GeriSeyahat Memeler bildiğiniz gibi ne büyüyor ne küçülüyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Memeler bildiğiniz gibi ne büyüyor ne küçülüyor

Memeler bildiğiniz gibi ne büyüyor ne küçülüyor

İç çamaşırı markası Ten’in sahibi Deha Orhan, Konuk Odası’nda bugüne kadar okuduğu insanların neredeyse tamamı örnek yaşamlar sergilediği için konuk olmaya biraz çekinmiş. Beslenmeden güne başlarken yaptıklarına kadar kötü örnek olmaktan korkmuş. O sınıfın arka sıralarında oturan yaramaz öğrenci gibi. Hayatı sutyenler arasında geçmiş Deha Orhan ‘sansürsüz’ haliyle karşınızda.

Sizden sutyen pazarını dinleyelim...

- Bir artış var. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Çok fazla oyuncu geldi ve üstüne ucuz, Çin malı sutyenler de her yeri sardı. Adet artıyor ama nitelik artmıyor ne yazık ki. Kadınlara tavsiye ediyorum; pazardan aldıkları sutyenleri yıkamadan, iyice dezenfekte etmeden giymesinler! Kutusu yok, toz toprağın içinde, pazarcı çekiştiriyor, gelen elliyor giden elliyor. Çok hoş bir satış yöntemi değil.

Türkiye’de kadınların çoğunun yanlış sutyen taktığını gösteren bir araştırma vardı. Doğru mu bu?

- Sadece kadınlar değil sutyen üreten firmalar da bilmiyor. Meme uçlarının tam üzerinden sırta doğru çevre ve meme altından çevre ölçüsü alınır. Bu iki rakam bedeniniz. Dünyada bunun bir standardı var. Türkiye'de yok. Bizde beden markadan markaya değişiyor. Kendi bedenini doğru bilen kadın oranı yüzde 25’i geçmez.

Sutyen sadakat oranının yüksek olduğu bir ürün mü?

- Kesinlikle öyle. Ömrü boyunca aynı markayı takan kadınlar var. Anadolu’da köylerde kadınlar kese kağıdına sutyen markasını ve bedenini yazıyor; kocası bakkaldan, tuhafiyeciden alıyor. Sutyende önemli olan model değil beden. Rengini, modelini beğendin diye sutyen alınmaz. Süslü püslü olabilir ama amacına da uygun olacak.

Meslek hastalığı olarak kadınların sutyenlerine bakar mısınız?

- Hayır, Allah’tan öyle bir hastalığım gelişmedi. Sutyenin ‘s’si bile ilgimi çekmiyor. Bütün ömrüm ve her günüm sutyenlerin arasında geçiyor. Mümkünse sutyen görmeyeyim.

Ayakkabı firmaları ayaklar, giyim firmaları bedenler büyüyor diyor. Sutyenden bakınca memelerde bir büyüme var mı?

- Memeler bildiğiniz memeler; bir değişiklik yok! Ne büyüyor ne küçülüyorlar. Yıllardır bir 75, ikişer 80-85 ve bir 90 üretiriz. Bu oran bozulmadı.

Erkeklerin eşlerine ve sevgili veya metreslerine iç çamaşırı aldığı markalar farklıdır. Sizinki hangisi olabilir?

- Bizimki kesinlikle erkeğin eşine aldığı bir marka. 600 dolara sutyen alan adam evli olamaz! Kadın iç giyim mağazasındaki en iyi müşteri erkektir. Hiçbir şeye hayır diyemez.

Kadınların yüzde 75’i yanlış sutyen takıyor dediniz. En çok hangi hatalar dikkatinizi çekiyor?

- 90 numaranın push-up sutyen (kaldıran) alıyor. Zaten memen iri; niye kasıyorsun? Minik memeli gidiyor minimizer (küçülten) sutyen alıyor. E oldu mu yani!

Kadınların bütün gün içinde durduğu bir ürün yapıyorsunuz. Kadınlarla ilgili sizi en çok ne şaşırtıyor?

- Kadınların güzellik uğruna girdiği zahmeti hep ilginç bulurum. İlginç bir motivasyon. Topuklu ayakkabı, soğukta çorapsız çıkma, mini etek giyme... Motivasyonun kaynağı erkekler değil birbirleri; o da ayrı!

Hem yönetici hem fotoğrafçı

KARİYER

* Çocukken hayalimde hep patron olurdum.

* Şirketimizde pazarlama departmanında çalıştım. İlk işim buydu.

* İlk paramı Avusturya'ya ihracat yaparak kazandım.

* Bugüne kadar yöneticilik ve fotoğrafçılık yaptım.

* Ten’in bütün fotoğraf çekimlerini ben yapıyorum.

