Satürn/Uranüs Karesi 2021 Yılına Damgasını Vuracak

Satürn gezegeninin zorluklarının üstesinden gelene kadar, genellikle yaşamanızın belirli bir alanına gecikmiş bir başarı getirebilir. Satürn’ün derslerini daha ciddiye almayı öğrendiğimizde ise ödüllendirilmeye başlarız.

Dünyada ise bu Satürn ve Uranüs karesi, otoritelere karşı daha fazla isyanı ateşleyebilir. Bu nedenle sosyal medyayı, haber kanallarını veya sosyal kuralları dayatanları yöneten ve bunlar üzerinde gücü olanları sorgulatabilir.

Kova enerjisi merkezi bir otoriteyi göz ardı ederek toplumun tüm kesimlerinin eşitlikçi katılımını gerektirir. Bu nedenle sosyal isyan, benzer düşünen işbirlikçi gruplar diğerine ait olmak isteyen insanlar olarak ortaya çıkıyor.

Dünyanın hiçbir bölgesi ya da ülkesi, iktidardakiler onu ne kadar kavrayacak olursa olsun derin bir dönüşümden, gerçek bir çöküşten ve yeniden yapılanmadan kaçınmayacaktır.

İçinizdeki tüm duygular “insanların yaşama ve gelişme hakkı vardır” noktasında olacak.

Yavaş gezegenlerin yönleri, insanları nesilleriyle özdeşleştiren ve bir ömür  boyunca ancak yavaş yavaş değişen inançların dönüşmesine atıfta bulunur. Bu açı, yeni bir dönemi şekillendiren ve devir kapatan bir açıdır.

Satürn ve Uranüs gibi daha ağır ilerleyen bu iki gezegen 2021 yılına damgasını vuracak değişimlere bizi ilerletiyor.

11 Şubat’ta Kova burcundaki yeniay sonrası; hayatımızın genel teması son derece özgürlük olacaktır. Ama her şeye rağmen olacağını söyleyebiliriz.

Hangi tarihlerde bu etkiler başlıyor?

17 Şubat,

15 Haziran,

24 Aralık tarihleri Uranüs ve Satürn arasındaki kare açı bazı durumları tetikleyecektir. Satürn’ün yarattığı eski yapıları artık Uranüs yenilikleriyle yıkmak istiyor. Bunu bir çeşit “kafamda kentsel dönüşümler” diyerek tanımlayabiliriz.

Eski olan, modası geçmiş, ileriye giden yola hizmet etmeyen her şeyin gitmesi gerekir. Yazdığınızda kulağa hoş geliyor. Ama keşke hepimiz gelecekteki yolumuzun ne yöne gideceğini bilsek öyle değil mi? Sadece yapabildiğimiz, en iyi farkındalık ile İlahi zekamızı kullanarak seçmek oluyor. Yine de sonuçlarını tam anlamıyla yaşamadan bilemiyoruz.

Boğa ve Kova karşı karşıya geldiğinde insan çok az taviz verir. 

Bu iki burcun karşılaşması başkalarının sizin yolunuzu görmesini sağlayacak bir süreç olmayabilir diyor. Bir çeşit yaşam felsefeniz gölge etmesinler başka bir şey istemem fikriyle benimseyebiliriz.

Özetle; Sınırlar etrafında inşa edilmiş bir yıldan zorlukla çıktık ve hala toparlanmaya çalışıyoruz. 

Oğlak burcundaki Satürn, evde kalmak ve maske takmak zorunda olduğumuz mesajına çok hüküm sürdü. Ama daha derin, daha ince bir dersler vardı. 

Hayatınızda kontrol edebileceğiniz tek şeyin kendimiz olduğunu gördük. Yapabileceğiniz tek şey, kendi maskenizi takmaktı. Başkalarından yapmak isteyebilirsiniz ama yaptıklarından herkes kendisi sorumluydu.  Ve sonuçları ne kadar verimli olursa olsun insanın kendini kontrol etmesi gerektiğini öğrendik. Kişi ne yapıyorsa kendine yapıyordu.

İnsanlar yüzleşmek istemedikleri Satürn dersleri ile karşılaştıklarında inatçı olurlar.

Pandemiyle savaşmaya devam ederken bunun küresel ve sosyolojik olarak ne noktaya geldiğini tam olarak göreceğiz. Bu kare açı “Bana ne yapacağımı söylemeyin, yolumuzu açın ya da şans verin” açısıdır.

