Komplo teorilerine dikkat edin

Sağlığımızla ilgili tavsiyelerde bulunanların çok ama çok dikkatli olmaları lazım. Çünkü bu kişileri okuyan veya izleyenler, her şeyden önce onları “konunun en iyisi” olarak düşünüyor, söylediklerini önemsiyor ve o konu hakkında karar verirken de ciddi biçimde etkileniyor. Bazen çok dikkatsiz konuşanlar, yanlış hükümler verenler, kafa karıştıranlar olabiliyor, ki bunun vahim sonuçları da var maalesef.

Haberin Devamı

Tek gözle bakan kahraman tanımıyla değerli bilim insanı Dr. Nezih Hekim’in bir yazısında tanıştım. Nezih Hoca o yazıda tıp biliminin duygusal tepkilerle, farklı çıkışlar, yazma-çizme veya konuşmanın şehvetine kapılarak değil de “kanıtları analiz ederek” ve “analitik bir düşünce ile ilerleyip neticede bir senteze ulaşarak” ilerleyebileceğini anlatıyor.
Bugün köşemi Dr. Nezih Hekim’in bu değerli yazısına ayırıyorum. Okuyunca ne anlatmak istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. İşte o yazı...

KONUMUZ AIDS...

Tıp bilimi, doğruya yanlış denildiğinde değil, bilime saygı duyulduğu, doğru ve yanlışa iki gözle bakılabildiğinde gelişir. Komplo teorileri ile bugün 35 bin bebeğe HIV bulaştı, 330 bin HIV pozitif Güney Afrikalı immun yetmezlik geliştirerek erkenden öldü. Komplo teorileri ile insanları meşhur eden basın ve medya, yarın kaç kişinin daha ölümüne yol açacak?
Tıp, uzun yıllar, gece gündüz çalışan insanlarla bugüne geldi. 150 yıl önce anestezi yoktu. Hasta organları kesilmiş acı ile bağırırken, cerrah ameliyat yapmaya çalışıyordu. 90 yıl önce insülin yoktu. Diyabeti gelişen çocuklar kısa bir süre sonra ketoasidoz ve komadan ölüyordu. 70 yıl önce antibiyotikler yoktu. Basit bir difteri ölüme yol açıyordu. Bugün etkili bir HIV aşısı bulunamasa da anti retroviral ilaçlarla tedavi sayesinde AIDS hastalarının ölümleri durdu.  
Ancak bir gün ortaya bir ‘kahraman’ çıktı: Kaliforniya Üniversitesi, Berkley’den virolog Peter Duesberg. Kahraman Duesberg hiçbir klinik çalışma yapmadan AIDS’in etkeninin HIV olmadığını, anti retroviral ilaçların da birer zehir olduğunu ileri sürdü. Duesberg’e göre, HIV virüsü zararsız, gelip geçici basit bir virüstü.   

Haberin Devamı

GÜNEY AFRİKA’DA NE OLDU?

Sahte magazin kahramanlarını gerçek sanan Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki 2000 yılında 330 bin kişinin boşu boşuna ölmesine neden olacak bir karar aldı. Anti retroviral ilaçlar Güney Afrika’ya girmeyecekti.
Meslektaşları bunlara gülüp geçse de, bir kişi bunları ciddiye aldı. Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki.
Komplo teorilerine inanan Thabo Mbeki, ilk olarak 1999 yılında anneden bebeğe HIV geçişini bloke eden zidovudine (ZDV, AZT) kullanımını yasakladı. 2000 yılında Boehringer Ingelheim ilaç fabrikasının bağışladığı nevirapine kullanımını kaldırdı. 2002 yılında Global fonun AIDS tedavi yardımlarını durdurttu. Sağlık örgütlerinin ve bağımsız bilim adamlarının saptadığı sonuçlara göre 2000 ilâ 2005 yılları arasında 35 bin bebeğe HIV virüsünün bulaşmasına ve 330 bin HIV pozitif Güney Afrikalı’nın AIDS geliştirerek erken ölmesine neden oldu.

Haberin Devamı

ONA İNANANLAR NE OLDU?

Bugün magazinciler halen Duesberg’in peşinde koşup onu televizyonlarda konuşturuyor ve reyting topluyorlar. Duesberg’in takipçileri, alternatif tedavilerle erkenden öldüler. Hayatta&Sağlıklı AIDS Alternatifleri organizasyonunu kuran HIV pozitif Christine Maggiore, AIDS’e bağlı enfeksiyondan 52 yaşında öldü. Komplo teorilerine inanarak halkının ölümüne yol açan eski Güney Afrika Devlet Başkanı Thabo Mbeki’nin 3 yaşındaki kızı da AIDS’den öldü.

NE YAPMALI?

Şu bir gerçek ki, tıp adamları ilaç üreticilerinden korkuyor. İlaç geliştirmek, faz çalışmalarını bitirmek, klinik deneyimleri tamamlamak ve ruhsatlarını almak en az 8 ilâ 10 yıl süren bir süreç. Bu sürece katlanan ve yüz milyon dolarlar harcayan ilaç üreticileri bu masraflarını çıkarmak için bilimsel gerçekleri göz ardı edebiliyorlar. Geçmişte yaşanan Talidomit vakalarını, bugün yaşanan Vioxx’un neden olduğu 27 bin kalp krizi ve ani ölümleri, Roziglitazon’a bağlı kalp damar hastalıkları, ölümler ve felçleri, Statinler nedeni ile sakat doğan bebekleri unutamıyoruz. Evet, bir gözümüz bunları görüyor. Bunlar birer gerçek, ama diğer gözümüz de hastalarımıza emniyetle yazdığımız ilaçları ve aşıları görüyor.
Hastalarımızın ızdıraplarını dindiriyoruz. Hipertansiyondan hastalarımız, yakınlarımız, bizler felç olmuyor, basit bir enfeksiyondan ölmüyoruz. Üretilen aşılar sayesinde çocuklarımız çiçek hastalığından kör olmuyor, çocuk felcinden sakat kalmıyor.
Bu güzel ve öğretici yazı için Dr. Nezih Hekim’e bir kez daha teşekkür ediyorum.

UZMAN GÖRÜŞÜ

Haberin Devamı

HALEN EKSİKLER VAR AMA...

Tıp bilimi bugün, yanlış ve doğruya, eksik ve fazlaya, duygusal tepkilerle değil, kanıtları analiz ederek, analitik bir düşünce ile yaklaşmış ve bir senteze ulaşmıştır. Halen eksikleri yok mu? Elbette var ve çok. Ama onu doğruya götürecek, bilim denen sağlam bir yöntemi de var.
Bu yöntemi kullanan tıp bilimcileri sayesinde, anestetik maddeler gelişti ve bugün anestezi altında ameliyat yapılıyor. Diyabetik çocuklarımız ölmüyor. Difteri gibi çok ama pek çok enfeksiyon hastalığı birer kâbus olmaktan çoktan çıktı.
Tüm tıp bilimcilerine teşekkür ediyor ve geçmişte yaşayanları şükranla anıyoruz.
Tek gözle bakmak, doğal olarak gerçeği doğru yerde görmemize engel olur. İki gözle baktığımızda gerçeği doğru yere oturtur, eğriyi ve doğruyu analiz edip bundan faydalı bir çözüm üretiriz.  
Dr. Nezih HEKİM

Yazarın Tüm Yazıları