlerle mümkün olabileceğine dikkat çekildi. Haberde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelerde turizm koridorlarının oluşturulması durumunda tatilin mümkün olabileceği anlatıldı.

TEMASLAR SÜRÜYOR

Alman Bakan Maas, “Turizmin gerçekleşebilmesi için AB içerisinde, belirli ülkelerle düzenlemeler olmasını istiyoruz” diye konuştu. AB ülkeleri turizm bakanları da yaptıkları telefon konferansında yurtdışında tatil yapacaklara yönelik önlemleri görüştü. Başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok ülke, vatandaşlarına yaz tatilini kendi ülkelerinde geçirmelerini önerirken bütçelerinde turizm gelirleri önemli yer tutan Yunanistan, Avusturya ve Hırvatistan’dan sonra Malta’ta da yurtdışından gelecek turistleri ağırlamak için hazırlıklara başladı. Turizm koridoru oluşturmayı planlayan dört ülke özellikle Alman turistleri çekmeyi hedefliyor.

Yazının Devamını Oku

Tui’ye 1.8 milyar Euro kredi

9 Nisan 2020

Bankalar Tui’nin yeniden faaliyetlerini sürdürmesi için bir milyar 800 milyon Euro krediye onay verdiler. Tui yönetimi geçiş dönemi için ihtiyaç duyulan paranın bulunduğunu açıklarken, koronavirüs krizi esnasında kriz sonrası yapacakları operasyonlara yönelik çalışmalara başlayacaklarını da bildirdi. Dünya devi turizm şirketi, birçok ülkenin uçuşları tamamen yasaklaması nedeniyle faaliyetlerini 30 Nisan’a kadar tamamen durdurmuştu. Tui bünyesinde 70 bin kişi çalışırken, geçen yıl şirket 19 milyar Euro ciroya ulaşmıştı. Kriz nedeniyle Tui’de çalışanlar için kısa çalışma sistemine geçilmişti. Türk turizmi açısından da önemli yer alan Tui, Türkiye’ye en çok turist taşıyan seyahat şirketlerinin başında geliyor.

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberi: Faşistlerin yaptığına bakın! Türk aileye koronalı mektup

1 Nisan 2020

Almanya’da ırkçılar, Hamburg doğumlu Önder Koca’yı ve ailesini hedef aldı. Koca’nın posta kutusuna mektup bırakan kimliği belirsiz kişi veya kişiler, mektuba koronavirüs bulaştırdıklarını yazdı. Evli ve iki çocuk babası 28 yaşındaki Önder Koca, “Posta kutumu açtığımda isimsiz bir mektup buldum. Açıp okuduğumda şok oldum. Mektupta ‘Size bir sürprizim var. Bende korona var. Bu mektuba da birçok kez öksürdüm, her tarafını da yaladım. Bu dünyadan tek başıma gitmeyeceğim. Benim son misyonum çocuklarıma ve torunlarıma yabancıların olmadığı bir Almanya bırakmak. Öl, yavaş yavaş öl. Almanya’yı Almanlara bırak. Sizlere kötülük diliyorum, umarım virüs aileniz içinde hızlı yayılır’ sözleri yer alıyordu. Hemen ellerimi dezenfekte ettim. Polise başvurdum” dedi. Koca, durumu Türkiye’nin Hamburg Başkonsolosluğuna da bildirdiğini anlattı.

‘BİZLERİ TEDİRGİN ETTİLER’

Hamburg sağlık yetkililerine müracaat ettiğini belirten Koca, “Ne tür önlemler almam gerektiğini sordum. Bana söylediklerine göre kağıttan virüsün bulaşması çok ama çok düşük bir ihtimal. Ama ona rağmen bir hafta işe gitmememi ve kendimi karantinaya almamı önerdiler. Herhangi bir belirti olunca da kendilerine başvurmamı istediler. Böyle bir mektup almak bizi korkutmadı ama tedirgin etti” dedi.

Yazının Devamını Oku

Alman askeri uçakları Fransa’dan hasta taşıdı

30 Mart 2020

Alman ordusuna ait askeri uçaklar İtalya’dan sonra Fransa’dan da koronavirüs hastalarını Almanya’ya taşıdı. Strasbourg’dan alınan hastalar Ulm kentindeki askeri hastaneye nakledilerek tedavi altına alındı. Konuyla ilgili açıklama yapan Almanya Federal Savunma Bakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Annegret Kramp Karrenbauer (AKK), “Fransa’nın bizim yardımımıza ihtiyacı var. Elbette dostlarımızın yanında olacağız. Fransız mevkidaşım Florence Parly ile bu konuyu konuştum. Ona, Alman ordusunun Fransa’dan ağır hastaları Almanya’ya taşıyıp askeri hastanelerde tedavi edileceğini söyledim. Birlikte durursak güçlü oluruz” dedi. Geçen cumartesi günü de Alman ordusuna mensup askeri uçaklar İtalya’nın Bergamo kentinden koronavirüs bulaşmış ağır hastaları Almanya’nın Köln kentine tedavi için taşımıştı.

 

Yazının Devamını Oku

Merkel İstanbul zirvesine katılmayabilir

13 Mart 2020

Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert cuma günü Berlin'de olağan haftalık basın toplantısında Başbakan Merkel'in gelecek haftaki randevularıyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Hükümet Sözcüsü Seibert, İstanbul zirvesini randevular arasında saymayınca bir gazeteci 'Başbakan Merkel salı günü İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyecek mi' diye hatırlatmada bulundu. Seibert bu hatırlatmaya “Koronavirüs ile ilgili durumu biliyorsunuz.

Bu yüzden görüşme planlama aşamasında” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada mültecilerin durumuyla ilgili Merkel ve Macron ile İstanbul'da salı günü üçlü zirve yapılacağını, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un da katılımıyla zirvenin dörtlü olabileceğini söylemişti.

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberleri... Yunanistan'da büyük telaş! Harekete geçtiler...

2 Mart 2020

Alman Savunma Bakanı ve koalisyon hükümetinin büyük ortağı CDU Genel Başkanı Annegret Kramp Karrenbauer, AB’ye yaptığı çağrıda Türkiye ve Suriye’deki mülteci dramına yönelik daha kararlı bir politika izleyip, Putin ve Esad’a daha fazla baskı yapılmasını istedi. Karrenbauer, “AB ve ABD şimdi siyasi müzakerelerin Suriye’deki korkunç savaşı sona erdirmesinin yolunu açması için Esad ve Putin üzerindeki baskıyı artırmalı” dedi.

EK PARA VE YARDIMDA BULUNALIM

Başbakan Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) nisan ayında yapacağı kurultayda genel başkan adayı olduğunu açıklayan Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Türkiye’nin milyonlarca mülteciyi barındırdığını hatırlatarak “Avrupa Birliği (AB) bu yüzden mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye’ye ek para ve ek yardımlarda bulunmalı” dedi. Röttgen, Türkiye’nin kapılarını açmasını sadece tehdit olarak okumamak gerektiğini belirtirken, bunun bir yardım çağrısı olarak da anlamak gerektiğini söyledi.

PUTİN HİÇ BEDEL ÖDEMEDİ

Rusya’ya karşı daha ağır yaptırımlar uygulama çağrısı da yapan Röttgen “Putin, Esad ile birlikte yükselttiği savaş için bugüne kadar hiç bedel ödemedi. Bu yüzden AB dışişleri bakanlarının barışçıl çağrılarını karşılıksız bıraktı” dedi. Batı’nın Rusya’yı ekonomik yaptırımlarla tehdit ederek görüşmelere zorlaması gerektiğini belirten Röttgen “Bizim diplomatik ve ekonomik olarak sert oynamaya hazır olduğumuzun mesajını vermemiz gerekiyor. Bu inisiyatifi de Almanya ve Fransa birlikte üstlenmeli” dedi.

1 MİLYON KİŞİ KAPIYA DAYANMIŞTI

2015 yılının eylül ayında büyük çoğunluğu Balkanlar üzerinden olmak üzere kısa sürede yüz binlerce mülteci AB sınırlarına dayandı. Macaristan’ın kapılarını açmaması üzerine Sırbistan ile Macaristan sınırında insanlık dramı yaşandı. Almanya Başbakanı Merkel durumun felakete dönüşmemesi için mültecilere kapıları açtı. 1 milyondan fazla mülteci Almanya ve AB ülkelerine geldi. Bunun üzerine AB ile Türkiye arasında 2016 yılının Mart ayında Geri Kabul Anlaşması imzalandı.

AB'DE MÜLTECİ TELAŞI

Yazının Devamını Oku

Koronavirüs ITB turizm fuarını vurdu

29 Şubat 2020

Türkiye’nin her yıl 3 bin metrekare alan kiralayarak turizmini görücüye çıkardığı ITB bu yıl yapılamayacak. Berlin Sağlık Bakanı konuyla ilgili Hürriyet’e verdiği özel demecinde, “Turizm fuarına dünyanın her yerinden katılım sağlanıyor. Fuara gelenlerin sağlıklarını düşünmek zorundaydık. Yaptığımız toplantıdan fuarın iptal edilmesi kararı çıktı. İnsanların sağlığını düşünmek zorundayız. Fuarın yapılmasına izin verseydik büyük risk alacaktık” ifadelerini kullandı. 130’dan fazla ülkeden katılımcıları buluşturan fuarda Türkiye’den otel ve turizm şirketleri 3 bin metrekarelik alanda tanıtım yapma fırsatı buluyorlardı. Türkiye’den Turizm Bakanı’nın da katıldığı fuara, Antalya milletvekili olması sebebiyle zaman zaman Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da gidiyordu. Fuar 4-8 Mart tarihleri arasında yapılacaktı.

Yazının Devamını Oku

Türklerin katili NSU ile aynı marka silahı kullanmış

28 Şubat 2020

Federal Meclis İçişleri Komisyonu dün yaptığı toplantıda Hanau’daki ırkçı saldırı ve yürütülen soruşturmayı ele aldı. Savcı, Rathjen’in üç silahına el konulduğu bilgisini verirken, cinayetlerin Çek yapımı Ceska marka silahla işlendiğini bildirdi. Katilin Ceska marka silahı yasa dışı yollarla edindiği de savcının verdiği bilgiler arasında. 2000’li yılların başında 9’u Türk biri Yunanlı 10 esnaf ile bir polisi öldüren neo-Nazi örgütü NSU da saldırılarını Ceska marka silah ile yapmıştı. Tobias Rathjen’in iki ayrı yerde dokuz kişiye aynı silahla 52 kurşun sıkarken, annesini ise evde başka bir silahla öldürdüğü öğrenildi.

Yazının Devamını Oku

Almanya'daki saldırıda öldü denilmişti! O isim Hürriyet'e konuştu

22 Şubat 2020

Hakkında çıkan, saldırıda hayatını kaybetti haberler nedeniyle hem kendisinin hem de ailesinin büyük mağduriyet yaşadığını söyleyen Bilal “Gazeteler, televizyonlar benim fotoğrafımı yayınlayıp öldüğüm yönünde haberler yaptılar. Türkiye'den akrabalar ve tanıdıklarımız ağlayarak bizi aradılar. Onları ikna etmekle meşgulüz. Sosyal medyada bana rahmet okuyorlar.” dedi.

Neden öldüğü yönünde haberler yapıldığını bilmediğini belirten Bilal “Saldırı gecesi benim okuldan arkadaşım Afgan Said Arena Cafe'de buluşalım dedi. Oradan beni aradı ve yemek ısmarladığını belirtip yemeğe çağırdı.

Ben yatakta uzanıyordum. Canım gitmek istemedim. Maalesef Said orada vuruldu ve öldü. Abisi de ağır yaralandı. Herkes benim orada olduğumu sandığı için benim ölmüş olabileceğimi düşündüler. Oysa dediğim gibi ben oraya gitmedim, ölmek değil yaralanmadım bile” dedi.



Yazının Devamını Oku

Kardeşlerimizi vurdular! Almanya’da aşırı sağcı terör: 4’ü Türk 9 kurban

21 Şubat 2020

ALMANYA’da göçmen kökenlilere yönelik aşırı sağcı terörün adresi bu kez Hessen eyaletinin Hanau kenti oldu. Aşırı sağcı 43 yaşındaki terörist Tobias Rathjen, Türk kökenlilerin de yoğun olduğu Heumarkt bölgesinde iki nargile kafe ile bir büfede katliam yaptı. Saldırıda 4’ü Türk 9 kişi öldü. Terörist ilk olarak saat 22.00 sularında Midnight isimli nargile kafeyi silahla bastı. Burada Sedat Gürbüz ve Fatih Saraçoğlu’nu öldüren Rathjen, daha sonra Türk asıllı Kemal Koçak’a ait bir büfeye girerek burada yemek yiyen Gökhan Gültekin (37) ve Ferhat Ünvar’ı (22) yaylım ateşine tuttu.

BABASINA DOKUNMADI

Saldırgan son olarak Türk kökenlilerin sıklıkla gittiği Arena Bar & Cafe isimli mekânda üçüncü bir saldırı gerçekleştirdi. Ölenler arasında, 35 yaşındaki iki çocuk annesi hamile bir kadının da bulunduğu bildirildi. Kanlı terör saldırılarının ardından evine giden terörist, 72 yaşındaki annesini öldürdükten sonra intihar etti. Saldırganın evdeki babasına ise dokunmadığı belirtildi. Avcılık ruhsatı bulunan teröristin arabasında mühimmat ele geçirildi. Bürokraside örgütlü aşırı sağcı yapının bulunduğu iddia edilen Almanya’da, geçen cuma günü ‘Sert Çekirdek’ isimli aşırı sağcı örgüt çökertilmişti. Örgüt camilere otomatik silahla saldırı yapmayı planlıyordu.

‘KALBİMİZİN YARISI GİTTİ’

Büfenin sahibi Kemal Koçak korkunç saldırıyı Hürriyet’e şu ifadelerle anlattı: “Büfede akrabam Gökhan Gültekin çalışıyordu. Ben olay esnasında içeride değildim. Olaydan iki dakika sonra büfeye girdim. Gökhan Gültekin ve Ferhat Ünvar ile Polonyalı Mersedes adlı kadın yerde kanlar içinde yatıyordu. Hemen yandaki Arena Bar’a girdim. Yerde 5 veya 6 kişi yatıyordu. Bazıları yaralıydı. Yardım istiyorlardı. Tanıdığım Afgan arkadaşım İdris ile Bosnalı Hamza ölmüştü. Diğer yaralılara yardım etmeye çalıştım. Yaralılar arasında omzuna kurşun isabet etmiş olan Urfalı Muhammed ile bir Türk daha vardı. İkinci Türk elinden yaralanmıştı. Polis geldi. Yaralılarla artık onlar ilgilendi. Kardeşlerimizi, çocuklarımızı vurdular. Kelimelerin bittiği yerdeyiz. Diyecek bir şey yok. Allah kalanlara sabır versin ve ölenlere rahmet eylesin. Biz iyi olsak da kalbimizin yarısı gitti. Her şeyimiz gitti. Gökhan’ım gitti, Ferhat’ım gitti. Hepsi gitti.”

