Aykırı Prenses: Diana Kraliyet Ailesinin Ebeveynlik Kurallarını 7 Kez İhlal Etti!

Diana kraliyet kurallarını sadece stili, insanlara olan yaklaşımı ve tavırları ile değil ebevenylik anlayışı ile de yıktı! İşte Lady Diana'nın kraliyet kuralları aksine tercih ettiği ebeveynlik anlayışı...

Prenses Diana, kraliyet tarihinde evde doğum geleneğini kıran ilk kişiydi. Prenses, kraliyet topraklarında doğum yapmak yerine Londra'daki St. Mary's Hastanesinde Prens William'ı doğurdu. Ayrıca, ikinci oğlu Prens Harry'yi doğururken doğum sırasında herhangi bir ağrı kesici ilaç almamayı tercih etti. Bu olaylar onu, oğullarını yerel ve genel bir hastanede doğan ilk kraliyet ailesi yaptı.

Prenses Diana bir röportajında, “Anne olmak hiçbir şey, daha yolun çok başındayım” demişti. Tıpkı babası John Spencer gibi, çocuklarının öncelikleri üzerinde durdu. Diğer kraliyet ailesi üyelerinin aksine, prenses hep çocuklarının ne istediğine önem verdi, onları daima sevgisini göstermekten çekinmedi.

İngiliz kraliyet ailesi çizgisindeki başka bir ilk, Prenses Diana’nın oğullarını devlet okuluna göndermek için savaşmasıydı. Böylelikle Prens William, evde özel eğitim almayan kraliyet tahtının ilk varisi oldu.

Diana bir keresinde, Avustralya ve Yeni Zelanda turu sırasında, o zamanlar 9 aylık olan Prens William’ı yanına almıştı. Bu olaydan önce, ebeveynler resmi iş seyahatlerinde kraliyet çocuklarını evde bırakırlardı. Şimdilerde Prens William ve Prens Harry de çocuklarını resmi tur ve gezilere götürüyor.

Prenses Diana, çocuklara olan büyük sevgisini sadece göstermekle kalmadı aynı zamanda hissettirdi. Sadece kendi çocuklarıyla değil, karşılaştığı diğer çocuklarla da eğilerek göz teması kurmaya çalışırdı. Onlarla iletişim kurmak için dizlerinin üzerine çöker ve öyle konuşurdu. Bu da kraliyet mensupları arasında görülen bir ilkti ve günümüzde prensesler çocukları, Diana gibi eğilerek seviyor.

Diana, kraliyet asaletinde doğmuş ve nihayetinde kraliyet ailesiyle evlenmiş olmasına rağmen, çocuklarının hayatlarının olabildiğince sıradan olmasını istiyordu. Kendisinden önce süregelen alışkanlıkların aksine, oğullarının sinemaya gitmeleri, fast-food restoranlarında yemeleri, eğlence parklarında vakit geçirmeleri için elinden geleni yaptı.

Elinde olan tüm imkanlara rağmen çocuklarının tamamen bir dadıyla yetişmesini istemedi. Onlara zaman ayırarak, eğitimleriyle ve gezileriyle yakından ilgilendi. Sonuç olarak Diana, modern bir annenin yapabileceği her şeyi yapmaya çalıştı. Ve tüm alçakgönüllülüğüyle annelere bir simge olmak istemedi. “Beni sembol haline getirmenize gerek yok, ben sadece yardım etmeye çalışan bir anneyim” demişti…