GeriSeyahat Kuzeyin yedi tepeli şehri Bergen
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kuzeyin yedi tepeli şehri Bergen

Kuzeyin yedi tepeli şehri Bergen

Bergen 12. ve 13. yüzyılda Norveç’in başkenti olmuş. 17. yüzyıla gelindiğinde 15 bin kişilik nüfusuyla İskandinavya’nın da en büyüğüymüş! Şehre yıllar önce ilk gittiğimde, nüfusu 224 bin kişi idi, son zamanlardaki ciddi artışla 231 bine ulaşmış! Başkent Oslo’dan sonra ikinci büyük kent olan Bergen, Türkiye standartlarına göre adeta bir ilçe. Giderken şemsiyenizi unutmayın, çünkü senenin 275 günü yağmur yağıyor!

Bergen bir yarımada, yedi tepe ve yedi fiyord üzerine kurulmuş bir şehir. Dar sokakları, küçücük ahşap evleriyle hayaller aleminden bir kare gibi. Tepelerin merkeze en yakın olanı, 320 metre yükseklikteki Floyen. Şehrin en güzel manzaralarından birine sahip. Tırmanmanıza hiç gerek yok, 60 NOK verdiğinizde finiküler (www.floibanen.no) sizi tepeye çıkarıyor. Tepeden yürüyerek ve keyifli sokaklardan geçerek şehir merkezine inebilirsiniz. Gözünüz daha yükseklerdeyse Ulriksbanen Teleferiği sizi 642 metre yüksekliğindeki Ulriken Tepesi’ne çıkartabilir, oradan da panoramik manzarayı seyredebilirsiniz.

Bir gün bu tepeye çıktığımda çocukluğumda yaşadığım bir olay aklıma geldi: Bilirsiniz, ansiklopedi gibi adamlar vardır; her şeyi bilen, bir bilgi kaynağı misali insanları aydınlatan. Benim de bir Altan Amcam vardı, felsefe mezunu bir bilge. Arada bir beni karşısına oturtur hayata dair paylaşımlarda bulunurdu, çocuk aklı işte, dinleyeceğime tavanı seyrederdim. İlgimin dağıldığını fark ettiğinde hemen bir soru sorardı. Bir keresinde "Say bakalım İstanbul’un yedi tepesini!" demişti. Çamlıca diye başladım işe. Oysa bu yedi tepe, Roma dönemindeki şehre aitti. Birincisinde Topkapı Sarayı, ikincisinde Kapalıçarşı, üçüncüsünde Sinan’ın şaheseri Süleymaniye Camii vardı. Sonra diğer yedi tepeli şehirleri anlatmaya başladı ve en sonunda da Bergen dedi. "Ama o şarkıcı değil mi?" dedim. Şimdiki nesil bilmez, bizim çocukluğumuzda, kocasının "çok sevdiği için" önce yüzüne kezzap attığı, sonra da öldürdüğü bir kadıncağız vardı. Onun için de asıl Bergen’den henüz haberdar değildim.

BERGEN’İN YILDIZLARI

Bergen, keşfetmesi çok kolay bir şehir. Limanda sabah kurulan Çiçek ve Balık pazarları var. Bir metropole yetecek kadar mağaza neredeyse yan yana. İki adım attığınızda ise kendinizi UKAP.nesco’nun Dünya Kültürel Mirası Listesi’nde yeralan Hansa Birliği’nin ahşap evlerinde buluyorsunuz. Alman tüccarların şehrin ekonomisine hakim oldukları dönemde, Bryggen bölgesinde yaptırdıkları bu binalar, 18. yüzyıla kadar, özellikle balık ticaretinin merkezi olmuş. Bugün ise ekonomiye damgasını vuran, Kuzey Denizi’nden çıkarılan petrol. Bir şehri keşfetmenin en güzel yolu, sokaklarında kaybolmak. Bergen bu açıdan sürprizlerle dolu bir şehir; çiçeklerle renklendirilmiş ahşap evlerin yer aldığı daracık sokaklar insanı bazen geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor.

