PRP Tedavisi Nedir, Ne İşe Yarar? PRP Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

PRP tedavisi, hücre büyümesini hızlandırmak, doku onarımını teşvik etmek ve daha sağlıklı, gençleşmiş bir cilt görünümü oluşturmak için estetik açıdan yaşlanma karşıtı tedavilerden biridir. Vücudun kendi kanının kullanıldığı bu tedavi, cildi gençleştirmenin dışında; lekeleri gidermek, cildin sağlıklı ışıltısını geri kazandırmak ve kolajen üretimini tetiklemek gibi faydalara da sahip olduğunu belirten Uzman Estetisyen Neslim Güngen, konu hakkında bilgiler verdi.

PRP tedavisinde, hastanın kanı alınır ve daha sonra trombositten zengin plazma ayrıştırılır. Bu tedavi, plazmanın içerdiği büyüme faktörleri ile ciltte enjekte edildiği bölgelerde yenileyici, onarıcı ve gençleştirici etkilere sahiptir.

Kolajen, doğduğumuz andan itibaren vücudumuzda olan bir proteindir. Genç yaşlarda vücutta bol miktarda bulunur. Ancak, zamanla vücudun kolajen depoları azalır. Bu da, cildin elastikiyetini kaybederek kırışıklık, ince çizgi ve yaşlanma belirtilerinin görünür hale gelmesine neden olur.

PRP enjeksiyonu; cildin kendi kendini yenileme sürecini destekleyen ve genç görünümün temel bileşeni olan kolajeni tetikleyerek büyüme faktörlerini serbest bırakır.

PRP tedavisi, kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek cilt dokusu ve kalitesini arttırır ve ciltteki lekeler, yara izlerini azaltmaya yardımcı olur. Bu da, daha sağlıklı ve parlak bir cilt görünümü ile sonuçlanır.

PRP, cilt gençleştirmede en çok tercih edilen ameliyatsız tedavilerden biridir. Uzman bir doktor tarafından uygulandığında, yeni cilt hücrelerinin büyümesini teşvik eder. Çünkü, hastanın kendi kan trombositlerini kullanır. Bu sayede; kaybedilen yüz hacmini geri kazandırır ve cilt dokusunu iyileştirir.

PRP’nin bu kadar etkili olmasının nedeni; hastanın kendi kanının aldıktan sonra, kan hücrelerinin plazma ve trombositlerden ayrıştırılmasıdır. Trombositten zengin plazma cilde enjekte edildiğinde, yeni cilt hücreleri ve kolajen üretimini tetikler. Ayrıca, kişinin kendi trombositleri kullanıldığı için, herhangi bir alerjik reaksiyon oluşturma riski yoktur.

PRP tedavisi, hem cilt gençleştirme ve yenileme hem de saç ekimi tedavileri ile kombine olarak uygulanmaktadır. Genel olarak ne işe yaradığı şöyle sıralanabilir:- Cilt dokusunu iyileştirir, kalitesini arttırır
- Cildin parlaklığını arttırır.
- İnce çizgi ve kırışıklıkları yumuşatır.
- Cildin pembeliğini geri kazandırır.
- Cildin yumuşaklığını arttırır.
- Cildin elastikiyetini arttırmaya yardımcı olur.
- Sivilce lekeleri, güneş lekeleri, cilt lekelerini iyileştirir.

PRP tedavisi, neredeyse hiç bekleme süresi gerektirmeyen bir işlemdir. Bununla birlikte, tedaviden sonraki birkaç günde şunlara dikkat edilmesi gerekir:

- 24 saat boyunca enjeksiyon bölgede hafif kızarıklık, şişlik, morarma olabilir.
- Bazı kişilerde hafif baş ağrısı olabilir.
- Bazı hastalarda baygınlık hissi olabilir.
- 72 saate kadar kan alınan bölgede çürük oluşabilir.

PRP tedavisinin etkinliğinin görülmesi için tek seans yeterli değildir. 3-4 hafta ara ile uygulanan ortalama 3-5 seans önerilmektedir.

PRP tedavisinin sonuçları; hastanın yaşına, genetik faktörlere, cildin genel sağlığına, kalitesine ve cilt problemlerine bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.

Tedaviden sonraki 3-4 hafta içinde cilt dokusu ve rengindeki iyileşme belirgin hale gelir. Zaman geçtikçe, iyileşme devam edecektir. PRP tedavisi, kolajen üretimini ve bağ dokusu oluşumunu kademeli olarak arttırır. Bu da, hem cildin genel gençleşmesini hem de sıkılığını destekler. Tam kolajen yenilenmesi, ortalama olarak 12 hafta içinde tamamlanmaktadır.

PRP tedavisi, hastanın kendi kanını kullandığından ve tamamen doğal içerikli olduğundan, hastalar için herhangi bir alerjik reaksiyon riski yok denecek kadar azdır. Aksine, PRP içerdiği yoğun miktarda beyaz kan hücresi ile vücudun enfeksiyonlara karşı doğal savunma mekanizması olan bağışıklığı güçlendirir. Kısacası, PRP tedavisinin yan etki riski son derece nadirdir, ancak nadiren de olsa ortaya çıkabilir.