Havalar ısındı karıncalara dikkat! Çıktıkları yerlere biraz serperseniz...

Afrika'dan Osmanlı'ya oradan da Avrupa'ya taşınan kahve, bugün dünyanın en fazla tüketilen içeceklerinden biri. Güzel bir yemeğin üzerine içilen bir fincanın yerini de hiçbir şey tutamaz.

Peki kahvenin birçok farklı işe yaradığını da biliyor muydunuz? İşte okuyunca çok şaşıracağınız bazı ilginç gerçekler...

Mutfaktan başlayalım... Kahveli tatlıları hepimiz biliyoruz ancak ana yemeklerde de kahve kullanabilirsiniz. Örneğin bir tencere yahniye 1 fincan kahve eklemek hem rengini koyulaştırır hem de benzersiz bir aroma kadar.

Kahveyi aynı zamanda etlerin marinasyonu için de kullanabilirsiniz. Örneğin 2 yemek kaşığı dövülmüş kahve çekirdeği, 1 yemek kaşığı dövülmüş tane karabiber, 4 shot espresso, 1 su bardağı sıvı yağ ve 1 tutam tuzu karıştırıp hazırladığınız marine sosu etinize daha önce hiç tatmadığınız bir lezzet katabilir.

Kahveden buzdolabınızın içindeki kokuları gidermek için de faydalanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken taze çekilmiş kahveyi bir kase içinde buzdolabına yerleştirmek. Kahve kokuyu içine hapsedecek.

Eğer mutfak lavabonuzun içinde bir çöp öğütücü varsa, buradan yükselen kötü kokuları gidermek için de kahveden faydalanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken kahve telvesi, tuz, karbonat ve beyaz sirkeyi bir kasede karıştırıp bu malzemeden ufak toplat yapmak. Bu topları bir süre dondurduktan sonra çöp öğütücüye atıp soğuk suyla duruladığınızda kokudan eser kalmayacak.

Kahve kullanarak leke de çıkarabilirsiniz. Fincanlarınızın dibinde kalan çay ve kahve lekelerini ıslattığınız bir kahve filtresi ve biraz kahve telvesiyle kolayca kazıyıp çıkarabilirsiniz. Kahve telvesi ayrıca lavabo ya da ızgara temizliği gibi alanlarda da işe yarar. Aynı şekilde tencere ve tavaların dibinde kurumuş kalmış lekeleri de üzerine biraz kahve serperek kolayca temizleyebilirsiniz.

Eğer evde kompost yapıyorsanız öğütülmüş kahve çok işinize yarar çünkü çok zengin bir azot deposudur. Tek yapmanız gereken kahveyi toprağın üzerine serpiştirip karıştırmak.

Kahvenin azot zengini olması iyi bir gübre olduğu anlamına da gelir. Saksı bitkilerinin topraklarını değiştirirken içine biraz kahve ilave etmeyi ihmal etmeyin. Bu hem bitkinizin büyüyüp serpilmesini sağlayacak, hem de zararlı canlıları bitkinizin toprağından uzak tutacak.

Özellikle evde sebze yetiştiriyorsanız kahvenin bu yönü çok işinize yarayabilir. Havuç ve turp gibi kök sebzeler kahveli toprakta kocaman olur ve sağlıkla büyür. Aynı şekilde mantarı da kahve üzerinde kolayca yetiştirebilirsiniz.

Kahvenin sabahları uyandırma özelliğini herkes bilir ancak kahvenin baş ağrısına da iyi gelebileceğini biliyor muydunuz? Yapılan bilimsel bir araştırmada migren ağrısı çeken deneklerin bir kısmına bir ağrı kesici, bir kısmına kafein, bir kısmına ise plasebo verilmiş. Kafein verilen hastaların ağrılarında gerçek ağrı kesici verilenler kadar hafifleme gözlenmiş. Denemeye değer...

