Korsan İslamlar üstüne

Gerçekten ‘İslam’ diyebileceğimiz bir tek İslam var:

Kur’an İslamı veya Kur’an’daki İslam.

Haberin Devamı

Gerisinin tümü sahte İslam, korsan İslam.

 

Türkiye, sadece büyük spekülatörle rantçıların değil, geniş halk tabakalarının da haram yemeyi hüner haline getirdikleri bir ülkedir. Bu düzeylerde korsan sektörlerden bazı örnekler:

 

Korsan taksi, korsan minibüs, korsan otopark, korsan mazot, korsan kurslar, korsan rehberler, korsan internet sayfaları, korsan biberler, korsan tatlılar, korsan diplomalı doktorlar, korsan mühendisler, korsan kazılar, korsan etler, korsan kömürler, korsan ilaçlar, korsan LPG istasyonları, korsan işçiler...vs.vs.

 

Haberin Devamı

Çok zararlı ve kahırlı bir korsan üretim de biz belirdik:

 

Korsan İslam veya korsan din.

 

ABD, Soğuk savaş yıllarında, Müslümanları bedava şövalye olarak kullanmak için bir korsan İslam geliştirmişti:

 

Yeşil Kuşak İslamı.

 

ABD’nin geliştirdiği bu korsan İslam’ın bugünkü adı ‘Ilımlı İslam’ veya ‘AKP İslamı’.

 

Veya, ‘emperyalist Batı ile işbirliği İslamı’

 

Veya, ‘emperyalizmin emellerine uyarlanmış İslam.’

 

’Veya, ‘molla-papaz işbirliğinden doğan İslam’…

 

Şimdilerde, bu korsan İslamların Cuma hutbelerinde sinsi, ama ustaca tanıtımlarının camilere sokulduğunu, gerçek müminler yani dindarlar, görmeye ve eleştirmeye başlamış bulunuyor.

 

Merak edenler, çok yeni ve canlı bir örneği, Yeniçağ Gazetesi yazarı, Arslan Bulut’un 18 Ekim 2008 günü ‘Camide Etnik Kimlik ve Çoğulculuk Edebiyatı’başlıklı yazısında okuyabilirler.

Haberin Devamı

 

Yazı bize gösteriyor ki, Müslüman’ın camisi, bir süre önce mâbetlerimizi ‘karma namazlar’ yoluyla kiliseleştirmek isteyenler tarafından bir tür ‘BOP Hapishanesi’ olarak kullanılmaya başlanmıştır.

 

Arslan Bulut’un altını çizdiği şu ürpertici gerçeği de gündeme getirerek:

 

Camileri BOP hapishanesine çevirme işinin ustalıklı ve sinsi öncülüğünü Diyanet İşleri Başkanlığı yapmaktadır. Şu fakir bütçemizden iki katrilyon (sekiz bakanlık bütçesine denk) para ile kotardığımız Diyanet İşleri…

 

Türk halkı, bu gerçeği de bir kenara kaydetmelidir. Çünkü bu gerçek gelecek zamanların Türkiye’sini adı konmamış bir Haçlı işgalinin boyunduruğuna doğru zorlayan en yaman gerçektir.

Haberin Devamı

 

Bekleyin, göreceksiniz. Tabiî, görecek halimiz ve mecalimiz kalırsa…

 

Tekrar konumuza dönelim:

 

İslam’ı rahmet ve sevgiye dayalı özünden uzaklaştıranların bu uzaklaştırmaya uygun olarak ürettikleri korsan İslamlar da var.

 

Mesela, ‘Rakı satan bakkalları çivili sopalarla dövüp komaya sokma İslamı’ bunlardan biridir.

 

Şu anda Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde kalmayı sürdüren, ‘Avrupa tarihinin en büyük soygunu’ diye anılan ‘Deniz Feneri dinci soygunu’nu da bir korsan İslam sayabiliriz:

 

Mâûn Suresi’ni ihlal İslam’ı veya ‘Allah ile aldatma İslam’ı’

 

Bu korsan İslamların, 90’lı yıllardan beri pazarlananları çok dehşet vericidir:

 

Örneğin, Sivas Madımak Oteli’nde sergilenen Neronist terör olayında izlediğimiz bir korsan din türü var:

Haberin Devamı

 

 ‘Diri diri insan yakma İslamı’.

 

Korsan İslam’ın yarattığı Sivas Madımak Neronizmi, bana göre, yirminci yüzyılın en büyük ve en unutulmaz facialarından biridir. New York kulelerinin 11 Eylül 2001’de vurulmasından çok daha kayda değer bir olaydır.

 

Ve ‘Allah ile aldatma’ tarihinin de en kahırlı olaylarından biridir.

 

Ne yazık ki, ‘Müslümanlara karşı, daima, İslam’ı İslam ile vurmak siyasetlerini izleyen Batı’ (söz Atatürk’ündür), yüzyılın bu dehşet verici Neronist sadizmini asla mesele yapmamıştır. Çünkü Batı, o olayı eşelemede, kendi çıkarına bir şey görmemiştir. Daha doğrusu, kendi çıkarı o konuda susmayı esas almasını gerektirmiştir.

 

Batı bu konuda şöyle düşünmüştür: Susmalı ki, yenileri tekrarlansın ve korsan İslam, dünyanın gözünde gerçek İslam’ın üstüne bindirilebilsin.

Haberin Devamı

 

Ve bu bindirilmenin arkasından, Papa 16. Benediktus, başka birinden nakletme ayağına yatarak Hz. Peygamber’e şu hakareti yapabilmiştir:

 

“Hz. Muhammed tarihe kan, şer ve şiddet yaymaktan başka bir şey bırakmadı.”

 

Korsan İslamlar ile bu korsan din üretimine âlet olma onursuzluğunu kabullenen dinci taifeye karşı, bugün, onları dinin gerçek sahibi Allah’a havale etmekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey yok gibi görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları