Avrasya’nın yolu yine boğazdan geçiyor

Likya Yolu, son birkaç yıldır pek çok parkurunu yürüdüğüm, heyecanını ve tutkusunu kimi yakın arkadaşlarıma da aşıladığım çok özel bir deneyim... Her yıl binlerce insanın yürüdüğü bu yolu 90’lı yıllarda ülkemize ve dünyaya kazandıran Kate Clow, bu sefer bir ucu ülkemizde biten uluslararası bir yolu, Avrasya Yolu’nu dünyaya armağan etme peşinde…

Haberin Devamı

İngiltere’den başlayıp Noel Baba’nın memleketi Antalya Demre’de sona eren 5000 kilometrelik bir yoldan söz ediyoruz.  En az 7 ülkede yürüme imkanı yaratan Avrasya Yolu, ülkemizdeki Likya Yolu, Evliya Çelebi Yolu, Sultanlar Yolu, St. Paul Yolu gibi pek çok yürüyüş rotasından da parçaları içinde bulunduruyor. “Roadshow” şeklinde yaptıkları tanıtım toplantılarından birini, Demre’de izleme imkanı buldum.

Kate Clow’un başında bulunduğu “Kültür Rotaları Derneği”nin girişimleriyle önemli mesafe kat eden Avrasya Yolu, Avrupa’daki Via Francigena gibi köklü ve binlerce yürüyüşçü çeken rotaları da kapsıyor. Hem Kate Clow hem de derneğin ileri gelen isimlerinden Hüseyin Eryurt önemli bir noktaya dikkat çekiyorlar: “Gündüz yürüyüş deneyimi, işaretleme, su kaynakları gibi konular ne kadar önemliyse akşam yürünen coğrafyanın kültürel dokusunu yansıtan konaklama imkanlarıyla tanışmak, yerel mutfağın iyi örneklerini deneyimlemek de o kadar önemli… Yemek ve bölgesel kültür, yürüyüş zevkinin birincil yardımcıları…” Yani Avrasya’nın yolu her türlü “boğaz”dan geçiyor.

Haberin Devamı

Avrasya’nın yolu yine boğazdan geçiyor

“Gelecek Turizmde” projesine katılımıyla Demre’nin Kapaklı Köyü’nde taş evlerin içinde yöresel halkın pansiyonculuğa başlamasına ön ayak olan, gündüz kano ve yürüyüş imkanları kadar akşam yemek ve yöre kültürünün ziyaretçilerle buluşmasına imkan sağlayan Barış Yüksel, ilk kez geçen yıl başlattığı “Likya’da Bir Mola” etkinliğiyle yemeğin bu alandaki tamamlayıcılığının altını çizmeyi başarmış. Gündüz vakti yürüyüş ve aktiviteyle geçerken akşam bölgeye hakim Yörük kültürüne ait yemekleri ziyaretçilerle buluşturmayı başarmış. Sabah kahvaltısından itibaren başlayan, akşam yöresel otların, etin ve bölge yemeklerinin katılımcılarla buluşmasına olanak sağlayan bu etkinliğin bir festival gibi gelenekselleşmesi bekleniyor. Sürdürülebilir turizmin en güzel örneklerinden birini yaşatmaya başlayan Kapaklı Köyü, Avrasya Yolu’nun da en önemli bitiş kozlarından biri olacak gibi…

Haberin Devamı

Dünyaca ünlü El Camino de Santiago Yolu’ndaki pasaport sisteminin bir benzerinin Avrasya Yolu’na da getirileceği müjdesini verdi Kate Clow. Kişisel olarak çok beğendiğim bu model, verilen sembolik bir pasaportun yolda geçilen farklı kasaba ve köylerdeki yerel otoriteler, dükkanlar, oteller ve restoranlarca “damgalanmasını” içeriyor. Bu sayede hem yolu yürüdüğünüzü belgeliyorsunuz, hem de yerel işletmelerle ve hakim kültürle yürüyüşçüler arasında bir bağ oluşmasını sağlıyorsunuz. Model işler hale gelirse binlerce yürüyüşçünün, yürüyüş deneyiminin bir parçası olarak Avrasya Yolu üzerindeki İnegöl’de köfte tadarken ya da Demre’de mavi yengeç yerken görebileceğiz. Demre Belediye Başkanı Okan Kocakaya, alternatif turizm yöntemlerinin Demre için ilk seçenek olduğunu ve sürdürülebilir turizm yöntemleri sayesinde bölgesel yemek kültürünün de bir adım öteye geçeceğini söylüyor: “İyi konaklama imkanlarının ve alternatif turizm kanallarının mevcut gastronomi faaliyetlerini desteklediği kadar yeni gastronomi değerlerinin üretimine de katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza güzel bir kent, iyi bir doğa bırakmak istiyorsak bu yolda yürümek zorundayız.”

Haberin Devamı

Özellikle yaz ortası Kaş’ın aşırı kalabalığından sıyrılıp Demre’nin upuzun sahillerinde ferahladığım doğru… Umarım Avrasya Yolu’nun da devreye girmesiyle Demre bir adım daha ileri atar ve bünyesinde bulundurduğu onlarca doğal ve tarihi güzelliği dünyayla daha etkili biçimde buluşturmayı başarır.

 

Fotoğraflar: Koray Günyaşar

Yazarın Tüm Yazıları