İçimdeki Çocuk

Hepimizin içinde kuşkusuz ufak, tatlı, sevecen, eğlenceli bir çocuk var. Hayatın karmaşası içinde başımıza ne gelirse gelsin, bütün olumsuzluklar, istenmeyen olaylar ve kontrolümüzde olmayan koşullar içinde dahi hayata tutunmamıza, yaşama sevincimizi canlı tutmaya ve yine de umutla, sevgi ve motivasyonla yola devam etmemize yardımcı olan o şahane çocuksu taraflarımız hem bizi biz yapan hem de birbirimize yakınlaşmamıza neden olan tarafımız. Bu tarafımızı kaybetmemek için inatla duygularımıza sahip çıkabiliyor olmamız çok anlamlı ve gerekli.

Haberin Devamı

Diğer taraftan yaşanmışlıklar, tecrübe olarak hayatımıza eklenen deneyimlerimiz, ders aldığımız ve hala ders alamadığımız için devamlı benzerlerini yaşadığımız olay ve durumlarla yaşanan, yaşanmaya devam edilen yıllar. Her ne kadar içimizdeki çocukla bağlantıda kalsak ve onu kaybetmemeye dirensek te artık kocaman kadınlar ve adamlar olduk. Olduk olmasına ama hala kendimizi çocuk zannettiğimizden dolayı alamadığımız sorumluluklar yüzünden yaşadığımız kaoslar büyük kasırgalar halinde elimizden çok önemli değerleri, insanları ve olasılıkları alıp götürüyorlar.

Evet bunların bununla ne alakası var diyeceksiniz. Hatta ‘bunca yaşadığım olaya ve tecrübeye rağmen içimde bir çocuğun olması kadar güzel bir şey olabilir mi?’ diye soracaksınız. Tabii ki hayatta ne yaşarsak yaşayalım o şahane tarafımızı kaybetmememiz ne kadar önemliyse, yaşımızın, yaşadıklarımızın, yaşamımızı paylaştığımız insanların ve olayların sorumluluğunu alıp artık çocukluğun arkasına saklanamayacak kadar büyüdüğümüzü kabul etmek te o denli önemli. Dolayısı ile içimizdeki çocuğu ortaya çıkartacağımız zamanları dikkatle seçmeyi başarabilmemiz sağlıklı yetişkinler olmamız demek.

Haberin Devamı

İlişkide olduğu adam için ‘çok iyi bir çocuk’, evlenmiş olduğu partneri için ‘çok iyi kız’ gibi yorum yapan sizlerin de fazlasıyla tanık olduğu diyaloglara her an şahit olduğumuz gibi benzeri kelimeleri kendimizde farkında ya da farkında olmadan sıkça kullanıyoruz aslında. Çocuk dediğimiz birinden eşimiz olmasını, sorumluluk almasını, olay ve durumların ciddiyetine varmasını bekleyemeyeceğimiz gibi; birkaç çocuk doğurmuş, yıllardır eşlik, annelik görevini sürdüren bir kadına ‘kız’ kelimesi ile kız çocuğu imasında bulunmanın nasıl da saçma ve manasız bir söylem olduğunu anlamanız için söylediklerinizi dışarıdan biri gibi dinlemeniz yeterli olacaktır.

Ne kendinizden ne de diğer insanlardan bahsederken bu şekilde kelimeler kullanmanızın hem onları hem sizi yanlış yönlendirdiğini hem de aslında iyi bir şey söyleme niyeti ile onların deneyimlerine, yaşlarına, yaşanmışlıklarına haksızlık ettiğinizi fark ediyor olmanız birçok sorunun çözülmesine yardımcı olacaktır.  Herkesin yaşının sorumluluğunu alması, olaylara olan tepkilerinin farkına varması, konuşmalarına, davranışlarına dikkat etmesi ile içindeki çocuğu yaşatmasının birbirinden bağımsız olduğunu anlamasının dengeli ve düzgün bir toplumun oluşmasında çok önemli bir rol oynadığının farkına varması şarttır.

Haberin Devamı

İçinizdeki çocuğu beslemeye, yaşatmaya, eğlendirmeye devam… Tek bir farkla! Adam olmak, kadın olmak, anne baba olmak, yani aslında yetişkin olmakla çocuk olmanın farklı ama dengeli olduğu bilinci ile.

İçinizdeki çocuğa sıkıca tutunup, sağlıklı, güvenilir, düzgün ve yaşınıza yakışır davranışlarla yola devam. Hayat dengedir, denge ise farkındalık.

İçinizdeki çocuklara selamlar…

INSTAGRAM

Yazarın Tüm Yazıları