Lider nedir

Psikiyatr Prof. Dr. Özcan Köknel geçen şubat ayında büyük yankı uyandıran ‘Şiddet Dili’ (Remzi Kitabevi) kitabında ‘lider’i şöyle anlatıyor:

Haberin Devamı

“Lider, önder, sözlükteki anlamıyla başkan, komutan, kılavuz, rehber, şef, yardımcı, yol gösteren kişidir. Liderler, grubu yönetme ve yol gösterme eylemi yüklenirler.
En küçük gruptan en büyük topluma dek liderler, bazen içinde bulundukları gruptan kendiliğinden çıkarlar, bazen de atamayla gelirler. Bulundukları grup içindeki davranışlarına, temel tutumlarına göre yetkeci ya da özgürlükçü olurlar. Özgürlükçü liderler, demokratik gruplar yada toplumlarda yetişirler. Liderlik görevi kendilerine grup üyelerinin gösterdiği güven ve saygınlık sonucu verilir. Bu tip liderler duyarlı, anlayışlı, geniş görüşlü ve hoşgörü sahibidir. Kişilikleri güçlü ve etkileyicidir. Bazı alanlarda geniş ve derin görgü, bilgi ve deneyimleri vardır.
Yetkeci (*) liderler, çoğunlukla geleneksel grup ya da toplumda yetişirler. Tüm güçleri ellerinde tutmak isterler. Değişmez, katı, sert kalıplaşmış kişilik yapıları vardır. Yönetimde ast-üst ilişkilerine önem verirler. Gücü ellerinde tutan kişi ya da gruplara dönük eğilimleri vardır. Diğer gruplara ve toplumlara hoşgörüleri olmayıp, çevredeki kişileri bastırıcı ve suçlayıcı tutumları ağır basar. Bu tür liderler, atamayla geldikleri gibi, grubun beklentilerine ve ihtiyaçlarına en iyi yanıtı verecekleri umuduyla kendiliğinden de çıkabilirler.
Harold D. Lasswell, ‘Güç ve Kişilik’ (Power and Personality) isimli araştırmasında liderlerin, politikacıların kişilik yapılarını inceleyerek onları değişik tipler altında toplamıştır.

KIŞKIRTICI-TAHRİKÇİ

Bunlar arasından topluma en zararlı olanlar kışkırtıcı, tahrikçi tiplerdir. Bunlar değişmez, kaba, katı, sert, yetkeci olup kendi iç çatışmalarını, kızgınlıklarını, öfkelerini, kin ve nefretlerini, insanların din, mezhep, tarikat, etnik köken, ideoloji gibi konularda duygularını sömürerek dışarı yansıtırlar. Başka insanları, grupları, alt kültürleri, toplumları küçülterek kendilerine ve içinde bulundukları gruba saygınlık, üstünlük sağlamaya çalışırlar.

ABARTILI BAŞARI

Kimi lider, saygınlığını ve üstünlüğünü göstermek için sadece kendi özelliklerinden söz eder. Kendisinin çok etkili, önemli kişi olduğunu söyler. İlgi odağı olmak ister. Başarılarını, becerilerini, yeteneklerini abartır. Herkesi kendi çıkarları için kullanır. Sürekli olarak kendisini över. Kendi propagandasını yapar, üstünlüğünü vurgular. Amacına ulaşmak için başkalarını kullanır, onların zayıf yanlarından yararlanır, başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
Bu tip liderlerin, politikacıların bir bölümü sürekli olarak gerçek dışı konuşur. Kendi çıkarları için başkalarına kötülük yapmaktan, zarar vermekten çekinmez. Eksiklik duygularını gidermek için başkalarına karşı acımasız, kaba, katı, sert davranarak her dediğini yaptıran yetkeci, despot politikacı tipini oluşturur.