Hayatınızdaki insanların da bu dönem olaylara karşı oldukça isyankar olduğunu görebilirsiniz. Eğer sizler de içinizde algılanan kısıtlamalara güçlü bir şekilde karşı koymaya başlıyorsanız, değişimin zamanı gelmiştir. Bu şekilde hisseden insanlar sizden yardım isterse onların hayatlarını biraz olsun kolaylaştırmaya çalışın.

Kova enerjisi kendi zamanında kendi sonuçlarına varmak ister ve buna ihtiyaç duyar. Bu yılın şifresi “birini düzeltmeniz gerekiyorsa, kendinizi düzeltmeniz gerektiğini görmek”tir. 2021 boyunca başka bir yolu düzeltmeye çalışırsanız, sürekli karşılaşacağınız ifade “Bana ne yapacağımı söyleme” olacaktır.

İnsanlar yapmalarına izin vermediğiniz hatalardan ders almazlar.  

İlişkiler, uzun vadeli iş ortaklıkları, diğer uzun vadeli sözleşmeli anlaşmalar son bulmak zorunda kalacaktır. Ama bu durum sizin özgürleşmeniz ve gerçekleşmenizle ilgilidir.

Bu sizi özellikle kendi hayatınızla ilgili korkutan bir şeyse demek oluyor ki, hala yapılması gereken bazı işler olduğunun işaretidir. Korkularınız sizi özgürleştirmiyorsa o zaman neden korkuyorsanız aslında orayı düzeltmeniz gerekiyordur.

Bu kare açı gerçekleşirken Merkür’ün gerilemesi ne demek? 

Burada derin dersler var. Eğer bu yıl onun için çalışırsak, Merkür geri gitme döngülerimizle Uranüs enerjisinden normalden daha iyi faydalanabiliriz.

Bu derin bir astrolojik şanstır. Sözlerimizi ve bundan daha fazlasını ya da ilham kaynağımızı geliştirmek için bizi destekler.

Gezegensel bu görünüm, Satürn niteliklerinin hakimiyetini ve Uranüs niteliklerinin izlenimini temsil eder ve bize bazı yaşam modelleriyle sınırlı olduğumuzu hissettirir. İç gerilimi arttırabilir.

Hayatımızdaki yapı ve sorumluluklarda ani değişiklikler yaşamamıza neden olabilir. Ancak, bu aynı zamanda karşılaştığımız tüm sınırlamaları aşabileceğimiz bir dönemdir.

Değişen kurallar 

• Teknoloji kuralları değiştirir. Şimdi onu yakalama zamanındayız. Yakalayan kazanır.
• İnsan grupları kuralları değiştirir. (Çeteler, protestocular, aktivistler)
• Geçmişe sarılmakla geleceğe gitmek arasında bir karar verme zamanı.
• Eski şeyleri yapmanın yeni yollarını bulmak.
• Toplumsal normlardan uzak durmak ve alışılmadık kavramları norm haline getirmek
• Yerleşik düzenin bozulması
• Gelenekten kopmak
• Yeni bir düzen kurmak için eski düzeni alt üst etmek
• Artık her şeyi olduğu gibi sürdürmeye gönlümüzün olmaması
• Şok edici gerçekler.
• Otoritenin hayatınızda özgürlüğünüzü bastırmaya çalışması
• Kuralların sizi özgürlüğünüzden uzak tuttuğunu düşünmeniz
• Ekonomik yeni yapılanmaya hazırlıklı olmak.

Dememiz o ki, özgür olmak ve insan olmak eş anlamlıdır.

Rolla May’in dediği gibi;

“Dereler akabilmek için yatağa, ruhlar özgürlüğünü yaşamak için kadere ihtiyaç duyar. 

Kişinin özgürlük yaşantısını arttırmak için kaderinin farkındalığını arttırması gerekir. Özgürlüğü doğru yaşamanın ve kaderi doğru anlamanın hayatı baştan aşağıya değiştirebileceğini defalarca kanıtlıyor.

Kader, önemini özgürlüğe borçludur. Özgürlük ise varlığını kadere…

O zaman sözlerimizi Fritz Perls’in ünlü şiiri ile bitirelim: 

“Ben işimi yaparım, sen işini yaparsın

Ben dünyaya senin beklentilerini yaşamak için gelmedim,

Sen de benimkileri yaşamak için gelmedin.

Sen sensin ve ben benim;

Tesadüfen birbirimizi bulursak güzel olur.

Olmazsa da bir şey yapılamaz…”

Mutlu günler dilerim…