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberi: Almanya'daki ırkçı saldırılar bitmek bilmiyor! 4 Türk öldürüldü... Es Reicht! Yeter artık!

21 Şubat 2020

Almanya’daki Türk toplumu, hafta sonu ortaya çıkartılan, camilere saldırı planlayan ‘Sert Çekirdek’ isimli 12 kişilik terör örgütünün şokunu yaşarken Hanau’dan katliam haberi geldi.

Elebaşı Beate Zschaepe ömür boyu hapse mahkûm oldu, ancak diğer 4 sanık hafif cezalarla kurtuldu.

Almanya’da mülteci göçüyle birlikte aşırı sağ yükselişe geçerken merkez partilerin de sağcı görüşlere itibar etmesiyle yabancı karşıtlığı göçmenlere yönelik riskleri arttırıyor. Hanau saldırısı, Alman siyasetine kendisine çekidüzen vermesi için bir uyarıdır...

AŞIRI SAĞCILARIN SAYISI ARTIYOR

Almanya Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) tarafından Alman Yazı İşleri Ağı gazeteleri ile paylaşılan bilgilere göre 18 Şubat itibariyle “tehlikeli” olarak sınıflandırılan siyasi motivasyonlu aşırı sağcıların 60 civarında olduğu belirtildi. Bu sayının 2012 yılında bu yana istikrarlı bir artış göstererek beş kat arttığı kaydedildi. “Tehlikeli” tanımı Almanya’da, siyasi motivasyonla terör saldırısına kadar ağır şiddet suçu işleyebileceği düşünülen kişiler için kullanılıyor.

KARDEŞLERİMİZİ VURDULAR

Hafta sonu camilere saldırı planı yapan ‘Sert Çekirdek’ isimli ırkçı bir çetenin çökertildiği Almanya’da bu kez aşırı sağcı bir cani Hanau kentinde Türk kökenlilerin bulunduğu iki kafe ile bir büfeye terör saldırısı düzenledi. Katliamda 4’ü Türk, 9 göçmen kökenli kişi hayatını kaybetti. Saldırgan annesini öldürüp intihar etti. Kanlı olayın tanıklarından Kenan Koçak, “Kardeşlerimizi, çocuklarımızı vurdular. Kalbimizin yarısı gitti” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberi: Almanya'da silahlı saldırı! Büyükelçi acı haberi az önce duyurdu...

20 Şubat 2020

Almanya’nın Hanau kentinde dün gece saat 22.00 sıralarında silahlı saldırıya uğrayan büfenin sahibi Kemal Koçak, Hürriyet’e konuştu. Saldırgana Tobias R.’nin kendisinin işlettiği büfeye geldiğini anlatan Koçak, şunları söyledi:

HÜRRİYET'E KONUŞTU: GÖKHAN'IM GİTTİ, FERHAT'IM GİTTİ

“BÜFEDE Gökhan Gültekin çalışıyordu. İçeri giren saldırgan önce masada yemek yiyen üç Türk müşteriyi silahla vurdu ardından da Gökhan Gültekin’i. Daha sonra yan kapıdan ‘Arena’ adlı kafeye geçen saldırgan bu kez de oradakilere ateş etmeye başladı. Tam bu sırada ben de büfeye geldim. Saldırgan ‘Arena’da da Ferhat Ünvar’ı (22), Bosnalı 20 yaşındaki Hamza’yı, orada çalışan Mersedes adlı Polonya kökenli bir kadını öldürdü. ‘Arena’dan çıktıktan sonra Kesselstadt semtinde ‘Midnight’ (Gece Yarısı) adlı bir başka nargile bara giderek, iki kişiyi daha öldürdü. Kardeşlerimizi, çocuklarımızı vurdular. Kelimelerin bittiği yerdeyiz. Diyecek bir şey yok. Allah kalanlara sabır ve ölenlere rahmet eylesin. Biz iyi olsak da kalbimizin yarısı gitti. Her şeyimiz gitti. Gökhan’ım gitti, Ferhat’ım gitti. Hepsi gitti.”

Saldırganla birlikte 11 kişinin öldüğü olaya el koyan Federal Savcılık, terör süphesi üzerinde duruyor. Ayrıca saldırganın geride bıraktığı mektup ve video da Federal Savcılık’ta. Mektup’ta, ‘Almanya’da bazı halkları kovmak için artık geç kalındığı, bu nedenle onları yok etmek gerektiği’ yazdığı kaydedildi. Saldırganın neonazi olup olmadığı ve saldırının motifi hakkında soruşturma sürdüğü için bir bilgi vermeyen polis, olayın çok yönlü araştırıldığını açıkladı.

BERLİN BÜYÜKELÇİSİ ACI HABERİ DUYURDU

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Almanya’daki aşırı sağcı terör saldırısında 5 Türk vatandaşının hayatını kaybettiğini söyledi.

Yazının Devamını Oku

Camiye kanlı saldırıları muhbir önledi

18 Şubat 2020

ALMANYA’da çok sayıda camiye eşzamanlı terör saldırısı düzenlemeyi planlayan aşırı sağcı örgüt çökertildi. Baden-Württemberg, Bavyera, Aşağı Saksonya, Kuzey Ren Vestfalya, Rheinland-Pfalz ve Saksonya Anhalt eyaletlerinde, ‘Der harte Kern’ (Sert Çekirdek) adlı örgütün kurucusu ve destekçisi 12 kişi gözaltına alındı. Avrupa’nın diğer ülkelerindeki ırkçılarla işbirliği yapan 12 kişiden 4’ü örgüt kurucusu, 8’i ise örgüte destek sağlıyor. Zanlılar, siyasetçilere, mültecilere ve Müslümanlara yönelik saldırılar düzenleyerek ülkede iç savaş benzeri koşullar oluşturmak amacıyla aşırı sağcı terör örgütü kurmak ve bu örgüte destek vermekten tutuklandı. Tutuklananlar arasında şiddet eylemleri yapma potansiyeli bulunan ve polis tarafından bir süredir takip edilen örgütün 53 yaşındaki aşırı sağcı lideri Werner S. de var. Örgütün saldırı planları ülkeyi şoke etti. Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Björn Grünewaelder, “Kısa bir sürede bu seviyede radikalize olmuş insanların bulunduğu hücrelerin ortaya çıkması şoke edici” dedi.

SİLAHLARA EL KONULDU

Zanlıların, geçen yıl mart ayında Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 51 kişinin öldüğü cami saldırılarının bir benzerini Almanya’da yapmayı planladıkları bilgisi polise ulaştı. Alman basını, bir muhbirin kanlı saldırılar konunda yetkililere uyarıda bulunduğunu yazdı. Buna göre, ‘Sert Çekirdek’ adlı örgütün 10 üyesi, yakalanmadan bir hafta önce Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Minden kentinde toplandı. Toplantıya katılanların dördü, aynı zamanda yasa dışı aşırı sağ örgüt ‘İmparatorluk Vatandaşı’ üyesiydi. Toplantıda otomatik silahlarla cami tarayıp mümkün olduğu kadar çok sayıda Müslüman’ı öldürme kararı alındı. Örgüt, ülkenin farklı eyaletlerindeki küçük camileri hedef alarak Almanya’da iç savaş çıkarmayı amaçladı. Örgütün başka eylem planları da vardı. Beş aydır örgüt lideri ile üyelerinin telefonlarını dinleyen, yazışmalarını takip eden polis, muhbirden gelen bilgi üzerine harekete geçti. Operasyonlarda zanlılarla birlikte ‘Tokarew’ tipi bir tabanca ile başka silahlara da el konuldu.

ELEBAŞI WERNER S.

Grubun lideri Werner S. (53), üç diğer kişiyle birlikte ‘Sert Çekirdek’ adlı terör örgütünü kurdu. 8 diğer kişi de örgüt üyeleri ve destekçileri. Örgüt üyeleri birbirlerini, internet üzerinden önce radikal sağ fikirler aşılayarak motive etti. Ardından internet üzerinden paylaştıkları yazı ve fotoğraflarla kendilerinin yapabileceği silahlarla ilgili yine birbirlerini bilgilendirdi. Werner S.’nin geçen hafta Minden kentinde yapılan toplantıda, örgüt üyelerine ve destekçilerine saldırı planını açıkladığı belirtildi.

<div class="hr-video-seperator-line" style="height: 10px; background: #e20905;">&nbsp;</div>

 SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazının Devamını Oku

35’lik kraliçe

17 Şubat 2020

Böylece ülkede 1927 yılından beri düzenlenen yarışmada ilk kez bir anne başına güzellik tacı takmış oldu. Ruist’taki Europa Park’ta düzenlenen “Miss Germany” finalinde yaşları 18 ile 35 arasında değişen 16 aday yarıştı. En güzel kız seçilen Leonie, “Almanya’yı zarafet, onur, karizma ve tüm güçle temsil etmek istiyorum” dedi.

Yazının Devamını Oku

Almanya’da polis Mehmet’i vurdu

7 Ocak 2020

Buğlu’nun tekbir getirerek polislere saldırmak istediği ve dur ihtarına uymadığı öne sürüldü.

Gelsenkirchen kentinde pazar akşamı saat 19.40 sıralarında meydana gelen olayda polis kurşunuyla yaşamını yitiren kişinin 2 Şubat 1982 Bingöl Kiğı doğumlu Mehmet Buğlu olduğu öğrenildi. Buğlu'nun kendisinden 8 yaş büyük ağabeyi Ahmet Buğlu ile Saksonya eyaletinde kayıtlı olduğu da edinilen bilgiler arasında. Bekâr olan Buğlu'nun polise saldırmak istediği için öldürüldüğü öne sürüldü.

VURAN POLİS 23 YAŞINDA

Polis Sözcüsü Christopher Grauwinkel olayla ilgili “İki polis memuru devriye arabasıyla karakolun önünde beklediği sırada önlerinden geçen bir kişi aniden elindeki sopayla polis arabasına vurmaya başladı. İki polis saldırgana dur ihtarında bulundu. Saldırgan dur ihtarına uymak yerine sopa bulunan elini havaya kaldırarak bu kez memurlara saldırdı” açıklamasını yaptı. Hürriyet’e konuşan bir polis yetkilisi ise ölen kişinin akli dengesinin yerinde olmadığı bilgisini verdi. Alman Bild gazetesi, görgü tanıklarına dayandırdığı haberinde, saldırganın polislere saldırmak isterken tekbir getirdiğini yazdı.

Yazının Devamını Oku

İyilik meleği minik Picasso

1 Ocak 2020

ALTIN çocuk’ diye anılan Mikail Akar, Köln’de doğdu. 4 yaşından bu yana resim yapan Mikail’in tabloları 15 bin Euro’ya kadar alıcı buluyor. Mikail son olarak Noel’de bir hayır kurumu için yaptığı ve bağışladığı tabloyla gündeme geldi. Annesi Elvan Akar, Mikail’in sanatsal yeteneğinin dördüncü doğum gününde alınan hediyeyle ortaya çıktığını söylüyor. Anne Akar, “Ona bir tuval ve dört ayrı renk boya aldık. Tuvale bir şeyler çizdi. Eşime akşam gösterdiğimde bana ‘Sende gizli yetenek varmış. Bundan sonra resim yapsana’ dedi. Ben de ona ‘Ben değil, Mikail yaptı’ deyince çok şaşırdı. Bunları sosyal medyada paylaştık. İnanılmaz ilgi ve beğeni topladı. O günden beri Mikail ara vermeden çiziyor. Üç odalı evden yedi odalı eve çıktık. Evin üç odasını Mikail rahat çalışsın diye ona ayırdık. Bir odada boya yapıyor, birinde tablolarının kurutuyor, diğerini de depo olarak kullanıyor” diye anlattı.

MANUEL NEUER İSTEDİ

İlk sergisini 4 yaşındayken Düsseldorf’ta mütevazı bir galeride açan Mikail, şimdiye kadar sekiz sergi açtı.  Yedinci sergisinde 20 eseri sanatseverlerin beğenisine sunulan Mikail, son sergisini Alman milli takım ve Bayern Münih’in hem kaptanı hem de kalecisi olan Manuel Neuer’in vakfının yararına açtı. Manuel Neuer ve Mikail’in 11’i adlı sergide hem orijinal tablo hem de kopyaları kapış kapış satıldı.

Neuer ile birlikte tuvalin başına geçen Mikail’in ortaya çıkardığı orijinal tablo ve bu tablonun dışında yaptığı 11 eseri Berlin’deki Bankhaus August Lenz’in Galerisi’nde sergilendi. Satışa çıkarılan 12 eserin altısı hemen o gece alıcı buldu. Elde edilen gelirin bir bölümü Manuel Neuer’in vakfının açacağı çocuk yuvası için harcanacak. Baba Kerem Akar, “Manuel Neuer Mikail’i basından tanıyor ve ona hayran. Açacakları yuva için Mikail’in kendileriyle işbirliği yapıp yapmayacağını sordu. Biz de Mikail’e söyledik. O da kabul etti. Manuel Neuer ile Mikail ortak bir tablo yaptılar. Neuer, Mikail’e ilk kez eline fırça alıp tuvali boyadığını söyledi” diye aktardı.

KAZANCI BANKADA

Mikail, Noel’de ise bu kez evsizler için fırçayı eline aldı. Sanat eleştirmenlerinin 15 bin Euro değer biçtikleri tabloyu Mikail evsizler için çalışan derneğe bağışladı. Satışından elde edilecek gelirin tamamı evsizler için kullanılacak. Tablolardan elde edilen gelir minik ressamın banka hesabında toplanıyor. Ressam Mikail, 2020 yılında Almanya, Hollanda, Fransa ve Japonya’da sergi açmaya hazırlanıyor. Ailesinin aklında ise İstanbul’da bir sergi açmak var.

 

 

Yazının Devamını Oku

Makineye bağlandı, yapay kalp takıldı, ardından kalp nakli oldu: Mucize Recep

31 Aralık 2019

Almanya’nın Berlin kentinde yaşayan Sultan ve Mikail Mamak çiftinin ikinci oğullurı Recep’e doğduğunda kalp yetersizliği teşhisi kondu. Kalbinin sol tarafı hiç çalışmıyor, sağ tarafı ise yüzde 30 çalışıyordu. İki yıl boyunca yapılan ameliyatlar ve tedaviler sonuç vermeyince Recep dünyanın en önemli kalp merkezlerinden biri olan Berlin Kalp Merkezi’ne yatırıldı. Recep’in minik kalbi durma noktasına gelince önce makineye bağlandı sonra yapay kalp takıldı. Hastanede uygun kalbin bulunmasını bekleyen aileye müjdeli haber iki yıl sonra geldi.

