Sigara Kemik Sağlığınızı Da Tehdit Ediyor

Birçok sağlık problemine sebep olduğu bilimsel olarak defalarca ispatlanan sigara bağımlılığı, ortopedi alanında da pek çok araştırmaya konu oluyor. Teknolojinin gelişmesi ve bağlı olarak tıbbi kayıtların düzenli takip edilebilmesiyle sigaranın kemik kaynaması ve ortopedik cerrahi sonrası iyileşme üzerindeki negatif etkileri her geçen yıl daha fazla açığa çıkmaktadır.

KIRIKLAR İYİLEŞMİYOR, CERRAHİLERİN ARDINDAN ENFEKSİYONLARA SEBEP OLUYOR

Kırık sonrası kemiğin ilgili bölgesinde kanlanma ve beslenme ihtiyacı artıyor. Bu ihtiyaca cevap verilemediği takdirde ve hücre yenilenmesi geciktiğinde kırık bölgede kaynama yavaşlamakta ve kaynamama riski artmaktadır. Sigara alışkanlığı kan damarlarını tıkayarak hücre yenilenmesini geciktirmektedir.

Ortopedik cerrahilerden sonra da sigara kullanımı beklenen faydayı azaltıyor. Bu sebeple elektif diye gruplanan acil olmayan cerrahiler planlanırken hastanın sigarayı bırakması istenir ve hatta eğer bırakılamazsa cerrahi kararından vazgeçmek gündeme gelebilir.

2018 yılında eklem artroplastileri ile ilgili dünyaca saygın bir bilimsel dergide yayınlanan rapora göre, sigara kullanımına devam edilmesi kalça ve diz protezi sonrası yara yerinde ve protez çevresinde enfeksiyon riskini arttırmaktadır. Aynı rapordaki veriler sigara ameliyattan ne kadar uzun süre önce bırakılırsa yara ve protez enfeksiyonu riskinin o kadar azaldığını göstermektedir.

SİGARADAN KURTULMAK MÜMKÜN

Günümüzde sigara alışkanlığından kurtulmak için gerek psikolojik gerekse ilaç anlamında birçok farklı tedavi metodu bulunuyor. Sigaranın sadece ortopedi alanında verdiği zararı düşünürsek, tüm vücudumuza verdiği zararın büyüklüğü ortaya çıkıyor. Bu in başarısını arttıracağını hem de hayat standartlarımızı yükselteceğini bilerek tıbbi yazararlıdan kurtulmanın hem olası cerrahi müdahale istemekten çekinilmemelidir. Konuyla ilgili doktorlara da büyük görev düşüyor. Her zaman genel geçer kurallara göre değil, hasta odaklı kararlar vermesi gereken biz hekimler sigara alışkanlığı konusunda son derece hassas davranmalı ve hastalarımızın bu tür alışkanlıklarını sorgulayıp gerekli tavsiye ve yönlendirmeleri çekinmeden aktarmalıdır.