Magazin kıskacında bir adam

Hüsnü Şenlendirici çocuk denilecek yaştan beri müzik yapıyor. Türk pop müzik tarihinin birçok önemli albümüne klarnetiyle değer katmış bir adam.

Laço Tayfa fenomeni var sonra... Hüsnü Şenlendirici, dünya müzik çevrelerinde Türkiye’de olduğu gibi tanınmıyor. Onun müzisyenliği ile ilgileniyorlar orda. Dünya müziği kategorisinde yaptığı hayranlık uyandıran işlerle ilgileniyorlar. Türkiye çapında bir anket yapsanız ve Hüsnü Şenlendirici kimdir diye sorsanız herhalde "çalgıcıdır", "Deniz Seki’nin sevgilisidir" gibi sonuçlar çıkar. Yanlış mıdır? Çalgıcıdır evet. Klarnetiyle arasındaki aşk ilişkisini anlamak için müzik otoritesi falan olmaya da gerek yok, apaçık... Deniz Seki’yle beraber midir, eşi Nazire Hanım açıklama yaparak doğru mu yapmıştır; "Hüsnü’yü magazin dünyasına ben lanse ettim" diyen Ece Gürsel’in amacı nedir, bunlarla zerrece ilgilenmiyorum. Lakin Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi enstrümanistlerden biri olan, dünyada başka platformlarda çaldığında kitleleri büyüleyen bu adamın, Türk halkına bu şekilde sunuluyor olması içler acısı. Geçtiğimiz haftalarda bağlama üstadı İsmail Tunçbilek ve kanun üstadı Aytaç Doğan’la birlikte kurdukları Taksim Trio albümünü yayınladı. Tunçbilek ve Doğan zaten yıllardır birlikte çalıyor Şenlendirici’yle. Aralarında seyrine doyum olmayan bir iletişim, psişik bir bağ var, canlı seyredenler daha iyi anlayacaktır ne demek istediğimi.

Geçtiğimiz günlerde İspanya’da gerçekleşen WOMEX (Dünya Müzik Fuarı)’e 600 proje arasından Taksim Trio seçildi ve orada muhteşem bir konser verdiler. Herkes dakikalarca ayakta alkışladı, bir sürü konser teklifi aldılar. Kaç kişi biliyor? Ama Deniz Seki ne demiş, Nazire Hanım ne demiş soralım bülbül gibi şakır herkes. Açık söyleyeyim, ben bu "halk bunu istiyor", "ünlü insanların özel hayatı olmaz" gibi kokuşmuş söylemlerden çok sıkıldım. Magazin de olsun evet, ben de isterim. Ama konumuz bu olduğu için söylüyorum, insanları Taksim Trio’nun yurtdışında kazandığı bir başarıdan da mahrum bırakmayalım.

Üç usta müzisyenin stüdyoda doğaçlama ağırlıklı çaldıkları, makamdan makama gezen, her türlü ezgiyi doğunun süzgecinden geçirip sunan bir albüm Taksim Trio. Kendi bestelerinin dışında Zülfü Livaneli’nin, Orhan Gencebay’ın, Şükrü Tunar’ın şarkılarını da yorumluyorlar. Dinlediğiniz anda büyüsüne kapılıyorsunuz. Albümün stüdyo safhalarını içeren DVD de albümle eş zamanlı olarak piyasaya çıktı. Doğaçlama üzerine kurgulanan bu albümü yaratan asıl gücün üç müzisyen arasındaki etkileşim olduğu düşünülürse, DVD’nin de küçük bir belgesel olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yazarın Tüm Yazıları