Mesaj

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Ne yaşlı ve donuk Avrupa'nın anlayabildiği, ne diktatörlükler altında nefessiz kalan Ortadoğu'nun kavrayabildiği, ne çevreye uyum sağlamaya çalışan eski Doğu Bloku'nun akıl erdirebildiği enerjinin kaynağı sergilendi dün Türkiye'nin meydanlarında.

Yüzbinler dün sabah meydanları doldurduysa bunu sadece devletin örgütlediği hazırlıklara bağlamak mümkün değil.

Türkiye bir mesaj verdi dün. Cumhuriyet ve çağdaş değerlere, demokrasiye, laikliğe, insan haklarına ve insanca yaşamaya bağlılık mesajı.

Kürt meselesinden, Güneydoğu'nun kalkınma sorununa, siyasi İslam tartışmalarından, çete-mafya-suistimal illetlerine kadar kökleri tarihte olan tüm sorunlarıyla hesaplaşma sürecine giren toplumun ‘geri dönüş yok’ mesajıydı yürüyen Türkiye'nin verdiği.

* * *

TÜRKİYE'nin geri dönüşü olmayan bir yolda bulunduğu, dışarıdan daha iyi fark ediliyor aslında.

Dünya Bankası ilk kez, bir buçuk ay önce Türkiye'deki temsilciliğini ‘şube’ statüsüne yükseltti. (Resident Mission iken Country Office oldu) ve Washington'da Türkiye masasının başında bulunan Ajay Chhibber'i Ankara'ya Country Office'in müdürü olarak gönderdi.

Chhibber, Türkiye'yi çok iyi tanıyan bir Hintli. Hafta sonunda İstanbul'da görüştük.

‘Gelişmekte olan pazarlarla karşılaştırıldığında Türkiye çok daha ileride’ dedi ve ekonomi yönetiminin şeffaflığını, ekonomik hedeflerin net olmasını örnek olarak gösterdi.

‘Türkiye’yi Rusya ile aynı kefeye koyarak parasını Türkiye'den çeken yabancı sermaye' Chibber'a göre büyük hata yapmıştı. Çünkü Türk pazarı, bazı altyapı sorunlarına rağmen krizli pazarlara göre çok daha sağlıklıydı.

Chhibber, ‘Sanıyorum yabancı sermaye yakında Türkiye’ye geri dönecek' diyordu. Ama bunun için de seçim tartışmalarıyla bulanıklığa giren 99 bütçesinin netleşmesi gerekiyordu.

* * *

TÜRKİYE geri dönüşü olmayan yolda ama bir sorun var. Hız sorunu. Bu ilerlemenin hızı ne olacak?

Dünya Bankası'nın Türkiye temsilcisi ile konuşmamızda bu konu da gündeme geldi.

‘Benim arka cebimde üç milyar dolar var. Gerekli koşullar oluştuğunda Türkiye’ye verilmek üzere' diyordu.

Neydi bu koşullar?

Sosyal güvenlik reformları ve mali reformlar yapılmalı, tarım politikaları çağdaşlaşmalı (sübvansiyonlar kalkmalı) ve özelleştirme gerçekleştirilmeliydi.

Yabancı sermaye ve uluslararası kredi kuruluşları için Türkiye çekiciliğini koruyordu, ama Türk toplumundaki ‘geri dönüşü olmayan’ ilerleme isteğinin, Türkiye'nin değişimini hızlandıracak reformlarla güçlendirilmesi gerekiyordu.

Dünya Bankası'ndan

Boğazlar önerisi

HAZAR Denizi'nden çıkardıkları petrolü Boğazlardan geçirerek dünya pazarlarına ulaştırmak isteyen yabancı şirketlere Dünya Bankası'ndan da eleştiri var. Dünya Bankası'nın Türkiye Temsilcisi Chhibber, Boğazlar üzerindeki baskının ciddi bir çevre sorunu yaratacağına inanıyor. Karadeniz'deki çevre sorunlarıyla ilgili projeleri de yürüten Chibber, ‘Eğer Türkiye isterse Dünya Bankası, tanker trafiğini ve bunun risklerini inceleyen bir Boğazlar raporu hazırlayabilir’ diyor.



Yazarın Tüm Yazıları