Güncelleme Tarihi:
Kristen Jaymes Stewart 1990 Los Angeles, Californiya doğumludur. 9 yaşından itibaren televizyon programlarında küçük rollerle oyunculuk dünyasına adım atmıştır. İlk ciddi rolü olan Panik Odası filmiyle adından söz ettirmeye başladı. Alacakaranlık serisiyle de adını bütün dünyaya duyurdu.
Stephenie Meyer'in aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlanmıştır. Serinin ilk filmidir. Bela (Stewart), annesi başka biriyle evlenince, Forks kasabasına babasının yanına taşınır. Okulun ilk gününde Edward’la (Robert Pattinson) tanışır. İkili arasında duygusal bir bağ oluşur. İlk başlarda Edward ondan uzak dursa da aşkı daha ağır basar.
Mike (Jesse Eisenberg) ile sevgilisi Phoebe (Stewart) küçük bir kasabada sakin bir hayat sürüyorlar. Mike, bir petrol istasyonunda çalışmaktadır. Bir gün istasyonu soymak isteyen adamları, sadece çatalla durdurunca, hafızası yerine gelir. Aslında o CIA’nin eski bir tetkçisidir. İfşa olunca, peşindekilerden kurtulmak için sevgilisiyle kaçmaya başlar.
Romantik, drama, komedi türündeki filmin yönetmeni Woody Allen’dır. Bobby (Jesse Eisenberg), kuyumcu babasının yanında çalışmak istemez. Hollywood’a amcası Phil (Steve Carell)’in yanına gider. Amcası ona yardımcı olması için sekreteri Vonnie (Kristen Stewart) ile tanıştırır. Bobby, Vonnie’ye aşık olur.
Cole (Stewart), hayatında değişiklik yaparak, orduya yazılır. Onun niyeti Irak’a gitmektir. Fakat onu Guantanamo hapishanesine görevli olarak gönderirler. Cole, Mahkumlarla zaman geçirmeye başlayınca, düşünceleri değişmeye başlar.
Maria Enders (Juliette Binoche) ünlü bir aktristir. Bir onur ödülünü almak üzere asistanı Valentine (Kristen Stewart) ile Zürih’e giderler. Ödülü töreninde Maria’ya 20 yıl önce ünlü olmasını sağlayan filmin ikincisi için rol teklifi gelir. Maria, isteksizce rolü kabul eder.
Bilim-kurgu, dram, romantik türündeki film, duyguların olmadığı gelecek bir zamanda geçiyor. İnsanlar, aç gözlülük, depresyon, şiddet gibi duygulardan uzak yaşıyorlar. Aşk, nefret gibi duygular köreltilmeye çalışılıyor. Nia (Stewart) ve Silas (Nicholas Hoult) bir hastalık geçirerek, yeni duygulara kavuşurlar. Aşk duygusunu hissederek, birbirlerine aşık olurlar.
Sal (Sam Riley), babasının cenazesini kaldırdıktan sonra, kafayı dağıtmak arkadaşıyla dışarı çıkar. Barda Dean (Garret Hudlend) ve 16 yaşında karısı Marylou (Stewart) ile tanışır. Sal’in arkadaşı Carlo (Tom Sturridge) Dean’le yakınlık kurarak, eş cinsel olabileceğini söyler. Dean, Marylou ve Ed bir araba yolculuğuna çıkarlar.
Pamuk Prenses masalına fantastik bir dokunuş yapılmış. Pamuk Prenses (Stewart), 10 yaşındayken annesi ölür. Babası, başka bir kadınla evlenir. Fakat yeni kraliçenin gizli sırları ve hedefleri vardır.
Alice Howland (Julianna Moore), Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörüdür. Kendisine Alzheimer teşhisi konur. Mesleği icabı devamlı yeni şeyler öğrenmesi gereken Alice bunu kabullenemez. Sonunda hastalığını kabullenen Alice, kızı Lydia (Stewart) ile olan ilişkilerini düzeltmek ister.
Maureen (Stewart), medyum güçleri olduğuna inanan genç bir kadındır. Yakın zamanda ikiz erkek kardeşini kaybetmiştir. Kardeşinin evinde bir gece kalır ve ruhani varlıklarla iletişim kurar. Kardeşinin evi satılığa çıkarılır. Maureen, bir dizi mesajlar almaya başlar. Bu mesajların kardeşinden geldiğinden emindir.