Kahveyle koyu renk ahşap mobilyalarınızdaki çizik ve çatlakları tamir edebilirsiniz. 2-3 yemek kaşığı kahveyi biraz suyla karıştırıp macun kıvamına getirin. Eğer tahtanız kırmızı tonlardaysa birkaç damla da iyot ilave edin. Bu macunu çatlağın üzerine plastik bir bıçakla sürün. Kenarlarını ıslak bezle silip kurumasını bekledikten sonra üzerini vernikleyin. Yeni gibi olduğunu göreceksiniz.

Mobilyanızın görünüşünü değiştirmek için de kahveden faydalanabilirsiniz. Bir demlik dolusu kahveyi en az 2 gün dinlendirin. Ardından kahveyi temiz lekesiz ahşabın üzerine bir boya fırçasıyla güzelce sürün. Bir gece boyunca kurumasını bekleyin. Ahşabın rengi ne kadar koyulaşsın istiyorsanız bu işlemi o kadar kez üst üste tekrarlayın.

Kahve sadece ahşap için değil kumaş ve kağıtlar için de kullanılabilecek oldukça pratik bir boyar maddedir. Özellikle kağıtta eskitilmiş görüntüsünü kahve kullanarak kolayca yakalayabilirsiniz.

Evinizde yaşayan kedi köpek gibi hayvanların bıraktığı kokulardan şikayetçiyseniz kahve yine en büyük yardımcılarınızdan. Bir fincan taze çekilmiş kahveyi döküp bir tavada düşük sıcaklıkta ısıtın. Kahvenin kokusu çıkmaya başladığında tavayı ocaktan alıp kokunun olduğu odaya götürün ve bırakın. Kahve soğurken kokuyu da alıp götürecektir.

Kahve aynı zamanda ev hayvanları için pire tozu vazifesi de görür. Minik dostunuz pirelendiğinde kimyasallarla müdahale etmek istemezseniz, tüylerini şampuanla yıkayıp üzerine kahve sürmeyi ve durulamayı deneyebilirsiniz. Ancak kahve telveleri hayvanlar için zehirli olabilir, bu nedenle dikkatli olmakta fayda var.

Eğer balık tutmayı seviyorsanız kahve balık tutarken işinizi kolaylaştırabilir. Çünkü balık yemi olarak kullanılan kurtlar kahveyi çok severler. Kurtlara biraz kahve yedirdiğinizde kokuları balıklar için daha çekici hale gelir.

Kurtlar kahveyi sever, karıncalar ise kahveden nefret eder. Eğer evinizi karıncalar bastıysa ve bu küçük canlılardan kimyasal kullanmadan kurtulmak isterseniz, karıncaların çıktığı yere biraz kahve telvesi serpebilirsiniz.

Otomobilinizin güzel kokması için ihtiyacınız olan ufak bir kase öğütülmüş kahve. Kaseyi devrilmeyeceği bir yere koyun ve keyfinize bakın. Kahve otomobilinizin içindeki kötü kokuları hemen absorbe edip geriye mis gibi kendi kokusunu bırakacak.

Gözaltı torbalarınızdan kurtulmak için kahveden faydalanabilirsiniz. İçeriğindeki yüksek antioksidan ve kafein sayesinde göz çevresinde yaşlanmayı ve torbaları önleyen kahveyi şöyle kullanabilirsiniz: Kahve telvesine Hindistan cevizi yağı ya da su ekleyip macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Bu karışımı göz altlarınıza sürüp 10 dakika beklettikten sonra durulayın. Bu işlemi gerek gördüğünüz sıklıkta tekrarlayabilirsiniz.

Kahve cilt maskesi yapmak için de çok işe yarar bir malzemedir. Kahve telvesini yüzünüze hafifçe bastırarak sürerseniz ölü derilerden kolayca kurtulabilirsiniz. Ardından ılık suyla durulamanız yeterlidir.

Cilt maskesinin yanı sıra selülitin neden olduğu portakal kabuğu görünümünden de kahve yardımıyla kurtulabilirsiniz. Kahve telvesini suyla ya da Hindistan cevizi yağıyla karıştırıp haftada iki kez 20 dakika boyunca selülitli bölgeye sürdüğünüzde kan dolaşımı hızlandığı için selülitte azalma görülecektir.

