Hukuki Boşanmaya Sebep Konular
"4721 sayılı Medeni Kanun’a göre çekişmeli boşanma davası özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak iki şekilde görülebilir."
Özel Boşanma Sebepleri
Kanunda sınırlı sayıda sayılmış olan özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davaları şunlardır:
Zina (aldatma)
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Zina, eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunması yani eşinden başka biriyle birlikte olması demektir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Hayata kast, kötü veya onur kırıcı davranış
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Öldürmeye teşebbüs buna verilebilecek örneklerden biri olup eşin insan onuruna aykırı herhangi bir saygısızca davranış ise onur kırıcı bir davranış demektir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Ancak her suç bu kapsama girmemektedir. İşlenen suçun hırsızlık veya cinsel saldırı gibi küçük düşürücü bir suç olması gerekmektedir. Bu küçük düşürücü suçun yanı sıra diğer eş bu suçtan dolayı evliliğini sürdüremeyecek hale gelmelidir.
Terk sebebiyle boşanma davası
- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyip diğer eşi terk ederse veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmezse,
- Bunun sonucunda ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam ediyorsa
- İstem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli bir süre vardır ve dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
Akıl Hastalığı
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, sahip olduğu akıl hastalığının tedavisinin bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Genel Boşanma Sebepleri
Önceden belirlenmesi mümkün olmayan bir olay bir evlilik birliğini temelinden sarsmışsa ve bu sebeple eşlerden artık ortak hayata devam etmesi beklenemezse, boşanmanın genel sebebinden söz edilir. TMK m. 166’da bu husus şu şekilde düzenlenmiştir.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması- şiddetli geçimsizlik
Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.”
Şiddetli geçimsizlik durumunda eşlerin birbirilerine karşı duyduğu saygı ve sevgi azalmakta, birlikte kurdukları ortak hayat çekilmez hale gelmektedir. Hayata bakış açıları, dünya görüşleri gibi kavramlar eşler açısında farklılık gösterdiği zaman çıkan çatışmalar evlilik birliğini ve varsa müşterek çocukların aile hayatlarını etkilemektedir. Sürekli eşlerin tartışması, saygının azalması, evlilik birliği içerisinde cinsel birliğin de azalması gibi sebepler evlilik birliğinin temelden sarsılmasının sebepleridir. Tüm çabalara rağmen hiçbir şekilde evlilikte düzelme olmuyorsa akabinde boşanma davasının açılması kaçınılmazdır.
Avukat Elvan Kılıç