HER GÜN HABER BEKLEDİM

Anne Sultan Mamak o günleri şöyle anlattı: “Oğlumla her gün hastanede haber bekledim. Doktorlar çok uzaklarda uygun bir kalbin bulunduğunu müjdeledi. Kalp ulaşana kadar hazırlık yapıldı. 9 saat sonra ameliyat tamamlandı. Recep’e yerini, yurdunu ve kimden alındığını hâlâ bilmediğimiz kalbi taktılar. Gece gündüz uyumadan bağışta bulunan aileye ve doktorlara dualar ettim. Recep 8 yaşında 9 ameliyat geçirdi. 15 kez anjiyo oldu. Dört yıl boyunca bırakın yürümeyi, zor nefes alıyordu. Oğlum şimdi enerji dolu. Okula gidiyor, koşuyor. İkinci bir hayatı yaşıyor. Evde bıraksak duvara tırmanacak. Doktorlar her türlü sporu yapmasına izin veriyor. Ama biz dikkatli davranıyoruz. Yaşıtlarından hiç farkı yok, onlar ne yapabiliyorsa Recep de yapabiliyor. Recep’i görenlere dört yıl öncesini anlattığımızda inandıramıyoruz. Oğlumun maşallahı var.”

TEK HAYALİ KADIKÖY’DE F.BAHÇE MAÇI İZLEMEK

Almanya’daki organ nakil kliniğiyle işbirliği yapan kurumlar olmadığı için Recep ve ailesi 9 yıldır Türkiye’ye gelemiyor. Baba Mikail Mamak “Türkiye’ye hasretiz. Doktorlar Almanya dışında Avrupa’da birkaç ülkeye gitmemize izin veriyor. Recep fanatik Fenerbahçeli. Odasındaki yatağı, çarşafı, yastığı, penceresinin perdelerine kadar her şey sarı-lacivert. Bana sürekli ‘Ne zaman Kadıköy’de Fenerbahçe stadında maç izleriz’ diye soruyor. En büyük isteği Fenerbahçe maçını Kadıköy’de statta izlemek” dedi. Polisiye ve savaş filmlerini izlemekten keyfi alan Recep, “Büyüyünce polis olacağım” diyor.

Yazının Devamını Oku

Almanya, Türkiye’nin iade talebini karşılamıyor, 67 dosyadan sadece birine iade kararı

31 Aralık 2019

Federal hükümetin verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin iadesini istediği dosyalar arasında incelenmesi tamamlananlardan sadece biri Almanya tarafından kabul edildi ve iade kararı verildi. Hükümet, incelenmesi tamamlanan 17 iade talebinin ise reddedildiğini duyurdu. Türkiye, 2018 yılında ise Almanya’ya 64 iade dosyası göndermişti.

13 TERÖR SUÇLUSU

Federal hükümetin Sol Parti’nin soru önergesine verdiği cevaba göre Türkiye’de çeşitli suçlardan tutuklu Alman vatandaşı sayısı ise 58. Tutuklulardan 13’ü terör örgütü üyesi suçlamasıyla cezaevinde bulunuyor. Federal hükümetin rakamlarına göre terör örgütü üyesi suçlamasıyla cezaevine konanlar arasında dört zanlının ise çifte vatandaşlığı bulunuyor.

Hükümet, terör örgütü suçlamasıyla hapiste tutulan 10 zanlının 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle bağlantılı olmakla suçlandığı bilgisini de verdi. Bu kişilerin başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminden beri hapiste tutulduğu da hükümetin paylaştığı bilgiler arasında. Alman hükümetine göre Türkiye’den çıkışına izin verilmeyen Alman vatandaşı sayısı ise 71.

Yazının Devamını Oku

Dolgucu Duygu’ya 2 yıl 8 ay ceza

19 Aralık 2019

Duygu Ö.’nün kuzeni Lara G. de daha önce aynı gerekçeyle 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme kayıtlarına göre 27 yaşındaki Duygu, kendisini sosyal medya hesabından alternatif tıpçı olarak tanıttı ve Almanya genelinde bini aşkın kadının dudaklarına ve burun bölgesine dolgu yaptı.

1 MİLYON 300 BİN EURO

İşlem başına 350-650 Euro para alan sahte estetisyen, bu sayede 1 milyon 300 bin Euro haksız kazanç elde etti. Ayrıca Duygu’nun işlem yaptığı kadınların yüzlerinde deformasyon ve kalıcı hasarlar da meydana geldi. Duygu Ö.’nün ailesi maliye ile anlaşıp 100 bin Euro vergi ödediği için mahkeme de genç kadının cezasında indirime gitti ve sanığa 2 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

Yazının Devamını Oku

Alman partisinin tepesine Türk isim

7 Aralık 2019

Bir süreden beri SPD Schleswig Holstein Eyalet Teşkilat Başkanı olarak görev yapan Midyatlı yaptığı konuşmada “Yoldaşlar ben partinin zirvesine yeni ve güçlü bir rüzgar estiririm. Bunun için sizin desteğinize ve oyunuza ihtiyacım var“ deyince delegenin büyük desteğini aldı. Delegelerin yüzde 79.8'i Midyatlı'yı seçti.

AĞIR TOPLARI GERİDE BIRAKTI

Midyatlı'nın aday olduğu seçimde 632 delege oy kullandı. 497 delege Midyatlı'ya oy verirken, 60 delege çekimser yönünde oy kullandı. 66 delege de karşı oy verdi. Midyatlı, partinin ağır toplarında Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, SPD Genel Başkan adayı olan ancak seçilemeyen Klara Geywitz, SPD'nin en etkili isimlerinden biri olan partinin gençlik örgütü Başkanı Kevin Kühnert ve Anke Rehlinger ile birlikte yarıştı. Geywitz yüzde 76.8, Heil yüzde 70, Kühnert yüzde 70.4 ve Rehlinger de yüzde 74.8 oy aldı. Midyadlı, SPD'nin Birlik Partileri (CDU/CSU) ile koalisylonunnu sürdürmesinden de yana. Midyadlı “Almanya için en iyisi SPD'nin hükümette kalmasıdır“ dedi.

Serpil Midyatlı 1975 yılında Kiel'de doğdu. Evli ve iki çocuk annesi midyatlı, 2009 yılından beri SPD Schleschwig Holstein Eyalet Meclis milletvekilliği görevini yürütüyor. 2017 yılında SPD Schleswig Holstein Eyalet Teşkilat Başkanı seçildi.

Yazının Devamını Oku

Yer Almanya katil Türk koca! ‘Mine’yi öldürüp gömdüm'

7 Aralık 2019

Doktor yardımcısı olarak meslek eğitimi yapan Mine O., 7 Eylül tarihinde ortadan kayboldu. Ercan E. hem polise verdiği ifadede hem de gazetelere, eşinin kaybolduğunu söylemişti. Mine O.’nun ortadan kaybolmasından sonra soruşturma başlatan polis, çiftin komşularının ifadesini aldı. Bir komşu, genç kadının kaybolduğu gün, Ercan E.’nin kömürlüğünde gürültü duyduğunu polise anlattı.

CESEDİ KÖMÜRLÜKTE SAKLAMIŞ

Polis, Ercan E.’nin kömürlüğünde inceleme başlattı ancak ceset bulunamadı. Bunun üzerine sorguya alınan Ercan E. eşini öldürdüğünü itiraf edip, cesedi gömdüğü ormanlık alanı gösterdi. Ercan E.’nin gösterdiği alanda kazı yapan polis, kadının cesedine ulaştı. Cesedi bir süre kömürlükte saklayan Ercan E., daha sonra ormanlık alana gömdüğünü polise itiraf etti. 

Yazının Devamını Oku

Almanya’nın Türkiye’ye silah satışı sürdü

30 Kasım 2019

Türkiye 9 Ekim’de Suriye’nin kuzeyini terör unsurlarından temizlemek için başlattığı Barış harekâtından sonra Almanya hükümeti Ankara’ya silah satışını durdurma kararı aldığını açıklamıştı. Kararın alındığı günden bugüne federal hükümetin Türkiye’ye 3 milyon 90 bin Euro’luk silah satışına onay verdiği açıklandı.

Federal hükümet, meclise sunulan soru önergesine verdiği cevapta son altı hafta içinde Türkiye’nin satın almak istediği deniz kuvvetlerinde kullanılacak savaş gemisi teçhizatı, askeri amaçla kullanılacak elektronik cihazlar ve hafif silah satışına onay verildiği belirtildi. Deniz kuvvetlerinde kullanılacak askeri teçhizatın bedeli 3 milyon 690 bin Euro olarak açıklanırken, askeri amaçlı kullanılacak elektronik teçhizatın değeri ise 400 bin Euro olarak kaydedildi. Hafif silahlar için ise Türkiye Almanya’ya 2 bin 556 Euro ödedi.

Yazının Devamını Oku

1 milyar Euro’luk soygun böyle gerçekleşti: Vitrinleri baltayla kırdılar

27 Kasım 2019

ALMANYA, Avrupa’nın en zengin ve en eski hazinesinin sergilendiği Yeşil Kasa Müzesi (Grünes Gewölbe) soygununun şokunu atlatamadı. Polis, delil aramayı sürdürürken çalınan eserlerin net değeri henüz belirlenemedi. Ancak eserlerin en az 1 milyar Euro değerinde olduğu tahmin ediliyor. Polis yetkilileri soygunda yüz ayrı vitrindeki eserlerin tamamının çalındığını belirtiyor. Pazartesi sabaha karşı müzenin demir parmaklıklarını kesen soyguncular, elektriği kestiği için alarm çalmadı. Soygunda tek teselli ise müzenin en değerli parçası olan 41 karatlık yeşil pırlantanın çalınmamış olması. Pırlanta geçici olarak sergilenmek üzere New York’a gönderilmişti.

GÜVENLİK TARTIŞMASI

Dresden’in sınırları içinde bulunduğu Saksonya Eyaleti Başbakanı Michael Kretschmer, yalnızca müzenin değil tüm halkın soyulduğunu söyledi. Soygun sonrası müzenin yeterince korunup korunmadığı tartışmaları da başladı. Almanya Müzeler Müdürü Eckart Köhne “Müzeler kamuya açık kurumlardır, ziyaretçilere açık olmak zorundayız. Binalarda elbette her zaman küçük de olsa bir güvenlik riski olacaktır” dedi.

SATILMASI ZOR

Uzmanlar hazinenin tek tek de olsa satılmasının çok zor olduğuna dikkat çekiyor. En büyük endişe, eserlerin eritilerek satışa çıkarılması. 2017’de Bode Müzesi’ne giren hırsızlar, buradaki 100 kilogram altın parayı el arabasıyla çalmıştı. Bu eserlere hâlâ ulaşamayan polis, altın paraların eritilerek satıldığını tahmin ediyor.

Yazının Devamını Oku

Köln’de Grup Yorum konserine yasak

26 Kasım 2019

Konser alanına gelenler de geri gönderildi. Yasağa gerekçe olarak yasadışı terör örgütüne ait sembollerin ve propaganda malzemelerinin konser alanında bulunması gösterildi. Grup Yorum, Köln kentinde cumartesi günü konser verecekti. Gelen ihbar üzerine konser başlamadan önce alanda polis inceleme yaptı. Yapılan incelemede Almanya’da yasaklı terör örgütü DHKP-C’ye ait bayrak, flama ve diğer propaganda malzemeleri bulundu. Savcılığın onayıyla polis, konseri yasadışı terör örgütünün propagandasına izin vermemek için iptal etti. Örgüte ait propaganda malzemelerine de el kondu.

Yazının Devamını Oku

‘Türkiye güvenilir bir ortaktır’

25 Kasım 2019

ALMANYA’daki Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF) Başkanı Hans-Eckhard Sommer, Türkiye’nin mülteci politikasını övdü. BAMF Başkanı Sommer, “Mülteci politikalarında Türkiye güvenilir bir ortaktır“ dedi. Funke Medya Grubu’na bağlı gazetelere açıklamalarda bulunan Sommer, Suriye’de çatışmalar çıktığından beri Türkiye’nin saygı duyulacak bir göç politikası uyguladığını belirterek, “Bu ülke (Türkiye) üç milyondan fazla mülteci kabul ederek saygı duyulacak bir performans gösterdi. Türkiye hâlâ Suriyeli kabul etmeye de hazır“ dedi.

‘ZORLA GÖNDERMİYOR’

Türkiye’nin önümüzdeki dönemlerde mülteci politikasında bir değişikliğe gideceğine yönelik kendilerinde bir bilginin olmadığını da belirten Sommer, “Türkiye’nin Suriyelileri iradeleri dışında Suriye’ye göndereceğine ilişkin bizde bir emare yok” dedi. Hans-Eckhard Sommer, Almanya’nın mültecileri tek tek yolcu uçakları ile sınır dışı etmek yerine toplu olarak göndermesini de önerdi. Sommer, “Geçen yıl 30 bin kişinin sınır dışı edilememesi bir başarısızlıktır. Tek tek sınır dışı etmelerde polisler de eşlik etmek zorunda. Bu da maliyeti artırıyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Almanya ilk kez yetişkin bir DEAŞ’lıyı kabul etti

25 Kasım 2019

ALMAN hükümeti, terör örgütü DEAŞ’a katılmak üzere Almanya’dan Suriye’ye giden Alman vatandaşı 30 yaşındaki Laura H. ile üç çocuğunu Almanya’ya geri getirdi. Böylece Almanya, ilk kez Irak ve Suriye’ye terör örgütleri saflarında yer almak üzere giden Alman vatandaşı bir yetişkini ülkeye geri getirdi. Federal hükümetin şimdiye kadar bu konudaki politikası, Suriye ve Irak’ta DEAŞ saflarında savaşmaya giden Alman vatandaşlarını geri kabul etmemek üzere oluşturulmuştu.

KADIN TUTUKLANMADI

Polisten edinilen bilgiye göre, Suriye’den Irak’a geçen kadın ve üç çocuğu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’den kalkan tarifeli uçakla cumartesi gecesi Franfurt’a getirildi. Kadının Frankfurt’a gelmesiyle birlikte yürütülecek soruşturmayı da Hessen Eyalet Savcısı üstlendi. Laura H.’ye, yabancı terör örgütüne üye olmak ve küçük yaştaki çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmemekten soruşturma açıldı. Ancak üç çocuk annesi kadın hakkında tutuklama kararı çıkmadı.