Demlenmiş koyu kahveyi temiz ve kuru saçınıza sürerseniz bir süre sonra saçlarınız pırıl pırıl olacaktır. Kahveyi saçınıza sürüp 20 dakika kadar bekletin. Bu işlemi bir hafta boyunca her gün yapın ve pırıl pırıl saçların tadını çıkarın.

Saç derisine sürülen kahve telvesi ise kan dolaşımını hızlandırıp saçınızın daha çabuk uzamasını sağlama etkisine sahiptir. Saçınızı şampuanlamadan önce bir avuç kahve telvesini saç derisine sürüp elinizle masaj yapın. Birkaç dakika beklettikten sonra şampuanla yıkayıp durulayın. Bunu haftada bir ya da iki kez yapmanız yeterlidir.

Kahvenin en kıymetli olduğu ülkelerden biri Türkiye. Özel günlerde kahve içmek, kahve ikram etmek çok köklü bir gelenek toplumumuzda. Ne de olsa atalarımız bir fincan kahveye 40 yıl hatır biçmiş. Peki kahveyle ilgili bazı ilginç gerçeklerle tanışmaya ne dersiniz?

Kahveyi ilk kez MS 9’uncu yüzyılda Etiyopyalı bir keçi çobanı bulmuştur. Rivayete göre çoban sürüsündeki keçilerin bir tür bitkinin (Coffea) meyvelerini yediğinde çok hareketlendiğini adeta dans etmeye başladığını gözlemlemiştir.

İnsanların kahveyi öğütüp suyla pişirmeyi keşfetmeden önce, Doğu Afrikalı kabilelerde yaşayan insanlar kahve çekirdeklerini iç yağıyla karıştırıp yemek olarak tükettiği bilinir. O dönemde kahvenin posalarından da fermente bir içecek yapılıyordu.

Dünya genelinde her gün toplam 2 milyar 250 milyon fincan kahve tüketilir.

Kişi başına en fazla kahve tüketilen ülke Finlandiya’dır. Uluslararası Kahve Örgütü’nün verilerine göre, her bir Finlandiyalı yılda ortalama 12,5 kilogram civarında kahve tüketir.

Dünyanın en büyük kahve üreticisi ise Brezilya’dır. Tüketilen tüm kahvenin yüzde 40’ı Brezilya kaynaklıdır. Brezilya’nın ardından ikinci sırayı Vietnam alır.

Kahve ham petrolden sonra dünyada en fazla ticareti yapılan ikinci emtiadır. Sudan sonra en fazla tüketilen içeceklerden biri olan kahvenin yıllık global ticaret hacmi 100 milyar doların üzerindedir.

Dünyanın en pahalı kahvelerinden biri Tayland’da yaşayan fillerin dışkısındaki sindirilmemiş kahve çekirdeklerinden elde edilen siyah fildişi kahvesidir. Bu kahvenin kilogramı 1100 dolar civarındadır.

Bir diğer çok pahalı kahve de Endonezya’da yaşayan palmiye misk kedisinin dışkısından elde edilen kopi luwak’tır. Kopi luwak’ın da kilogram fiyatı 1100 dolar civarındadır.

En büyük Türk kahvesi pişirme rekoru Bosna Hersekli Malik Cabaravdic’e aittir. Cabaravdic, Temmuz 2004’te 1,24 metre boyunda, tabanı 95 santimetre olan cezvede 615 litre kahve pişirmiştir.

En büyük kahve fincanı rekoru 22.739,14 litreyle kısa bir süre önce Kolombiya’da kırıldı. Chinchina şehrine ait rekorun tarihi 15 Haziran 2019.

Dünyanın en büyük buzlu kahve rekoru ise Kuzey Kore’ye aittir. Tek bir kapta tam 14.228,1 litre buzlu americano…

Guinness Rekorlar Kitabı’na “Dünyanın en yaşlı kedisi” olarak giren 38 yaşındaki Creme Puff, hayatı boyunca her sabah güne kahveyle başlıyordu.

