Kurtulmuş'tan Musul operasyonu açıklaması: Türkiye, harekatın içerisinde nasıl yer alacağını ilgili taraflara anlatmıştır (2)

Güncelleme Tarihi:

Kurtulmuştan Musul operasyonu açıklaması: Türkiye, harekatın içerisinde nasıl yer alacağını ilgili taraflara anlatmıştır (2)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2016 14:38

Kurtulmuş'tan Musul operasyonu açıklaması: Türkiye, harekatın içerisinde nasıl yer alacağını ilgili taraflara anlatmıştır (2)

Haberin Devamı

"KUYRUĞU SIKIŞAN DEAŞ ÖRGÜTLERİNİN İLK YAPACAĞI ŞEY, TÜRKİYE'DE TERÖR EYLEMLERİNİ ARTIRMAK" 

BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazetecilerin Musul operasyonuyla ilgili sorunu yanıtlayarak, "Musul'dan kaçacak DEAŞ militanları, bir yolunu bulup Türkiye'yi tehdit etmeye çalışacaktır. Musul operasyonunda kuyruğu sıkışan DEAŞ örgütlerinin ilk yapacağı şey, Türkiye'de terör eylemlerini artırmaktır. Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Türkiye hem muhtemel göç dalgaları üzerinden hem muhtemel yeni terör dalgaları üzerinden birinci derecede etkilenecek olan bir ülkedir" dedi.

'TÜRK FINDIĞI KANSEROJEN' İDDİALARINA YANIT: YANLIŞ, TARAFLI BİR HABERDİR

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, açıklamalarının ardından, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Türk fındığının kanserojen madde içerdiği iddiasıyla İtalya'da açıklanan bir raporun birinci sırasında yer alması üzerinden Türkiye'nin bu konuda nasıl bir adım atacağı sorulan Kurtulmuş, "Bu konuyu gündeme getirenler halt etmişlerdir. Türk fındığı hiçbir şekilde kanserojen olmadığı gibi sağlığı tehdit eden bir nitelikte değildir. Bu, Türkiye'nin uluslararası alanda dünyada en büyük fındık üreticisi olmasını çekemeyenlerin ve fındık borsasının artık Türkiye'de kurulması gerekir tezlerimizi kabul etmeyenlerin ortaya çıkarmış olduğu manipülatif bir haberdir. Hiçbir itibarı ve değeri yoktur. Biz konunun takipçisiyiz. Son derece yanlış, taraflı bir haberdir. Türkiye'deki fındığın gelişimine en ufak zararı olmayacağını ifade etmek isterim. Karadeniz halkı rahat olsun. Endişe edecek bir durum yok" ifadelerini kullandı.

"WASHİNGTON DC'YE GİDECEK HALLERİ YOK, GELECEKLERİ YER TÜRKİYE"

Musul operasyonu nedeniyle bölgeden kaçacak terör örgütü unsurlarına ilişkin yeni güvenlik önlemlerinin alınıp alınmayacağı ile Musul için Türkiye'nin B ve C planlarının ne olduğu sorulan Kurtulmuş, "Allah muhafaza Musul'da işlerin ters gittiğini düşünün, çok sayıda insanın şehri terk edip kaçmak zorunda kaldığını düşünün. Nereye gelecekler? Washington DC'ye gidecek halleri yok. Gelecekleri yer, Türkiye'dir. Musul'dan kaçacak DEAŞ militanları, bir yolunu bulup Türkiye'yi tehdit etmeye çalışacaktır. Musul operasyonunda kuyruğu sıkışan DEAŞ örgütlerinin ilk yapacağı şey, Türkiye'de terör eylemlerini artırmaktır. Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Türkiye hem muhtemel göç dalgaları üzerinden hem muhtemel yeni terör dalgaları üzerinden birinci derecede etkilenecek olan bir ülkedir. Bu kadar açık şekilde etkilenme ihtimali olan soruna en yakın ilgiyi de gösterecektir. B ve C planlarımız var ama ortalık yerde konuşacak değiliz" diye konuştu.

"HAŞDİ ŞABİ, OPERASYONUN İÇERİSİNDE DEĞİL"

Musul operasyonunda PKK unsurlarının yer alıp almadığı sorulan Kurtulmuş, "Haşdi Şabi adı altında bir milis grubu vardır. Bu grup şu anda operasyonun içerisinde değildir. Irak'ın resmi ordusu operasyonun içinde ama şu anda da peşmerge sahada ön kuvvet olduğu için Irak ordusu da beklemededir. Musul'un bütün dengeleri değiştirecek olan birtakım başka milislerin getirilip Musul'a konulması Musul'daki dengeyi bozduğu gibi DAEŞ sonrasında ortaya çıkacak çözüm arayışını da son derece baltalayacak ve çözüm arayışına zarar verecektir" açıklamasında bulundu.

"BEKLEMEDİĞİMİZ GELİŞMELER KARŞISINDA HAZIRLIKLARIMIZI YAPIYORUZ"

Türkiye'nin Musul operasyonunda yer almamasının sakıncalarının ne olacağı sorusu üzerine Kurtulmuş, "Türkiye, Kuzey Irak Yönetimi ile çok ciddi yakın ilişkiler içerisinde. Bu süreci, özellikle Musul'a ilişkin hassasiyetleri birlikte kontrol ediyoruz. Ortak noktalarda olduğumuzu ifade edeyim. Türkiye kendi kırmızı çizgilerini koruyor. Israrla Musul'un bir örgütten kurtarılırken başka bir örgütün eline teslim edilmesinin sakıncaları üzerinde duruyor. Herkesle bu konuyu konuşuyoruz. Amerikalılarla da konuşuluyor. Belli bir noktaya gelindiğini görüyorum. Şu ana kadar Türkiye'nin genel çerçevesini zorlayacak bir durumda devam etmiyor operasyon. Biz olası, beklemediğimiz gelişmeler karşısında da tedbirlerimizi almış olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz" dedi.