Yazının Devamını Oku

PKK/YPG yanlıları basın merkezini bastı

17 Ekim 2019

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı harekâtını bahane eden terör örgütü PKK/YPG yanlıları, Almanya’nın başkenti Berlin’de Federal Basın Merkezi’ni bastı. Hükümetin olağan basın toplantısı sürdüğü sırada içeri giren, büyük çoğunluğu Alman 15 kadar gösterici, beraberinde getirdikleri pankartları açtılar. Slogan atan eylemcilere polis müdahale etmedi. Yaklaşık 20 dakika süren eylem nedeniyle basın toplantısına bir süre ara verildi. Basın merkezi sorumlusu, göstericilere, “Ya gönüllü çıkarsınız ya da polise sizin zorla çıkarmalarını söyleyeceğiz” uyarısını yaptı. Birkaç kez yapılan bu uyarıyı dikkate almayan eylemciler, slogan atmayı sürdürdü.

NASIL GİRDİKLERİ ARAŞTIRILIYOR

Eylemciler bir süre sonra ise salondan ayrıldı. Polisler, salonu terk eden göstericileri binanın ana girişine kadar götürdü. Polis tarafından yarım saat kadar binanın önünde bekletilen göstericiler daha sonra kimlik tespiti yapılmak üzere polis merkezine götürüldü. Alman ve tüm dünya basın kuruluşlarının bürolarının bulunduğu binaya 15 kadar eylemcinin nasıl girdiği ise bilinmiyor. Kiracıların bile özel giriş kartlarıyla ancak girebildikleri binada, Almanya Başbakanı Angela Merkel, kabine üyesi bakanlar ve hükümetin basın sözcüleri basın toplantıları düzenliyor. Sıkı güvenlik önlemleriyle korunan binaya göstericilerin kim tarafından nasıl sokulduğu araştırılıyor. Binanın güvenliğinden sorumlu bir görevli, “Ana kapıdan girmediler. Diğer kapıdan, belli ki kiracılardan biri içeri aldı. Güvenlik kameralarını inceliyoruz. Kimin tarafından alındıkları kamera görüntülerinden anlaşılacak” dedi.

Yazının Devamını Oku

Çaldığı TIR’la araçları ezdi

9 Ekim 2019

Polis, hafif yaralanan 32 yaşındaki Suriye asıllı saldırganı yakaladı. Görgü tanıkları saldırganın tutuklandığında tekbir getirdiğini aktarırken, Hessen savcılığı olayın terör saldırısı olduğundan şüphe ediyor. Alman basınına göre 2015 yılında bu ülkeye göç ettiği anlaşılan Omar AI isimli saldırgan, bir lojistik şirketine ait TIR’ı şoförü kırmızı ışıkta beklerken ele geçirdi. Şoförü dışarı atan saldırgan birkaç yüz metre kamyonu sürerek önüne gelen araçları ezmeye başladı. Asayiş Dairesi Basın Sözcüsü Markus Sabais, saldırganın hafif yaralı olarak yakalandığını ve olayın her yönüyle soruşturulduğunu söyledi. Daha önce tehlikeli adam yaralama, uyuşturucu bulundurma ve soygun suçlarından polisin radarına giren Omar AI’ın uyuşturucu etkisi altında olup olmadığı da araştırılıyor.

Yazının Devamını Oku

Avusturya’da Yeşillerle koalisyona doğru

1 Ekim 2019

Seçimden galip çıkan Kurz liderliğindeki ÖVP ile oylarını arttıran Yeşiller arasında koalisyon hükümeti kurulması yönünde güçlü beklentiler gündeme geldi.

Resmi olmayan sonuçlara göre, Kurz’un Avusturya Halk partisi (ÖVP) oyların yüzde 37.1’ini aldı. Seçimlerden ikinci çıkan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) yüzde 21.7 ile tarihinin en düşük seçim sonucunu aldı. Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) yaklaşık 10 puanlık oy kaybıyla yüzde 16.1 oy alırken, 2017 seçimlerinde parlamentoya giremeyen Yeşiller de oyların yüzde 14’ünü aldı.

ÖVP, 183 üyeli Avusturya Parlamentosu’na 73 milletvekili soktu. Hükümet için gerekli olan 92 milletvekili sayısına ulaşamayan Sebastian Kurz, şimdi tüm koalisyon ihtimallerini değerlendirecek. Ancak Kurz’un her ne kadar politik farklılıkları bulunsa da Yeşiller ile hükümet kurmayı denemesi bekleniyor. İklim, göç ve sosyal konularda ayrışan iki partinin koalisyon görüşmelerinin sert geçmesi bekleniyor.

Yazının Devamını Oku

Avusturya’da Kurz önde

30 Eylül 2019

AVUSTURYA dün, parlamentonun yeni üyelerine belirlemek için sandık başına gitti. Sandık çıkış anketlerine göre, eski başbakan Sebastian Kurz liderliğindeki Avusturya Halk Partisi (ÖVP), oyların yüzde 37’sini alarak seçimi önde tamamladı. 2017 seçimlerinde de yüzde 31 oy oranıyla birinci çıkan ve bu kez oylarını arttıran ÖVP, yine tek başına hükümet kuracak oy oranına ulaşamadı. 33 yaşındaki Kurz, hayal ettiklerinin çok üstünde oy aldıklarını belirterek, seçim sonuçlarının partisine büyük sorumluluk yüklediğini ve koalisyon görüşmelerini bu sorumlulukla sürdüreceklerini söyledi.

AŞIRI SAĞCILARA DARBE

Sandık çıkış anketlerine göre Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) oyların yüzde 22’sini aldı. Bu sonuçla SPÖ, parlamentonun ikinci büyük gücü oldu. 2017’de adeta ‘oy patlaması’ yaşayan ve oyların yüzde 26’sını alan aşırı sağcı Avusturya Özgürlükler Partisi (FPÖ) ise bu kez ciddi oy kaybetti. Skandalların adresi olmanın bedelini ödediği düşünülen FPÖ, ilk sonuçlara göre oyların yüzde 16’sını alarak, önceki seçimlere göre yüzde 10 oy kaybetti. FPÖ Genel Sekreteri, muhalefette kalacaklarını duyurdu. Yeşiller Partisi de yüzde 14 oy oranıyla yeniden meclise girmeye hak kazandı.

HÜKÜMET YIKILMIŞTI

Avusturya’da 2017 yılında yapılan seçimlerden sonra, ÖVP-FPÖ ortaklığında koalisyon hükümeti kurulmuştu. Yaklaşık 1.5 yıl iktidarda kalan koalisyon hükümeti, İspanya’nın İbiza adasında kaydedilen gizli video görüntülerinin ardından geçen mayıs ayında yıkıldı. Sözkonusu görüntülerde, o dönem başbakan yardımcısı olarak görev alan FPÖ eski lideri Heinz Christian Strache’nin, Rus milyarderinin yeğeni olan bir kadından seçimlerde kendilerine destek olmasını istediği yer almıştı. Aşırı sağcı lider, seçimleri kazanıp iktidara gelmeleri durumunda, Rus işadamının yeğenine, kamu ihalelerini vermeyi vaat ediyordu. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Strache, hem parti liderliğinden hem de başbakan yardımcılığından istifa etmişti. 

Yazının Devamını Oku

Türk profesör Almanya’da akıllı yol yapacak

19 Eylül 2019

İLK otonom otomobil sürüşünü Prof. Dr. Albayrak ile birlikte Federal Ulaştırma Bakanı Andreas Scheuer ve Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller yaptı. Başarıyla tamamlanan ilk denemeden sonra diğer beş otomobille de gazeteciler test sürüşü gerçekleştirdi. Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın’ın da katıldığı ilk etabın açılışını Bakan Scheuer yaptı. Berlin’e ilk geldiği 2002’de bu yolun kendisini korkuttuğunu belirten Bakan Scheuer, “Çok karmaşık gelmişti. Trafiğin yoğunluğu ve karmaşıklığı benim geldiğim Passau kentinden çok farklıydı. Prof. Albayrak ve 12 kişilik ekibi, bu yolu şimdi dijitalleştirdi. Herkes projelerden bahseder ama Prof. Albayrak yapar. O Mr. Q gibi” dedi. (Mr. Q karakteri, James Bond filmlerinde istihbaratın tüm teknik donanımını kuran kişi.)

Prof. Albayrak da açılışa katılanlara yolla ilgili brifing verdi. Tek başına akıllı otomobillerin yetmeyeceğini belirten Prof. Albayrak şunları söyledi:

‘DÜNYANIN EN KARMAŞIK YOLU’

“Bunun için yolları da akıllı hale getirmek gerekir. Biz, 3.6 kilometrelik yolun belli güzergâhlarında her biri içinde de çok sayıda sensörlerin bulunduğu yüz sensör yerleştirdik. Sensörler, günde 50 Tera bilgi toplayacak. Bilgilerle hem otonom otomobiller hem de sürücüsü olan otomobiller dışarıdan bilgi alacak. Bizim çalışmalarını tamamladığımız yol, dünyanın en karmaşık yolu. Dört şeritli ve yaklaşık 40 metre genişliğinde. Yolun ortasında ve kenarlarında otomobiller için park yerleri var. Güzergâh üzerinde iki göbek bulunuyor. Bu göbeklerde beşer giriş ve çıkış yolu var. Yayalar ve bisikletliler de bu yolu yoğun kullanıyor. Dijitalleşme sayesinde bu yollarda kazalar minimuma inecek. Otonom otomobiller sürücüsü olanlardan daha emniyetli seyredecek. Akıllı otomobillerde görüş mesafesi önemli. Bir otomobilin saatte 50 kilometre hız yapması durumunda önündeki 400 metrede neler olduğunu bilmesi gerekir. Yerleştirilen sensörler sayesinde bilgiler buluta, oradan da otomobile gönderilecek. Böylce otonom araçlar 400 metrelik mesafeyi bir insan beyni kadar algılayabilecek bilgilere sahip olacak, kendisini yolda emniyetli olarak konumlandırabilecek. Trafik de sorunsuz akacak.”

PARK SORUNUNU DA ÇÖZECEK

“Akıllı yol sadece otomobillerin seyrini kolaylaştırmayacak. Park yeri arayan sürücülere de nerede boş park olduğu bilgisini verecek. Sürücü bilgiyi alınca park yerini kendisi için rezerve edebilecek ve gidince de otomobilini park edebilecek. Akıllı yol, çevreyle ilgili bilgi de verecek. Trafik akışının yarattığı hava kirliliği veya trafikteki yoğunluğu ölçecek. Yol boyunca binaların tepesine ve yer altına yerleştirilen sensörler sayesinde toplanan bilgiler çok farklı alanlarda kullanılabilecek.”

Yazının Devamını Oku

İstasyon saldırganı sığınmacı çıktı

31 Temmuz 2019

Pazartesi sabahı saldırgan, 40 yaşındaki bir kadın ile 8 yaşındaki oğlunu ICE diye bilinen hızlı trenin önüne itmişti. Çocuk ölmüş, annesi yaralanmıştı. Seehofer ile birlikte basın toplantısına katılan Federal Polis Teşkilatı Şefi Dieter Romann, zanlının kimliğiyle ilgili bilgi verdi. Romann “Eritre’de 1979 yılında doğan zanlı, 2006’da İsviçre’ye kaçak yollarla gelerek sığınma talebinde bulundu. Talebi 2008 yılında kabul edildi. Üç çocuk babası. İşyeri tarafından uyum örneği olarak gösterildi. Komşusunu bıçakla tehdit ettiği için İsviçreli güvenlik birimlerince aranıyordu” dedi.

Yazının Devamını Oku

Almanya’da Hürmüz tartışması

29 Temmuz 2019

İngiltere’nin çağrısına hükümet henüz bir cevap vermezken, Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, Almanya’nın körfeze asker göndermesi gerektiğini söyledi. Ischenger “Gemilerin serbest dolaşmasına en çok dünyanın en büyük ihracatçısı olan Almanya’nın ihtiyacı var. Eğer şimdi Avrupa Birliği Hürmüz Körfezi’ne askeri misyon gönderilmesini tartışıyorsa, Almanya yedek kulübesinde oturup da bu tartışmaları izlemekle kalmamalı” dedi. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu’nun özel toplantısında askeri misyon gönderilmesiyle ilgili bilgi verdi. Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen’in Alman askeri gemilerinin bölgeye gönderilmesine sıcak baktığı ifade ediliyor. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin önemli isimlerinden Röttge, Twitter’dan “Denizlerde serbest dolaşım uluslararası hukukun temel taşını oluşturur. Çıkarlarımız tehdit altındaysa, onları korumak için bir şeyler yapmaya hazırlıklı olmalıyız” dedi.

Yazının Devamını Oku

Alman valinin katili aşırı sağcı

19 Haziran 2019

Stephen E.’nin Nasyonal Demokrat Parti (NPD) üyesi ve Neo-Nazi ‘Combat 18’ örgütüyle bağlantılı olduğunun anlaşılması üzerine soruşturmayı terör davalarına bakan federal savcılık üstlendi. Vali Walter Lübcke, Almanya’ya gelen mültecilere yönelik kucaklayıcı tavırları nedeniyle aşırı sağcılardan ölüm tehditleri alıyordu.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Lübcke’nin katil zanlısının tek başına mı hareket ettiği yoksa örgütle bağlantılı mı olduğunun henüz bilemediklerini söyledi. Seehofer basın toplantısında “Aşırı sağı çok ciddiye almalıyız. Saldırı hukuk devletine ve demokratik sisteme karşı yapılmıştır. Hepimize yönelik bir saldırı söz konusudur. Irkçı saldırı yeni boyut kazandı” dedi. 

Yazının Devamını Oku

Almanya’da Müslümanlara tehdit mektubu

9 Haziran 2019

GAMALI HAÇ VE BOMBA

Keup Caddesi’ne düzenlenen saldırının 15’nci yıldönümüne yakın bir tarihte gelen bu mektuplar bölgede yaşayan Türkleri tedirgin etti. Gamalı haç ve nükleer bomba sembollerinin bulunduğu ve ‘Alman Nükleer Silah Bölüğü’ imzası taşıyan mektupta Müslümanlar tehdit edilerek Almanya’yı terketmeleri isteniyor. Köln Polisi Basın Sözcüsü Christoph Gillez, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Mektuplar göçmenlerin yoğun yaşadığı Mülheim semtinde üç caddede bulunan posta kutularına bırakılmış. Müslümanları hedef alıyor. Yasalara aykırı parolaların yer aldığı ve şiddet çağrısı yapıldığı için savcılık, cezai soruşturma başlattı. Benzer içerikli mektuplar geçen yıl Berlin ve Frankfurt’ta da dağıtıldı. NSU ile bağlantısı olduğunu düşünmüyoruz. Bağlantılı kişilerin kimliği henüz belirlenemedi ve yakalanan da yok” dedi.

