Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü Turgay Fişekçi’nin

MELİH Cevdet Anday Şiir Ödülü, bu yıl Turgay Fişekçi’nin Güzelle Büyü (*) kitabına verildi. Ödül, sekiz yıldır veriliyor.

Haberin Devamı

Seçiciler kurulu, Doğan Hızlan, Egemen Berköz, Eray Canberk, Refik Durbaş, Sennur Sezer, Enver Ercan ve Leylâ Şahin’den oluşuyor.
Turgay Fişekçi (d. 1956) daha önce Akademi Kitabevi Şiir Ödülü, Behçet Necatigil Şiir Ödülü, Behçet Aysan Şiir Ödülü, Sunullah Arısoy Şiir Ödülü, İnkılâp Kitabevi Roman Ödülü’nü kazanmıştı. Kitabın başındaki ithaf, okura şiirlerin havasını sezdiriyor: “Dallarında kuşlar öten ağacım / Burcu için...”
Güzelle Büyü, genel bir tanıtım cümlesi isterseniz, aşk şiirleri toplamı.
İncelikler eşliğinde, abartmadan ama yaşamın ekseni olan aşkın şiirleri.
Aşkın bütün hallerini şair, değişik mekânlarda işlemiş.
Örnek vereyim. Bütün Yaz başlıklı bölümün ilk dizeleri, aşkın zaman ve mekân tanımadığını, her yerde, her zaman var olduğunu gösteriyor.
Bölümde yer alan farklı şiirlerin ilk dizelerini alıyorum:
“Gemilerde geçti bütün yaz / Kırlarda geçti bütün yaz / Şehirlerde geçti bütün yaz / Ormanlarda geçti bütün yaz / Kollarında geçti bütün yaz / Masallarda geçti bütün yaz.”
Aşkın her şeyi nasıl değiştirdiğini, doğayı, eşyayı nasıl yeni bir mercekten görmenizi sağladığını bu şiirler anlatıyor.
Kitabın beğendiğim yanı, birbirini bütünleyen şiirlerden oluşması.
Aşk bir sanat yapıtıyla birlikte var olursa, birbirini tamamlayan bir üçlü çıkar ortaya. Kitaba adını veren Güzelle Büyü, bu gerekçeyle iyi bir şiir olmuş:
“Rodin’in heykellerine dokunurken izlediğim parmakların
Benim yüzümde de aynı sakinlikle dolaşır
Üçümüz de yaşıyoruz işte:
Heykel zamansız bahçede, bir ağacın gölgesinde
Ben, o parmaklar bana dokunduğu sürece...
Sen, güzelle büyü, yeryüzünce yaşayacaksın.”

* * *

KİTAP üç bölümden oluşuyor: Güzelle Büyü, Bütün Yaz, Pencere Önü.
Turgay Fişekçi’nin, daha önce yazdığı şiirleri yok sayan/reddeden Duyuru’sundan da özellikle söz etmeliyim.
Tek satırına, tek dizesine dokundurtmayan, onları özeleştiri süzgecinden geçirmekten çok korkan şairleri düşündükçe, bu Duyuru’ya daha da önem veriyorum. Daha önce Behçet Necatigil de, bir kitabının yayımlanmasından sonra yaptığım konuşmada önceki şiirlerini reddettiğini söylemişti. Nadir rastlanan cesur şair tavrıdır önceki şiirlerini reddedebilmek... Ocak 2012’de kaleme almıştı Fişekçi bu duyuruyu. Ondan bazı bölümleri okumanızı, anımsamanızı istedim: “Şiirin, şairin hayatının bir parçası olduğuna inandım hep. Bütün bu yıllar boyunca yazdığım şiirler, bir tür yaşadığım hayatın günceleri ya da yansımaları gibi de okunabilir. (...) Bugün 2012 yılının ilk ayında yakın geçmişime dönüp baktığımda, son on yılda yazdığım şiirlerde bu gerçeklik duygusundan uzaklaştığımı, olmadık parlaklıkların çekiciliğine kapılıp kendime, ahlaki değerlerime haksızlıklar ettiğimi anlıyorum. Dahası bu şiirlerin şiir değeri taşıdığına da inanmıyorum.
Bu nedenle son on yılda yazdığım şiirlerin, yani Kumral Gökkuşağı, Ayçiçeği Özlemi ve İnsan Üstüne Sorular–Yanıtlar kitabımda yer alan Babamın Çamları (aynı adlı şiir hariç) kitaplarının bundan böyle adımla bir arada anılmasını istemiyorum. İleride toplu şiirlerimin yeni bir basımı yapılırsa ilk beş kitabımdaki şiirlerden bir seçme yapacağım.
Bundan sonra yazacağım şiirlerde de dürüst bir yürek olmaya çabalayacağım.”

* * *

GÜZELLE BÜYÜ, yalın, sindire sindire duyguların daha kalıcı olduğunu gösteren, aşkı yeniden algılamamıza çağıran şiirler toplamı.

Haberin Devamı

(*) Güzelle Büyü, Turgay Fişekçi, Sözcükler Yayınları.

Yazarın Tüm Yazıları