Modada cinsellik vardır teşhircilik yoktur

Güncelleme Tarihi:

Modada cinsellik vardır teşhircilik yoktur
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 29, 2003 00:00

Vural Gökçaylı (61) savaÅŸa raÄŸmen 4 Nisan'da Ä°stanbul ÇıraÄŸan Kempinski'de, 12 Nisan'da da Ankara Fransız KonsolosluÄŸu'nda son koleksiyonunu sergileyecek. Vural Gökçaylı hem alaylı hem de okullu. Türkiye'de Ä°talyan Lisesi'ni bitirdikten sonra 1964'te Paris'e gitti, orada Ecole Du Louvre'da ve Academie Des Beaux Arts'da tiyatro kostüm kurslarına katıldı. Bir süre Hollanda'da Fransa Molenar adında bir moda evinin sanat direktörlüğünü yapan Gökçaylı, 1968 başında Paris'e, sonra da Ä°stanbul'a döndü. 1970'ten beri çeÅŸitli vakıf ve dernekler yararına sayısız defile yaptı. Ama son 11 yıldır tüm defile gelirlerini tek bir vakfa, Geyre Vakfı Afrodisias Kazıları'na bağışlıyor. Vural Gökçaylı ile sohbetimize Afrodisias aÅŸkını konuÅŸarak baÅŸladık. Afrodisias ile nasıl buluÅŸtunuz? -Biliyorsunuz Afrodisias Aydın'ın Karacasu Ä°lçesi yakınlarında bir antik kent. Tanrıça Afrodit adına kurulmuÅŸ. Ä°lk çağın en ünlü heykel okulu buradaymış. Afrodisias'ı ilk defa 18 yıl önce tatil için KuÅŸadası'na gittiÄŸimde ziyaret ettim. Ä°lk gördüğümde büyülendim. Heykellerin üzerindeki kıyafetler beni çok etkiledi. Sık sık gitmeye baÅŸladım. Kazıyı yürüten Prof. Kenan Erim'le de dost olduk. 15 yıl önce yine Afrodisias'a gittiÄŸimde Kenan Bey'i çok üzgün gördüm. Para bitmiÅŸti, kazı duruyordu. Ben de Ä°stanbul'a döner dönmez bir dernek kurdum. Sevgi Gönül'ün çok büyük yardımı oldu. CumhurbaÅŸkanlığı eski Genel Sekreteri Fuat BayramoÄŸlu da baÅŸkan oldu. Onun vefatından sonra Sevgi Gönül'ü baÅŸkan seçtik. Afrodisias kazısı ÅŸu anda ne durumda? -Artık paramız var. Sevgi Gönül 60 bin dolar, DoÄŸan Gönül de 50 bin dolar verdi. Bu para Vakıflar Bankası'nda katlanıyor. Bir müze yaptıracağız. Varolan müzenin eldeki heykel potansiyelini sergileyecek kapasitesi yok. Dünyaca ünlü bir mimar bize hiçbir ücret almadan ÅŸahane bir proje çizdi. Ä°nÅŸaatına bu yaz baÅŸlayacağız. Geçen seneki koleksiyonunuzun ismi Afrodisias'tı. Bu yıl da Afrodisias'tan etkilendiniz mi? -Geçen sene ilk defa bir koleksiyonumu Afrodisias'a ithaf ettim. Çünkü o benim birkaç yıllık birikimimdi. Her Afrodisias'a gidiÅŸimde bir heykelin eteÄŸinin ucundaki detayı, ayakkabısını, saç modelini, bir duvarı, silahÅŸorun giydiÄŸi zırhı beynime kazımıştım. Geçen sene Afrodisias'a çaÄŸdaÅŸ bir yorum katmıştım. Bu sene de Afrodisias'tan küçük küçük esinlenmeler var. Az az Osmanlı detayları var. Bu yılki koleksiyonun ismi Şık Kadın. Şık Kadın'a bir mesaj vermeyi amaçlıyorum.MODA SOYTARILIK DEĞİLDÄ°R Bugüne kadar şık olmak ile teÅŸhirci olmak arasındaki ince çizgiyi hep korumaya çalıştığınızı söylediniz, bu ne anlama geliyor? -Modada cinsellik vardır. Ama teÅŸhircilik yoktur. Ben hep bunu savundum. Türkiye'deki modacılar üstüne alındı ama ben özellikle Fransa'nın yeni modacılarını eleÅŸtiriyorum. MuhteÅŸem Fransız şıklığı yok olmaya baÅŸladı. Çünkü ekonomik darboÄŸaz var. Givenchy, Yves Saint Laurent gibi büyük firmalar Amerikan ÅŸirketleri tarafından satın alındı. Yves Saint Laurent'ın yerine bir Teksaslı (Tom Ford'u kastediyor) getirildi. Teksaslı sansasyon ve teÅŸhircilik yapıyor. Amaç kıyafet