Yazının Devamını Oku

Almanya yabancı işgücüne kapıyı araladı

8 Haziran 2019

Yasaya muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti, yetersiz olduğu ve işgücünün göçünü teşvik etmeyeceği nedeniyle karşı çıktı. Daha önce Almanya ve AB üyesi ülkelerdeki çalışanların aynı işi üstlenmeleri durumunda üçüncü ülkelerden işgücü göçüne izin verilmiyordu. Ancak kabul edilen tasarıyla artık aynı iş, Almanya ve diğer AB üyesi ülke vatandaşlarına öncelik tanınmadan AB dışı ülkelerin vatandaşlarına verilebilecek. Ayrıca ülkede oturum izni için gereken 5 yıllık çalışma süresi de 4 yıla indirildi.

ALMANYA’DA EĞİTİM

Meclisten geçen tasarı, belli koşulların yerine getirilmesi koşuluyla Almanya’da meslek eğitimi görme, ardından da çalışmaya başlama imkanı da tanıyor.

Yazının Devamını Oku

Merkel hükümeti tehlikede mi

4 Haziran 2019

Seçimlerde sergilenen kötü performansın ardından geçen yıl CDU Genel Başkanlığı’nı bırakarak kendi partisi içindeki muhaliflerini susturmayı başaran Başbakan Angela Merkel, bu kez de hükümet ortağı SPD içinde yaşanan tartışmalar nedeniyle koltuğu kaybetme riskini taşıyor. Merkel, CDU Genel Başkanı Annegret Kramp Karrenbauer (AKK) ve Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Başkanı Markus Söder, koalisyon hükümetinin ülke çıkarı için sürdürülmesi gerektiğini açıkladı.

ERKEN SEÇİM BASKISI

Hükümetin küçük ortağı SPD içinde ise hükümetten ayrılmayı savunanların sayısı oldukça fazla. Mecliste bulunan dört muhalefet partisinden ikisi; Sol Parti ve Almanya için Alternatif Partisi (AfD) erken seçime gidilmesi çağrısında bulundu. ‘Büyük Koalisyon’ diye bilinen CDU-SPD koalisyonunun 2021’e kadar devam etmesi, Merkel’in de başbakanlıkta kalması öngörülüyordu. Ancak SPD’deki baskılar nedeniyle hükümetin dağılabileceği, Merkel’in Yeşiller ya da Hür Demokratlarla hükümet kurmayı deneyebileceği konuşuluyor.

Yazının Devamını Oku

SPD lideri Nahles istifa kararı aldı

3 Haziran 2019

156 yılık tarihe sahip SPD’nin ilk kadın Genel Başkanı Nahles, göreve 2018 yılı Nisan ayında gelmişti. Alman politikacı, SPD’nin geçtiğimiz pazar günü Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aldığı ağır yenilgiden sonra sert dille eleştirilmiş, tepkiler üzerine eylül ayında yapılması planlanan Federal Meclis Grup Başkanlığı seçimini salı gününe almıştı. Nahles dün yayınladığı açıklamada gerekli desteği bulamadığını belirterek “Ülkemiz için sorumluluk taşımak adına federal hükümetin bir parçası olmaya birlikte karar verdik. Partiyi yeniden inşa etmek için çalıştık. Pazartesi parti genel başkanlığından, salı günü de meclis grup başkanlığından istifa ettiğimi açıklayacağım” dedi. Nahles, istifasıyla boşalacak her iki koltuğa da karşılıklı saygıyı güçlendirecek isimlerin bulunacağına inandığını söyledi. Alman basınına göre Nahles, Federal Meclis milletvekilliğinden de istifa edip siyasetten tamamen çekildi. Ancak bu bilgi doğrulanmadı.

KOALİSYON BELİRSİZLİĞİ

Nahles’in istifa kararının ardından açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel hükümet çalışmalarını “ciddiyet ve sorumlulukla” sürdüreceklerini söyledi. Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer de SPD’nin koalisyonu olumsuz etkilememek için parti içindeki görevlendirmeyi hızlı şekilde yapacağını umduğunu belirtti. Nahles’in istifasının Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile SPD koalisyonunu nasıl etkileyeceği henüz belli değil. SPD üyelerinin bazıları koalisyonu eleştiriyordu.

Yazının Devamını Oku

‘Güvenli bölge için çalışıyoruz'

1 Haziran 2019

Nisan 2018’de göreve geldiğinden beri 40 ülkeyi ziyaret etmesine rağmen Almanya’ya ilk kez giden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, başkent Berlin’de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen güvenli bölgeye ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Pompeo “(Menbiç’te Türk ve ABD askerlerinin ortak devriyesi) Buna ek olarak bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Buna ister tampon bölge deyin ister başka bir şey olarak adlandırın. Suriye’de güvenlik bölgesi oluşturarak Türkiye’ye yönelik terör saldırısı riskini önleme çabamız sürüyor. Bu konuda çalışıyoruz” dedi. ABD’li bakan, Türkiye ile terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG arasındaki olası gerginlikleri önleme hedefinde olduklarını ifade etti. Pompeo, ABD’nin Suriye’de siyasi çözüm için Birleşmiş Milletler’in çabalarını desteklemeye ve şiddet riskini azaltma çabalarına devam edeceğini vurgulayarak, “Fırat Nehri’nin batısındaki Menbiç’te Türklerle beraber çıkardığımız işi gördünüz” dedi. Pompeo, Almanya’nın Ürdün’de konuşlanan Tornado keşif uçaklarının görev süresinin uzatılması konusunda ise iki ülkenin savunma bakanlarının ortak çalışması gerektiğini söyledi.

TOPU MECLİSE ATTI

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise ABD’nin, Suriye’de birliklerini bulundurmasını desteklediklerini ve bu birliklerin orada kalmasından memnun olduklarını söyledi. Maas, Tornado keşif uçaklarının görev süresinin uzatılması sorumluluğunun Federal Meclis’te olduğunu belirterek bu konuda rengini belli etmedi. DEAŞ terör örgütüne karşı savaşan koalisyon güçlerine istihbarat bilgisi toplayan Alman Tornado keşif uçaklarının Ürdün’deki görev süresi 31 Ekim’de sona eriyor. Federal Hükümetin büyük ortağı Birlik Partileri (CDU/CSU) Tornado keşif uçaklarının süresinin uzatılmasına sıcak bakarken, hükümetin küçük ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi milletvekillerinin büyük bölümü karşı çıkıyor.

‘HEDEF AYNI YOL FARKLI’

Maas-Pompeo görüşmesinde bir diğer gündem maddesi de İran’dı. Pompeo, İran’ın terörle mücadele konusunda imzalanan uluslararası anlaşmalarda yer alan mali şartlara uymadığını söyledi. Pompeo, İran’a uygulanan yaptırımları bir kez daha savunurken, diğer ülkeleri de bu yaptırımlara uymaya çağırdı. Alman Bakan Maas ise ABD ile hedeflerinin aynı olduğunu belirtirken, çözüm yollarının farklı olduğunu söyledi. Maas, “Bizim ortak hedefimiz İran’ın nükleer silah yapmasını önlemek. Ama bu konuda farklı yol izlediğimiz sır değil” dedi. Pompeo, daha sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. Merkel, Federal Başbakanlık Binasında kabul ettiği Pompeo ile 45 dakika görüştü. Görüşmeden önce kısa açıklama yapan Merkel “ABD bizim yakın ortağımız ve böyle kalacak. Almanya ABD’nin önemli müttefikidir. Dünyanın başı dertte” dedi. Alman basını, Rus doğalgazı ve Çinli teknoloji firması Huawei konusundaki görüş ayrılıklarının devam ettiğini yazdı.

İSİM VERMEDEN TRUMP’I ELEŞTİRDİ

Yazının Devamını Oku

Almanya’da Büyük Koalisyon sıkıntıya girdi

28 Mayıs 2019

İktidarda bulunan ülkenin en büyük partileri Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) sandıktan yenilgiyle çıktı. Koalisyon ortakları tarihlerinin en düşük oyunu aldılar. CDU/CSU yüzde 28.9, SPD ise yüzde 15.8’de kaldı. AP seçimlerinde federal hükümeti oluşturan partiler yaklaşık yüzde 20 oy kaybetti. Bu kayıplar hükümete yönelik eleştirileri artırdı. CDU’lu Avrupa Birliği (AB) Komiseri Günther Oettinger, “Büyük Koalisyon Hükümeti”nin yıkılma tehlikesine karşı uyarılarda bulundu. AP seçimlerinin en büyük kazananı çevreci politikaları savunan Yeşiller oldu. 2014 yılındaki seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında oylarını iki katına çıkaran Yeşiller, Almanya’da en büyük ikinci siyasi güç oldu. Yüzde 20.5 oy oranı alan Yeşiller’e en büyük desteği gençler verdi. 18 ile 24 yaş arasındaki seçmenin yüzde 34’tü Yeşiller’i seçti.

AfD GÜÇLENDİ

Göçmen karşıtı radikal sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, yüzde 11 oyla 11 milletvekili çıkardı. AfD, 5 yıl önceki AP seçimlerine göre oy oranını neredeyse yüzde 100 artırdı. AfD Genel Başkanı Alexander Gauland, seçim değerlendirmesi yaparken “Doğu eyaletlerinde birinci veya ikinci güçlü partiyiz. Yeşiller bizim artık en büyük rakibimiz” dedi.

Yazının Devamını Oku

Başbakan Kurz’un kaderi oylanıyor

27 Mayıs 2019

Hükümet güvenoyu alamazsa 31 yaşındaki Başbakan Sebastian Kurz, görevini bırakmak zorunda kalacak. Ülkede aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin yer aldığı video skandalının ortaya çıkmasından sonra başlayan hükümet krizi hâlâ sürüyor. Eğer hükümete güven oyu çıkamazsa Kurz Avusturya’da en kısa süre başbakanlık yapan siyasetçi olarak tarihe geçecek. Kurz, 18 Aralık 2017’den bu yana şansölye. Kurz, eski koalisyon ortağı aşırı sağcı FPÖ ve SPÖ’nün bugün düzenlenecek güven oylamasında olumsuz yönde oy kullanacaklarını tahmin ettiğini dile getirdi.

KİLİT ROLÜ SPÖ OYNAYACAK

Yapılacak güven oylamada kilit rolü muhalefette bulunan sosyal demokratlar oynayacak. İspanya’nın İbiza Adası’nda Rus işadamı olduğu iddia edilen bir şahsın yeğeni olduğunu söyleyen bir kadınla pazarlık yaparken görüntüleri ortaya çıkan FPÖ lideri Heinz-Christian Strache istifa etmiş, koalisyon da dağılmıştı.

Yazının Devamını Oku

DRV: Alman turistlerin yeniden gözdesisiniz

2 Mart 2019

“Alman turistlerinin rezervasyonlarının yüzde 70’i Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkelere yapıldı. Türkiye, İspanya ve Yunanistan’ın ardında üçüncü sırada. Türkiye’nin tercih edilmesi sadece dünya çapında cezbedici kültür varlıklarına sahip olmasından değil, aynı zamanda sahilleri ve plajları da büyüleyici. Etkileyici Türk misafirperverliğinden ve yemeklerinden bahsetmiyorum bile. Türkiye farklı tatil olanakları sunan bir ülke. Seyahat kolaylığını da unutmamak lazım. Yaygın ‘her şey dahil’ tatil sunumu özellikle aileler için çok cazip. İyi bir fiyat hizmet dengesine sahip.”
Fiebig otel yelpazesinin son yıllarda değiştiğine de işaret ederek, “Çok sayıda beş yıldızlı otelin yanı sıra küçük ve butik oteller de artık hizmete girdi. Özellikle bu küçük oteller tur organizatörlerinin ilgisini çekiyor” dedi. Fiebig sözlerini şöyle tamamladı:
“Elde edilen sonuç son aylarda iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeniden rayına oturtulması için yapılan teşviklerin ve çabaların bir sonucu. Politikacıların da turistlerin Türkiye’den uzaklaşmasını sağlayacak tutumlara girmemesi gerekir.” 

Yazının Devamını Oku

Almanya’da DİTİB yöneticisi bıçaklandı

9 Şubat 2019

Göğsünden, kolundan ve baldırından bıçaklanan üç çocuk babası 45 yaşındaki Çelik, hastanede yapılan müdahaleden sonra taburcu edildi.

‘ABİLERİMİZİ RAHAT BIRAKIN’

Savaş Çelik saldırıyla ilgili şunları söyledi: “Çarşamba akşamı 23.00 sıralarında evimin yakınındaki sigara otomatından sigara almaya gittim. Arabaların arasından çıktığını sandığım iki kişi arkadan bana yaklaştı. Biri bıçağı boğazıma dayadı. Diğeri de silah çekti. Bana ‘Sesini çıkarırsan boğazını keserim’ dedi. Bana ‘Abilerimizi ablalarımızı rahat bırakın’ dediler. Ben de ‘Abileriniz ablalarınız kim?’ diye sordum. Küfür ettiler. Sonra ‘Gülen cemaatinin abileri, ablaları. Ablalarımız bizim kırmızı çizgimiz. Eşlerinize de söyleyin ablalarımızla uğraşmasınlar. Yoksa eşlerinizin uygunsuz fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaşırız. Bana saldıranlar FETÖ’cülerdi. Bretten 35 bin kişilik bir belde. Burada insanlar birbirini az çok tanıyor. Burada onların daha önce dershaneleri vardı. Ekol diye bir dershanede toplanıyorlardı.”

‘DİNİ MOTİFLİ DEĞİL TERÖR’

DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen saldırıyı kınadığını belirterek “DİTİB yöneticisi bir kişi ilk kez silah ve bıçakla kaçırılıp yaralanıyor. Bu bir terör saldırısı ve hareketi. Saldırganlar Gülen cemaati diyerek kendilerinin kimliğini açıklıyor” dedi. Polis saldırıyla ilgili soruşturma başlattı. Karlsruhe polisi konuyla ilgili Hürriyet’e verdiği bilgide “Saldırı dini motifli” dedi. Olayla ilgili yazılı açıklama da yapan polis “Maskeli iki kişi 45 yaşındaki Türk vatandaşını bıçakla hafif yaraladı. Türkçe konuşan iki saldırganın dini motifli saldırıda bulundukları ihtimali göz önünde tutuluyor” dedi. DİTİP Başkanı Türkmen ise polisi eleştirerek “Bu dini motifli değil, terör saldırısıdır” dedi.

Yazının Devamını Oku

BrexIt’ten sonra bu kez de ‘DexIt’

14 Ocak 2019

Almanya’da son dönemde hızla güçlenen ve Federal Meclis’te ana muhalefette olan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi Almanya’nın AB’den ayrılmasını istiyor. Brexit’e atıfta bulunarak ‘Dexit’i savunan aşırı sağcı AfD, mayıs ayında yapılacak AP seçimleri için adaylarını belirlediği kongrede Almanya’nın AB’den çıkmasını programına alıp almamayı tartıştı.

