Kumarı oynayan turist kadar, oynatan önemli

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Necip Türk milletinde facia muhtelif: Tüp patlamaları, üst geçitten otoyola düşen çimento kamyonları, hırsız müteahhidin çöken binaları...

Ne yazık ki faciaya alışkın Türk milleti, kederi paylaşmaya razı değil.

Mısır Çarşısı'ndaki patlamadan TV'ye yansıyan en çarpıcı görüntüler, yaralıları hastaneye taşımaları için durdurulan araç sürücülerinin tavrıyla ilgiliydi. Çoğu sürücü yaralıları almadan kaçmak, uzaklaşmak istedi.

Acaba neden diye akıl yürütelim...

1) Herhalde bu çok meşgul insanların fevkalade önemli işleri vardı... Öylesine önemli ki, insan yaşamından bile kıymetli...

2) Sürücüler daha yeni yıkattıkları otomobillerine kan bulaştırmak istemediler. Alınlarına insanlık suçu damgasının vurulmasını oto koltuklarındaki kan lekesine tercih ettiler.

3) Bu kadarını bile düşünmediler, ‘‘Abi, bana ne yaa...’’ diye olay yerinden ve sorumluluktan tüydüler.

***

Birlikte yaşamak basit ve ilkel bazı güdülerin törpülenmesini zorunlu kılar... Her kızdığınız kişiyi öldüremezsiniz, her beğendiğinizi çalamazsınız... İnsan yaşamına ve özel mülkiyete saygı gösterirsiniz.

Adına toplum denilen insan yığınlarında bu temel kurallar işlemezse yaşam zorlaşır, tehlikeli kumara döner.

Kumar alışkanlık haline gelir.

Hatta her sorunun çözümü sanılır.

***

Turizm Bakanı, sadece turistlere açık kumarhane önerdi. Kumar lobisi, ‘‘Kumarhaneler kapatılınca kumar bitti mi?’’ diye yayına başladı.

Peşinen söyleyelim, lüks kumarhaneler kapatılınca Türkiye'de kumar belası bitmedi... Köşe dönmenin resmi ideoloji haline geldiği toplumda bitmesi de zaten beklenemezdi.

Kumar İstanbul kentinde olduğu gibi, evlere, derneklere, kahvelere kaydı. Anadolu Ajansı geçen hafta İstanbul Asayiş Müdürlüğü Kumar Büro Amirliği kayıtlarına dayanarak bir haber geçti.

Habere göre, polisin 1 Ocak-25 Haziran 1998 tarihleri arasında düzenlediği baskınlarda 328 kahve, 127 dernek ve bir evde kumar oynatıldığı tespit edildi.

Kumar oynayan bin 825 kişi ile kumar oynatan 510 kişi gözlem altına alındı. Ve şimdi sıkı durun: Kumar oynatılan mekânlarda 13 tabanca ile 8 sahte kimlik de ele geçirildi.

Yani ister lüks kumarhane olsun ister batakhane, kumar nerede oynatılıyorsa, mafya ve karanlık ilişkiler orayı mesken tutuyor.

***

Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal'la ilgili raporunun mürekkebi daha kurumadı:

‘‘Emniyet ve MİT ilgilileri ülkemizde Amerikanvari mafya teşkilatı olmadığı hususunda hemfikirdir. Devletle bütünleşmiş, devletin ilgili kurumlarına entegre olmuş, mahallinde valiyi, emniyet müdürünü ve hükümette yeterince üyeyi kendisine bağlamış ve bu kişilere adeta emir verebilir duruma gelmiş bir yapılanma mevcut değildir. Bu konuda ve Cumhuriyet tarihi boyunca en önemli mesafeyi kat etmiş kişi Ömer Lütfü Topal'dır. Eğer öldürülmeseydi ülkenin en etkili ilişkileri içinde, istediği yere ve makama nüfuz edebilme imkânını bulacak, birkaç yıl sonra da gerçek manada dokunulmazlığa kavuşacaktı.’’

Ömer Lütfü Topal bu güce pul toplayarak değil kumar oynatarak geldi.

O yüzden kumarhaneleri savunanlar, bir daha düşünsün.

Kumar oynayan kadar kumar oynatanlar da önemli, sakın unutulmasın.













Yazarın Tüm Yazıları