Kaynak Fotoğraflar: iStock, Alamy
Sağlıklı Bir Cildin Anahtarı: Mineral Yağlar
Dermatolojide ve geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılan mineral yağlar, cilt sağlığını korumaya ve güzel bir cilde kavuşmaya yardımcı oluyor. Mineral yağlar ile ilgili merak edilen soruların yanıtlarını Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır veriyor.
Yüzyıllardır sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak, dermatolojik hastalıkları tedavi etmek için mineral yağlardan faydalanılıyor. Peki mineral yağ nedir? Hangi ürünlerde kullanılır? Sağlığa herhangi bir zararı bulunuyor mu?
Mineral yağlar sıvı vazelin, beyaz mineral yağ, parafin, parafin likid, petrol yağı gibi isimlerle de anılıyor. Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından dermo-kozmetik kullanımlarda onaylanmış beyaz yağlar olarak da adlandırılan mineral yağlar, ham petrolün rafine edilmesiyle elde ediliyor, renksiz ve kokusuz oluyor.
Mineral yağlar çatlak oluşumunu engellemekte de kullanılıyor
Mineral yağlardan olan sıvı vazelin dermatolojide yara ve ülser tedavisinde, her türlü pomat, merhem, krem, losyonların içeriğinde ve meme başı egzamasındaki çatlakların giderilmesinde kullanılıyor.
Kozmetik alanında başta bebek yağları olmak üzere cilt losyon ve kremlerin, güneş koruyucuların makyaj temizleyici ürünlerin, dudak boyalarının ve göz farlarının yapımında da kullanılan mineral yağlar; güçlü nem tutma ve bariyer oluşturma özelliğinden dolayı bebek bezi pişiklerinde, egzama tedavisinde, yanıklarda, nasır tedavisinde, kilo almaya bağlı deride çatlakların oluşumunu önlemek ve çatlak görünümünü azaltmak için de tercih ediliyor.
İçeriği vitaminlerle de zenginleştirilen bazı mineral yağlar, kırışıklık ve leke görünümünü azaltmaya da son derece faydalı oluyor. Prematüre yeni doğanlarda görülen sarılık tedavisinde uygulanan fototerapi esnasında bebeklerde sıvı kaybı artmaktadır. Yapılan çalışmalarda sıvı vazelin uygulanan bebeklerde, fototerapinin yol açtığı sıvı kaybının azaldığı ve vazelinin cildin bariyer fonksiyonlarını desteklediği görülmüştür.
Mineral yağlar aynı zamanda kuru ciltlerin tedavisinde de aktif rol oynayarak, vücuttaki çatlaklarla mücadelede de başarılı sonuçlar ortaya koyuyor. Aynı araştırmada mineral yağların ciltteki su kaybını önleyerek, cildin yumuşaklığını da koruduğuna vurgu yapılıyor. Yapılan çalışmalarda derideki su kaybını en iyi koruyan nemlendiricinin mineral yağlar olduğu belirlendi. Kullanılacak mineral yağın sağlık derecesine ve dermokozmetik olmasına dikkat etmek gerekiyor.
İyi rafine edilmiş mineral yağlar sağlıklıdır
Son yıllarda petrolden elde edilen mineral yağların kanserojen olup olmadığına dair tartışmalar gündeme geliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) bağlı, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na (IARC) göre işlenmemiş veya hafif işleme tabii tutulmuş mineral yağlar grup 1 yani kanserojen, çok iyi rafine edilmiş mineral yağları ise grup 3 yani kanserojen olmayan şeklinde sınıflandırılmıştır.
Bu sınıflamaya göre işlenmiş ve iyi rafine edilmiş mineral yağlar kanserojen değildir. 2019 yılında European Academy of Dermatology and Venereology (JEADV) dergisinde yayınlanan bir makaleye göre ise doymuş hidrokarbonlardan oluşan mineral yağların hiçbir karsinojenik etkisi görülmemiştir. Ayrıca mineral yağlar büyük moleküllere sahiptir ve ciltten emilip sistemik dolaşıma geçmesi söz konusu değildir.