2024’E KADAR SÜRE

Riesa kentinde AfD 500 parti delegesiyle topladığı genel kurulunda milletvekili aday listesini belirledi. AP vekili adaylarının tamamı Dexit’i desteklediklerini söyledi. AfD, AB’de köklü reformların yapılmaması durumunda 2024’te Dexit için düğmeye basacağını açıkladı.

Yazının Devamını Oku

Saldırıya uğrayan vekil ağır yaralandı

9 Ocak 2019

Federal Meclis milletvekili Frank Magnitz (66), Bremen kentinde sokakta yürürken bir anda birden fazla kişinin saldırısına uğradı. AfD Bremen Teşkilat Başkanı da olan Magnitz, aldığı darbelerle yere düştü. Yerdeyken milletvekilinin kafası da dahil vücudunun çeşitli yerlerine tekme atan saldırganlar, çevredekilerin polise haber vermesi üzerine kaçarak izlerini kaybettirdi. Kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Magnitz, hastanede tedaviye alındı. Polis ve savcılık soruşturma başlattı. 3 Ocak’ta da Döbeln kentinde AfD'li bir milletvekilinin bürosu saldırıya uğramıştı. Başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere birçok siyasi, ‘siyasi motivasyonla’ yapıldığı sanılan saldırıyı kınadı.

Yazının Devamını Oku

Merkel’in kişisel bilgileri de çalındı

5 Ocak 2019

Mağdur yüzlerce siyasetçi arasında Başbakan Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ve Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schaeuble ile tüm partilerin liderleri de bulunuyor.

AĞIR SİBER SALDIRI

Federal Hükümet Sözcü Yardımcısı Martina Fietz, dün Berlin’de düzenlenen haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada “Ağır bir saldırı ile karşı karşıyayız” dedi. Fietz, her seviyede politikacının siber saldırı mağduru olduğu bilgisini verirken, Başbakan Merkel’in bilgilerinin de ele geçirildiğini söyledi. Fietz “Başbakan’nın ele geçirilen bilgileri çok hassas değil ve sınırlı. Ancak bu, şu an itibariyle böyle” diyerek temkinli konuştu. Ele geçirilen bilgilerin düzeyinin ne olduğuyla ilgili konuşmanın çok erken olduğunu belirten Fietz, ilgili birimlerin değerlendirmelerinden sonra boyutlarının anlaşılabileceğini kaydetti. 

KİMLİKTEN KREDİ KARTLARINA KADAR

Alman siyasetçilerin doğum belgesinden, kimlik bilgilerine, kredi kartı bilgilerinden, tatilde çekilen fotoğraflarına kadar birçok özel bilginin Noel tatili öncesi ele geçirildiği tahmin ediliyor. Bilgilerin çalındığına ilişkin hükümetin ise önceki akşam haberi olduğu ortaya çıktı. Federal İçişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sören Schmidt, korsanların kim oluğuna ilişkin ellerinde bilgi bulunmadığını belirtirken, iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, Federal Asayiş Dairesi ve Siber Savunma Merkezi’nin koordineli çalışmalarını sürdüğünü söyledi. Federal Savunma Bakanlığı’na yönelik bir siber saldırının ise yapılmadığı belirtiliyor. Alman basınına göre, siber saldırıları Rus korsanların gerçekleştirdiğinden şüpheleniliyor. Federal başsavcılık, ülkenin güvenliğinin tehlikeye sokulduğu gerekçesiyle soruşturma başlattı.

Yazının Devamını Oku

Almanya’da çalışmak kolaylaştı

20 Aralık 2018

ALMANYA’da uzun tartışmalar sonunda yurtdışından işgücü almayı kolaylaştıran yasa tasarısı Bakanlar Kurulu’ndan geçti. Başbakan Angela Merkel’in başkanlığında dün toplanan Bakanlar Kurulu, kalifiye elaman açığını kapatmak için hazırlanan Kalifiye Eleman Göç Yasa Tasarısını onayladı. Tasarı yasalaşırsa Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan ülkelerden yetişmiş işgücününün 2020 yılından itibaren ülkeye gelmesi kolaylaşacak.

6 AY İŞ ARAMA İZNİTasarıya göre yurtdışından alınacak kalifiye elemanın ülkesinde bir mesleği icra ediyor veya yüksek okul mezunu olması gerekiyor. Almanya’ya gelecek kalifiye elemanın Almanca bilmesi de başka bir şart olarak tasarıda yer aldı. Tasarı Almanya’da çalışmak isteyen kişilerin sorunsuz şekilde ülkeye gelip 6 ay boyunca iş aramalarına da izin veriyor. Bunun için 6 ay boyunca geçimini sağlayacak gelire sahip olduğunu ve bu iş için yeterli derecede Almanca bildiğini ispatlaması gerekecek. İş arama süresi boyunca yurtdışından gelen kişilerin sosyal sistemden yararlanmalarına ise izin verilmiyor. Yani herhangi bir sosyal yardım veya para yardımı alması söz konusu olmayacak. 25 yaş altında olanlar için Almanya’da iş arama süresi 9 aya kadar çıkabilecek.

AB ÖNCELİĞİ KALKIYORYürürlükte olan yasa yurtdışından gelecek işgücünü belli meslek alanlarıyla sınırlandırırken yeni tasarı her meslek grubunda kişilerin Almanya’da çalışmasının önünü de açıyor. Yeni tasarı mevcut yasada yer alan, işe alımda Alman ve AB üyesi ülke vatandaşlarına öncelik tanınmalı şartını da kaldırıyor. Buna göre işveren dilediği takdirde Almanya’da veya AB üyesi ülkelerde bu işi yapacakların olup olmadığına bakmaksızın yurt dışından kalifiye elaman alıp  çalıştırabilecek.

ŞİRKETLERLE TEMASYurt dışından gelecek elemanlar çalışma ajansları yerine direkt şirketlerle veya firmalarla temasa geçebilecek. Tasarı meclisten geçip yasalaşırsa 2020 yılında yürürlüğe girecek. Böylece Almanya’nın acil şekilde ihtiyacı olan 1 milyon 200 bin kişilik işgücü açığı kapatılması hedefleniyor. Tasarı Almanya’da kısa süre kalınmasına müsamaha edilenlere de kolaylıklar sağlıyor. Buna göre ülkede kısa süre için kalınmasına izin verilenler herhangi bir meslek eğitimi almaları durumunda oturum hakkı elde edebilecekler.

 YABANCILARIN ŞİRKET ALMASI GÜÇLEŞTİRİLDİALMANYA, Avrupalı olmayan kuruluşların Alman şirketlerinde hisse alması öncesinde yapılan güvenlik soruşturması için ölçü hisse oranını yüzde 25’ten 10’a düşürdü. Berlin’in yeni kriterinin öncelikle Çinli yatırımcıları hedef aldığı iddia ediliyor. Almanya, Çinli yatırımcıların ülkenin sanayisini olumsuz yönde etkilemesi ve ülkenin know-how’ının ülke dışına taşınması endişeleri yaşıyordu.  

Yazının Devamını Oku

Terör şüphelisi Türkiye’ye kaçtı

12 Aralık 2018

Halil D, Uluslararası Frankfurt Bisiklet Yarışması ve Frankfurt’taki finans merkezlerine bombalı saldırı planlamak suçlamasıyla 2015 yılında tutuklanmıştı. Ardından terör örgütü üyesi olmak ve saldırı planlamak iddiasıyla mahkemeye çıkarıldı. Silah ve patlayıcı yasalarına muhalefet ile sahte belge hazırlamaktan ceza aldı. 2018 yılının ocak ayında cezaevinden çıktı. Serbest kaldıktan sonra karakola gidip her hafta imza verdi. Der Spiegel’in haberine göre Almanya’da en tehlikeli teröristler arasında gösterilen Halil D’nin geçen ay Türkiye’ye kaçtığı belirlendi. Halil D.’nin imza atmak zorunda olduğu karakoldaki yetkililer de şüphelinin Türkiye’ye otomobiliyle kaçtığını doğruladı. En tehlikeli teröristler arasında gösterilen Halil D.’nin kara yoluyla sınırlardan fark edilmeden nasıl geçtiği ise anlaşılamadı. 

Yazının Devamını Oku

Almanya’da Türk polis Türk şüpheliyi yakalattı

6 Aralık 2018

Polis, 2006’da kaybolan Krüger’in öldürülmüş olma ihtimali üzerinde duruyordu. Berlin cinayet masası, küçük kızın oturduğu semtte çocuklara tacizde bulunan kişileri belirleyerek, bu suçtan sabıkalı Ali K.’yi tespit etti. Bu noktadan sonra devreye Berlin dışında görevli polis memuru Hakan girdi. Ali K.’nin gittiği kahveye giderek kendini deterjancı olarak tanıttı ve şüpheliyle arkadaş oldu. Polis de şüphelinin telefonlarını takibe aldı. Arap kökenli bir kızı da taciz ettiği ve bu nedenle ailesiyle arasının açık olduğu öne sürülen Ali K., Georgine Krüger olayının baş şüphelisi olarak cezaevine gönderildi. Üç çocuğu olan Ali K.’nin bir oğlunun polis olduğu öğrenildi.

Yazının Devamını Oku

Almanya’dan S. Arabistan’a çifte yaptırım

20 Kasım 2018

15’inin İstanbul’daki operasyona katılan kişiler olduğu açıklandı. Federal Ekonomi Bakanlığı da Suudi Arabistan’a silah ihracatının tamamen durdurulduğunu duyurdu. Suudi Arabistan’a ilk yaptırımı Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Christopher Burger açıkladı ve “Fransa ve İngiliz dostlarımızla koordineli bir şekilde çalıştık ve karar verdik. Bu isimlere Schengen sistemi veri bankasına giriş yasağı koyduk” dedi. Yasalar, Schengen ülkelerine güvenlik nedeniyle kişilere tek taraflı yasak koyma yetkisi veriyor. Silah yaptırımını ise Federal Ekonomi Bakanlığı sözcüsü ilan etti. Almanya, daha önce satışına izin verdiği 20 deniz botunun teslimatını da yapmayacak. Sözcü, durdurulan silah satışının parasal değerini ve silah ile mühimmat miktarı hakkında ise bilgi vermedi.

Yazının Devamını Oku

‘Alman istihbaratına Türkiye kökenli başkan yardımcısı’

17 Kasım 2018

Sinan Selen’in istihbarat başkan yardımcısı olarak atanması durumunda Almanya’da ilk kez göçmen kökenli biri, ülkenin istihbarat biriminde önemli bir pozisyona gelmiş olacak. Focus’un haberine göre, Selen’in göreve ne zaman başlayacağı ise henüz belli değil.

Köln Üniversitesi’nde hukuk eğitimi alan Selen, emniyet birimlerinde 2000 yılında çalışmaya başladı. 2000 yılında Federal Asayiş Dairesi’ne girdi. 2006 yılında banliyö trenine saldırı düzenleme planı yapan İslami teröristlere yönelik soruşturmayı yürüten ekibe başkanlık yaptı. Federal İçişleri Bakanlığı Uluslararası Terörle Mücadele Birimi’nin başkanlığına getirildi. Uluslararası terörle mücadele konusunda ülkenin önemli uzmanları arasına giren Selen, 2016’da Federal İçişleri Bakanlığı’ndaki görevinden ayrıldı. Dünyanın en önemli turizm şirketlerinden biri olan TUİ’nin dünya genelindeki güvenlik konseptinin başına geçti.

‘SAĞ GÖZÜ KÖR’ TEŞKİLAT

Sinan Selen’in başkan yardımcısı olacağı öne sürülen Anayasayı Koruma Teşkilatı, Almanya’da son dönemde en çok tartışılan kurumların başında geliyor. Sekizi Türk 10 kişinin öldürüldüğü NSU cinayetlerinden sonra teşkilat, aşırı sağcılara yönelik ihmallerde bulunmakla suçlandı. Bu yüzden de ‘Sağ gözü kör’ teşkilat olarak nitelendirildi. İstihbarat teşkilatı geçtiğimiz aylarda da tartışma konusu oldu. Ağustos ayında Chemnitz kentinde mültecilerle çıkan kavgada bir Alman’ın öldürülmesini bahane eden ırkçılar, sokaklarda yabancı görünümlü insan avına çıkmıştı. İstihbarat başkanı Hans Georg Maassen ise bu anlara dair görüntüleri doğru olmasına rağmen yalanlamıştı. Maassen’in bu açıklamalar nedeniyle görevden alınmasına karar verilmişti.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazının Devamını Oku

‘Merz, CDU lideri olursa başbakan da olmak ister’

12 Kasım 2018

Schröder, “Eğer Friedrich Merz, CDU Genel Başkanı olursa başbakan da olmak ister” dedi. Schröder, CDU’nun yeni genel başkanının Merz olacağını tahmin ettiğini de belirti.

‘ERKEN SEÇİM GELECEK YIL’

İsviçre’nin Blick gazetesine konuşan eski Başbakan Schröder, gelecek yıl Almanya’da erken seçimlerin olacağı tahmininde buludu. Schröder, Başbakan Merkel’e çok saygı duyduğunu kaydetti. 2005 seçimlerinde Merkel’e yenildikten sonra politikadan çekilen Schröder, gazetenin “Merkel 2015 yılında sizin biyografinizi anlatırken, sizin parti genel başkanlığından çekilerek başbakanlık yapmanızı hata olarak değerlendirdi. Şimdi aynı durumu yaşaması bir ironi değil mi” sorusuna “Her şeyden önce eğer Friedrich Merz yeni genel başkan seçilirse büyük bir problem olur. CDU iktidara dayalı bir parti. Parti genel başkanının başbakan olması çok önemli. Eğer Merz genel başkan olursa, başbakan da olmak ister. Ben önümüzdeki yıl seçimlerin olacağını hesaplıyorum” dedi. 

Yazının Devamını Oku

Merkel’in Hessen sınavı bugün

28 Ekim 2018

Çünkü Hessen’de yapılacak yerel seçimler, Başbakan Angela Merkel’in partisi CDU’nun SPD ile büyük koalisyon hükümetinin geleceğini de etkileyebilir. Bavyera eyaletinde iki hafta önce yapılan yerel seçimlerde Merkel’in Hıristiyan Demokratlar Partisi’nin ortağı CSU, 1950’lerden bu yana en kötü sonucu alarak tek başına hükümet kurma çoğunluğunu yakalayamamıştı. Yine federal yönetimde koalisyon ortağı olan Sosyal Demokratlar (SPD) de en kötü performanslarından birini sergilemişti. Hessen’de koalisyon ortağı olan Yeşiller’in desteği yüzde 20’lere çıkarıp oy patlaması yaşaması bekleniyor. CDU’nun bu eyalette başarısız bir sonuç alması, Merkel’in başbakanlık ve parti başkanlığı koltuğunu tehlikeye atabileceği şeklinde yorumlanıyor.  

