Modern zamanlar....Vasiyetim

Vasiyetimdir, Azrail üzerime nefesini üfler üflemez hemen yakılmak istiyorum. Küllerim de rüzgara savrulsun. Kandilli tercihimdir. Herhangi bir haspanın daha babası olduğumun ispatlanması için mezarda oramın buramın hacamat edilmesini reddediyorum.BİR o kalmıştı, artık mezarda bile rahat yok. Ölümümüzün ardından çukurumuzu tekrar kazacaklar ve yaşarken başımızdan geçmiş vukuatların hesabını soracaklar. Çürümüş cesetimizi sigaya çekecekler.Yağma yok ! Baştan söylüyorum, vasiyetimdir, Azrail nefesini üfürür üfürmez derhal yakılmak istiyorum. Aksi takdirde iki elim ahirette de yakanızdadır. Küllerim ise püfür rüzgarda Boğaz'a savrulsun. Arnavutköy ve bilhassa Kandilli akıntıları tercihimdir. Kadıköy vapurundan Sarayburnu da olabilir.Ama zinhar öyle kavanoz içinde falan saklanmasın. Turşusu kurulmasın.Ne olur, ne olmaz bu genetikbilim biraz daha gelişir de hayattayken işlemiş olduğum günahlarımın hesabı küllerimden çıkartılır.Vasiyet gerekçemin nedenlerini açıklayayım.* * *MALUMUNUZ, yaklaşık altı yıl önce ölen ve benim çok sevdiğim Fransız aktör ve şantör Yves Montand biraz ‘‘uçkuru düşük’’ denilen kategoriye girerdi.Aslında diğer meşhurlardan Simone Signoret'le evliydi. Lakin, fi tarihinde gerçekten pek cazip olan bu hanım ‘‘Hennesy’’ konyağı fazlasıyla götürdüğü ve ‘‘Gitanes’’ cigarayı ziyadesiyle üfürdüğü için daha genç yaşta bitaplaştı.Eh nefis bu çeker ve şeytan bu dürter, zaten henüz Signoret gayet eline yüzüne bakılacak bir kadınken bile Marilyn Monroe'nun da tadına bakmaktan kendini alamamış olan Montand tabii ki sağda ve solda yaramazlıklar yapıyordu. Platoda film çevirirken partönerini mahremde haşata çevirdiği veya stüdyoda plak doldururken vokalistini diğer stüdyoda doldurduğu oluyordu.Neyse, Allah rahmet eylesin, Simone Hanım bir müddet sonra vefat etti.Yaşı neredeyse yetmişe varmışken de, Yves Montand, bir süredir beraber yaşadığı Carole Amiel'den nurtopu gibi bir oğlan çocuğu sahibi oldu.Ama kader, Montand mutlu olayın ardından yürek enfarktına kurban gitti.Bütün Fransa ağladı ve kulunuz ‘‘post - memoriam’’ bir yazı yazdı.Buraya kadar her şey normal ve kimsenin aile hayatı bizi ilgilendirmez.* * *NE var ki daha Montand yaşarken Anne Drossart adında bir ‘‘artiz’’ kendi kızı Aurore'nin aktörden olduğunu iddia ediyordu. Çocuğunun 1974 yılındaki bir film çekimi sırasında yaşanmış macera ertesinde doğduğunu öne sürüyordu.Fransız şantör bunu hep inkar etti. Babalığı asla kabullenmedi.Ancak doğruya doğru, bir nebze fizyonomi bilgisi olan herkes küçük kıza bakınca derhal anlıyordu ki, pederi gerçekten de Yves Montand'dır.Velet şıp demiş babasının burnundan düşmüş. Tıpkısının aynısı... Modeli...Ama Rabb'ım taksiratını affetsin, nedendir bilinmez, dediğim gibi, ‘‘Bisiklet’’ şarkısının dahi sesi yaşadığı süre boyunca Aurore'yi istemedi.Genetik tahlille zürriyeti saptayan DNA testini yaptırmayı da reddetti.Allah tekrar günahlarını bağışlasın, Montand böyle öldü.* * *VE şimdi ne oldu biliyor musunuz, Paris mahkemesi ana - kız Drossart'ların başvurusunu kabul etti ve Montand'ın mezarının altı yıl sonra tekrar açılarak cesetten alınacak parçayla genetik babalık testinin yapılmasına karar verdi.Affınıza sığınarak söylüyorum, çüş !Yahu bu saatten sonra baba ispatlanmış ne yazar, ispatlanmamış ne yazar ?Eğer Aurore kızımız açısından benim çok meşru sayacağım manevi bir duygu söz konusuysa, önemli olan şantörün zürriyetini yaşarken kabul etmesiydi.N'apalım, olmadı... Şimdi adamın kemiklerini mezardan çıkartarak illa meşhur bir pederden dünyaya geldiğini ilan etmeye çalışmanın alemi var mı ?Ya mahkeme ! Bu ne menem adalettir ki insanlığın bütün kültürlerinde çok kutsal saygı gören ölülere dahi tecavüz etmek hakkını kendinde buluyor ? Bu nasıl bir yargıdır ki ‘‘artiz’’ bozuntusu bir annenin ve onun haspa kızının şöhret sevdasını tatmin için cenaze levazımatçılığına cevaz veriyor ?Ne hacet, bari artık kadın naaşlarında frijidite kontrolu, erkek cesetlerinde de andropoz denetimi yapın !.. Leş çetelemizi tutun !..Tekrar affınıza sığınarak söylüyorum, çüş !* * *BİR daha yineleyeyim, vasiyetimdir, Azrail üzerime nefesini üfler üflemez hemen yakılmak istiyorum. Küllerim de rüzgara savrulsun. Kandilli tercihimdir.Zaten başımda fazlasıyla var, her hangi bir haspanın daha babası olduğumun ispatlanması için mezarda oramın buramın hacamat edilmesini reddediyorum.Zavallı cesedimin modernist toplumun genetikbilim testlerinde deney tahtası olmasına asla ve zinhar rıza göstermiyorum.Vasiyetimdir, yakılmak istiyorum... İki elim yakanızdadır ve bilesiniz ki, aksi takdirde alimallah sizi de cehenneme çekiveririm.
Yazarın Tüm Yazıları