La Casa Del Habano

Tüm dünyada bir puro modasının yaşanmakta olduğunu bu köşede defalarca yazmıştım.İki yıldır ‘Puro' tam anlamıyla ‘in' durumda.Sigara yıllardır ‘out' ama puro ‘in'.Puro sevenler uzun yıllardır Türkiye'de tam bir marjinal yaşam yaşamak zorunda kaldılar.Yurtdışına gidildiğinde yapılan ilk iş purocuya koşmak ve özlenen alışverişin yapılmasından ibaret oldu.Ancak bunun böyle devam etmeyeceği de belliydi.Zira piyasada puroya talep son derece fazlaydı ancak bu bastırılmış bir talepti, yani karşılanamıyordu.Şimdi ise puro Türkiye'ye muhteşem bir şekilde geldi.Öyle bir geliş oldu ki bu, dünyada birçok ülke ve özellikle Havana purolarının satışının yasak olduğu Amerika'da purosevenler Türkiye'deki dostlarına kıskanarak bakmaya başladılar.* * *Nispetiye caddesinde açılmış olan La Casa Del Habano, adından da anlaşılacağı gibi sadece Küba puroları satıyor.Açılışı Türkiye ziyareti sırasında Fidel Castro tarafından yapılan bu dükkana ilk gittiğimde içim heyecanla doldu.Dekorasyonu mükemmel yapılmış.İki katlı mağazanın alt katında puroların özel olarak korunduğu oda-hümidor bulunuyor.Fazla miktarda puro satın alanların puroları burada onlar için tutuluyor.Purolarını mağazada muhafaza etmeyi tercih edenler, içecekleri markayı o gün uğrayıp alıyorlar.Dükkanda çalışanlar puro konusunda uzmanlar. Soracağınız her türlü soruya burada en uygun cevabı alacağınıza emin olabilirsiniz. Ayrıca sıcak yaz aylarında serin ortamda oturup, mükemmel kıvamda bir kahve içerek puro sohbetine dalabilirsiniz.Yanlış anlamayın aşağı katta kafe filan yok. Sadece gelen müşteriler arzu ederlerse seçimlerini yaparken rahat etsinler diye iki koltuk ve isteyene kahve, isteyene de brandy var. Satın alacağınız puroyu ilk burada denemenize eşlik için gerekiyor kahve ve brandy.Üst katta ise satış yapılıyor.Amerikalı bir purosever buraya gelse herhalde hüngür hüngür ağlamaya başlardı.Çünkü ABD'ye girmesi yasak olan muhteşem purolar burada sıra sıra duruyor.Cohiba‘lar, Romeo Y Julieta'lar, Montecristo'lar, Punch'lar, Churchill‘ler, Torpedo'lar, Double Corona'lar insanın ağzını sulandıracak bir endamla bakıyor özel bölümlerden.Evet ne yazık ki bir kötü adet daha edinmiş durumdayım. Hızla sıkı bir puro tiryakisi olma yolunda ilerliyorum.Ve de çok ama çok mutluyum.Gözünaydın Ali Esat, beni nihayet müptela yaptın.Puro içerken insan gerçekten mutlu oluyor bunu keşfetmiş durumdayım.Tabii bu tiryakiler için yeni bir şey olarak gelmeyebilir ama ne yapayım ben bu keyfi yeni tatmaya başladım.Evet tabii ki pahalı bir tiryakilik bu.Puro'da fiyatlar en ucuzundan tanesi 20 dolar civarında. Tabii fiyat pahalı ama bu da normal.Çünkü Küba purosunu içerken insan kendisini gerçekten kral gibi hissediyor.Tiryaki değilseniz bile mutlaka gidin ve dükkanı bir kez görün.Belki de fikir değiştirip hayatınızda güzel bir şey yapmaya adım atarsınız, kimbilir.Adres: Nispetiye Caddesi 32/A 1. Levent-İstanbul Tel: 212- 282-71 13 (Akmerkez'e çok yakın)* * *Tabii Küba puroları İstanbul'da son aylarda öylesine büyük rağbet gördü, tiryakilerin sayısı öylesine arttı ki puroda rekabetin başlamaması imkansızlaştı.Ve evet La Casa Del Habano'ya şimdi bir rakip geliyor.Dunhill, Maçka'da bir puro satış mağazasını yakında açıyor.Şu anda iç tadilatlarını bitirmek üzere olan dükkan Maçka oteline çok yakın bir mekanda.Eylül ayının sonuna doğru olması gereken açılışı hepimiz merakla bekliyoruz.Daha doğrusu ağzımız sulanarak bekliyoruz demek daha doğru olacak.Tabii ki Davidoff'ta da müthiş purolar var.Mille, Grand Cru, Aniversario serileri, Special R, special C'ler ve daha niceleri yakında çok yakınınızda haberiniz olsun.Tabii rekabet başlıyor derken iki dükkanın birbirlerinden müşteri çalacağını söylemek istemiyorum.Çünkü iyi bir puro içicisi her iki tarafta da mutlu olacağı şeyleri bulacaktır.İstanbul iki değil beş puro dükkanını bile kaldırır bence.* * *Puro moda olur da ‘Cigar restaurant' moda olmaz mı?Tabii ki olur.Yine bu köşeyi devamlı okuyanlar iki yıldan bu yana zaman zaman dünyada Puro-restoranlarının nasıl da popüler olmaya başladığını yazdığımı hatırlarlar.Tabii İstanbul'da birçok restoranda yemek sonrasında içkiler ikram edilirken, güzel görünümlü hümidorlar içinde purolar da masalara getiriliyor.Ancak üç ay öncesine kadar teması puro olan bir restoran İstanbul'da yoktu.Nihayet Susam'ın ortakları inisiyatifi ele aldılar ve bu eksikliği de giderdiler.‘Le Cigare' harika bir mekan olmuş.Mesleği iç dekorasyon ve mimari olan eşim orayı benden daha çok beğendi.Ben biraz daha kahverengi ve ağır görünümlü olmasını tercih ederdim ama Rana bayağı etkilendi iç düzenlemeden.Havalar iyi gitiği sürece burada bahçede havuz başında akşam yemeği yiyebiliyorsunuz.Restoranın danışmanı Tuğrul Şavkay olduğu için yemeklerde deneyler yapmaktan çekinmiyorlar.Servis mükemmel.Porto soslu kuzu uykuluğu, Şoron sos eşiğinde ızgara minüte steak, dil balığı ve yengeç musu ile doldurulmuş taze somon, karidesli piliç göğsü var.Tatlılar arasında dondurma doldurulmuş profiterol benim favorim.Yemek sonrasında tabii ki purolar geliyor.Ne yazık ki burada Küba purosu sunulmuyor. Anladığım kadarıyla La Casa Del Habana'nın ortaklarıyla buranın sahipleri anlaşamamışlar.Bu nedenle sadece Davidoff çeşitleri sunuluyor müşteriye.Bu da kötü bir şey değil ama adı puro restoranı olan bir mekanda bunun bir eksiklik olduğunu düşünüyor ve iki tarafı da anlaşmaya davet ediyorum.Her puro restoranında olması gereken şey burada da var... Kilitli ve üzerinde sahibinin adı yazılı hümidorlar burada salonun orta yerinde bulunuyor.Buradan kutu kiralayıp hem sevdiğiniz puroları burada saklayabilir, hem de diğer müşterilere hava atabilirsiniz.Bu restoranda fiyatlar tabii ki pahalı ama değer.Le CigareAdres: Meşeli Sokak No.3 4.Levent Tel: (212) 279 86 98-99