Bir üniversite ve kültür şehri olan Bergen’in yetiştirdiği en ünlü kim sorusunun tek cevabı ise klasik müzik bestecisi Edvard Grieg (1843-1907). Sanatçının bugün müze olan Nordas Gölü kıyısındaki o muhteşem manzaralı evi, Grieg’e de ilham kaynağı olmuş. Noktürnlerden kreşendolara sıçrayan eserlerini burada bestelemiş.

Bergen’e kadar gelmişken Viking gemileri gibi yapılmış ve bütün Norveç’te sadece 30 benzeri kalan Fantoft Kütük Kilisesi’ni gezmeyi ve fiyordları görmeyi ihmal etmeyin. Dünyanın en uzun fiyordu, 204 kilometrelik Sogne ve sizi ona götüren meşhur Flam Treni de Bergen yakınlarında bulunuyor.

NORVEÇ FİYORDLARI

National Geographic Travel Dergisi’nin 300 uzmanına göre, dünyadaki en güzel 115 yer arasında birincilik Norveç Fiyordları’nın. Fiyortlar 12 bin yıl önce buzulların erimesiyle oluşmuş. Oslo’dan otomobil kiralayıp dolaşmak ayrı bir keyif. Önce Mjösa Gölü’nü solunuza alıp Hamar üzerinden Lillehammer kasabasına gidin. Oslo’dan 170 kilometre mesafede bulunan bu kasabada, 1994 Kış Olimpiyatları yapılmış. Olimpiyat Meşalesi’nin olduğu yerde kayak atlama pisti var. Mevsim yazsa, yapay çimlerin üzerine atlıyorlar. Ağaçların arasındaki Radisson (www.radisson.com) geceyi
/images/100/0x0/55ea36eff018fbb8f871d0f3
geçirmek için iyi bir seçim. Lillehammer gibi küçücük bir yerde bile çok Türk var. Ertesi sabah Norveç’teki çoğu müze gibi 10.00’da açılan Maihaugen’i (www.maihaugen.no) ziyaret edin. Burada eski Norveç evlerinden oluşan çok hoş bir köy göreceksiniz. Ardından Gudbrandsdalen Vadisi yolundan Geiranger’e gidin. Ne göreceğinizi merak ediyorsanız, yeşilin suyla kombinasyonuna, dağları ekleyin. Bu sekiz saatlik yolculukta karşılaşacağınız manzaraları hafızanıza bir yaşam boyu silinmeyecek şekilde kazıyacaksınız. Lillehammer’dan iki saat sonra Dombas’a varacaksınız. Trollstigen’e çıkarken, çok dar ve dik bir yolda şelaleler selamlayacak sizi. En tepede, haziran ayında bile kar görebilirsiniz. Trollstigen’den bir saat içinde Linge’ye varıp feribotla Eisdal’a geçin. Eisdal’dan Geiranger yarım saat sürüyor.

Geiranger ise Norveç’in en etkileyici fiyordu olarak muhakkak görülmesi gerekenler listesinde. Bir tepeden inerken, aşağıda göl gibi bir manzaraya kilitleniyorsunuz. Anı sadece fotoğraf karelerinde dondurmak yetmiyor, zaman burada dursun istiyorsunuz. Geiranger, 250 kişilik bir nüfusa sahip; ama senede bir milyon turist geliyor! Merkezdeki sanat galerisine uğrayıp sahibi Ola Liland’la sohbet edin. Ola, sık sık İstanbul’a gelir ve dükkanında sattıkları arasında Kapalıçarşı’dan aldığı rengarenk halılar ile kilimler de vardır! Hemen fiyordun kenarındaki Hotel Geiranger’de ( Tel: 70 26 30 05) kalabilirsiniz.

