Mazeret kalmadı

ÖNCEKİ yıllarda olduğu gibi yaz gelince yaşadığımız sorun havaların ısınmasıyla yine gündeme geldi.

Haberin Devamı

 

Tüm yapılanlara    yada yapıldığı söylenenlere rağmen Kurbağalıdere yine kokuyor. Önceki yıllarda Belediye Başkanımız Sayın Selami Öztürk "Başkaları kirletiyor biz temizlemek zorunda kalıyoruz" mazeretine sığınıyordu. Oysa şu anda E-5'in hemen yanındaki Devlet Malzeme Ofisi depolarının arkasından geçen dereye baktığınızda, eğer hava yağmurlu değilse, hiç akıntı olmadığını, dere yatağının tamamen kuru olduğunu görüyorsunuz. Bu da derenin Ümraniye ve Üsküdar sınırlar içinde bir kanalizasyon bağlantısının kalmadığını gösteriyor.

Ama Fenerbahçe Stadı'nın yanına, dere ağzına geldiğinizde kokudan geçilmiyor. Şimdi Sayın Selami Öztürk hangi mazerete sığınacak bilemiyorum. Bu yakınmalarımızı yerel Kadıköy Gazetesi'ne ilettiğimizde değil yayınlamak cevap dahi vermiyorlar. O gazete sadece Başkanın propagandasını yapmak için mi yayınlanıyor?

Haberin Devamı

Geçen dönemki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, bir TV söyleşisinde "Kadıköylülerin haberi yok ama biz Kurbağalıdere’yi Kadıköy'ün altından kazdığımız tünelle arıtmaya bağladık" demişti.

O söylem doğru muydu? Peki şimdi çalışmıyor mu?

Prof. Nevzat DOĞAN nevzatdogan@gmail.com

 

Üretici yine mağdur

 

TARIM ve Köyişleri Bakanlığı'nın yayınladığı 26.5.2006 tarihli kararla ülke genelinde uçakla ilaçlama ve gübreleme yasaklandı.

 

Bilindiği gibi bölgemizde pamuk, mısır, karpuz ve çeltik tarımı yapılıyor ve bu bitkilerin kendine has özellikleri nedeniyle, uçakla zirai mücadele ve gübreleme büyük önem arz ediyor. Mısır 2.5-3 metre boylanmakta ve ülkemizdeki mevcut traktör ve ekipmanlarla tarlaya girilerek bu bitkilere arız olan zararlılara karşı etkin mücadele yapılma olanağı bulunmamaktadır. Üreticilerimiz açısından mevcut şartlarda tek alternatif havadan uçakla mücadele yapmaktır.

 

Haberin Devamı

Yine aynı şekilde, çeltik tarımı sürekli su içerisinde nemli ortamda yapıldığı için, mevcut traktörlerin bu ortamda çalışma olanağı bulunmadığından, gübreleme ve ilaçlama işlerinin uçaklarla havadan yapılması zorunluluğu bulunuyor.

Diğer taraftan, pamuk tarımı sürekli mücadele gerektirmektedir. Pamuğun ileri aşamalarında bitkinin özelliği ve zararlının etkili olduğu dönemlerde her zaman tarla içerisinde mevcut traktörlerle girilememekte ve yer aletleriyle zamanında mücadele yapılamamaktadır. Pamuk bitkisinin özelliği nedeniyle bu dönemlerde yapılamayan ilaçlamanın olumsuz etkisi, daha sonra telafi edilemediğinden, verim ve kalite kayıpları meydana gelmekte ve bu da üreticilerin mağduriyetine neden olmaktadır.

Haberin Devamı

Bölgemizde uçakla zirai mücadele ve gübreleme zorunluluk arz etmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından alınan ve uygulamaya konulan bu kararın alternatif yeni yöntemler geliştirip yaygınlaştırılıncaya kadar ertelenmesi, bölgemiz tarım ve üreticileri açısından büyük önem taşıyor.

Son yıllarda zor günler geçiren üreticilerimizin daha fazla mağduriyetine neden olmamak için, alınan kararın ertelenmesini istiyoruz.

Cumali DOĞRU-Adana Çiftçiler Birliği Başkanı

 

Kurbağalıdere ne zaman temizlenecek?

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

"Yıllardır, yukarıdan inme kararlarla yönetilmekten veya yerel yönetimlerin yanlış uygulamalarından şikâyet ederiz... Bu iki yönetimden birini seçenler, diğerini acımasızca suçlar... Ve böylece rahatlarız!"