GERİCİ VE TUTUCU

Geleneksel toplum ve kültür içinde yetişmiş, din, gelenek, görenek, töre gibi temel toplumsal yapıdan kaynaklanan değişmez, katı, sert davranış kalıplarını benimsemiş ve çocukluğu, gençliği baskı altında geçmiş insanlar yetkeci, gerici, tutucu lider ve politikacı olurlar. Değişmeye gelişmeye karşı çıkarlar. Geçmişi özlerler. Geçmişe geri dönmek, geçmişi yaşamak ve yaşatmak isterler. Görüşlerini kabul ettirmek, yaymak uygulamak amacıyla bastırma, korkutma, yıldırma, zor kullanma yollarından, yöntemlerinden yararlanırlar. Kendilerine karşı çıkanları ‘dinsiz’, ‘kâfir’, ‘Hıristiyanların, Batı’nın, Yahudilerin uşağı’ olmakla suçlarlar.
Toplumu olumsuz yönde etkileyen bu politikacı tipleri yanında, en ince ayrıntılarına kadar titizlik gösteren, düşünüp danışmadan, araştırmadan karar vermeyen kırtasiyeci, bürokrat tipler vardır. Bu tipler atılımcı lider olamaz.
Ancak liderlerin en iyi ve güvenilir destekçileridir.
İç dünyasındaki coşkuyu, toplumsal sorunlara ve toplumun gelişmesine yansıtmış kişiler yenilikçi, ‘reformcu’ tiplerdir. Bunlar gerçekçi olduklarında toplum için yararlı atılımları gerçekleştirilebilirler. Ancak, kendi güçleri ve yetenekleri ile içinde yaşadıkları toplumun özellikleri arasında sağlam bağlar kuramazlarsa, boşlukta kalır ve sönerler.”

(*) YETKECİ: Kontrolü, yetkiyi kendinde toplayan, kendinden başka güç kabul etmeyen düşünce biçimi. Yani otokratik düşünce biçimidir.

Haberin Devamı


Şiddet dili

PROF. Köknel’in, alanında ilklerden biri olan bu kitabında, ‘şiddet dili’ bölümü de var. Diyor ki: “Şiddet dili toplumsal salgın ve afet boyutlarına ulaştı, günümüzde insan ilişkilerinde şiddetin nedenlerinin gitgide çoğaldı.İnanç dil, etnik köken, milliyet, laiklik, demokrasi, hukuk, anayasa ve yasa kavramları özünü anlamını yitiriyor neredeyse.”

Haberin Devamı

Topbaş, tasarruf için uyarı yapmalı, Gökçek de...
Kuraklığa dikkat

TÜRKİYE’nin mayıs ayı işletme sonuçlarına göre hidroelektrik santralların su geliri uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 50.1 oranında düşerken, 2012 yılı rakamlarına göre yüzde 38.4 oranında düştü. 2012 yılı mayıs ayında 10.407,3 milyon m3 olarak gerçekleşen su geliri, 2013 Mayıs ayında 6.412,8 milyon m3 olarak gerçekleşti. 2012 yılı ilk 5 ayında toplam 39.257,7 milyon m3 olarak gerçekleşen su geliri, 2013 yılında yine aynı dönem için  36.338,5 milyon m3 gerçekleşerek, yüzde 7.44 düşüş yaşanmış oldu. Aynı dönemde, uzun yıllar ortalaması 46.789,0 milyon m3 su geliri ile kıyaslandığında ise yüzde 22.34 düşüş gerçekleşerek, son yılların en kurak yılı oldu. (topraksuenerji.org)

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Eğer, İnternet Andıcı adlı sanal davanın asıl amacı Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda benim komutam altında çalışan ve sadece yasal bir belge olan İnternet Andıcı üzerinde parafeleri bulunan sivil memurundan orgenerale kadar olan personelin adeta üzerlerine basarak; Genelkurmay Başkanı’na, yani bana ulaşmak ise, bu silah arkadaşlarımı bırakınız, gitsinler. Ne yapacaksanız, bana yapınız. Buradayım. Dimdik ayaktayım.” (Genelkurmay eski Başkanı İlker BAŞBUĞ)

Yazarın Tüm Yazıları