Çalışan Kadının Home-Office’le İmtihanı!
"Koronavirüs salgınının, tüm dünyada milyonlarca yaşamı etkileme gücü sağlık risklerinin ötesine geçerek, eğitim, sosyal yaşam alanlarını ve dünya ekonomilerini sarsmaya devam ediyor. İş yaşamı açısından da dönüştürücü etkileri olan Coronavirüs, bu yılın son çeyreğini de home – ofis uygulamaları, online toplantılar ve seyahat kısıtlamaları ile geçirmek zorunda olacağımızın işaretlerini veriyor. "
Dünya çapında milyonları adeta eve hapseden Coronavirüs sebebiyle, iş yaşamını eve taşımak zorunda kalan kadınların büyük çoğunluğunun, pandemi dönemi şikayetleri, ev yaşamının zorunluluklarının iş yaşamının sorumluluklarına karışmış olması! Kadınlar bu dönemde evdeki temizlik, yemek, alışveriş, çocuk bakımı ve çocukların uzaktan eğitimlerinin takibini, hatta 65 yaş üstü anne-baba ve yakın aile bireylerinin ihtiyaçlarının takibini de evden çalışırken planlamak zorunda kalıyorlar. Evde çalıştıkları dönem içerisinde iş yaşamının kendilerinden beklediği yüksek performans isteyen işleri de aynı süreç içerisinde yürütmenin zorlukları, pandemi döneminde çalışan kadınının yaşadığı en önemli sorunların başında geliyor. Salgın döneminde evle iş yaşamı arasında sıkışan kadınlar, yaşamın doğal akışında, pek de göze batmayan bazı olguları yeniden tartışmaya açıyor.
Durumun ülkemizde bu yoğunlukla yaşanmasının ardında kuşkusuz, kadının toplum içerisindeki geleneksel rolünün yarattığı baskı geliyor. Öncelikle bu ikilemleri yaşamanın bizim gibi kültürel değerlerine bağlı, toplumlarda son derece normal olduğunu bilmekle işe başlayalım. Ev ve iş yaşamı arasında yetişmeye çalışmanın ve bazı durumlarda da yetersizlik duygusu hissetmenin, bu dönemde birçoğumuz tarafından paylaşılan bir duygu olduğunu ve bu konuda yalnız olmadığımızı anlayalım. Bu gibi kriz zamanları, toplumların alt kültürlerinde yer alan dengesizlikleri açığa çıkararak, yaşamda bir dengelenmenin sağlanmasına yardımcı olur. Kriz dönemlerinin en önemli kazanımı ise, geleceği şekillendirici etkisidir.
Öncelikli adım olarak da ev halkının pandemi sürecinin olağanüstü koşullarının gerektirdiği bir çalışma sisteminde, herkesin ev içi ve dışı rollerinin önceki gibi devam ettiğini iyice kavramasını sağlamak olacaktır. Evden çalışan kadın ya da erkek için, kendisinden beklenilen sorumluluklar azalmıyor. İşe başlangıç saatinde işin gerektirdiği ciddiyet sadece online sürece taşınmış olduğunu sadece siz değil, tüm aile bireylerinin de fark etmesinin sağlanması gerekiyor. Yeni bir olgunun algılanması, düzenin değiştiğinin anlaşılması birden bire değil aşamalar halinde gerçekleşir. Beyinin yeni duruma alışabilmesi için görsel olarak da farklılaşmanın sağlanması işinizi kolaylaştıracaktır.
