Orgazm Bozukluğu Evlilikleri Nasıl Etkiliyor?
"Cinsel doyum, evlilik kalitesinin barometresi olarak görülmektedir. Orgazm bozukluğu yaşayan kadınlar ise çoğu zaman cinsel doyuma ulaşamaz. Evliliğin mihenk taşlarından biri olan cinsel doyum eksikliği ve dolayısıyla orgazm problemleri evlilikleri nasıl etkiliyor bir bakalım…"
Cinsel doyum ve evlilik uyumu aslında birbirleri ile doğru orantılıdır. Evlilik uyumunun düşük olması cinsel doyumda azalmayı beraberinde getirir. Aynı şekilde cinsel yakınlığın az olması evlilik uyumunun da azalmasına neden olur.
Türkiye’de yapılan bir çalışmada, orgazm olmayan kadınların orgazm olanlara oranla evliliklerinden daha az memnuniyet duyduğu, kendilerini ifade etme biçimlerinin daha pasif olduğu saptanmış. Araştırmalar, düzenli orgazm yaşayan kadınların doyum ve mutluluklarının, orgazm yaşayamayan kadınlara göre daha fazla olduğunu ortaya koydu. Orgazm olma durumunun eşler arasındaki yakınlıkla ilişkili olduğu da çalışma sonuçlarında yer alıyor.
Sağlıklı ve uyumlu bir evlilik için çiftlerin cinsel yaşamlarında birbirleri ile iyi iletişim kuruyor olması gerekiyor.
Orgazm bozukluğu evlilikler üzerinde bir kara bulut
Eşlerin birbirine az sevgi duyması ya da göstermesi orgazm olamamayı beraberinde getiriyor. Kadınlar için orgazm olmak partnerine olan yakınlığını arttırıyor, duygusal bağı da kuvvetlendiriyor.
Bu bağlamda orgazm bozukluğunun evlilikler üzerinde bir karabulut olduğunu söyleyebiliriz. Nasıl ki orgazm olan kadının partnerine yakınlığı artıyorsa, bir türlü orgazm olamayan kadının ise duygusal bağı zedeleniyor. Partneri ile yakın bağ kuramayan kadın bir süre sonra cinsel isteksizlik de yaşayabiliyor.
Orgazm bozukluğu elbette ki evliliklerde sadece kadın tarafından sorun teşkil etmiyor. Partnerinin kendisinden uzaklaştığını, ilişkiden zevk almadığını hisseden/gören erkekte de mutsuzluk ortaya çıkabiliyor.
Tarafların aşk ile sevişme hissi ortadan kalktığında ise sorun yatak odasından dışarıya taşabiliyor. Öyle ki uzmanlar evlilikte cinselliğin en önemli sorunlar arasında yer aldığını, kötü giden seks hayatının ise boşanmaların temel sebepleri arasına girdiğini söylüyor.
Kadınların boşanma sebepleri arasında cinselliğin oranı %15,3 olarak yer alıyor. Bu da cinsel hayatın evliliğin gidişatına etkisini gözler önüne seriyor.
Sorun olarak görmeyenler de var
Orgazm bozukluğu çoğu evliliği olumsuz yönde etkilese de bu sorundan etkilenmeyen evlilikler de yok değil. Konuyla ilgili yapılan bir çalışmada oldukça ilginç veriler elde edilmiş. Çalışmada kadınların %63’ü mutlu bir evlilikleri olmasına rağmen uyarım ve orgazm problemi yaşadıklarını, %85’i de cinsel hayatlarından memnun olduklarını ifade etmişler.
Çiftler cinsel sorunları konuşuyor mu?
Verilere göre ülkemizde her 10 kişiden sadece 2’si cinsel problemlerini eşleri ile konuşabiliyor. Oysa uzmanlar cinsel sorunları konuşmanın, çözüme giden yolda ilk ve en önemli adım olduğunu söylüyor. Cinsel sorunları kabul etmenin ve paylaşmanın önemi öyle büyük ki, bazen çiftler problemleri kendi aralarında sağlıklı bir şekilde konuştuklarında tedaviye bile ihtiyaç duyulmuyor.
Birçok çift cinsel sorunları eşleriyle konuşmak yerine sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu sessiz kalanların çoğunu ise orgazm olamayan kadınlar oluşturuyor. Oysa orgazm bozukluğu başta olmak üzere eşler ile paylaşılmayan cinsel sorunlar giderek büyüyor ve bir süre sonra ilişkide kopmalara, büyük mutsuzluklara, zamanla cinsel hayatın bitmesine hatta evliliklerin sonlanmasına dahi neden olabiliyor.
Çiftler arası orgazm sorunlarının konuşulmasının önemi
Orgazm bozukluğu evliliğinizi olumsuz yönde etkilesin ya da etkilemesin, yapacağınız ilk şey bu durumu partneriniz ile konuşmak olmalıdır. Taklit yapmayı, cinsellikten zevk alamamayı, hayat boyu hiç orgazm olmamayı kabul etmek yerine harekete geçmelisiniz.
Uzun bir süredir orgazm sorunu yaşıyorsanız öfke, öz güven kaybı, kendini güzel hissetmeme, kırgınlık gibi pek çok duygu içinizde birikmiş olabilir. Bu hisler eşinizle kurmak istediğiniz sağlıklı iletişime zarar verebilir.
Partneriniz ile konuşurken hislerinizi, sorununuzu sakince ifade etmeye çalışın. Yaşadığınız sorunu anlatırken eleştirel, kırıcı olmamaya özen gösterin. Daha önce hiç konuşmadıysanız cinsel sorunları konuşmak çiftler için zor olabilir. Bu durumu olabildiğince sağlıklı halde çözebilmek için sakin kalmaya ve eşinize de konuşma fırsatı vermeye özen gösterin. Belki sorununuzun hiç farkında değildir.
Sorun fiziksel, psikolojik ya da eşinizden kaynaklı olabilir. Birbirinizi suçlamayın. Beraber çözemediğiniz noktada bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin.
Unutmayın; cinsellik doğal bir iç güdüdür ancak bu konuyla ilgili sonradan öğrenilecek çok fazla şey vardır. Bugüne kadar orgazm sorunu yaşamış olmanız bundan sonra da yaşayacağınız anlamına gelmez. Önemli olan nokta eşinizle bu konuyu paylaşıp, sorun ilişkinizi çok farklı noktalarda etkilemeye başlamadan çözmeye çalışmaktır.