Küs-müs...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Demirel'in İslam Zirvesi'ne küsüp, oradan erken dönmesinden sonra, Başbakan Mesut Yılmaz da AB'nin Lüksemburg'daki yemeğine katılmama kararı aldı...

Bu ‘‘küsme’’ biçiminde yeni bir dış strateji olmalı...

Mesela Dışişleri Bakanı İsmail Cem de küsüp, kendini tuvalete kapatıyormuş...

Olmaz diye bir şey yok...

Ya da Süleyman Bey; bundan böyle gittiği ülkelerde Türk tezi kabul edilmezse ‘‘Aha ben de şurudan şuraya adımımı atarsam...’’ diye oracıkta otursa...

Boynunu büküp, alt dudağını hüzünlü biçimde uzatırken, masanın kenarında parmaklarına miki-fare yürüyüşü yaptırarak, arada ‘‘fırttt...’’ diye burnunu çekse...

*

‘‘Küsme’’ biçimindeki yeni Türk dış politikası, başka yapılacak bir şeylerin kalmadığını mı gösteriyor?..

Herhalde öyle...

Ama bence küskünler, AB konusunda ‘‘çözümü yanlış yerde aramak’’ gibi bir hata yaptılar...

Bunlar, AB'ye girmek için Batı başkentlerini dolanıp durdular..

Oysa çözüm Türkiye'de idi...

Bayrampaşa'da, Şırnak'ta, Ulucanlar'da, Ankara'da, Meclis'te, Bakanlıklar'da, Çankaya'da, MGK'da, Türkiye'de...

Lüksemburg'da, Londra'da, Brüksel'de çözüm aradılar...

Boşuna...

*

‘‘Küsmek’’ yararsız...

Bizler ‘‘uygar’’ bir ülke olamamaktan yakınırken, AB ülkelerinin aynı kanıda olmalarına küsmenin ne anlamı var?..

Hem çağdaş-uygar Türkiye için parmak kıpırdatmamak... Hem her gün yaşadığımız binbir ilkel rezillik karşısında kös kös oturmak... Hem bizi ‘‘uygar’’ saymadıklarına küsmek...

Ne gereği var?..

*

Türkiye'yi; mafyasıyla, çeteleriyle, kara parasıyla, çökmüş yargısıyla, bitmiş-tükenmiş devlet otoritesiyle ve gazetelere ilan vererek hukuku arayan toplumuyla, kim yanına ister?..

Bunların, sanki kendi görevlerini yapmışlar gibi, bu kez küsmeleri ise, Türk halkını kandırmanın enteresan bir yolu...

‘‘Aferin çok güzel küstüler’’ mi diyeceğiz?..

Uygarlık ile barışmalarını alkışlayamadık, küsmelerini mi kutlamalıyız?..

Ne yapmalıyız?..

Yazarın Tüm Yazıları