1. Evinizin bir köşesini ofis düzenine uygun hale getirin
Bunun için ev halkının evin bir köşesinin anne/eş için bir çalışma köşesine dönüştüğünü, çocuklar için ise, başka bir köşenin okul/eğitim için ayrıldığını görmeleri önemli olacaktır. Evde bir yemek masası ya da mutfak masasında bir bilgisayar ve cep telefonu ile çalışmak yerine, evinizin bir köşesinde kendiniz için bilgisayarınız, telefonunuz ve ihtiyaç duyacağınız kitap, not defteri, kalemlik …vb. araçların sürekli olarak üzerinde durabileceği bir köşe yaratmaya çalışın. Üzerindeki eşyaların sürekli olarak taşınmayacağı, bakanın burasının bir ofis görüntüsünü hemen yakalayabileceği bir köşe faydalı olacaktır. Bunun için, kahve keyfi için ayırdığınız masaların, orkideleriniz ve sukulentleriniz için ayırdığınız sehpaların üzerindeki örtüleri kaldırıp, bu alanları yeni ev-ofis düzeni için planlamakla başlayabilirsiniz. Yapı marketten satın alacağınız açılır-kapanır pratik bir masayı, dışarıyı gören bir camın kenarına yerleştirerek, üzerini ofis eşyalarınızla donatabilirsiniz. Yemek masasını kullanmak zorundaysanız, ofis eşyalarınızı toplayıp, yemekten sonra yeniden düzenlemek yerine, yemeklerinizi çocukların ve sizin zevkinize uygun renkli, keyifli tepsilerde, yine hep bira arada ama salonda yenen yemekler şekline dönüştürebilirsiniz. Bu değişiklik ev halkının bir ofis ortamının kalıcı gereksinimlerini hem psikolojik hem de görsel olarak izleyebilmesine olanak sağlayacaktır.
2. Ofis rutinlerinizi evdeki ofisinize de taşıyın
Kendinize ergonomik bir iş ortamını, ev içerisinde de yaratmak, ev halkının pandemi öncesindeki rollerini devam ettirmesini sağlamak, dijital alışveriş ve eğitim imkanlarından maksimum şekilde faydalanmaya çalışmak, işe başlama, öğle yemeği, mola saatleri ve işten çıkış saatleri gibi, çalışırken edindiğimiz günlük rutinleri esnetmeden korumaya çalışmak evde çalışma düzeninin olmazsa olmazlarını oluşturmalıdır. Çocuklu ve evinde evcil hayvanı olan çalışanların, kurumlarının insan kaynakları bölümlerinden, kendilerine uygun olan saatlerde online toplantıların düzenlenmesi konusunda talepte bulunmaları da sağlıklı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, evden çalışma sisteminin diğer bir parçası da kurumun kendisidir.
3. Bu süreci, aile ile keyifli ev aktiviteleri için fırsat olarak görün
Evde çocuklarla ve eşle birlikte çalışmak zorunda olanlar için, duruma biraz da keyif katmak ve birlikte geçirilen zamanı keyifli kılmak için, ancak hafta sonlarında yapabildiğiniz keyifli aktivitelerin bir kısmını eve taşımaya çalışabilirsiniz. Örneğin, sabah biraz daha erken uyanıp, çocuklar ve eşinizle birlikte online’dan seçeceğiniz bir egzersiz vidosunu uygulamak, ardından duş ve kahvaltı ile güne başlayıp, çocukları okul köşesine uğurlayarak çalışmaya başlamak biraz renk katabilir. Molalarınızın bir kısmını, çocukların ders aralarına denk getirip, normalde sadece akşam bir araya geldiğinizde yapabileceğiniz ‘günün nasıl geçti’ sohbetini ‘günün nasıl geçiyor?’ sohbetine dönüştürebilirsiniz. Çoğu zaman yan yana oturan ya da aynı ofisi paylaşan iş arkadaşları ile molalarda yapılan sohbetlerin online ortama taşınarak iletişimin sürdürülmesi, iş yaşamından kopmadan, ev yaşamını güçlendirerek pandemi sürecinden çıkmayı kolaylaştıracak tavsiyeler arasında sayılabilir. Değişime uyum sağlama becerisi anlamında gücümüzün farkında olmak için pandemi krizini bir fırsat olarak görmeniz yaşanabilecek gerginlikleri de en aza indirecektir.
Sağlıklı günler dilerim.
Dr. Banu Bican
Sağlık Yönetimi Uzmanı