Yazının Devamını Oku

Almanya’da Neonazi hücreye baskın

1 Ekim 2018

Operasyonda Chemnitz çevresinde silahlı örgütlenen ‘Revolution Chemnitz’ (Chemnitz Devrimi) ırkçı örgütünün üyeleri Sten E. (28), Martin H. (29), Marcel W. (30), Sven W. (27), Hardy Christopher W. (28) ve Tom W. (30) tutuklandı. Örgütün hedefinde yabancılar ve siyasiler olduğu belirtiliyor. Yakalanan Neonazilerin, iki Almanya’nın birleşme kutlamalarının yapılacağı 3 Ekim’de silahlı eylem hazırlığında olduğu da edinilen bilgiler arasında.

NSU örgütünü hatırlattı

‘Revolution Chemnitz’ örgütünün silah edinme planı akıllara ‘yeni NSU örgütü mü doğuyor’ sorusunu getirdi. Hatırlanacağı üzere Chemnitz ve Zwickau kentlerini kendisine üs olarak seçen NSU çetesi üyeleri, 2000 ile 2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunanlı ve bir de kadın polis memuru olmak üzere 10 kişiyi öldürmüştü. Silahlı eylem hazırlığında olan altı şüphelinin polisteki kayıtlarının kabarık olduğu da öğrenildi.

Yazının Devamını Oku

Almanya'yla yeni dönem

29 Eylül 2018

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Almanya’ya düzenlediği üç günlük devlet ziyareti kapsamında dün önce Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile bir araya geldi. Belleveu Sarayı’nda Steinmeier ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştiren Erdoğan, daha sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmek üzere Başbakanlık binasına geçti. Saat 12.30’da Başbakan Merkel tarafından karşılanan Erdoğan ile Merkel arasındaki 1 saat sürmesi beklenen görüşme yaklaşık 1.5 saat sürdü. Erdoğan ve Merkel saat 14.00’te ortak basın toplantısında kameralar karşısına geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında “Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakaladığımız bu ivmenin korunmasından ve daha da güçlenmesinden, güçlendirilmesinden yanayız. Sayın Merkel ile görüşmemizde bir süredir çalışmayan işbirliği mekanizmalarını işler kılmak noktasında fikir birliğine vardık” ifadesini kullandı.

ÜLKEMİZ REFORM YOLUNA GİRDİ

Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa’ya vize serbestisi konusunda kalan 6 kriter için de şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ülkemiz yeniden reform ve ilerleme yoluna girmiştir. Reform eylem grubumuz bu konuda gereken adımları atmaya başlamıştır. Vize serbestisi konusunda kalan 6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye’nin hem de Avrupa Birliği’nin faydasına olacaktır.”

MÜLTECİ HASSASİYETİ

Türkiye’nin başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstlendiğine işaret eden Cumhurbaşkanı, “Komşumuz Suriye’de 7 yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya ile benzer bir yaklaşıma sahibiz” dedi. Erdoğan, şu an itibarıyla 3.5 milyon mültecinin Türkiye’de misafir edildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Burada Almanya’nın ‘Suriye’ meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek isterim. Türkiye ve Almanya mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakârlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmışlardır. Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya ile ortak bir tutum içindeyiz.”

MERKEL: TÜRKİYE’NİN İSTİKRARI ÖNEMLİ

Yazının Devamını Oku

Almanya ziyareti konuşuyor

28 Eylül 2018

Erdoğan dün saat 12.35’te Berlin Tegel Havalimanı’na iniş yaptı. New York’tan Berlin’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanında Alman Cumhurbaşkanı Müsteşarı Stephan Steinlein, Almanya Dışişleri Bakanlığı Protokol Şefi Büyükelçi Konrad Arz von Strausussenburg, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann ve eşi, Tuğgeneral Martin Hein ve eşi ile Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve eşi tarafından kırmızı halıda karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mercedes Maybach S tipi limuzinle Berlin’in simgesi olan Brandenburg Kapısı’nın yanıbaşındaki Adlon Otel’e geçti. Çok sayıda Türk vatandaşı Cumhurbaşkanı’nı ellerinde bayraklarla otelin önünde karşılamak istedi. Ancak vatandaşlar güvenlik önlemleri nedeniyle otelin önüne alınmadı. Erdoğan’ı karşılamak için gelenlerden bir Türk kadını, “Türk vatandaşlarına sahip çıkılsın. Özellikle eğitimde dışlanıyoruz. Biz Almanya’da çocuklarımızın iyi okullara gitmesini, iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Ancak engeller var. Cumhurbaşkanı bu konuya eğilsin. Almanya karşısında ezik bir Türkiye olmadığını görsün, Türklere aynı göz hizasında baksın” diye konuştu.

RESMİ GÖRÜŞMELER BUGÜN
Brandenburg Kapısı yanındaki Adlon Otel’e yerleşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğleden sonra Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve işadamlarıyla görüştü. Erdoğan’ın ziyareti için Berlin’de ABD başkanları, İsrail devlet ve hükümet temsilcileri için alınan birinci derece güvenlik önlemleri alındı. Kent merkezinde bazı meydan ve caddeler trafiğe kapatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi temasları bugün başlıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı bu sabah Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile eşi Elke Büdenbender, Bellevue Sarayı’nda törenle karşılayacak. Erdoğan, ardından Şansölye Angela Merkel ile öğle çalışma yemeğinde bir araya gelecek ve ortak basın toplantısı düzenleyecek. Erdoğan daha sonra Almanya’nın önde gelen şirket temsilcileriyle buluşup Türkiye’ye yatırımları konuşacak. Cuma akşamı Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi onuruna Bellevue Sarayı’nda akşam yemeği verecek. Erdoğan cumartesi sabahı Merkel’le kahvaltıda tekrar bir araya gelecek.

Yazının Devamını Oku

Türkiye-Almanya ilişkileri normalleşiyor

17 Eylül 2018

Darbe girişimi sonrasında siyaset alanında beklenen dostluğun görülemediğini belirten Büyükelçi Aydın, “Ben iyimserim. Almanya ile Türkiye arasında hem siyasi ilişkiler hem ekonomik ilişkiler hem de burada yaşayan üç milyonu bulan insanımız açısından güzel günlerin bizleri beklediğini düşünüyorum” diye konuştu. Aydın, yoğun görüşme trafiğinin yaşanmaya başlandığını belirtirken “Geçen hafta Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas Türkiye’ye ziyaret bulundu. Bu hafta iki ülkenin ekonomi kurmayları buluşacak. Eylül sonunda Cumhurbaşkanımız Berlin’e gelecek. Sonrasında Almanya’dan Türkiye’ye ziyaretler yapılacak” dedi. 

Yazının Devamını Oku

‘Doğu Almanya’da AfD birinci parti

17 Eylül 2018

Son yapılan kamuoyu yoklamalarında AfD eski Doğu Almanya sınırları içindeki eyaletlerin en güçlü partisi oldu. Emnid Araştırma Şirketi’nin yaptığı ankette doğu eyaletlerinde AfD’nin oy oranı yüzde 25. AfD, Başbakan Angela Merkel’in liderliğini yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisini bir puan geçerken, daha önce bu eyaletlerde hep güçlü olan Sol Parti’nin de yedi puan önünde. Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 14 seviyelerindeyken, Hür Demokrat Parti’nin (FDP) bulduğu destek de yüzde 7...

 

Yazının Devamını Oku

Infantino’yu Türkiye’ye destekle suçlamış

16 Eylül 2018

Haberde, EURO 2024 futbol turnuvası için Türkiye ile birlikte aday ülke olan Almanya’nın görüşmeyi adaylık sürecinde Türkiye’ye destek olarak yorumladığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FIFA Başkanı Infantino’yu geçen yıl Kasım ayında Ankara’da kabul etmesinin ardından Infantino’ya mektup yazan Alman Futbol Federasyonu Başkanı Reinhard Grindel, Infantino’yu Türkiye’ye destek vermekle suçladı. Infantino ise Grindel’e bir ay sonra, sitem dolu verdiği cevapta şunlara yer verdi: “Öncelikle, mektubunuzun içeriği ve tonu bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İnsan böyle bir mektup yazmadan önce direkt arar ve konuşur. Basında yer alan idialara göre hareket etmez. FIFA Başkanı olarak Türk ve bölge futboluna nasıl destek olunacağını görüştüm.” 

Yazının Devamını Oku

Türk’e Hitler selamından soruşturma açıldı

12 Eylül 2018

Amatör SC 1920 Myhl takımına sponsor olan döner büfesi sahibi Engin Arslan, takımın futbolcularıyla dükkânın önünde Hitler selamı verirken fotoğraf çektirip Facebook sayfasında yayınladı. Kulüp yönetimi Hitler selamı veren futbolcuları kadro dışı bıraktı. Kulüp Başkanı Marc Winkens “Futbolcular ne yaptıklarını bilecek yaştalar. Sorumluluk almalılar” dedi. Şakayla başlayan Hitler selamı adli mercilerin incelemesi altında. Arslan ise hem futbolculardan hem de kulüpten özür diledi.

Yazının Devamını Oku

Neo-Naziler bu kez Köthen’de

11 Eylül 2018

Köthen’deki anmaya çoğunluğu başka bölgelerden gelen ve daha önce Chemnitz’deki olaylara karışan Neonaziler ‘Nasyonal Sosyalizm şimdi’ sloganları atarak yürüdü. Federal hükümet sözcüsü Steffen Seibert, ırkçıların düzenlediği yürüyüş ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Dehşet verici” ifadesini kullandı. Berlin’deki haftalık basın toplantısında konuşan Seibert, 500 kişinin katıldığı yürüyüşü eleştirirken, polisin sağduyulu yaklaşımını ve hızla olayı açıklığa kavuşturmasını övdü. 

Yazının Devamını Oku

Cinsiyetçi tweet, Türk vekili yaktı

5 Eylül 2018

ÖVP’li milletvekili Efgani Dönmez, Berlin Eyalet Müsteşarı Sawsan Chebli’ye yönelik cinsiyetçi ifadeler içeren paylaşımda bulunmakla suçlandı. ÖVP Genel Başkanı ve Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz da, Dönmez’in paylaşımını kadına yönelik hakaret olarak değerlendirdi. Başbakan Kurz, Dönmez’i partisinin meclis grubunda istemediğini belirterek, gruptan çıkardı.

ÖZÜR DİLEMİŞTİ
Başkan Kurz, Asya gezisinden döner dönmez partisinin Meclis Grup Başkanı August Wöginger ile bir araya geldi. Wöginger’e direktif veren Kurz, Dönmez’in parti meclis grubundan atılmasını istedi. Başbakan Kurz, Dönmez’e ilişkin kararıyla ilgili, “Politikacılar cinsel içerikli hakaretlerin kabul edilmeyeceğini bilmeli. Yeni ÖVP’de bunların yeri yok” değerlendirmesinde bulundu. Dönmez, Köln’de yaşayan Ali Utlu adlı Twitter kullanıcısının, Arap kökenli Sawsan Chebli’nin müsteşarlıkta yetersiz olduğuna ve nasıl bu göreve geldiğine ilişkin eleştirel paylaşımına yaptığı yorumda, cinsiyetçi imada bulunmuştu. Tepkiler üzerine Dönmez, Twitter’dan ikinci bir paylaşım yaparak hatasını kabul etmiş, zayıf bir anında mesajı paylaştığını belirterek özür dilemişti. Ancak istifa etmemişti.

 

DÖNMEZ, MEDYA VE SOLCULARI SUÇLADI

Yazının Devamını Oku

ChemnItz barut fıçısı

2 Eylül 2018

Kentte ırkçılar neredeyse her gün gösteri düzenleniyor. Irkçılara karşı mecliste grubu bulunan Sosyal Demokratlar, Sol Parti ve Yeşiller gibi siyasi yelpazenin solunda yer alan partiler de karşı gösterilere destek veriyor. Chemnitz kentinin sembolü Karl Marx heykelinin önünde cumartesi gecesi yaklaşık 4 bin 500 yabancı düşmanı ve ırkçı toplandı. Gösteriyi, yabancı karşıtı ve İslam düşmanı sağ popülist Almanya için Alternatif Parti (AfD), Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar (PEGIDA) ve Pro Chemnitz Hareketi düzenledi.

EN AZ 20 YARALI
Dresden ile Hamburg arasında oynanması gereken ikinci lig maçı da Dresden polisinin Chemnitz’e kaydırılması nedeniyle oynanamadı. Irkçılar aralarında yabancıların da bulunduğu 20’yi aşkın kişiyi yaraladı. Polis 37 kişi hakkında suç duyurusu bulunulması nedeniyle soruşturma başlattı. Irkçılar, Federal Meclis’in SPD’li milletvekili Sören Bartol’un konvoyuna da saldırıda bulundu. 

Yazının Devamını Oku

Yakalama emrini sızdıran ortaya çıktı

31 Ağustos 2018

Biri Iraklı, öteki Suriyeli iki mültecinin zanlı olarak tutuklanmasıyla ilgili belgeyi aşırı sağa kimin sızdırdığı tartışılırken, bir adliye memuru dokümanı kendisinin sızdırdığını itiraf etti. Daniel Zabel adındaki memur, Bild gazetesine yaptığı açıklamada “Belgeyi ben sızdırdım. Belgenin fotoğrafını çekip verdim. Çünkü kamuoyunun gerçekleri ve sadece gerçekleri bilmesini istedim. Fotoğrafı çekip cep telefonumla yargıdaki aarkadaşlarıma, kurbanın yakınlarına ve Pro Chemnitz örgütüne gönderdim” dedi. Daniel Zabel, başkalarının başının yanmasını istemediğini de sözlerine ekledi.

Almanya’da yargı organları arasındaki yazışmaları kamuoyuna sızdırmak suç teşkil ediyor ve bir yıla kadar hapis cezası var. Belgeyi aşırı sağcı Pro Chemnitz hareketi sosyal medya hesabında yayınladı. Aynı zamanda aşırı sağcı AfD milletvekili Jan Timke ve İslam düşmanı Pegida hareketinin kurucusu Lutz Bachmann da sosyal medya hesaplarında belgeyi yayınladı. Polis, Timke’nin evine bu nedenle baskın düzenledi ve hakkında soruşturma başlattı. 