Ertesi sabah feribota binip doruklardan aşağıya akan şelaleler eşliğinde bir saat mesafedeki Stryn’de gidin. 1,5 saatlik, süper manzaraların olduğu bir yolculuktan sonra Avrupa’nın en büyük buzullarından biri olan Briksdal’a varacaksınız. Tepeye çıkıp buzulun etrafında yürüyün. Göreceklerinizi kelimelere dökmek imkansız. Briksdal’dan Sogndal’e, oradan da zamanın durduğu Leikanger’e gidin. Kalacağınız otel kesinlikle Leikanger Fjord Hotel (Tel: 57 65 36 22. www.leikanger-fjordhotel.no) olmalı. Burası adeta cennetten bir köşe, ayrılmak istemeyeceksiniz. Sahibi Jan Erik, belki de size Alanya Mahmutlar’daki yazlık evinin cennetten bir köşe olduğunu anlatır.

Ertesi sabah Kaupanger’e gidip feribotla Gudvangen’e geçin. Sogne Fiyordu tüm güzelliklerini gözlerinizin önüne serecek. Gudvangen’e varınca, Stalheim Kanyonu’nu takip ederek aynı adı taşıyan otele (Tel:56 52 01 22. www.stalheimhotel.hl.no) gidin. Bir kahve molası verin, tepeden muhteşem manzarayı seyredin. Stalheim Hotel’den sonra Voss Şehri 36 km. Voss’da Norveç’in en eski kiliselerinden biri var. Voss’dan Bergen’e tünellerle dolu 100 kilometrelik inanılmaz bir yoldan gideceksiniz. Boğaziçi Köprüsü’nün minyatürüyle bile karşılaşacaksınız. Gördükleriniz gerçek gelmezse, şaşırmayın! Aklınızda olsun, Norveç’te doğayı bozmamak için otoban inşa etmemişler. Yollar hep tek şerit, çok nadiren iki şerite çıkıyor.

Norveç Sahilleri kışın sanıldığı kadar soğuk olmuyor. Bunun sebebi de dünyanın neredeyse öbür ucundan gelen Golf Akıntısı. Meksika Körfezi’nden kalkıp buralara kadar gelen, 400 metre derinliğinde, 50 kilometre genişliğindeki bu akıntı, beraberinde ılıman bir havayı da getiriyor.

NEREDE EĞLENİLİR?

Bergen’de çok güzel festivaller düzenleniyor. Detaylar için www.festspillene.no, www.nattjazz.no, www.biff.no adreslerine bakın. Garage: Yerli yabancı grupların konser mekanı (www.garage.no).

Hulen: İyi bir rock kulübü. Bir tepeye kazılmış eski bir sığınağın içinde (Tel: 55333838). Rick’s: Şehrin popüler kafe, bar ve gece kulübü kompleksi. D.J’nin yanı sıra bazen konser dinleyebilirsiniz (Tel: 55553131).

NEREDE YENİR?

Enhjorningen: 18. yüzyıldan kalma güzel bir binada yer alıyor. Tek boynuzlu (mitolojideki Unicorn) anlamına gelen restoranın deniz ürünleri çok lezzetli (www.enhjorningen.no). Bolgen og Moi: Şehrin en gözde mekanlarından, yemekler gayet iyi (www.bolgenogmoi.no). Era: Sergi Merkezi’nin üst katında. Bergen’in seçkin adreslerinden (www.erarestauranter.no).

ULAŞIM

Bergen vızır vızır işleyen uluslararası bir havalimanına sahip. Mevsim yazsa Antalya ve Dalaman’a bile uçuşlar görüyorsunuz. Şehirde her şey limanın etrafında toplanmış ve yürüme mesafesinde.

NEREDE KALINIR?

Clarion Hotel Admiral: Eski bir denizcilik şirketi binası hoş bir şekilde restore edilmiş. Art Nouveau tarzı bina, denizin üzerinde (www.admiral.no). Radsson SAS Hotel Norge: Şehrin en merkezi noktasında, alışveriş caddesinin tam üstünde (www.radisson.com). Kjellermauet Gjestehus: Banyo ve mutfağı olan küçük dairelerden oluşuyor (www.gjestehuset.com).

False