satmak deÄŸil, parfüm, kravat, gözlük satmak. Yan ürünlerle müthiÅŸ bir ciro yapıyor. Dikkat ettiniz mi Oscar törenlerinde bile hiç kimse Yves Saint Laurent giymedi. Çünkü artık onlar giyilebilir ÅŸeyler yapmıyorlar. Moda soytarılık deÄŸildir. Moda gerçektir, bir yaÅŸam tarzı, deÄŸiÅŸen bir sanattır. Onu yansıtırken fonksiyonel, kullanışlı, giyilebilir bir ÅŸey yapmalısınız. Defilelerde sıkıcılığı bozmak için 10 kıyafetten birini marjinal hazırlayabilirsiniz. Ama ÅŸimdiki defilelerde onda biri giyilebilir oluyor. Galliano'nun son defilesini gördünüz mü, tamamen transparan gelinlik yapmış. Böyle bir gelinliÄŸi hangi gelin giyer? Christian Dior kadının siluetini bozdu. KumaÅŸ yığınını kadının üzerine geçirdi. Fransız Haute Couture'ü bu deÄŸil. PATATES TÃœCCARI MUAMELESÄ°SavaÅŸ yüzünden defilenizi ertelemeyi düşündünüz mü? -Bir ara düşündüm ama sonra hayat devam ediyor dedim. Aslında yanıbaşımızda acılar yaÅŸanırken burada defile yapmak iyi mi olur kötü mü olur hálá kestiremiyorum ama... Yapmasaydım bunalıma girebilirdim. Fransız modacı Jacques Fath, Ä°kinci Dünya Savaşı sırasında koleksiyonunu hazırlarken Paris iÅŸgal edildi. Defilesini ÅŸehir Nazi iÅŸgali altındayken yaptı. Ben de 4 Nisan'da insanlara Türkiye'de de bir ÅŸeyler yapıldığını göstermek istiyorum.Neden bir Vural Gökçaylı butiÄŸi yok? -Çünkü destek yok. Ben kendi yağıyla kavrulan, bankalara borcu olmayan, bir yıl kazandığını bir sonraki yıl yapacaklarına harcayan bir sanatçıyım. Yıllarca defilelerimi Fransız Sefareti'nde yaptım. Onlar bana destek verdi. Bu yıl defileme bir Türk bankası deÄŸil, bir Ä°sviçre bankası sponsor oldu. Türkiye'de modacıya patates tüccarı gibi bakılıyor. Halbuki moda yapmak, dikiÅŸle para kazanmak o kadar zor ki. Ancak bunu sevmek ve çılgın olmak lazım. TÃœRKÄ°YE'DEKÄ° MODA DERGÄ°LERÄ° TÃœRK MODACILARDAN HİÇ BAHSETMÄ°YORTürkiye'deki moda dergilerini açın, Türkiye'de yaÅŸayan Türk modacılarından hiç bahsetmiyorlar. Akılları fikirleri yurtdışında defile yapan Türkler'de. Oysaki onlar Türklüklerini bile inkar ediyorlar. Geçenlerde biri, Fransız televizyonunda ben Türk deÄŸilim Yugoslavım dedi. Bunu çok ayıp buluyorum. Ben Türkiye'de de yaÅŸamayı seven bir sanatçıyım. Çünkü Türkiye'nin tarihi zenginliÄŸini kumaÅŸta canlandırabiliyorum. RIFAT ÖZBEK EN Ä°YÄ°SÄ°YDÄ°Bence yurtdışındaki modacıların en baÅŸarılısı Rıfat Özbek'ti. Ama o da iÅŸi bıraktı. Prenses Diana'ya ay-yıldızlı ceketi giydirmesi harika bir ÅŸeydi. Yeni isimlerin hiçbiri haute-coutre yapmıyor. Konfeksiyondan farklı deÄŸiller. Ama bizim basın onları göklere çıkarıyor. Ä°nÅŸallah daha iyi olsunlar, Rıfat Özbek gibi olabilsinler.DUVAR USTASIYLA MÄ°MAR ARASINDA NE FARK VARSA TERZÄ°YLE TASARIMCI ARASINDA O FARK VAREvinizi yaptırırken bir mimara mı gidersiniz bir duvar ustasına mı? Kendinize bir elbise diktirirken terziye mi gidersiniz tasarımcıya mı? Cevabı budur. Ama tasarımcının dikiÅŸ nosyonu yoksa yalnızca çizip terzinin önüne ‘‘Al bunu dik’’ diye atıyorsa o modacı deÄŸildir. Modacı tüm bunları yapabilen kiÅŸidir. Ben hiçbir zaman birisinin bana getirdiÄŸi bir modeli dikmem. Yoksa kendime saygımı yitiririm. Kendi koleksiyonum var. Türkiye'de çok az modacı var, olanları korumak lazım. Kelaynaklar gibi kaldık. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!