Marc Jacobs, Türk ressamın tablosunu neden alamadı

Aylık periyotta yayınlanıyor ve ücretsiz olarak okuyucusuna ulaşıyor.
Gittiğiniz kafede, barda XOXO’yu bulmanız olası yani...
XOXO her haliyle alternatif.
Popüler olandan uzak.
Sayfa tasarımından fotoğraflarına, seçtiği yazı konularına kadar bu böyle.
Dahası, tüm yazılar, detaylar fazlasıyla New York, Londra, Berlin odaklı.
Öyle ki dergiyi çıkaranların Türkiye’de yaşamadığını bile düşünebilir, hafiften “gıcık” olabilirsiniz.
Ben ilk başta oldum, ne yalan söyleyeyim.
Bu topraklara dair çok az şey olmasını yadırgadım.
Derginin editörü “yaşadıklarımızı ve yaşamak istediklerimizi yazıyoruz” diyerek açıklamış gerçi bu “dışa dönük” durumu.
Ama son sayı hoşuma gitti.
Taner Ceylan’ı kapak yapmışlar bir kere, nefis olmuş.
Ceylan’la yapılan konuşma da doyurucu.
Mesela, ünlü modacı Marc Jacobs’ı “arzu nesnesi” yapıp üzerine “geldiği” halini resmettiği tablosu için şöyle konuşmuş Ceylan:
“Marc Jacobs’ın belgeselini izledikten sonra onu iyice yakın takibe aldım.
Kendi bedenini transforme edip ürünlerini pazarlarken sunması, benim de bedenimi dönüştürüp resmetme sürecime denk geldi.
Ayrıca servetini sanat koleksiyonuna harcaması onu resmetmek için yeterli bir sebepti.
Sonuçta bir natürmort resminde onu kullandım, ama ürününü değil.
Kendisini bir fantezi olarak kişisel tatminim için kullandım. Bana bu hakkı verdiğini düşünüyorum.”
Bu arada Marc Jacobs söz konusu resmi satın almak istemiş.
Ama başka bir koleksiyona son anda girdiğinden Jacobs sahip olamamış resme.
NOT: O resmi merak ettiyseniz, Taner Ceylan’ın resmi web sitesine girmeniz gerekiyor. Hayli erotik olduğu için resmi buraya koymam imkansız.
ıKıNCı NOT: XOXO’nun bu sayısındaki bir başka iyi iş, iki hafta önce New York’taki dairesinden atlayarak intihar eden Sotheby’s Ortadoğu Stratejik ış Geliştirme AsBaşkanı Ali Can Ertuğ’la yapılan röportaj.
Ertuğ’la “güncel sanat pazarı” üzerine yapılan röportaj, meraklısı için gayet tatminkâr...

Malkovich Türkçe pop partisinde nasıl eğlendi

ıstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen “şeytani Komedya”da oynayan ünlü oyuncu John Malkovich, oyundan sonra soluğu Cihangir’de aldı.
Cihangir’in yenilerinden Colette’e (Yeşil Panjur da deniyor bu mekana), Meltem Cumbul’la beraber gelen Malkovich bir anda mekandaki herkesin ilgi odağı olmayı başardı.
Türkçe pop gecesinin yapıldığı partide (ısmail Güneş DJ kabinindeydi) Malkovich yoğun ilgi karşısında asla sıkılmadı, herkesle teker teker konuştu.
Mekanda ayrıca “Ezel” dizisinin oyuncuları da vardı. O ekipten de sadece tek bir kişi ortalıkta yoktu: Cansu Dere.

iTunes Türkiye ve ‘ucuz Apple’ beklentisi

En teknolojiden uzak insanı bile cezbeden ürünleri vardır Apple’ın.
Çünkü oyuncak gibidir, çünkü tasarımı hoştur, elde avuçta şık durur, filan.
Gel gör ki Apple ürünleri Türkiye’de hayli pahalıdır.
Amerika’ya, hatta ıngiltere’ye göre...
Apple’ın geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız Türkiye pazarına kendi ismiyle giriş yapması şöyle bir beklentiyi de beraberinde getirmiş haliyle: “Apple’ın Türkiye’de ithal ürün kapsamında satılan ürünleri acaba ucuzlar mı?”
Ekonomi haberlerinden öğrendiğime göre bir başka beklenti daha var.
En az “ucuz fiyat politikası” kadar heyecan verici.
O da iTunes’un Türkiye’ye gelecek olması.
Eğer bu gerçekleşirse yerli müzik piyasasının daha çok hareketleneceğine kuşku yok.
Umarım iki beklenti de gerçeğe dönüşür.