Haberin Devamı

(Prof. Dr. Mete Tapan)

 

Çözümsüzlük

 

"İzolasyonlar kalkmadıkça hiçbir şeye imza atmayız, böyle biline" diyor Başbakan Erdoğan. Hatta daha da ileri giderek "AB müzakereleri durursa durur" diye ekliyor. Bir zamanlar Kıbrıs'ta çözümsüzlük çözüm değildir diyerek AB ve ABD'nin her istediğine evet deyip önüne gelen her belgeyi imzalayan Sayın Başbakan, şimdi dün yaptıklarını unutup AB ile görüşmeleri askıya alacak ve müzakerelerin çözümsüzlüğe gitmesine sebep olacak bir tavır sergilemektedir. Sayın Erdoğan bu tavırlarını 17 Aralık'ta gösterip, onca tavizi vermeseydi, bugünkü söylemlerinde daha inandırıcı olur ve arkasında çok büyük destek görürdü. Demir tavında dövülür.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Faruk MENDİ

 

İSKİ'nin yeni icadı

 

ATATÜRK Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren bir şirketiz. Bölgemizde İSKİ suyu olmadığı gibi İSKİ'nin verdiği hiçbir hizmet bulunmamaktadır. Fabrikamızın su ihtiyacını da taşıma suyla (tankerlerle) karşılıyoruz.

Son zamanlarda İSKİ'nin 'mucidi' olduğu bir uygulama ile karşı karşıyayız. 'Kaçak su' ibaresi bulunan 'atık su bedeli' adı altında, geçmiş tarihli yüklü faturalar gönderiyorlar. Uygulamanın en acayip tarafı da İSKİ görevlilerinin su depolarımıza sayaç takması...

İSKİ getirmediği suyu nasıl kaçak olarak nitelendiriyor? Neden depolarımıza su sayacı takıyor? Firmamıza 5 bin YTL'lik bir fatura geldi ve arkasından ihbarname...

İtirazımızın hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği, fatura ödenmez ise icrai işlem başlatılacağı söyleniyor. Çevredeki tüm sanayiciler adına bir açıklama bekliyoruz.

Hasan TEPE-HADIMKÖY

 

Saygılı belediyecilik

 

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, Maslak-Ayazağa Kavşağı'nın 14 Haziran'da bitirileceğini duyurdu. Bırakın duyurulan tarihte bitmeyi, kavşağın daha inşaatı başlamamış bölgeleri var.

Üstgeçitteki "14 Haziran'da bitiyor" pankartını kaldırılıp yerine "Rodin Sergisi" ilanını asmışlar. Bu tür projelerde gecikmeler yaşanabilir. Önemli olan, yönettiği şehre ve şehirdaşlarına saygılı bir belediye olarak bilgi vermek, gecikmenin nedeni ve yeni bitiriliş tarihi hakkında herkesi

aydınlatmaktır.

Fırat KABADAYI

 

Biz ne zaman aile oluruz

 

EŞİM 2005 Ağustos'tan beri Aksaray’ın bir ilçesinin devlet hastanesinde, sözleşmeli ebe olarak görev yapıyor. Ben ve kızım da, devlet memuru olduğum ve kızım ilköğretime devam ettiği için Ankara'da yaşamaya çalışıyoruz.

Sağlık Bakanlığı'ndan, eşimin çakılı kadroda çalışması nedeniyle hiçbir zaman tayin olamayacağını öğrendik. Kendi kurumumun bu ilçede teşkilatı olmadığından eş durumundan tayin başvurum geri çevrildi. Eşimden daha yüksek derecede olmam nedeniyle, devlet memurları kanunu gereğince benim değil, onun benim yanıma tayin olması gerekiyor. Sonuç biz hâlâ daha ayrıyız.

Ailenin önemli olduğunu vurgulayan siz değerli büyüklerimiz ya da aileden sorumlu devlet bakanımız, biz ne zaman tam anlamıyla aile olacağız?

Göktuğ EREN

 

Sistem çökmüş

 

2004 yılından bu yana lenf kanseri tedavisi görüyorum. 20 Eylül 2005 tarihinde yaptırdığım "GA-67 tüm vücut tarama" bedeli olan 493 YTL'nin tarafıma ödenmesinin uygun görülmediği Bağ-Kur tarafından bildirildi.

Yapılan işlem keyfi olmadığı halde bedelinin ödenmemesini anlamakta güçlük çekiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hiç olmazsa ödememe gerekçesini öğrenmek istedim ama Bağ-Kur'dan hiçbir cevap alamadım.

Vedat ARITÜRK-ANTALYA

 

Birileri cevap versin

 

BEN özel bir bankadan emekliyim. Şu ana kadar hep vergimi verdim. Şu an bir acente sahibiyim. Muhasebecimiz bizden bir yazı istedi, ayda 50 YTL kesilmesi gerekecek bir yasa var diye. Verdik. Şimdi de 2.538 YTL ödemem isteniyor, neden bilemiyorum. Ben vergimi verdiğim halde hiçbir kurumdan hizmet ve aylık almamama rağmen bu bizleri enayi yerine koymak olmuyor mu?

Bu ülkede vergi vermeyeni affedeceksin, ben 21 yıl eşek gibi çalışıp vergimi verdim, işyerimde de veriyorum.

Bu kanundan benim gibi hiç kimsenin de haberi yok. Bu adaletsiz durumu birileri görmeli diyorum.

E. Latife SOYSAL

 

Biliyor musunuz

 

- CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek’in verdiği “Madımak Oteli’nin müze yapılmasına” ilişkin kanun teklifinin TBMM’de görüşüldüğünü ve AKP oylarıyla reddedildiğini...

