‘Kürt sorunu’ndan kim ne anlıyor?

POLİTİKADA her şeyden önce dilsel saydamlık gerekir: Jilet gibi bir dil, kavramlar ve sözcükler. Özel bir amaç için kullanılmıyorsa lastik gibi sünen bir dil her şeyi berbat eder. ‘Güneydoğu sorunu’nun içerdiği ve karşı karşıya bulunduğu tehlike bu işte.

Nesnelleşmemiş her kavram ve gösterge felakete yol açar. Sözcükler öylesine saydam ve geçişli olacak ki hiç kime Hanya’yı Konya anlamayacak.

DÜŞÜNÜRLER KARIŞIK

DEHAP politikacıları, DEHAP’lı belediye başkanları gerçek düşüncelerini gizlemek için, aydın olmayan düşünürler [Düşünür = Filozof; le penseur (Fr); thinker (İng)] ise düşünür olmanın şanı gereği jilet gibi bir dili tercih etmeyebilirler. Ama tarihsel bir rol oynamaya heveslenen bir başbakan ustura gibi bir Türkçe ile konuşmak zorundadır. Düşünürleşen Başbakan’ın ‘Kürt Sorunu’ndan neyi anladığını bilemiyoruz. Düşünürlerin durumu karışık. Ama PKK, DEHAP, militan ve ırkçı Kürtler ‘Kürt sorunu’ndan başka bir şey anlıyorlar.

ŞİFRELİ SÖZLER

Ama bu konuda Hanya ile Konya’nın kesinlikle karışmaması, karıştırılmaması gerek. Sadece ‘Kürt sorunu’ deyişi değil, ‘Barış’, ‘Silahların bırakılması’, ‘Operasyonların kesilmesi’, ‘Tek millet, tek vatan, tek bayrak’, ‘Daha çok demokrasi’, ‘Atalarımız Cumhuriyet’i birlikte kurdular’, ‘Anadilde öğretim’, ‘AKP iktidarı, geçmişte maalesef yapılan ayrımcılığı hem bölgesel, hem de etnik açıdan kaldırdı’, ‘Türkiye geçmişteki hatalarla yüzleşecek kadar büyük ülkedir’ türünden sözcük ve cümleler düşünülmeden kullanılacak şeyler değil.

Yukarda saydıklarımdan daha da ağırı var, Hanya’dan Konya’ya sünecek bir cümle:

‘Özlediğimiz Türkiye’yi kuracağımıza dönük mesajlar olsaydı 1 milyon kişi toplardım.’ (Diyakbakır’ın DEHAP’lı Belediye Başkanı Osman Baydemir)

Başbakan’ın ve aydın olmayan düşünürlerin (‘düşünmeyen aydınlar’ demeye dilim varmıyor) çabalarının suratına şamar gibi inen bir cümle.

PKK, DEHAP ve Kürt ırkçı ve milliyetçilerinin ‘Kürt sorunu’ndan ne anladığını dili jilet gibi kullanarak açıklayalım.

ÖZLENEN TÜRKİYE!

(Benden önce davrandığı için Milliyet yazarı Fikret Bila’nın adını anmalıyım. 13.08.05) İşte Kürt sorunsuz ‘Özlenen Türkiye’:

‘Atalarımız Cumhuriyet’i birlikte kurdular = Türkiye Cumhuriyeti iki kurucu ulusa (Türkler ve Kürtler) göre yeniden kurulmalı ve yapılandırılmalıdır.
(Türkiye’yi sonsuz bir kaosa sürükleyecek hayal.)

Kürtlerin demokratik ve siyasal haklarının anayasal ve yasal güvenceye alınması. (Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak değil ‘Kürt’ olarak.)

Kürtçe’nin öğretim dili olması. (Anaokulundan üniversiteye (dahil) kadar.) Bunun anlamı: Kürtçenin ikinci resmi dil olması, özerklik, federasyon ve bağımsızlık.

Geçmiş dönem için devletin Kürtlerden özür dilemesi.

BAŞBAKAN BİLİNCİNDE Mİ

Başbakan ‘Kürt sorunu’ diyerek yukardaki 4 maddeyi kabul etmiş olduğunun bilincinde mi acaba? Politik söylemin (discours) yerine şiirsel söylem geçtiği zaman işte böyle olur!
Yazarın Tüm Yazıları