“Meme kanserinde erken tanı için her ay ayna karşısında 5 dakika”

Güncelleme Tarihi:

“Meme kanserinde erken tanı için her ay ayna karşısında 5 dakika”
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2017 14:29

“Meme kanserinde erken tanı için her ay ayna karşısında 5 dakika”

Haberin Devamı

İstanbul, (DHA) - DÜNYADA ve Türkiye’de ortalama her 8 kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanseri ile tanışıyor. Meme kanseri kadın kanserlerinin yüzde 30’unu oluşturuyor. Her 11 dakikada bir, 1 kadına meme kanseri tanısı konuyor. Bu kanser türünün görülme oranı her yıl yüzde 1 ile 2 oranında artıyor. Tüm dünyada her yıl yeni meme kanseri tanısı alan hasta sayısı ise 1 milyon. Erkekler, bu kanser türünde kadınlara göre oldukça şanslı. Çünkü meme kanserinin cinsiyete göre dağılım oranı yüzde 99 kadın, yüzde 1 erkek. Buna bağlı olarak da kadın popülasyonun, erkeklere göre 146 kat daha fazla risk altında olduğu biliniyor.

Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserdeki en büyük gelişmenin, meme kanserinin tedavisinde gerçekleştiği müjdesini vererek, “Meme kanserini pek çok kanser türüne göre daha iyi tanıyoruz. Korunma ya da riski azaltma ve erken evrede yakalayabilme yollarını biliyoruz. Erken evrede tanı alan vakalarda yüzde 100’e yakın oranda tedavi başarısı sağlıyoruz” dedi.

"Meme farkındalığı için başlangıç yapın ve Ekim ayında ilk adımı atın"

1-31 Ekim “Meme Kanseri ile Farkındalık Ayı”nın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özdoğan, bir kadının öncelikle kendi memesinin farkında olmasının, meme kanserinde erken tanı ve başarılı bir tedavinin anahtarı olduğunu söyledi. “Her kadın, 'altın dokunuş ve dikkatli bakış' ile kendini tanımalı, memesini her ay gözlemlemeli ve oluşabilecek herhangi bir değişiklikte hemen doktora başvurmalıdır” diyen Prof. Dr. Özdoğan, “Kadılara bu Ekim ayı için çağrıda bulunuyoruz. Kendi kendine meme muayenesini daha önce yapmamı ya da bunun bir doktora başvurmamış kadınlar, bu yıl Ekim ayında kendileri için bir başlangıç yaparak meme kontrollerini bir daha aksatmayacak şekilde gerçekleştirmeli. Meme kanseri, erken evrede yakalandığında kontrol altına alınarak, yüzde 100’e yakın oranda başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerekir” uyarısında bulundu.

Aynayı bilinçli kullanın

Her kadının yaşamının bir parçası olan hatta çantadan eksik edilmeyen aynanın, kanserin tanısında çok önemli bir yeri olduğu ve sağlık amaçlı olarak da bilinçli bir şekilde kullanılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Özdoğan, şöyle konuştu:

“Ayna bir kadın için önemli bir aksesuar. Ayna yalnızca estetik amaçlı değil aynı zamanda sağlık amaçlı olarak da kullanılmalı. Her kadına ayda bir kez kendine vakit ayırıp 5 dakika ayna karşısında kendini izlemesini ve meme farkındalığı kazanmasını öneriyoruz. Memesini tanıyan en farkında olan kadın, oluşabilecek en küçük bir değişikliği çok kısa sürede yakalayacak, gerekli önlemi alacaktır. Yani kendi kendinin doktoru olan, kendi organını iyi tanıyan kadın çok önemli bir sorunu bertaraf etmiş olur. Yapılması gereken, her ay düzenli olarak 5 dakika ayna karşısında meme simetrisi, görüntüsü, meme başı akıntısı ve meme derisindeki herhangi bir değişikliği fark edip harekete geçmektir."

Modern ve klasik risk faktörlerine dikkat

Meme kanserinin modern ve klasik nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özdoğan, değiştirilebilir ve değiştirilemeyen bu faktörleri şöyle anlattı:

Klasik yani değiştirilemeyen faktörler, Yaş: 50 yaş ve üzeri kişiler. Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar. Aile öyküsü: Ailesinde anne, teyze, kuzen, kız kardeş, anneannede kanser öyküsü bulunanlar. Erken yaşta adet gören, geç yaşta menopoza girenler: Adetin başlama tarihinin geciktiği her yıl meme kanseri riskini yüzde 20 azaltırken, menopoza girme süresinin geciktiği her yıl ise meme kanseri riskini yüzde 3 artırmaktadır. Daha önce meme ile ilgili bir hastalık geçirenler, Bir memesinde kanser öyküsü olanlar, memeye daha önce biyopsi yaptırmış olanlar.

Modern yani değiştirilebilir faktörler ise Geç doğum:Hiç doğum yapmamış ya da geç doğum yapmış olanlar. Menopozu geciktirme: Östrojen hormonu kullananlar. Sedanter yaşam:Hareketsiz yaşayanlar, egzersizden uzak duranlar. Haftada 3 gün düzenli egzersiz, koruyucudur. Doğum kontrol hapı:Doğum kontrol hapını uzun süreli olarak kullananlar. Beslenme alışkanlıkları: Çok yağlı ve ağır yiyeceklerle beslenenlerde risk yüzde 30 artmaktadır. Alkol: Günde 3 kadeh ve daha fazla alkol alanlar. Kimyasallara maruziyet: Radyasyona maruz kalanlar. Yukarı sayılan faktörlerin azaltılması, sağlıklı yaşam önerilerine uyulması hastalığın yüzde 30 – 35 oranında daha az görülmesini sağlayacaktır.

Hangi yaşta hangi tanı ve kontrol yöntemi?

Meme kanserinden korunmak ya da erken tanı için en önemli adımlardan biri olan meme farkındalığının her kadın için 20 yaşından itibaren geçerli olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdoğan, yaşa göre tanı ve kontrol yöntemlerini şöyle sıraladı: "20-39 yaş arası her ay memenin ayna karşısında izlenmesi ve 3 yılda bir klinik muayene, 40-49 yaş arası memenin ayna karşısında izlenmesi, her yıl klinik muayene ve 1-2 yılda bir mamografi, 50 yaş üzerinde ise memenin her ay ayna karşısında izlenmesi, her yıl klinik muayene ve her yıl mamografi çektirmek."

(Fotoğraflı)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!