GeriYemek Kültürü Mutfakların sevilen acısı isotun tarladan sofraya yolculuğu
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Mutfakların sevilen acısı isotun tarladan sofraya yolculuğu

Mutfakların sevilen acısı isotun tarladan sofraya yolculuğu

Tadı, rengi ve kokusuyla özellikle Şanlıurfa'da yapılan birçok yemeğe lezzet katan, isot (pul biber) kavurucu sıcakta uzun ve zahmetli bir sürecin ardından tezgahlardaki yerini alıyor.

Şanlıurfa'da ilkbahar mevsiminde ekilen, bakım ve sulamanın ardından ağustos ayının ortalarında hasat edilmeye başlanan biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor. Geçimlerini isot satarak sağlayan ailelerin pazardan aldığı biberler, daha çok kadınlar tarafından ev veya bahçelerde yıkandıktan sonra sap ve çöplerinden ayrılıyor.

Kavurucu sıcağa biber acılığı da eklenince çalışanları bir hayli yoran işlemde, biberler elle parçalanıp makineden geçirilerek naylonların üzerinde bir süre bekletiliyor. Gün içinde yönü değiştirilerek güneşte tamamen kuruması sağlanan biberler, rengi koyulaştıktan sonra makinelerde çekiliyor.

Mutfakların sevilen acısı isotun tarladan sofraya yolculuğu

Zeytinyağıyla harmanlanarak parlaklık kazanan biberler, daha sonra isota dönüşüyor. Kentin simgelerinden tescilli ürünü isot, kalitesine göre kilosu 50-60 liraya alıcı buluyor.

Şanlıurfa'da isot yapım sezonunun başladığını belirten Halil Polat, "İsot sezonu başladı. Biberi tarladan toplandıktan sonra bize geliyor. İsotu burada parçalıyoruz. Tohumu ile biberi birbirinden ayıklıyoruz. İsotu daha daha sonra makineden çekiyoruz. Biberi yere seriyoruz. İsot kuruyunca toplayıp son işlemleri yaptıktan sonra tezgahtaki yerini alıyor" diye konuştu.

False