GeriDiyet Rehberi Dengeli Beslenme Kanserden Koruyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Dengeli Beslenme Kanserden Koruyor

"Prof. Dr. Ayşe Baysal, ülkemizde görülen kanserlerin yüzde 75-85'inin önlenebilir olduğunu belirterek, meyve, sebze, baklagiller, soya fasulyesi ve tahılların kanseri önleyici antioksidant içerdiğini belirtti. Baysal, kanserden korunmanın altın kurallarını şöyle sıralıyor: Tuzlanmış, tütsülenmiş, dumanlanmış yiyeceklerden kaçının. Yağ alımını azaltın. Düzenli fiziksel aktiviteyi yaşam boyu sürdürün. Alkol ve sigaradan uzak durun. Günlük 1.5 litre su ve sıvı alın. Günde 2 bardak yoğurt yiyin."

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayşe Baysal, Türkiye'de görülen kanserlerin yüzde 75-80'inin önlenebileceğini belirtti. Özellikle kalınbağırsak-rektum, prostat, meme, idrar yolları ve ağız kanserlerinin oluşumunda beslenme ile ilgili faktörlerin belirleyici olduğunu söyleyen Prof. Dr. Baysal, beslenmenin düzenlenmesiyle bu hastalıkların önüne geçilebileceğini vurguladı.

Besinlerdeki kanser geliştirici öğelerin, tuzlama, tütsüleme, yüksek ısıda kızartma gibi işlemler sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Baysal, "Bunun yanında kanser oluşumunda etkili reaktif oksijeni etkisizleştiren ve savunma sistemlerini güçlendiren antioksidantları içeren besinler, kanseri önleyici yönde etkilidir" dedi. Antioksidantların özellikle meyve, sebze, baklagiller, soya fasulyesi ve tahıl özünde bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Baysal, "Yazın domatesi, kışın turunçgilleri sofranızdan eksik etmeyin, bol bol yeşillik yiyin" uyarısında bulundu.

13 ALTIN KURAL
Besinlerin iyi yıkanmaması sonucu midede oluşan "helikobakter pylori" isimli bakterinin uzun yıllar kendini hissettirmeden yaşadığını, ülser ve mide kanseri oluşumunda rol oynadığını belirten Prof. Dr. Baysal, kanserden korunmanın 13 altın kuralını şöyle sıraladı:
Tütün kullanmayın.
Yağ alımını azaltın. Yağ miktarını günlük enerjinin yüzde 25'i oranında tutun. Yağı yakmadan yemeklere doğrudan katın. Yağlı et ve et ürünleri yerine yağı az beyaz et tercih edin.
Boya uygun beden ağırlığını dengede tutun. Beden Kitle İndeksi'ni (kilonun, boyun metre bazında karesine bölünmesiyle elde ediliyor) 18.5-25 arasında tutun. İlerleyen yaşlarda da 27'nin üzerine çıkarmayın.
Günlük beslenmede saflaştırılmış tahıl ürünleri ve kuru baklagillere yer verin. Beyaz pirinç yerine bulgur, beyaz ekmek yerine çavdar, yulaf gibi esmer olanları tercih edin.
Günlük sebze ve meyve tüketimini artırın.
Tuzlanmış, tütsülenmiş, dumanlanmış yiyeceklerden sakının, günlük tuz alımını 5 gramın altına indirin.
Yağda kızartmalar ve doğrudan ateşte pişirilmiş yiyeceklerin alımını azaltın. Bu tür yiyecekleri haftada birden fazla yemeyin.
Yarım yağlı ve yağsız süt ürünleri kullanarak kalsiyum alımını arttırın. Günlük 2 bardak civarında yoğurt tüketin.
Alkollü içeceklerden sakının.
Günlük 1.5 litre su ve sıvı alın.
Güneş ışınlarının dik geldiği yaz aylarında güneşle temastan sakının.
Düzenli fiziksel aktiviteyi yaşam boyu sürdürün.
Her türlü besinin iyi yıkanıp temiz olmasına özen gösterin.

TEMEL SORUN "ŞİŞMANLIK VE TEMBELLİK"
Kanser ve diğer kronik hastalıkların yaygınlaşmasının temelinde "şişmanlık ve tembellik" yattığını vurgulayan Prof. Dr. Baysal, modern yaşamın insanları aşırı beslenmeye ve hareketsizliğe sürüklediğini söyledi. Prof. Dr. Baysal, günde 45-60 dakika yürüyen bir insanın yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabileceğini kaydetti. Baysal, tüm dünyaya yayılan "fast food" yeme alışkanlığının da orantısız ve hızlı kilo alımına yol açtığını bildirdi.

TUZ BÜYÜK TEHLİKE
Türk toplumunda yer eden aşırı tuz tüketiminin de günlük 5 grama indirilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Baysal, besinleri doğal tuzlarıyla tüketmenin önemine işaret etti. Bu alışkanlığı küçük yaşlarda kazanmanın büyük fayda sağladığını kaydeden Prof. Dr. Baysal, tuzun, sindirim sistemi kanserinde etkin rol oynadığını, hücreleri yıpratarak mide kanserine, kan basıncını artırarak da yüksek tansiyona neden olduğunu belirtti.

YEMEKLE ÇAY İÇMEYİN
Prof. Dr. Baysal, Türk kültürünün vazgeçilmezlerinden olan çay konusunda ise erkeklere ve menopoz sonrası kadınlara bir sınırlama getirmediklerini kaydetti. Prof. Dr. Baysal, ancak büyük ölçüde kansızlık sorunu çeken doğurganlık dönemindeki kadınların, çayı yemekle beraber içmemeleri gerektiğini söyledi. Yemekle alınan çayın besin değerini düşürdüğünü ve kansızlığa yol açtığını dile getiren Prof. Dr. Baysal, bu yaş dönemindeki kadınların çayı yemekten en az 45 dakika sonra ve olabildiğince açık içmelerini tavsiye etti.

False