Yazının Devamını Oku

Avrupa’dan destek

13 Ağustos 2018

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel dün Berlin’de yaptığı açıklamada ekonomik olarak gelişen bir Türkiye görmek istediklerini, bunun Almanya’nın da çıkarına olduğunu söyledi. Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Denis Zivizdic’i kabulünden sonra ortak basın toplantısında konuşan Merkel, bir soru üzerine açıklamalarda bulundu. Merkel “Ekonomik refaha sahip bir Türkiye görmek istiyoruz. Bu da bizim çıkarımızadır” dedi.

Merkel, Türkiye’nin istikrarsızlaşmasını kimsenin istemediğini belirtirken “İstikrarsız bir ekonomiye sahip Türkiye kimsenin çıkarına değildir. Ama tabii ki, her şey yapılmalıdır, örneğin bağımsız merkez bankasının çalışabilmesi gibi” diye konuştu. Merkel, istikrarlı ülkelerin Avrupa Birliği’nin çıkarına olduğunu vurgularken “Ancak istikrar için de katkı sunulmalı” dedi.

Almanya Ekonomi Bakanlığı Sözcüsü Beate Baron da ülkesinin Türkiye’yle ticari ilişkilerine dikkat çekti. Baron, başkent Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin Türkiye’deki gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin Almanya’ya yansıyıp yansımayacağı konusunda şu an bir değerlendirme yapamayacağını ifade eden Baron, “Almanya, Türkiye’nin en önemli ticari ortağıdır ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi 37.7 milyar Euro’dur” dedi.

İSTİKRAR YARARIMIZA

Almanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Türk ekonomisinin istikrarının Almanya’nın yararına olacağını belirterek, Türkiye’deki durumu Berlin’in yakından izlediğini vurguladı. Seibert, basın toplantısında, Türkiye’deki durumun Alman şirketlerine nasıl bir ekonomik etki yapacağı konusunda yorum yapmak istemediğini söyledi. Türk ekonomisinin istikrarının Almanya’nın yararına olacağının altını çizen Seibert, ülkede durumu Almanya’nın yakından izlediğini kaydetti.

İTALYA: BİZE DE OLABİLİR

İtalya Başbakanlık Müsteşarı Giancarlo Giorgetti, ülkesinin Türkiye gibi bir ekonomik saldırıya uğrayabileceğini söyledi. Libero gazetesine mülakat veren Giorgetti, bu ayın sonu ile eylül ayının başında İtalya’ya yönelik ekonomik bir saldırı olabileceğine dikkati çekerek, Türkiye’yi örnek gösterdi. Giorgetti, “Böyle bir saldırıyı bekliyorum. Piyasalarda avını seçip harekete geçen aç spekülatif fonlar bulunur. 1992 Ağustos sonunda ve 7 yıl önce Berlusconi’yle neler olduğunu hepimiz gördük. Yazın borsada az hareket olduğunda bu, ülkelere yönelik agresif girişimlere neden olabilir, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi” ifadelerini kullandı. 

İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi de hafta sonu bir gazeteye verdiği mülakatta Türkiye’ye dayanışma mesajı göndermişti. Milanesi, “İlk düşüncem, Akdeniz’in ticari ve mali dengesi açısından çok mühim bir oyuncu olan önemli bir ülkeyle dayanışma göstermek gerektiğidir. Kriz durumu hepimiz için kötü haberdir. Sorumluluk sahibi bir şekilde yakınlık göstermemiz gerekir” demişti.

Yazının Devamını Oku

Avrupa’dan Trump’a Türkiye tepkisi

13 Ağustos 2018

AMERİKA Birleşik Devletlerinin (ABD) Türk ürünlerine yönelik gümrük vergisi artırımı kararı Almanya’yı da rahatsız etti. Başbakan Angela Merkel’in hükümet içindeki sağ kolu olarak bilinen Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, ABD’nin başlattığı ticari savaşın, dünyanın ekonomik büyümesini olumsuz etki yapacağını belirterek “Bu ticari savaş ekonomik büyümeyi yavaşlatır ve zarar verir. Yeni güvensizliğe yol açar” dedi. Alman Bakan Altmaier, artan gümrük vergilerden Amerikan halkının zarar görebileceğini de şu sözlerle dile getirdi: “Geçmişte gördük; Ticaret savaşlarında ürün fiyatları artacağı için en büyük sıkıntıyı tüketici çeker. Dünya genelinde düşük gümrük vergilerine, daha fazla açık pazarlara ve daha az korumacılığa ihtiyacımız var.”

EKİM AYINDA TÜRKİYE’DE

Pazar günleri yayınlanan Alman Bild am Sonntag Gazetesi’ne konuşan Altmaier, önümüzdeki ekim ayında Türkiye’yi ziyaret edecek. Altmaier, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 ve 29 Eylül’de Berlin’e yapacağı iki günlük resmi ziyaretinden sonra kalabalık bir heyet ile Ankara’ya gelecek. Altmaier’in Ankara’da ekonomi ve enerji alanında görüşmeler yapacak. Altmaier, Türkiye ziyaretiyle ilgili ise şunları söyledi: “Ankara’da ekonomi ve enerji bakanlarıyla görüşeceğim. Benim görevim Türkiye’de faaliyet gösteren yedi binin üzerinde Alman şirketlerinin çıkarını korumak. Biz Türkiye’nin istikrarlı ve demokratik bir ülke olmasını istiyoruz. İyi ekonomik ilişkiler buna hizmet eder.”

AVRUPA İÇİN ÖNEMLİ

Ankara’ya yapacağı ziyaret öncesi Türkiye ile iyi ekonomik ilişkiler kurmayı hedeflediklerini belirten Altmaier, “Bizim Türk ortaklarımız Alman vatandaşlarının koruması söz konusu olduğunda taviz vermediğimizi biliyor. Aynı zamanda 80 milyonluk nüfusu olan, NATO üyesi bir ülke ile ekonomik ilişkileri yeniden düzeltmek de söz konusu. Türkiye Avrupa’nın güvenliği anlamına gelen bir ülke. Ankara ile mülteci konusunda harika bir işbirliğimiz var. Türkiye’de seçimler geride kaldı. Şimdi nesnelliğe dönüş şansımız var”dedi.

 

TÜRKİYE, AVRUPA’NIN KRİTİK BİR OYUNCUSU

İTALYA Dışişleri Bakanı’ndan Türkiye’ye dayanışma mesajı geldi. İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero, Il Foglio gazetesine verdiği mülakatta Türkiye’nin Akdeniz bölgesinde finansal denge açısından önemli rol oynadığını vurguladı.

Yazının Devamını Oku

Bakan Çavuşoğlu’nun konuşması iptal edildi

29 Nisan 2018

Karar mecliste grubu bulunan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller Partisi’nin itirazı üzerine geri alındı. Çavuşoğlu ölen Türklerin yakınlarının isteği üzerine davet edilmişti. SPD Eyalet Meclis Grup Başkanı Thomas Kutschaty, Çavuşoğlu’nun konuşmasına seçim propagandası yapacağı gerekesiyle karşı çıktıklarını belirterek, “Demokrasi sembolü parlamentonun bir seçim kampanyası için istismar edilme olasılığı çok yüksek” dedi. Yeşiller Eyalet Meclis Grup Başkanı ise Çavuşoğlu’nu Türkiye’deki otoriter rejimin temsilcisi olmakla suçladı. 

Yazının Devamını Oku

Türkiye Alman büyükelçilisini bakanlığa çağırdı

27 Nisan 2018

Dışişleri Bakanlığı'nın terör örgütü YPG'nın Almanya'daki faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı bildirmek için çağırdığı Erdmann, Ankara'da olmadığı için bakanlığa gidemedi. Bunun üzerine Almanya'nın Ankara'daki maslahatgüzarı bakanlığa gitti.

Der Spiegel'in haberine göre Ankara, iki buçuk yıldır büyükelçi olarak Türkiye'de bulunan Erdmann'ı görevi süresince tam 21 kez bakanlığa çağırarak nota vermiş oldu. Gazeteci Deniz Yücel'in serbest bırakılmasından sonra Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde yumuşama yaşanmıştı. Ancak Türkiye terör örgütü PKK ve yandaşı YPG'nin Almanya'daki faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı her seviyede Alman makamlarına iletiyor.

Yazının Devamını Oku

Bakan’ın ilk demeci: İslam, Almanya’ya ait değil

17 Mart 2018

Bild gazetesine konuşan Horst Seehofer, ‘İslam’ın Almanya’ya ait olup olmadığı’ yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Hayır. İslam Almanya’ya ait değildir. Almanya, Hıristiyan değerlerden oluşuyor. Tabii ki, bizde yaşayan Müslümanlar Almanya’ya aittir. Ama bu, bizim kendi geleneklerimizden ve görgü kurallarımızdan vazgeçeceğiz anlamına gelmez” dedi. Seehofer, “Benim mesajım şu; Müslümanlar bizimle yaşamak zorunda, yanımızda veya karşımızda değil” dedi.

MERKEL AKSİ GÖRÜŞTE

Dün Seehofer’in açıklamalarının sorulması üzerine Merkel’in Sözcüsü Seibert, Almanya’nın tarihinin tabii ki Hıristiyanlık ve Yahudilikle şekillendiğini ancak Almanya’da milyonlarca Müslüman’ın yaşadığına işaret ederek artık İslam’ın da Almanya’ya ait olduğunu kaydetti.

 

‘ALMANYA’DA TÜRK HEDEFLERİNE SALDIRILAR OLABİLİR’

ALMANYA’da Federal Emniyet Teşkilatı, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Zeytin Dalı harekâtı nedeniyle Almanya’daki Türk hedeflerine yeni saldırılar olabileceğini belirtti. DW Türkçe’ye göre, Emniyet sözcüsü Welt gazetesine yaptığı açıklamada, Almanya’daki Türk kuruluşlarını hedef alan yeni şiddet eylemlerinin meydana gelebileceğini söyledi.

Yazının Devamını Oku

Alman Bakan'dan çıkış: İslam Almanya'ya ait değil

16 Mart 2018

'İSLAM KONFERANSI ÖNEMLİ'

İslam'ın Almanya'ya ait olup olmadığı yönündeki bir soruyu cevaplandıran Seehofer: “Hayır. İslam Almanya'ya ait değildir. Almanya Hiristiyan değerlerden oluşuyor. Tabi ki bizde yaşayan Müslümanlar Almanya'ya aittir. Ama bu elbette biz kendi geleneklerimizden ve görgü kurallarımızdan vazgeçeceğiz anlamına gelmez” dedi. Almanya'da yeniden İslam Konferansı'na  ihtiyaç olduğunu belirten Seehofer “Kesinlikle İslam Konferansına ihtiyacımız var. Benim için İslam Konferansı çok önemli. İslami derneklerle aynı masaya oturmamız lazım, onlarla diyalog arayışında olmalıyız. Benim mesajım; Müslümanlar bizimle yaşamak zorunda, yanımızda veya karşımızda değil. Bir şeylere ulaşmak için karşılıklı anlayış göstermeliyiz ve birbirimize destek olmalıyız. Birbirimizle konuşursak başarılı oluruz” dedi.

'APTALLIK OLUR'

Göçmen kökenli birinin kabinede yer alması iyi olmaz mıydı sorusuna ise Seehofer “Ben karşı bir soru sorayım. Sağlık bakanı olmam için doktor mu olmak zorundayım. Politikacılar toplumu refaha kavuşturacak şeyler yapmalı. Bunun için de insanın fikri ve yeteneği olması gerekir. Sadece göçmen kökenli özelliği bulunan kimse iyi bir politikacı olmaz” dedi. En büyük sorumluluklarının ülkeye bir arada tutmak olduğunu söyleyen Seehofer “Bu yüzden ben yurt bakanıyım. Vatan insanlar için çok önemli. Vatanı sadece halklar olarak değerlendirmek aptallık olur. 

SINIR DIŞILAR ARTACAK MESAJI

Seehofer, demecinde sınır dışı edilmelerin artacağının mesajını da verdi. Göç ile mücedele ile ilgili ise İçişleri Bakanı şunları söyledi: “Federal hükümet sınır dışı edilmelerde daha fazla sorumluluk almalı. Mülteci başvurusu ret edilenler hızla sınır dışı edilmeli. Hızlı sınır dışılar için bir master planı hazırlanmalı. Göçe neden olan gerekçelere çözüm ilgili ülkelerde bulunmalı.” 68 yaşındaki Seehofer, ilerleyen yaşının çalışmasına engel olup olmayacağı yönündeki soruya ise “Benim yaşım hiç problem değil. Benim yaşımda olu da aktif olan yüzler insan tanıyorum. Şirketleri yönetiyorlar. Büyük başarılar elde ediyorlar. Yaşlı olmak engel değil. Genç olmak bir kazanç değil” dedi. 

MERKEL 'İSLAM AVRUPA'YA AİTTİR' DEMİŞTİ

Almanya'da 2006 yılında dönemin içişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, İslam Konferansını topladığı sırada İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğunu açıkladı. Dönemin İçişleri Bakanı Schaeuble İslam'ın Avrupa'nın da bir parçası olduğunu söylerken, dönemin Cumhurbaşkanı Christian Wulff ise iki Almanya'nın birleşme kutlamalarının yapıldığı 3 Ekim 2010 yılında “İslam Almanya'ya aittir” dedi. 2015 yılında Başbakan Merkel de Wulff'a destek çıkarak “Ben de aynı görüşteyim” dedi.

Yazının Devamını Oku

Almanyalı Osmanlılara polis baskını

13 Mart 2018

Polis yetkililerinden alınan bilgiye göre üç eyalette tam 20 kentte çok sayıda ev ve iş yerlerinde eş zamanlı yapılan baskınlarda silah, patlayıcı ve benzeri yasa dışı maddeler arandı. Polis yetkilileri, Almanyalı Osmanlıların eylem yapabileceklerinden şüphelendiklerini ve bu nedenle önlem amacıyla baskınların yapıldığını açıkladı.

300 ÜYELERİ VAR

Yüzlerce özel tim polisinin yer aldığı baskınlar Kuzey Ren Vestfalya (KRV), Essen ve Baden Württemberg eyaletlerini kapsadı. 14'ü KRV olmak üzere toplam 20 şehirde yapılan baskınlar sırasında 41 ev ve iş yerinde arama yapıldı.

KRV İçişleri Eyalet Bakanı Herbert Reul, Almanyalı Osmanlılar Boks Kulübü'nü kast ederek “Bu organizasyonu dikkatle izliyoruz. Bunlara göz yumamayız” dedi. Büyük bölümü Türk veya Türkiye kökenli olan Almanyalı Osmanlı Boks Kulübü'nün yaklaşık yarısı KRV'de olmak üzere Almanya'da toplam 300 üyesi bulunuyor.

Yazının Devamını Oku