Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2010 06:00
Sağlığınızın ve enerji seviyenizin yüksek olabilmesi için taze meyve - sebze sularının önemini Juice Master Jason Vale'den dinledik...
İngiltere'de meyve suyu gurusu olarak tanınan Juice Master Jason Vale, yarattığı meyve-sebze suları konseptleriyle "ilginç" bir zayıflama programı oluşturmuş ve yedi günde kilo vermeyi garantiliyor. Vale, taze sebze ve meyve tüketmenin önemi konusunda bilinçlendirilecek olan katılımcılardan isteyenlere, sigara ve alkol bırakma seansları da düzenliyor. Bir hafta süren detoks programının ilk iki günü sadece meyve suyu tüketiliyor. İki gün sonunda katı besinler de almaya başlayan katılımcılara, yoğun bir spor programı da uygulatıyor.
"ÖZSULAR SAYESİNDE SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM"
Jason Vale'le bu işe girişinin hikayesini şöyle özetliyor:
"Özsular hayatımı inanılmaz ölçüde değiştirdi. İnsanların hayatlarının şu ya da bu nedenle değiştiğini söylemesinin bir klişe olduğunu biliyorum ama özsuyuyla
beslenme olmasaydı, hayatımın bugünkünden çok daha farklı olacağını kendimden emin bir şekilde söyleyebilirim, özsuyuyla beslenmeye başlamadan önce günde iki-üç paket sigara içerdim, içki içmeyi de çok severdim. Ayrıca çok fazla abur cubur tüketirdim. Sonuç olarak da fazla kilolarım vardı. Hepsinden öte astımım öylesine ciddi bir noktadaydı ki, 10-16 nefes Ventolin çekmek zorundaydım. Aynı zamanda egzama, akne, ciddi saman nezlesi ve çok ama çok ciddi derecede sedef hastalığım vardı. Kısaca sağlık durumum pek iyi değildi ve enerji düzeyim genelde çok düşüktü. Bağımlı olan birinin yaşadığı her şeyi ben de yaşadım. Sigaranın, fazla kilonun veya içkinin vücuduma verdiği zararı biliyordum ama bunlardan uzaklaşamıyordum. 25 yaşına gelene kadar kilo alıp verme döngüsü yüzünden bir zayıflayıp bir şişmanlıyordum.
İşin mantığını bir türlü kafamda kuramamıştım. Günün birinde biri bana, üç saatlik bir konuşmayla sigaranın zararlarını anlatıldı. Ve o gün bugündür sigara içmiyorum. İnsanlar kilo vermeyi veya sigarayı bırakmayı imkansız olarak görüyor; oysa hiç de öyle değil. 'Ben başardıysam herkes başarır' diye düşündüm. 'Sigarayı bırakma kliniği' açtım; üstelik benim yöntemimle bırakamayanlara da paralarını iade edeceğimi söyledim. Aynı prensibi kilo verme konusunda da oturttum. Ben dahil birçok kişi yeme problemini duygusal iniş çıkışlara bağlıyordu. Oysa dikkatli bir şekilde incelediğimde bu iniş-çıkış döneminde hep uyuşturucu gibi beni etkisi altına alan, bir yedikçe bir tane daha yedirten gıdaları tükettiğimi fark ettim.
Niye üzülünce elma, avokado veya ıspanak yemiyorum? Çünkü bana göre yediğimiz gıdaların içinde onu bağımlı hale getiren özel maddeler koyuyorlar. 'Bazı gıdaları terk etmek zordur' diye düşünerek 'suyunu içelim dedim. İşte karışımlar böyle ortaya çıktı. Doktor değilim ama önerdiğim meyve suları sayesinde insanların cilt problemleri yok oldu, sağlıkları düzeldi. Tabii şunu da belirtmekte yarar var: Tüketilen veya suyu içilen meyve-sebzenin tazeliği çok önemli. Organik olsun demiyorum ama lokal olarak orada yetişsin ve işleme tabi tutulmasın.
"KARIŞIMLARI İYİ HAZIRLAMAK ÇOK ÖNEMLİ"Sebzelerin rengi ne kadar koyuysa yararı da o kadar fazladır. Hayatınız boyunca vazgeçmemeniz gereken meyve, kesinlikle avokadodur. Yararları saymakla bitmez. İkinci olarak böğürtlen önemlidir. Limonun yararı yadırganamaz. Tabii ki, tek başına bunlar yetmez. İyi bir kombinasyonla hepsinden azar azar karışımlar yapmak gerekir, örneğin elma, ıspanak, salatalık, böğürtlen inanılmaz bir karışımdır.'Bunların yerine tek bir meyve- sebzeyle vücuduma artılar katmak istiyorum' derseniz; o zaman size organik havuç ve organik elmayı önerebilirim. Şu anda sigara, içki ve abur cubur alışkanlığımdan kurtulmuş durumdayım. Astımı yendim, egzama ve aknelerim yok oldu, sedef hastalığım yüzde 90 oranında iyileşti ve artık fazla kilolarımdan kurtuldum. Kısaca sağlık açısından mutlu azınlıktayım!
Şimdilerde benim önceki durumumda olan insanlara yardım etme şansını yakaladım. Kitaplarımın başarısının ardından insanlar bana kilo verme başarılarını anlatan elektronik postalar ve mektuplar gönderdiler. Bu insanlar yalnızca inanılmaz ölçüde kilo vermemiş; daha da önemlisi yaşamlarını değiştirmişlerdi. Kilo vermek ve biraz daha sağlıklı olmak için 14 günlük hızlı planı uygulamak amacıyla yola çıkmışlardı ama sonuçta yeme alışkanlıkları ve yaşam biçimleri değişmişti.
Göcek'te dağların eteğinde bir kampım var.Kampa, zayıflamak isteyenleri kabul ediyorum. Yedi günlük bir programla insanları detoks ve özsu tüketme mantığına alıştırıyorum. Elmanın glisemik endeks üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak daha çok sebze suyu tükettirmeye çalışıyorum. Ama yanında mutlaka elma suyu da oluyor. Katılımcılar yedi gün boyunca katı olarak hiçbir şey tüketmiyorlar. Bu çok da zor değil. Çünkü gün içinde tükettiğimiz gereksiz gıdalarla çok uzun süre
yemek yemeden yaşayabiliriz. Önemli olansa vücudumuz için doğru ve doyurucu olan gıdaları bilmek ve onları almak. Egzersizler, psikoloji seansları, yürüyüşler derken; katılımcılar günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorlar. Biz olayı beyinde çözmeye çalışıyoruz. Zaten bunu başardık mı gerisi gelir...
Elle