Külahlı dondurmanın freni...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Neyseki Başbakan bir nefes çektiği sigarasının ucundaki külü burnuna yaklaştırıp, bir de yakından baktıktan sonra, durdurulan fiyatlar konusuna açıklık getirdi:

‘‘Bu durdurma değil, frenlemedir...’’

Zaten bizim kafamız burda karıştıydı:

Fren yapıp, ama duramamak pozisyonunda...

Belki bu nedenle kimi yetişkinler, bunun aslında ‘‘dondurma’’ olduğunu öne sürdüler...

Böylece ‘‘dondurma’’ sözcüğü ile, yalanan çocukların dahi ilk kez ilgisini çeken enflasyon, ekonomi literatürümüze yeni bir kavram da kazandırdı:

Frenli dondurma...

*

Diyeceksiniz ki ‘‘Peki, ANAP'ın şanlı serbest piyasa ekonomisi ne oldu?..’’

Zaten ben de oraya gelecektim...

Muhtemelen Başbakan o geceyi ‘‘Sersest piyasa ekonomisi’’ ile ‘‘fiyatlara dondurmalı müdahaleyi’’ bir araya getirmekle geçirdi..

Getirdi de...

Yeni ekonomik tanım şöyle oldu:

‘‘Dondurmalı serbest piyasa müdahale ekonomisi...’’

Siz buna kısaca şöyle de diyebilirsiniz:

‘‘Külahlı dondurmanın freni...’’

Külah?..

Tabii ki bu ‘‘dondurma’’, Güneş Taner'in külahından çıkıyor...

*

Bakın:

Bunların bu kadar yıldır muhalefette bomboş gevezelikler yaptıkları, hiçbir hazırlıklarının olmadığı, hiç kafa yormadıkları ortaya çıkıyor..

Toplum özveriye hazır...

Kitleler ilk defa bir iktidara ‘‘Ekonomik önlemler al’’ diye baskı yapıyor...

Ama bunlar boş...

KİT ürünlerinin fiyatlarını dondurmak gibi içeriği olmayan bir küçük operasyonun adını dahi bulamadılar... Zaten fiyatlar da donmadı... KİT ürünlerine zam yapmama kararlarının ertesi günü, yine kendileri şekere-mekere zam yaptılar...

Üstelik birbirlerine girerek...

Kendi kendilerini yalanlayarak...

Böylece bir umut balonu daha patladı gitti...

*

Türkiye'ye yazıktır...

Yazık...

Yazarın Tüm Yazıları