* Çavuşoğlu Koleji’ni bitirdikten sonra San Diego State Üniversitesi’ne gittim ama bitirmedim.

 Millet düşene kadar devam

TOPLANTI

* Haftada iki kere toplantı yaparız.

* İdeal süre diye bir şey yok. Toplantıların benim tatmin olduğum kadar sürmesi yeterli.

* Hem dinlerim hem de konuşurum. İkisi de olmalı.

* Toplantılar uzarsa sıkılmam, sabırla dinlerim.

* Milletin düştüğünü görene kadar devam ederim.

* Toplantı için özel etkinlik, kamp, vs. yapmıyoruz.

İşe gitmeden kahve ve sigara

GÜNE BAŞLARKEN

* Sabah insanıyım. Genellikle 07.00-08.00 arası kalkarım.

* Kalktığımda kendimi zinde ve mutlu hissetmem bir önceki geceye bağlı. Çok sıklıkla durum bu!

* Sabahları işe gitmeden kahve ve sigara içerim.

* Yaklaşık bir buçuk saat spor yapıyorum. Spor sonrası duş ve kahvaltı.

* Spor yaparken CNN Türk’te haberleri izlerim. İşe gelirken de araçta gazete okurum.

* Bana altı-yedi saat uyku yeter. Evdeysem 24.00'te yatarım.

Kıvanç baklavası kolay değil

SPOR

* Her sabah hoca eşliğinde spor yapmaya başladım. Çoğunlukla yürüyüş ve kondisyon ağırlıklı.

* Kıvanç Tatlıtuğ’un baklavalarını konuşuyor herkes. Ama o baklavalar hiç kolay değil!

* Yazın golf oynarım.

* Okul yıllarında hentbol, basketbol, sutopu, kayak, ATV, offroad, aklınıza ne gelirse yaptım.

* Kiteboard öğrenip yapmak istediğim spor.

Spor hocası telefonla takipte

BESLENME

* Özel bir diyetim veya beslenme disiplinim yok.

* Balık, kebap ve İtalyan mutfağı yerim. Yemediğim tek şey taze fasulye.

* Sabah çok hafif yiyecekler, öğlen karavana, akşamları genelde dışarıda yerim.

* Aslında birkaç öncesine kadar kahvaltı etmezdim. Sporla daha dengeli beslenmeye başladım.

* Spor hocam öğlenleri “Aman abartma” akşam da “Aman içkiyi kaçırma” diye arıyor.

* En çok Türk mutfağını severim.

* Hafta sonları arkadaşlarımla terasta barbekü yaparım.

Yeni yerleri denemem

MEKAN

* Ette Nusret, kebapta Günaydın, balıkta Eftalya veya Poseidon sıklıkla gittiğim yerler.

* Hijyen, lezzet, atmosfer, tasarım, vs. hepsi önemli ama en çok lezzeti önemserim.

* Yeni yerleri pek denemem.

* Reina, Ulus 29 müdavimi olduğum mekanlar.

* New York’taki birkaç Brezilya restoranını da çok severim.

Avrupa’da ıvır zıvır yere gitmem

TATİL

* Yazın her hafta sonu, kışları bazen tatil yaparım.

* Çoğunlukla Fethiye, Göcek ve Yunan adalarına giderim.

* Yaz tatili olarak deniz tercih ederim.

* Kış tatili olaraksa Afrika, Asya gibi egzotik yerlere gitmeyi seçerim.

* Avrupa’nın ıvır zıvır yerlerindense Fas, Tunus, Lübnan, Güney Afrika’ya gitmek ve yeni yerler görmek daha çok hoşuma gider.

* Tekneciyim.

Keyif arabam Porsche

OTOMOBİL

* Otomobillere düşkünüm.

* İlk otomobilim Honda Integra.

* Şu anda iş arabam S Mercedes, keyif arabam ise 911 Turbo Cabrio Porsche.

* Yavaş kullanırım.

* İş yerim Yenibosna’da, evim Arnavutköy’de. Trafik için ne diyeyim! Şoför İstanbul’da bir zorunluluk.

Kapristen bıkıp fotoğrafçı oldum

HOBİ

* En büyük hobim fotoğraf çekmek.

* Katalog çekimlerimizde fotoğrafçıların yaptığı kaprislerden, gıcıklıklardan, attıkları kazıklardan bıktım. 2005’ten beri çekimlerimizi ben yapıyorum.

* Dört yıldır vahşi kedi fotoğrafları çekmek için dünyayı dolaşıyorum. Hayalim bir jaguarı yakından çekmek.

* Smotth jazz dinlerim, korku filmi hariç çok film izlerim. Clive Cussler okurum.

* Özel olarak biriktirdiğim bir şey yok ama eski fotoğraf makineleri ilgimi çekiyor.

False