Korkut Göze: Pascal Nouma
Güncelleme Tarihi:
OYUNUN diğer dakikalarını bir kenara bırakıyorum. Ve koşa koşa Beşiktaş'ın ilk yarının son dakikasında yediği gole geliyorum. Samsunsporlu İlhan'ın orta sahadan taşıdığı topa hiçbir Beşiktaşlı gerekli müdahaleyi yapamıyorsa... Savunma, Tümer'in önüne uzatılan topu, donuk bakışlarla sadece izliyorsa... Ve ceza sahası dışından Tümer'in şutuna Shorunmu yay gibi uzanacağına, göstermelik bir plonjon yapıyorsa... Beşiktaş, kolay kazanacağı maçı elbette strese sokacak ve rakibi de yüreklendirecekti. Beşiktaş, böylesine kolay gollere izin verdiği sürece, benzeri sıkıntıları hep yaşayacak...
Oyunun genelinde Pascal Nouma'yı keyifle izleyenlerden biriydim. İlk golde alan boşaltarak Ahmet Dursun'a pozisyon yaratışındaki oyun kültürü... Kafayla attığı golde zamanlama ustalığı ve oyunun genelinde tükettiği müthiş enerjiyle dört dörtlük bir Pascal klasiği çiziyordu.
BUZ GİBİ GOLDÜ
Artık Beşiktaş'ı düşünürken veya yorumlarken Pascal faktörünü hatırlamadan konuşmanın anlamsızlığını dün gece bir kez daha anladım. Nevio Scala, onun için ‘‘Benim oyun kurguma, sistemime göre Pascal, Avrupa'nın en iyi santrforudur. Kimseyle değişmem’’ diyor. Doğru söylüyor Scala... Pascal ile birlikte oynamak veya onun yanında bir 90 dakika yaşamak gerçekten büyük bir keyif. Bunu Ahmet Dursun'a da sorup, okeyini almak isterdim. Dün gecenin yıldızlarından Ahmet Dursun'un gösterdiği performansta Pascal'ın katkısını es geçmek mümkün mü?
Oyunun hemen başında Beşiktaş'ın attığı bir gol vardı. Kaleci Allum, sağdan gelen ortayı ıskaladı, Ayhan da topu boş kaleye yuvarladı. Hani derler ya, ‘‘buz gibi’’ goldü. Mutlu Çelik faul kararı verdi, ayıp etti. Öyleyse, ağzıyla kuş tutsa, yıldızı ‘‘tek’’de kalır.