Mağduru belli olan seçim

Haberin Devamı

HER seçimin bir mağduru var. 2007’yi hatırlayın. Cumhurbaşkanlığı için 367 şartı, AK Parti’yi mağdur etmişti. Seçim meydanlarında, projeler yerine daha çok “367” konuşuldu. Bu seçimde böyle bir durum yok diye düşünürken, bu sefer de MHP’nin kasetleri çıktı ortaya.
Neresinden bakarsanız bakın çok çirkin bir olay...
Türkiye’nin gündemi çok farklı konular olması gerekirken, ne yazık ki, demokrasiye hiç yakışmayan bir durumla karşı karşıyayız. Demek ki, siyasetin mühendisliğine soyunan bazı kişiler, kendi dünyalarına göre bir siyasi harita yaratmaya çalışıyorlar.
2011 seçimlerinin mağduru da belli olmuş oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi mağduru oynar mı, kendi içindeki bu krizi nasıl yönetir bilemem.
Ama geçmişin örnekleri gösteriyor ki, Türk halkı mağdurun yanında olmayı seviyor. Daha doğrusu, “Benim işime karışma, gerek varsa hesabı sandıkta sorarım” diyor.
Özetle...
Siyasetin mühendisliğine soyunanlar hiç beklemedikleri bir tabloyla karşı karşıya kalabilirler.


Erzincan’a giderken

Haberin Devamı

SunExpress’in yeni bir direkt uçuşunda Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’la beraberdik. Yıldırım, “Sadece büyükşehirlerde değil, Anadolu’da da hissedilir bir ekonomik canlanma var” diyor.
Erzincan’a en son 1994’te gitmiştim.
Gerçekten de geçen 17 yılda çok şey değişmiş.
Geçen hafta Kayseri’deydim. Kayseri’de de özellikle altyapıda önemli yatırımların olduğunu gözlemledim.
Anadolu ekonomisi canlanıyor, ticaret kadar sanayide de önemli projelerin olduğunu görüyoruz. Erzincan’da Binali Yıldırım’ın büyük katkısı olduğu gerçek.
Büyükşehirler dışındaki kentlerde başkanlıkların ya da merkezi hükümetin ilgisinin olması çok farklı gelişmeleri meydana getirebiliyor.
Topyekün kalkınma için Türkiye’nin batısı kadar doğusunun da güneyinin de kuzeyinin de gelişmesi gerekiyor.
Benim gözlemim ve arzum şu yönde...
Anadolu kentleri ekonomide gelişirken, sosyal ve kültürel anlamda bu başarıyı paralel götüremediler. Bu kentlerimizde daha fazla sinema salonu, tiyatro topluluğu, müzik orkestraları şart.
Sporda da başarı çıtaları yükselmeli, herkesin spor yapabileceği ortamlar sağlanmalı.
Bunun yanında batıdaki gibi güçlü sivil toplum örgütlerine de büyük ihtiyaç var. Yerel ilişkilerden biraz sıyrılıp, bu kentlerin dünyada seslerini duyurabilecekleri değerleri öne çıkarabilirler. Erzincan’ı 17 yıl öncesine göre daha iyi buldum.
Diğer Anadolu kentlerini iyi bulduğum gibi... Şimdi sıra Anadolu’nun ekonomik yükselmesini, sosyal alanda da sürdürmesi, gündelik hayatını zenginleştirmesi...
Anadolu’dan dünyaya daha güçlü bir mesaj vermesi...


Tunç Soyer’in hayali

Haberin Devamı

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’le karşı kıyıdaki Samos Adası’na beraber gittik. Soyer’in hayali, adalarla turizmi canlandırmak.
Seferihisar’ı bir merkez haline getirmek, ilk başlangıç Samos oldu.
Artık hafta sonları karşılıklı seferler yapılacak. Seferihisar Marina’da gümrük kapısı açtırmak o yüzden çok önemliydi.
Şimdi yerel kalkınmayla birlikte turizmi canlandırmaya sıra geldi.
Soyer, adalardaki bir uygulamayı başlatmak istiyor. Evinde bir göz odası olan bir aileyi bile turizmci yapmak istiyor. Bunun için Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın desteğini almış.
Yakında bir yasa değişikliğiyle bu aileler için bazı muafiyetler gelecek. Belli bir ciroya kadar bu aileler, daha doğrusu işletmeler vergiden muaf olacaklar. Böylece herkesin turizme katkı yapması sağlanacak.
Soyer, “sakin şehir” projesiyle aslında uyuyan devi uyandırmış oldu.
Seferihisar artık eski Seferihisar değil...


 

Yazarın Tüm Yazıları