İki çeşit kahve bulunur: Robusta ve Arabica. Robusta kafein seviyesi daha yüksek, asitli, sert bir kahvedir. Arabica’nın ise asit seviyesi düşük içimi yumuşaktır.

Yaygın inanışın aksine kahvenin koyu kavrulması ya da açık kavrulması içindeki kafein miktarını etkilemez.

Kafein demişken, kafeinsiz kahveler tamamen kafeinsiz değildir. Uygulanan işlemle kahvenin içindeki kafein miktarı yüzde 94-98 azaltılabilir. Buradan elde edilen kafein de kola üretiminde kullanılır.

Bir fincan drip kahvede bir fincan espresso’dan daha fazla kafein bulunur.

Kahvenin kokusu bile sabahları uyanmanıza yardımcı olur. Kahve özellikle sabah 9.30 ile 11.30 saatleri arasında içildiğinde çok etkilidir.

Kahve neredeyse kalorisizdir. Bir fincan sade kahvede sadece 1 kalori bulunur. Ancak içine şeker, süt, krema vb. malzemeler eklendiğinde bir fincan kahvenin verdiği enerji 600 kaloriyi bulabilir.

Kahvenin hafif bir diüretik (idrar söktürücü) etkisi vardır. Ancak kahve içerken aldığınız sıvı attığınız sıvıdan her zaman daha fazladır. Dolayısıyla vücudunuz susuz kalma tehlikesi geçirmez.

Düzenli olarak makul miktarlarda kahve içmenin insanın ömrünü uzattığına, kanser, kalp hastalığı, Alzheimer gibi hastalıklarla karşılaşma riskini azalttığına dair araştırmalar bulunur.

Araştırmalarda ayrıca kahve içmenin depresyon riskini de azalttığı ortaya çıkmıştır.

Ortalama bir yetişkin için ortalama 80 ila 100 fincan kahve içmenin öldürücü olabileceği tahmin edilir. Kısa süre içinde 30 fincan kahve içerseniz de aşırı doz yaşayabilirsiniz.

Kahve kelimesi birçok dilde çok benzer. Arapça ‘kahva’dan Türkçeye ‘kahve’ olarak geçmiştir. Ardından Hollandalı tacirler ‘koffie’ olarak tanıdıkları bu içeceği dünyaya yayar. Coffee, cafe gibi kelimelerin de kökeni Arapçadır.

İtalya’da baristaların ortalama yaşı 48’dir.

Eğer kahvenize yağlı süt eklerseniz sıcak kalma süresini yüzde 20 uzatabilirsiniz.

Cappuccino adını Kapuçin rahiplerinden alır çünkü bu kahvenin rengi rahiplerin cüppesinin rengiyle aynıdır.

Espresso İtalyancada “basılıp çıkarılmış” anlamına gelir.

Brezilya 1932 yılında milli sporcularını Los Angeles’ta yapılacak Olimpiyatlara gönderebilecek maddi kaynaklara sahip değildi. Bu nedenle sporcular bir tanker dolusu kahveyle birlikte yola çıktılar. Yolda kahveyi satıp masraflarını karşılayacak parayı kazandılar.

En tanınmış kahve severlerden biri Beethoven’dır. Ünlü Alman kompozitör, kahvesini pişirmeden önce fincan başına 60 çekirdek sayardı.

Kahve sevgisi dünyanın ilk webcam’inin icadına vesile oldu. Cambridge Üniversitesi çalışanları kahve makinesinin haznesinin dolu olup olmadığını uzaktan kontrol edebilmek için webcam’i icat etti.

Bilim insanları kahveden biodizel üretmeyi başardı. Yani bir gün araçlarımızı kahveyle çalıştırmaya başlayabiliriz.

Yabancı kahvelere ne kadar hakimsiniz? Bu testle cevabı hep birlikte öğrenelim.