Köşk Türk resmine özen gösteriyor

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde cumartesi günü saat 11.00’de Hayrünnisa Gül’ün de katıldığı bir tanıtım toplantısı yapıldı.

Haberin Devamı

Gelenlere verilen dosyanın ilk paragrafında şu yazılıydı:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün talimatları ve Sayın Hayrünnisa Gül’ün himayeleri doğrultusunda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği envanterine kayıtlı tablo ve çerçevelerin aslına uygun olarak korunması ve gelecek nesillere en iyi şekilde miras bırakılması amacıyla bir takım çalışmalar yapılmıştır.”
Gerçekten de bir sanat eserinin yapılması kadar onun korunmasının da önemli olduğu kanısındayım. Özellikle devlet kurumlarında sanat eserlerinin envanteri konusunda eskilerde gevşek davranılmış, tam listeler yapılamamıştır.
Köşk’te bine yakın tablo olduğu açıklandı, şimdi bunların bir bölümünün restorasyonu yapılıyor, çerçeveleri değiştiriliyor. Temin edilebildiği kadar çerçevelerin orijinal malzemesine dikkat ediliyor. Köşk’e bu dönemde yeni tablolar da alınmış, Hayrünnisa Gül’ün açıkladığına göre, yeni alınanların neler olduğunu Köşk’ten ayrılırken açıklayacaklarmış.
Hayrünnisa Gül’ün Köşk’e geldiği andan itibaren oradaki sanat objelerine gösterdiği ilgiyi, onların onarımı, korunması için gösterdiği ciddi çabayı yakından bilenlerdenim.
Bir tablonun kendisinden çerçevesine, taşınmasına kadar çeşitli aşamalarda en küçük bir umursamazlık, hoyratlık değerli bir sanat eserinin mahvına neden olur.
Toplantıya katılan yetkililer aşağıdaki adlardan oluşuyordu:
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kayhan Ülker, Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Sezai Makas, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Senyücel ile Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Yiğit Aral ile söz konusu tablo ve çerçevelerin restorasyon ve konservasyonundan sorumlu Hollanda Rijks Müzesi Restorasyon Bölüm Başkanı Robert van Langh ile Hollandalı uzman Barbra Schoonhoven.
Uzmanlar, bir tablonun konservasyonu ve restorasyonu için nasıl çalışıldığı, hangi aşamalardan geçtiğine dair detaylı bilgiler aktardılar.
Hayrünnisa Gül’ün konuşmasında, sadece Köşk’teki tabloların değil, bütün sanat objelerinin bakımdan geçirildiği, teşhir edilirken koruma önlemlerinden de vazgeçilmediğini anlattı. Eldekilerin sergilenmesi, onların yaşaması için tek yöntemdir ama bütün eserlerin sergilenmesi sırasında depolamanın da kurallarına riayet edilmesi şarttır.

***

ÇALIŞMALAR için dünya çapında araştırmalar yapılmış, Amsterdam Üniversitesi ile de bağlantılı olarak çalışmalarını yürüten Hollanda Rijks Müzesi (Kraliyet Müzesi) ile de ilişki kurulmuş olması önemli.
Bu çalışmalar için Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile 3 Temmuz 2013 tarihinde bir protokol imzalanmıştı.
“Restorasyon çalışmalarının MSGSÜ’de gerçekleştirilmesinde, üniversitenin sahip olduğu teknik özellikler, büynesinde yüksek Tablo Restorasyon Stüdyosu’nun bulunması ve restorasyon için gerekli donanım ve teknolojiye sahip olması belirleyici olmuştur. Ayrıca üniversitede görev yapan akademisyenlerin Hollanda Rijks Müzesi’nin birikim, tecrübe ve restorasyon tekniklerinden yararlanması da amaçlanmıştır. Bu sene ilk öğrencilerini alacak olan Türkiye’nin ilk Tablo Restorasyon Bölümü’nün de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde birkaç yıl önce kurulmuş olması, bu kararda etkili olmuştur.”
Envanterde yer alan tablolara takılan bir çip ile Köşk içindeki yetkililer, hangi tablonun nerede olduğunu iPHONE/iPAD’den izleyebiliyorlar, böylece kaybolma riskleri ortadan kalkıyor. Köşk’e birçok tablo Dolmabahçe Sarayı’ndan gelmişti. Uygulama öncesi görünüm ile sonraki görünüm arasındaki farkı mukayese ettiğinizde, çalışmaların ne kadar gerekli olduğuna karar veriyorsunuz. İlgi çekici öykülerden biri, Fatih Camisi’ne ait 1905’te yapılan Mimarzade Mehmed Ali Bey’in tablosunun onarılması.

***

DİLEĞİM, Hayrünnisa Gül’ün başlattığı bu çalışmaların kurumsallaşması. Öneminin herkesçe anlaşılması.

Yazarın Tüm Yazıları