- SOLDA yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşme hedefiyle oluşturulan 10 Aralık Platformu'nun 23-24 Haziran'da Hotel Dedeman Ankara’da toplanacağını...

 

Mesaj Panosu

 

- ETİLER yolunda yapılan BEDAŞ çalışması nedeniyle Arnavutköy'e inen tek otobüs olan 59C Şişli-Arnavutköy otobüsü, seferini Akmerkez'de tamamlayıp, yolcularını indiriyor. 20 gündür Akmerkez'den Arnavutköy'e kadar 3-4 kilometrelik yokuş çıkmak zorunda kalıyoruz. Bir çalışma yapılırken insanlar mağdur edilmemelidir.

Mahmut Ahmet ÇELEBİ

-3.ULUSLARARASI Bodrum Sanat Günleri (Bodrum Fest) 24 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında yapılıyor.

-GENEL-İŞ ve DİSK eski Genel Başkanı Abdullah Baştürk anısına düzenlenen "İşçi Öyküleri Ödülü"ne son katılım tarihi 10 Kasım. 0312-434 46 65 www.edebiyatcilardernegi.org.tr

- FÜGEN Nalbantoğlu resim sergisi 30 Haziran'a kadar Bodrum Yalıkavak Yat Kulübü Jazz Now Sanat Galeri'de sergileniyor.

(0252-385 30 32)

 

KÖŞEMİZDEN İNTERNETE TAŞIDIĞIMIZ YAZILAR

 

Tuz gölü

 

TÜRKİYE neden kanserden kırılıyor, diye soruyoruz. Tuz Gölü, Van Gölü'nden sonra ülkemizdeki ikinci büyük gölüdür. Uzunluğu 80, genişliği 48 kilometreyi bulur.

Geniş bir alanı kapsamasına karşılık çok sığ bir göldür. Dünyanın en tuzlu göllerinden biridir. Litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz ihtiva etmektedir.

Coğrafya bilgilerine girmemiş acı gerçek şudur:

Tuz Gölü'ne dökülen en büyük akarsu Konya'nın şehir kanalizasyonudur.

Çumra yönüne verilen kanalizasyon bu doğrultu üzerinden maalesef herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan doğrudan Tuz Gölü'ne akıtılmaktadır. Bir milyonu geçen şehir nüfusunun sanayi artıklarını da taşıyan şehir kanalizasyonu bizlere iyotlu ya da iyotsuz tuz olarak geri dönmektedir.

Bu faciaya 'dur' demek ve tuzun kokmasına fırsat vermemek için ilgilileri göreve davet ediyorum.

Yoksa hepimizin yemeğinde Konyalıların katkısı olmaya devam edecek.

Yrd. Doç. Mustafa DURAN

Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü

 

 

5366 sayılı yasa kimlerin menfaatine

 

ADALAR Belediyesi Meclisi’nde kabul edilmek istenen 5366 sayılı yasanın Adalar’a etkisi:

-Mevcut yasanınAdalar Belediyesi Meclisi’nde kabul edilmesi durumunda yenileme alanı ilan edilen alanlarda Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıracağı etap projeler dahilinde gayrimenkullerimizin kamulaştırılması veya üzerinde intifa hakkı tesis edilerek dernek ve vakıflara tahsis edilmesinin yolu açılmaktadır.

- Yine aynı yasa uyarınca Adalar’daki taşınmazlar üzerindeki Şehzade Mehmet Sultan Vakfı Şerhi sebebiyle bu taşınmazların ne şekilde idare edileceği Belediye ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün inisiyatifine bırakılacaktır.

- Bu yasayla taşınmazların doğal afetlere karşı korunması bahane edilerek idare tarafından taşınmazlara el konulması olanak tanımaktadır. Adalar’ın birince derece deprem bölgesi olduğu düşünüldüğünde bu kanun, belediyelere sınırsız yetkiler vermektedir.

-Anayasa tarafından korunan mülkiyet hakkı bu kanunla yok sayılmaktadır.

-Gayrimenkullerimizin kamulaştırılması durumunda kamulaştırma kararına itiraz etme hakkımız olmadığı gibi kamulaştırma anında idarenin kendi bütçesine göre tespit edeceği kamulaştırma bedelinin 1/6’sının peşin ödenerek kamulaştırmanın yapılacağı unutulmamalıdır.

-Adalar’ın yapısı itibariyle yasada yazılı olan yenileme alanı kavramından dolayı Adalar ile hiçbir ilişkisi olmaya bu yasa, Adalar Vakfı’nın kendi çıkardığı yayın organında açıkça belirttiği üzere belli bir vakfa menfaat sağlamak amacıyla kullanılmak istenilmektedir.

-Adalar halkının ve tüm sivil toplum örgütlerinin bu konu üzerinde hassasiyetle durmalarını, gereken tepkiyi göstermeleri saygılarımızla bildiririz.

ANAP, CHP, DSP, DYP, MHP Adalar İlçe Başkanlıkları

Yazarın Tüm Yazıları