BAŞİKA KRİZİYLE İLGİLİ BAĞDAT'LA TEMAS: GEÇİŞ İZNİ SAĞLANDI

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın başkanlığında bir heyetin, Başika krizine ilişkin Bağdat'la temas kurması için gönderilip gönderilmediği sorulan Kurtulmuş, "Dışişleri Bakanlığı Müsteşarımızın Bağdat'a gitmesiyle ilgili dünden itibaren görüşmeler yapılıyor. Hava sahasının açılıp, geçiş izni verilmesiyle ilgili geçiş izni sağlandı. Zannediyorum önümüzdeki saatlerde Dışişleri Müsteşarımız, Bağdat'ta olacaktır. Bağdat hükümetiyle hem Musul konusu hem diğer konular teferruatlı şekilde müzakere edilecektir" diye yanıt verdi.

'FETÖ' AÇIKLAMASI: DEVLETTEN ARINDIRILMASI UZUN SÜRE ALACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın FETÖ ile mücadeleyle ilgili 'Yeni uygulamalar var' açıklaması üzerinden bu uygulamalar içerisinde 'vatandaşlıktan çıkarma' konusunun yer alıp almayacağı sorulan Numan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı: "Elimizde 2 maddelik, 3 maddelik anahtar var. Onu kullandığımız zaman bu iş kökten çözülecek, diye bir şey yok. 40 yıldır devletin içerisine sızmış, her yere girmiş, kendisini uzun süre gizlemeyi başarmış, belki hala devletin kadroları içerisinde kripto vaziyette varlığını koruyan bir çeteden bahsediyoruz. Bunların pisliklerinin temizlenmesi, devletten arındırılması uzun süre alacaktır. Ne gerekiyorsa o yapacaktır. Bunların devletten arındırılması için Türkiye'ye bir daha hiçbir şekilde zarar verecek noktada olmamaları için ne gerekiyorsa o yapılacak"

'BAŞKANLIK' AÇIKLAMASI: ARA FORMÜLÜN DEĞİŞTİRİLMESİ, ESAS FORMULÜN UYGULANMASI ZAMANI

İktidarın, muhalefete 'partili cumhurbaşkanlığı' formülünü teklif edeceği yönündeki iddiaları yanıtlayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Bizim görüşümüz belli. Diğer siyasi partilerin de görüşlerinin ortaya çıkması lazım. Bugünkü Sayın Bahçeli ile Başbakan'ın yapacağı görüşme bu çerçevede önemlidir. Nihayetinde siyaset, imkanlar meselesidir. Tek başına AK Parti'nin bir Anayasa değişikliği yapması imkanı yok. Başkanlık sistemindeki görüşümüzün diğer partilerle paylaşılarak, belli bir noktaya gelmesini sağlayacağız. Bizim birinci hedefimiz bir başkanlık sistemidir. Bu anlamda da zaten fiilen şu anda zaten AK Parti'nin kurucusu olan ama şu anda Anayasal olarak bağımsız bir Cumhurbaşkanı'mız var. Buradaki sıkıntı hem seçilmiş bir parlamentonun varlığı, başbakanın varlığı hem seçilmiş cumhurbaşkanının varlığıdır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, sistemi tıkayanların ortaya çıkarmış olduğu bir durumu çözmek için getirilmiş ara formüldü. Şimdi o ara formülün değiştirilmesi ve esas formulün uygulanması zamanıdır. Esas formül de başkanlık sistemidir"

"SİVİL VATANDAŞIN BÖYLE BİR SUÇLAMAYLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILMASI DOĞRU DEĞİL"

Orhan Buyruk isimli Türk vatandaşının İsrail'de yaklaşık 3 haftadır gözaltında olduğu hatırlatılan Kurtulmuş, Buyruk'la ilgili bir girişimin olup olmadığı sorusu için "Orhan Bey'in gözaltına alındığı andan itibaren meseleyi takip ediyoruz. Sivil bir vatandaşımız, turistik gezi için Kudüs'e ziyaret yaparken, 19 gündür gözaltındadır. Her safhada meseleyi takip ediyoruz. Temaslar yapılmıştır. Ümit ediyorum ki 19'unda yapılacak olan mahkemede serbest bırakılması mümkün olur. Çünkü sivil bir vatandaşın böyle bir suçlamayla karşı karşıya bırakılması doğru değil" diye yanıt verdi.

"BAŞKA UNSURLAR, GİRERSE TÜRKİYE BUNA SEYİRCİ KALMAYACAK"

Fırat Kalkanı harekatı kapsamında Türkiye'nin bölgede ne kadar daha kalacağı sorulan Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Rakka operasyonu, Fırat Kalkanı operasyonunun dışındadır. El Bab, bu operasyonun içindedir. Bizim bütün bu şehirlerle ilgili söylediğimiz şeyin modelini Suriye'de ortaya koyduk. Musul'u Musul halkı kurtarsın. Buradaki sivilleri eğitelim, donatalım; bunlar kendi şehirlerini kurtarmak için ortaya çıksınlar, mücadele etsinler. Uluslararası camia da destek versin. Aynı şeyi Rakka için söylüyoruz. Yerel unsurlar gitsin, çünkü o adamların memleketi orası. Biz de Türkiye olarak bunlara lojistik birtakım destekler verelim. Başka unsurlar, girerse Türkiye buna seyirci kalmayacaktır"

Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!